Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan ve ibadetlerini aşırı sıcağa rağmen yerine getirmek için birbirleriyle yarışan 1 milyon 200 bini aşkın Müslüman'ın Kabe-i Muazzama'yı tavafları sırasında dualarına gözyaşları da eşlik ediyor.
Kurban Bayramı'na sayılı günler kala Mekke'ye akın eden hacı adayları, ihramlarıyla gün içerisinde de Kabe-i Muazzama'yı tavaf ediyor. Yoğun kalabalıkların oluştuğu Kabe'de hacı adaylarının ibadetlerini yerine getirdikleri esnada ilginç görüntüler oluşuyor.
Kabe'de rahmet sevinci
Millet ve mezhep ayrımını ortadan kaldırarak tek amaç uğruna bir araya gelen Müslümanlar, namazlarını da Kabe'de kılıyor. Yaşanan yoğunluktan dolayı Kabe'de yer bulamayan bazı hacı adayları da çevrede ibadet ediyor.
Hac farizası için Mekke'de bulunan Müslümanlar, aşırı sıcağa aldırış etmeden ibadetlerini yerine getiriyor. Bu sırada Kabe'de kurulan sistemlerle hacı adaylarının bulunduğu bölgelere gül suyu sıkılıyor.
Kabe'de duygu yüklü anlar yaşayan hacı adaylarının dualarına zaman zaman akıttıkları gözyaşları eşlik ediyor.
Kabe'ye dokunmak için yarıştılar
Farklı ülkelerden gelen bazı grupların, kaybolmayı engellemek amacıyla tavaf ederken aynı renk elbise gitmeyi tercih ettiği görüldü. Tavaf sırasında zaman zaman gruplardaki erkekler, koridor oluşturularak kadın Müslümanların ibadetlerini rahatlıkla yerine getirmelerini sağlıyor.
Müslümanların kıblesi olan Kabe'yi karşılarında gören ve ona yakın olmak için çaba gösteren hacı adayları, tekbirler getirerek tavaf ediyor. Bu sırada, Kabe'ye yaklaşmak için çaba sarf eden Müslümanlar, bunu başardıkları zaman ise Kabe'nin duvarlarına dokunmaya çalışıyor.
Engelli Müslümanlar da Kabe'deki görevlilerin yardımıyla tekerlekli sandalyeyle tavaf ediyor.
Baba sırtında tavaf
Ailesi ile hacca gelen bir bebek ise babasının omuzlarında yaptığı tavaf ile Müslümanları tebessüm ettirdi. Hacı adayları, tavaf sırasında babasının omuzunda uykuya dalan bebeği sevdi.
***
Konuyla ilgili içerikler:
Hac İbadeti Müslümanların Kongresidir
“Hacda şeytan taşlamanın hükmü nedir? Terk edildiğinde hac sahih olur mu?”
Hacda şeytan taşlamak, haccın aslî vâciplerindendir. Mâzeretsiz olarak terk edilmesi tahrîmen mekruhtur. Tamamen terk edilmesi, bir koyun veya keçi kurban etmek gibi bir cezâyı gerektiren bir cinâyettir. Eğer bir günde atılması gereken taşların yarıdan fazlası atılmış ve azı atılmamışsa, atılmayan her bir taş için sadaka vermek gerekir.
Ancak hastalık, ihtiyarlık, aşırı zayıflık, bayılma, kadınların hayız hâli… vs. gibi mâzeretlere binâen şeytan taşlama terk edilmişse veya yapılamamışsa, hiçbir cezâyı gerektirmez, haccın sıhhatine zarar vermez.
Bununla berâber, şeytan taşlamak haccın farzlarından olmadığından, mazeretsiz olarak terk edilmesi haccın sahih olmasını engellemez. Yani haccın farzları îfâ edilmişse, hac sahihtir.
Haccın farzları ve vacipleri
“Haccın farzları ve vacipleri nelerdir? İhram nedir? İhram ile niyet arasında bir fark var mıdır? İhram yasakları nelerdir?”
HACCIN farzı üçtür:
1-İhram,
2-Arafat’ta vakfe yapmak,
3-Kâbe’yi tavaf etmek.
Haccın vacipleri ise şunlardır:
1-Müzdelife’de vakfe yapmak.
2-Şeytan taşlamak.
3-Saçı tamamen kestirmek ya da kısaltmak.
4-Safa ile Merve arasında sa’y etmek.
5-Veda tavafı yapmak.
İhram, sözlükte, kendini mahrum etmek, haram kılmak, hürmet edilen zamana ve mekâna girmek, saygı duymak manalarına gelir. Terim olarak ise ihram, hac veya umre yapmaya niyet eden kişinin, normal zamanlarda mübah olan fiil ve davranışları hac ve umre süresince kendi nefsine haram kılmak demektir. Hacda ihram, namazda başlama tekbiri mesabesindedir. Bilindiği gibi, namazda başlama tekbiri farzdır.
Niyet ve telbiye, ihramın rükünleridir. Bir kimse niyet etmeden ve telbiye getirmeden yalnız beyaz giysi giymekle ihrama girmiş olmaz.
Niyet, ihram giyilirken hac veya umre yapmaya karar vermekten ibarettir. Niyeti dil ile teyid etmek müstehaptır.
Telbiye ise, namazdaki başlama tekbirine denk olarak söylenilen şu sözlerdir: “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk. Lebbeyke lâ şerike leke Lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülke. Lâ şerike lek.” (Manası: Allah’ım! Davetine sözümle ve özümle koşup geldim! Emrin başımın tacı! Emret Allah’ım! Senin emrine başımı ve gönlümü koydum! Davetine tekrar tekrar icabet ettim! Senin benzerin, şerikin ve ortağın yoktur! Allah’ım, bütün varlığımla sana yöneldim! Muhakkak ki hamd de, nimet de, mülk de yalnız Sana mahsustur! Senin ortağın ve şerikin yoktur!)
Mîkat sınırında hac veya umreye niyet esnasında erkekler yün, keten veya pamuktan beyaz renkli giysi (ihramlık) giyerler. Bu giysi, birisi belden aşağıya sarılan izar, diğeri omuzlardan itibaren vücudun üst kısmını örten ridâdan ibarettir ki, hac ibadetinin başladığının alâmetidir. Kadınlar normal giysileriyle hac yaparlar. Ancak kadınların elbiselerinin de, erkeklerinki gibi beyaz olması daha efdaldir.
İbn-i Ömer (ra) bildirmiştir: Bir kimse Resûlullah’a (asm) sordu:
“İhrama giren kişi giyecek cinsinden ne giyer?”
Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm):
“Gömlekleri, başlıkları, şalvarları (pantolonları veya dikişli uzun donları), bornozları, ayağı kapatan ayakkabıları giymeyiniz. Ancak nalın bulamayan kişi, ayakkabıların üst kısımlarını kesmek şartıyla ayakkabı giyebilir” buyurdu.1
Ya’la ibn-i Ümeyye (ra) bildirmiştir: Peygamber Efendimiz (asm) Ci’râne’de iken huzuruna bir kimse geldi. Ben de Hz. Peygamber’in (asm) yanında idim. O kimsenin üzerinde vücuduna göre biçilip parçalardan dikilmiş bir cübbe vardı. Kendisi de bol koku sürünmüştü. Peygamber Efendimiz’e (asm) dedi ki:
“Ben üzerimde bu elbise bulunduğu ve vücudumda da güzel koku süründüğüm halde umre niyetiyle ihrama girdim.”
Peygamber Efendimiz (asm) ona:
“Sen hac ederken ne yapardın?” buyurdu. Adam:
“Kendimden bu elbiseleri çıkarır ve vücudumdaki bu kokuyu da yıkardım” dedi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (asm):
“Haccında yapmakta olduğun aynı şeyleri umrende de yap!”2
İhrama giren kişi için normal zamanlarda haram olmayan giyim-kuşam, cinsel hayat ve avlanmayla ilgili haramlar söz konusudur. Bu yasakların çiğnenmesi, yasağın çeşidine göre değişen şekillerde cezayı gerektirir.
İhramlı bir erkek diğer zamanlarda giyilmesi olağan olan dikişli ve örgülü biçimde gömlek, pardesü, palto, pantolon, başa örtü… vs. gibi elbiseleri bir gün süresince giyerse, bu giyime ceza olarak bir koyun veya keçi kurban etmesi kendisine vacip olur. Eğer bir günden az bir zaman içinde giyerse, bir fitre miktarı sadaka vermesi gerekir.
Dipnotlar:
1- Müslim, Hac, 1
2- Müslim, Hac, 7
***
Okumak için tıklayınız:
Önemli uyarılar: ''İnternet üzerinden kurbanlık alırken kurban olmayın''
Kurban soruları
Kimler kurban yükümlüsü değildir?
Kurban Bayramı ile ilgili merak edilen önemli sorular ve cevapları...
AA