Öyle ki ABD’de Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, terör saldırılarından tüm Müslümanları sorumlu tutarak ülkeye girişlerini tamamen yasaklamayı seçim vaatleri arasına aldı. Ancak İslam ile terörizm kelimelerini yan yana getirmek pek de mantıklı değil. Çünkü Mic Network’ten Natasha Noman’ın haberine göre IŞİD, dünyadaki toplam Müslüman nüfusunun yaklaşık yüzde 0.00625’ini temsil ediyor.

Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama da bu tür kanlı terör saldırılarının faillerinin gerçek Müslüman olamayacağını söyledi. Geçtiğimiz Salı günü Fransa’nın Strasbourg şehrindeki Avrupa Parlamentosu’nda söz alan Lama, organize bir şekilde gerçekleştirilen terör saldırılarının İslam’la temelden kavgalı olduğunu savundu.

“Müslüman terörist. Bu ifadeler yanlış” diyerek sözlerine başlayan Dalai Lama, “Şiddeti hoş gören bir kimse, gerçekten Budist veya Müslüman değildir. Çünkü bir kez kan döktüğünüz zaman İslam’ın öğretilerini gerçekten yerine getiren dindar birisi olamazsınız” diye devam etti.

“Önemli tüm dinî gelenekler aynı ortak mesajı taşır: Sevgi, merhamet, bağışlayıcılık, hoşgörü, nefis terbiyesi” diyen Lama, bu sözleri 11 Eylül saldırısının 15. yıldönümü anmalarının gerçekleştirildiği ve Kurban Bayramı’nın kutlandığı hafta dile getirdi. Keza aynı hafta içinde ABD’nin farklı şehirlerinde gerçekleştirilen İslamofobik saldırılar da gündemdeydi. New York’ta bir Müslüman kadının giysilerinin ateşe verilmesi ve Brooklyn’de iki Müslüman kadının yumruklanıp başörtülerine saldırılması haberleri bültenlere konu olmuştu. Geçtiğimiz ay da Queens şehrinde bir imam ve yardımcısı düzenlenen silahlı saldırıda ağır yaralanmıştı.

Aşırıcılıkla İslam’ı ayırmanın toplumsal uyum ve şiddeti bastırmak için oldukça önemli olduğunun altını çizen Dalai Lama, ortak zemini bulmanın önemine dikkat çekerek “Böylece birbirimize gerçekten uyum sağlayabilir, ortak saygı çerçevesinde buluşabiliriz” dedi.

Haber: Mücahit Çakır / [email protected]

Haber Merkezi