İngiltere Başbakanı David Cameron, "patronunun İngiliz halkı olduğunu, Brüksel olmadığını" söyledi.
Cameron, Londra'da temaslarda bulunan ve İngiltere'nin 1973 yılından bu yana üyesi olduğu Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılırsa etkisini yitireceğini söyleyen Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun açıklamalarına tepki gösterdi.
Barroso, Cameron'ın AB ülkeleri arasında kişilerin serbest dolaşımına ve göçe sınırlama getirilmesi görüşlerine karşı çıkarak, bunun mümkün olmayacağını dile getirmişti.
İngiltere Başbakanı ise bugün Essex'de yaptığı açıklamada, ülkesinde AB ile ilişkilerin yeniden müzakere edilmesine ihtiyaç olduğunu kaydederek, "Bunun ardından da bir referandum yapılarak, halka AB'de kalıp kalınmaması gerektiği sorulmalı. Yeniden müzakerelerde insanların göçle ilgili endişelerine eğilmeliyiz. Kime hesap vermem konusu çok açık, o da İngiliz halkıdır. İngiliz halkı bunun halolmasını istiyor, ben de halledeceğim" diye konuştu.
Cameron'ın yılbaşına kadar AB göçmenlerinin İngiltere'ye gelme ve çalışma haklarına kısıtlama getirilmesine ilişkin yeni planlar açıklaması bekleniyor.
İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti'nin lideri Cameron, gelecek yıl mayısta yapılacak genel seçimi kazanması halinde, Brüksel ile ilişkilerde müzakereler yürütülmesini ve bu müzakerelerin sonunda 2017 yılına kadar AB üyeliğiyle ilgili referanduma gidilmesini istiyor. Cameron, müzakere konularından birinin de serbest dolaşıma ve göçe sınırlama getirilmesi olacağını söylüyor.
Muhafazakar Parti son olarak Clacton bölgesinde yapılan ara seçimde koltuğunu AB karşıtı görüşleriyle bilinen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) adayına kaptırmıştı.
İngiliz basınına göre, Cameron'ın son günlerde AB karşıtı görüşlerinin artmasında, Başbakanın partisinden UKIP'e kayan oylar etkili oluyor. Ayrıca, Cameron'ın sözlerinin 20 Kasım'da Rochester ve Strood bölgesinde yapılacak ara seçimde UKIP adayının kazanmasını önlemeye yönelik olabileceği bildiriliyor.