"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hoşgörünün Simgesi: Mevlânâ Camii

01 Aralık 2018, Cumartesi 23:15
Konya’nın simgesi olan Mevlânâ Camii ve Müzesi ziyaretçilerini tarihin derinliklerine götürüyor.

İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yerlerinden biri olan ve tarihi akışı içerisinde birçok medeniyetin izlerini bağrında taşıyan Konya, adeta bir müze şehir hükmünde. Bu kültür zenginliğinin içinde dolaşırken, son durağımız Mevlânâ Camii ve Müzesi oluyor. Konya’nın simgesi olan bu cami insanı tarihin derinliklerine, Mevlânâ Hazretleri’ne götürüyor adeta. Mevlânâ bildiğimiz üzere sevgi ve hoşgörü elçisidir. “Gel gel yine gel, ne olursan ol yine gel. Yüz kere eğer tövbeni kırsan yine gel” dizeleriyle, insanları dil, din, ırk, mezhep ayrımı gözetmeden, kardeş olmaya, barışa ve hoşgörüye çağıran din bilginidir.

Gül bahçesine yapılan ilk defin

Bugün Mevlânâ Müzesi ve Camii, Konya Merkezde Mevlânâ’nın dergâhı olarak bilinen alanda bulunuyor. Bulunduğumuz alan Selçuklu Sarayı’nın Gül Bahçesi iken bahçe, Sultan Alâeddin Keykubad tarafından Mevlânâ’nın babası Sultânü’l-Ulemâ Bâhaeddin Veled’e hediye ediliyor. Sultânü’l-Ulemâ 12 Ocak 1231 tarihinde vefat ediyor ve türbedeki bugünkü yerine defnediliyor. Bu defin tarihte gül bahçesine yapılan ilk defindir.

Yaptığımız araştırmalarda, Sultânü’l-Ulemâ’nın ölümünden sonra kendisini sevenler Mevlânâ’ya müracat ederek babasının mezarının üzerine bir türbe yaptırmak istediklerini söylüyorlar, fakat Mevlânâ “Gök kubbeden daha iyi türbe mi olur” diyerek bu isteği reddediyor. Ancak kendisi 17 Aralık 1273 yılında vefat edince Mevlânâ’nın oğlu Sultan Veled Mevlânâ’nın mezarı üzerine türbe yaptırmak isteyenlerin isteklerini kabul ediyor. “Kubbe-i Hadra” (Yeşil Kubbe) denilen türbe dört fil ayağı (kalın sütun) üzerine 130.000 Selçukî dirhemine Mimar Tebrizli Bedrettin’e yaptırılıyor. Bu tarihten sonra faaliyetler hiç bitmiyor ve bugüne kadar geliyor.

Çeşmesi ve havuzu ayrı bir renk katıyor

Mevlânâ Müzesi’nin geçmişine baktığımızda ise, Mevlevî Dergâhı ve Türbe 1926 yılında “Konya Âsâr-ı Âtîka Müzesi” adı altında müze olarak hizmete başlıyor. 1954 yılında ise müzenin teşhir ve tanzimi yeniden gözden geçirilerek adı “Mevlânâ Müzesi” olarak değiştiriliyor. Bu tarihi, eşsiz güzelliği incelemek için Müzenin avlusuna “Dervîşân Kapısı” ndan giriyoruz. Avlunun kuzey ve batı yönü boyunca derviş hücreleri yer alıyor. Güney yönü, matbah ve Hürrem Paşa Türbesi’nden sonra, Üçler Mezarlığı’na açılan Hâmûşân (Susmuşlar) Kapısı ile son buluyor. Avlunun doğusunda ise Sinan Paşa, Fatma Hatun ve Hasan Paşa Türbeleri yanında semahane ve mescit bölümleri ile Mevlânâ ve aile fertlerinin mezarlarının da içerisinde bulunduğu ana bina yer alıyor. Avluya Yavuz Sultan Selim’in yaptırdığı üzeri kapalı şadırvan ile “Şeb-i Arûs” havuzu ve selsebil adı verilen çeşme, ayrı bir renk katıyor.

Orijinal eşyalar teşhir ediliyor

Caminin ön avlusunda küçük kubbe ve baca bulunan 17 hücre gözümüze çarpıyor. Bu hücreler Padişah III. Murat tarafından 1584 yılında dervişlerin ikameti için yaptırıldığını öğreniyoruz. Bazı hücreler gişe ve idare binası olarak kullanılıyor. Girişin solunda kalan 13 hücrenin baştan iki tanesi postnişîn ve mesnevihân hücresi olarak, orijinal eşyaları ile teşhir ediliyor. En sondaki iki hücre de ise değerli kitap koleksiyonları bulunuyor. Diğer 9 hücrenin ara duvarları kaldırılarak birbirine bağlı iki büyük koridor oluşturulmuş. 

Bu koridorlardan birinde Kula, Gördes, Uşak, Kırşehir gibi yörelerine ait tarihi halıları, diğer koridorda ise Konya iline bağlı, Ladik, Karaman, Karapınar, Sille gibi yörelerde dokunmuş tarihî halılar sergileniyor.

-SON-

Etiketler: konya, cami, mevlana
Okunma Sayısı: 23334
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı