Ömrümün üçte biri laboratuvarda genetik çalışmalarla geçti; bu süreçte bilimsel keşifler teknolojiyle birlikte hızla arttı...
2000 yılının başında 3 milyar harflik insan DNA diziliminin okunması tamamlandığında 'Genom'umuzun aslında bir kitap gibi hücrelerimizin içerisine dürüldüğünü tasavvur ediyorduk...
Zaman geçtikçe bu düşüncemizde yanıldığımızı görmeye başladık. Zira DNA Kitabımız, yapısı, işlevi ve tefsiri bakımından dünyadaki hiçbir "insan yazması" kitaba benzemiyor. Başka bir deyişle hiçbir insan, DNA Kitabımız gibi bir dizilimi bir araya getiremeyecek, buna bir genetik bilimci olarak iman ediyorum! (Bunun izahı çok uzun...)
Bu gerçeği tefekkür ederken, Kur'an'daki bir ayet gözlerimin önüne geliyordu. Kur'an'ın bütün zamanlara söylenmiş en açık meydan okuması!
"Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin)." (Bakara sûresi, 23.)
DNA kitabımıza baktığımızda da aynı İlahi kudreti hissediyor insan. DNA Kitabımız, hiçbir kitaba benzemiyor demiştik.
Çünkü elinize aldığınız herhangi bir kitapta yazar onu nasıl yazmışsa aynen öyle okursunuz. Cümleleri değişmez. Ama DNA kitabımızdaki cümleler yaşantımızı çağlara ve şartlara bölersek her zaman değişkenlik gösterir. Bazen bazı cümleler okunmaz ve bazen bazı cümleler sürekli tekrarlanır ve bazen kitabın birçok sayfası okunmadan geçilir ve DNA Kitabımız bambaşka bir anlama ve tefsire bürünür.
Bir kitap düşünün, her an harfleri ve cümleleri değişmekte; zamana ve şartlara göre yeni anlamlar ifa etmekte. Yani tek bir kitapta yüzlerce farklı kitap mahfuz ve saklı.
Vücudumuzdaki binlerce farklı hücremiz ve onlarca farklı organımız işte tüm bu gerçeklere en yakın şahittir. Zira hepsinin elinde yüzde 100 aynı DNA Kitabımız var ama tefsiri yerine ve zamanına ve şartlarına göre farklı!
El hasıl, bu tefekkürün izahı saatleri bulur ama yine akleden kalple diyoruz ki;
"DNA Kitabımız dünyadaki hiçbir -insan yazması- kitaba benzemiyor! Ama en çok Kur'an-ı Kerime benziyor"
Çünkü yaratan ve yazan ve Hattat ve kalem aynı...
Cihan Taştan
Amerika
Konuyla ilgili haberler:
Nobel ödülü alan Sancar, 40 yıldır DNA'nın hikmetli yaratılışı üzerine çalışıyor
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından kimya dalındaki Nobel ödülüne layık görülen Prof. Dr. Aziz Sancar, 40 yıldır DNA onarımı üzerinde büyük titizlikle çalıştığını söyledi.
http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/nobel-odulu-alan-sancar-40-yildir-dna-nin-hikmetli-yaratilisi-uzerine-calisiyor_361807
DNA ve genetik şifrelerimiz
Hiç dikkatinizi çekti mi, bilmiyoruz. Risale-i Nur’da kâinat ve dünya ve hayattan bahsedilirken bir çok yerde “kitap, defter, mecmua, fihriste, çekirdekteki program” gibi ilginç ve sırlı kelime ve tabirler kullanılır.
Mezkûr kelimelerin ve tabirlerin geçtiği ifadeler dikkatlice okunduğu zaman Üstad Bediüzzaman’ın çok mühim bir ilmî gerçekten haber verdiği kolayca anlaşılabilir: Bu ilmî gerçek ise, DNA ve Genetik Şifreler’dir.
İşte o misallerden birisi:
“Hem herşeyin evveline ve âhirine bakıyoruz; hususan zîhayat nevinde görüyoruz ki: Başlangıçları, asılları, kökleri, hem meyveleri ve neticeleri öyle bir tarzdadır ki, güya tohumları, asılları birer tarife, birer program şeklinde, bütün o mevcudun cihazatını tazammun ediyor. Ve neticesinde ve meyvesinde, yine bütün o zîhayatın mânâsı süzülüp onda tecemmu eder, tarihçe-i hayatını ona bırakır. Güya onun aslı olan çekirdeği, desâtir-i icadiyesinin bir mecmuasıdır. Ve meyvesi ve semeresi ise, evâmir-i icadiyesinin bir fihristesi hükmünde görüyoruz.''
(Mektubat,s.225)
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/nobel-odulu-alan-sancar-40-yildir-dna-nin-hikmetli-yaratilisi-uzerine-calisiyor_361807
Yaratılış kavramı nasıl anlaşılmalıdır? İki yaratılış kavramı: İbda ve inşâ
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/iki-yaratilis-kavrami-ibda-ve-insa_336748
Tefekkürün faziletleri
Risale-i Nur, baştan sona bütün satırlarında tefekkürü ibadet haline getirmiş; “Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”6 Hadisinin feyiz ve bereketine mazhar olmuş bir tefekkür ummanıdır.
“Âyet, Hadis ve Risale-i Nur’a göre tefekkürün önemi nedir?”
Konuyla ilgili son derece önemli makalenin devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/tefekkurun-faziletleri_216654
17 milyar Güneş kütlesindeki karadelikle bir sene ibadet etmiş gibi olabilirsiniz!
Kainattan Halıkımızı sormaya devam ediyoruz...
Zerrelerden yıldızlara kadar san'atla ve hikmetle yaratılan ve her sayfasında ve her satırında nice hikmetler gözlemlenen, yaratılış ağacının meyvesi olan insanlığın istifadesine yönelik olarak bünyesinde nice kolaylıklar derc edilen Kainat Kitabı'nı keşfetmeye, tanımaya insanlık olarak devam ediyoruz ve bu vesileyle, hakikatli ve nurlu bir Kur'an tefsiri olan Risale-i Nur eserlerinde de dikkat çekilen 'eserden san'atkara geçmek' prensibiyle kainatı ve içindeki mevcudatı, Kainat Kitabı'nın Sahibine götüren bir güzide eser şeklinde okuyoruz ve tefekkür ediyoruz ve bu çerçevedeki bütün gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/17-milyar-gunes-kutlesindeki-karadelikle-bir-sene-ibadet-etmis-gibi-olabilirsiniz_392554
Bir robot da 'mühendis'siz olmaz...
Bilimsel gelişmelere, teknolojik yeniliklere öncülük eden her bilim insanı, her kurum ve kuruluş bilerek veya bilmeyerek aşağıda zikredilen külli hakikatlerin gereklerini yerine getirmektedirler:
"İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Sonra çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir." (Kur'an-ı Hakim, Necm Suresi, 53/39)
''Hikmet ve ilim Mü'minin kaybolmuş malıdır, onu nerede bulursa hemen alsın.'' (Hadis-i Şerif)
''İlim Çin’de de olsa alınız.'' (Hadis-i şerif)
''Çalışınız, kendinizi bırakmayınız. çünkü herkes ne iş için yaratılmısa, o iş kendisine kolay hale getirilir.'' (Hadis-i Şerif)
''Çünkü samimî bir ihlâs, şerde dahi olsa neticesiz kalmaz. Evet, ihlâs ile kim ne isterse Allah verir.''
((HAŞİYE: Evet, "Men talebe ve cedde, vecede" bir düstur-u hakikattir. Külliyeti geniş ve genişliği mesleğimize de şâmil olabilir.)) -Bediüzzaman Said Nursi-
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/bir-robot-da-muhendis-siz-olmaz_386827
''Her biri, birer yörüngede akar, durur" Merkür'ün Güneş'in önünden geçişi...
Bilim insanları san'at ve hikmetle yaratılan Kainat Kitabı'nı keşfetmeye, tanımaya ve tanıtmaya devam ediyor.
Tefekküre sevk eden ve harika yaratılış karşısında hayran bırakan yeni gelişme dikkatli nazarları Cenab-ı Hakk'a çeviriyor.
9 Mayıs Pazartesi günü Merkür kendisine belirlenen yörüge doğrultusunda Güneş'in önünden geçti.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/her-biri-birer-yorungede-akar-durur-merkur-un-gunes-in-onunden-gecisi_396284