ABD'de halk, 21 Ağustos'ta yaşanması beklenen güneş tutulmasını heyecanla bekliyor.
21 Ağustos’ta Amerika’da gerçekleşecek güneş tutulması olayı, 1918 yılından bu yana ilk tutulma olacak. Tutulmanın yerel saatle 10.15’te, Oregon eyaletinin Newport kentinden başlayacağı ve 3 dakika kadar süreceği açıklandı.
İnsanlar akın ediyor, oteller doldu
ABD, Uzay ve Havacılık Dairesi'nin (NASA) güneş tutulması ile ilgili açıklamasının ardından, dünyanın çeşitli yerlerinden insanlar ABD'ye geliyor. Tutulmanın en net izlenebileceği bölgelerde oteller ve pansiyonlar dolarken, konaklama fiyatları ciddi şekilde arttı.
Oregon, Idaho, Wyoming, Nebraska, Missouri, Illinois, Tennessee ve North Carolina'da otel ve pansiyonların dolması nedeniyle, pek çok kişinin şehirde çadır kuracağı tahmin ediliyor.
Güneş tutulması günü parklarda halka ücretsiz güneş gözlükleri de dağıtılacak.
"Kendi gözlerimle görebileceğim en harika şey"
Redlands Üniversitesi'nde görevli Fizik ve Astronomi Profesörü Tyler Nordgren, The Guardian'a yaptığı açıklamada, "Tüm hayatımı bir astronom olarak gökyüzünü inceleyerek geçirdim. Samanyolu galaksisine, yıldızlara, meteor yağmurlarına baktım. Ama bu; kendi gözlerimle görebileceğim en harika şey," sözleriyle güneş tutulmasını yorumladı.
Tutulma sırasında hava gündüz vakti neredeyse tamamen kararacak.
***
Okumak için tıklayınız:
Tefekkür Saati: Hârika bir tasarrufu, lezzetli bir hayret ile seyir vakti...
***
Güneş'in ve Ay'ın tutulmaları, Küsuf ve Husuf namazlarının vaktidir...
Hüsuf namazına hazır mıyız?
Salih Bey: “Küsuf namazı kılmanın hikmeti güneşin açılması için duâ etmek midir? Bu namazlar nasıl kılınır?”
Güneş tutulduğunda Küsuf Namazı, ay tutulduğunda ise Hüsuf Namazı kılmak sünnettir. Bu namazlar Hanefilere göre herhangi bir nafile namaz gibi 2 rekât olarak kılınır. Dört rekât kılmak ise daha faziletlidir.
Bu gök olayları bütün nazarları semaya, Allah’ın kudret harikalarına çevirecek.
KÜSUF VE HÜSUF NAMAZI NASIL KILINIR?
Küsuf, güneş ışıklarının tamamının veya bir bölümünün, gündüz, güneşle dünya arasına ay’ın gölgesinin girmesi dolayısıyla dünyanın belli bir kısmına ulaşamamasıdır.
Hüsuf da, geceleyin ay ışığının tamamının veya bir bölümünün, dünyanın gölgesinin güneşle ay arasına girmesi yüzünden dünyaya ulaşamaması olayıdır.
Güneş tutulduğunda Küsuf Namazı, ay tutulduğunda ise Hüsuf Namazı kılmak sünnettir. Bu namazlar Hanefilere göre herhangi bir nafile namaz gibi 2 rekât olarak kılınır. Dört rekât kılmak ise daha faziletlidir.
Şafiîlere, Malikîlere ve Hanbelîlere göre ise Küsuf namazı 2 rekâttır. Her bir rekâtte iki kıyam ve iki rükû yapılır.
Şöyle ki: Birinci kıyamdan sonra rükû, ardından tekrar kıyam, ardından tekrar rükû; sonra secdeler yapılır ve ikinci rekâte kalkılır. İkinci rekâtte yine birinci rekâttaki gibi iki kıyam ve iki rükû yapılır. Her bir kıyamda diğer kıyamlarda olduğu gibi kıraat yapılır. Her bir rükûda diğer rükûlarda olduğu gibi tespih yapılır.
Küsuf ve hüsuf namazları, gökyüzünde cereyan eden İlâhî San’ata şahit olan mü’minlerin hayranlıklarını ve Allah’a ilticalarını ibadet ve duâ diliyle ifade ederler.
PEYGAMBER EFENDİMİZ (asm) KÜSUF NAMAZI KILMIŞTIR
Peygamber Efendimiz’in (asm) devr-i saadetlerinde güneş tutulması yaşandı. Peygamber Efendimiz (asm) derhal mescide gelerek Küsuf namazı kıldırdı.
Namazdan sonra şöyle duâ buyurdu:
“Rabbim! Ben aralarında olduğum müddetçe ümmetime azap etmeyeceğini bana vaad etmedin mi? Rabbim! Sana tevbe ve istiğfâr edip yalvardıkları müddetçe ümmetime azap etmeyeceğini bana söz vermedin mi? Kapına geldik Rabbim! Senden affımızı diliyor ve Sana iltica ediyoruz!”
Namazı kıldırdıktan sonra buyurdu ki:
“Güneş ve ay Allah’ın varlık ve birliğine delâlet eden alâmetlerden sadece ikisidir. Bunlar hiçbir kimsenin ölümü ve hayatı için tutulmazlar. Şayet bunlar tutulursa, duâ edin, Cenâb-ı Hakk’a yönelip ona iltica edin, Allah’ın büyüklüğünü hatırlayın, namaza durup Allah’ı zikretmeye koyulun ve sadaka verin...”1
Ashab-ı Kiram:
Yâ Rasûlallah, biz seni durduğun yerden bir şeye elinle uzandığını gördük. Sonra irkilip geri geri geldiğini gördük.” dediler.
Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (asm):
“Cenneti gördüm ve elimle bir salkıma uzandım. Eğer ben o salkımı koparabilseydim, dünya durdukça ondan yerdiniz. Ve bana ateş de gösterildi. Cehennemi bugün gördüğüm kadar çirkin ve berbat görmedim.”2
GÜNEŞİN TUTULMASI KÜSUF NAMAZININ VAKTİDİR
Bediüzzaman Hazretleri her duânın belirli vakitleri bulunduğunu bildirerek, vakti girdiğinde söz konusu duâyı ve ibadeti yapmanın bir kulluk görevi olduğunu, ibadetin ve duânın emir olduğu için yapılması gerektiğini hatırlatıyor ve diyor ki:
“Nasıl ki, güneşin gurûbu, akşam namazının vaktidir; hem güneşin ve ayın tutulmaları, küsûf ve husûf namazları denilen iki ibâdet-i mahsusanın vakitleridir. Yani, gece ve gündüzün nurânî âyetlerinin nikaplanmasıyla bir azamet-i İlâhiyeyi ilâna medâr olduğundan, Cenâb-ı Hak, ibâdını, o vakitte bir nev’î ibâdete dâvet eder. Yoksa, o namaz, açılması ve ne kadar devam etmesi, müneccim hesâbiyle muayyen olan ay ve güneşin husûf ve küsûflarının inkişafları için değildir.”3
Dipnotlar:
1- Buhârî, Küsûf, 2, 4.
2- Buhârî, Küsûf, 12.
3- Sözler, s. 287.
Tamamını Okumak İçin Tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/kusuf-namazina-hazir-miyiz_326845
DHA