"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aşkın gözyaşları - Ân diyarı (49)

Ali HAKKOYMAZ
22 Haziran 2024, Cumartesi
Aşkın gözyaşları en çok bu çağda mı akıyor? Yoo, o hep aktı, akıyor, akacak. Ağlatır aşkın fânisi de bâkîsi de…

Ağlatmayan aşk yok Selim Ali, diye söze başladı Bilgin Abi. 

Âşık ağlar. Mâşuk ağlatır. Biri bitişin, ayrılığın gözyaşı iken; öteki vuslatın, sonsuzluk aynasında yansıyışın gözyaşı… 

Sonsuzluktan başka bir tesellî kapısını bulan olmadı ki… Kimde yok ayrılık yarası! Fânilik hastalığının ilacı da bu fena yurdunu terk ile başlıyor. 

Seni bilmem Selim Ali de aşkı bana kimse anlatmadı. Hem kim, kime anlatabilir ki her ân ve herkeste başka bu ayna-yı aşkı?! Bugün böyle de dün de mi öyleydi; el yordamıyla mı bulunuyordu (bu) yollar?!

Hakikate birileri hep perde mi çekmekle meşguldü? Hayat böyle; gördüğüm, bildiğim kadarıyla:

Perdeciler…

Aynacılar var.

…ve perdelerin en kalın çekildiği bir çağ. 

…ve pırıl pırıl aynaların ya kırıldığı ya paslandırıldığı ya, ya, ya da o aynalardan kendimize çekidüzen verildiği…

Aşka, merhamete, şefkate, muhabbete susamak bile yasak… gibi zamanların içinden geçip gitmek öyle ucuz ve kolay mı?!

“Çok, çiğ, çağ…” demiş Behçet Necatigil.

Ham…

Kekremsi…

Peltek…

Kekeme…

Yaralı…

Muannit…

Hırslı ve hasaretli…

Elması verip camı alan…

Bile bile aldanan bir çağ…

Kısacık hayata; uzun bakan…

Sonsuz muhabbeti fâni sevgiye, sevgiliye bırakan…

Endişe bekçisi…

Mal mülk delisi bir çağ…

Koltuk sevgisi… Eskilerin hubbucah dediği… tehlikesi içinde bir hedef… yani şöhret basamaklarını hep çıkma telâşı…

Bu şöhret ne işe yarar, diye sordu Bilgin Abi. Aşkın öldüğü bir çağda; “aşkın gözyaşları” nasıl olacak diye de ilave etti.

Bu kirlenmiş, bu dilenci, bu adını unutmuş çağın aşklısı, şöhretlisi, acılısı, sevinçlisi nasıl olacaktı; öyle ya!

Bir elin parmaklarını geçer miydi bu?

Bilgin Abi Selim Ali’nin eline bir şiir tutuşurdu. 

Aslında çoğumuz adımızı da bilemeden göçüp gidiyorduk bu emanet yerden. Emanetin farkında olmayanlara emin denilir mi Selim Ali? Neyse… oku da efkâr toplayalım, haydi!

TANIMAK

Tecrübe mi?!

Bildiğin…

Yanıldığına yetmez,

Derdi, babam.

Ne yapsam…

Bir eksik bulurdu.

Gökyüzüne bakmayı unuttum;

Bu, bu, bu yüzden.

Adımı hiç hatırlamadım.

Bilmedim ki…

Karın tokluğuna gittim geldim.

Parayı pulu da bilmedim.

Kimdim, neydim?

Anne, baba, kardeş?

Uzak/yakın; zarar/kâr?

Hepsi uzaktı bana.

Az biraz kendimi tanıdım!

Çok geç oldu belki!

Belki biç tanımadım.

Hayat neydi abi?!

Okunma Sayısı: 510
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeliha

    22.6.2024 19:25:50

    Tebrikler bunlar kitap olsa çok istifadeye medar olur. Gazeteyi bazan kaçırıyoruz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı