Çocuklarda konuşma ve dil edinimi süreci olan 3-6 yaş aralığında kekemelik görülebiliyor.
Kekemeliğin erkek çocuklarda kızlara oranla daha yaygın görüldüğünü söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Dil ve Konuşma Terapisti Seçil Aydın Oral, “Kız çocukları konuşmaya daha erken başlar ve dili daha erken edinirler. Bu nedenle yaş büyüdükçe oran erkeklerin aleyhine artar. Kız çocukları bu süreç içinde kendiliğinden bir iyileşme gösterir” diyor. Kız çocuklarının beyindeki konuşma bölgelerini daha aktif kullandığını dile getiren Oral, çocuklarda ve yetişkinlerde görülebilen kekemelik hakkında bilgi verdi.
Genetik ya da çevresel etkenli olarak ortaya çıkabilen kekemelik, çocuklarda 3-6 yaş aralığında kendini belli ediyor. Çocuk yaşta başlayan bu rahatsızlık tedavi edilmediği takdirde ilerleyen yaşlarda kronik hale geliyor ve iyileşme şansı azalıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Dil ve Konuşma Terapisti Seçil Aydın Oral, “Kekelemeye başlayan bir çocuğun kronik bir kekeme haline gelerek ileri yaşlarda da kekelemeye devam etme riski yüzde 20 ile 25 oranındadır. Kız çocuklar, konuşmada biyolojik olarak daha yetenekli oldukları ve farklı gen yapılarına sahip oldukları için kekemelik oranı erkeklerde daha fazladır” diyor.
Kekemelik yüzde 60 oranında kendiliğinden düzeliyor
Kekelemelerin yaklaşık yüzde 80'inde düzelme gözlendiğini ve bunun da yüzde 60'ının kendiliğinden olduğunu belirten Dil ve Konuşma Terapisti Seçil Aydın Oral, “Araştırmalar kekemelik davranışı gösteren çocukların yüzde 75 ile 80’inin kendiliğinden iyileşeceğini gösteriyor. Uygun bir terapi ile kekemelikle baş edebilmek mümkündür. Kekemelik uygun yöntem ve teknikler kullanılarak kontrol altında tutulabilir” diyor. Oral, kekemelik ortaya çıkar çıkmaz mutlaka dil ve konuşma terapistine başvurulması gerektiğine dikkat çekiyor.
Oral, “İleri yaşlarda psikolojik travmaya bağlı olarak ortaya çıkan bir kekemelik var ise daha çok psikoterapi yöntemleriyle psikiyatrist ve psikologla beraber çalışılmalıdır. Buradaki amaç kişinin duygusal güçlüklerini ve çelişkileri değerlendirerek ruh sağlığının iyileştirilmesidir. Dil ve konuşma terapisti bu noktada kekemelik terapisine başlayıp başlamayacağına diğer uzmanlarla görüşerek karar verir” diyor.
Ebeveynlerin tutumu tedaviyi etkiliyor
Anne-baba tutumunun çocuk üzerinde her konuda olduğu gibi kekemelikte de etkili olduğunu söyleyen Oral, aileleri çocuğun konuşmasındaki takılmalar üzerinde durmamaları, sözel ve duygusal tepki vermemeleri ve özellikle çocuğun dikkatinin konuşması üzerine çekilmemesi konusunda uyarıyor. Oral ayrıca, çocuğa konuşması konusunda baskı yapılmasının, kelime ya da cümlelerinin düzeltilmesi ve tamamlanmasının da olumsuz etkilere yol açacağını ve çocuğun kendini rahatça ifade etmesine olanak tanınması gerektiğine değiniyor.
Haber Merkezi