Güneşten gelen ultraviyole ışınların kar ya da buzdan yansımasıyla kornea tabakasında hasar bırakabileceği, özellikle kayak yapanların ve kara fazlaca maruz kalanların "kar körlüğüne" karşı gerekli önlemleri alması gerektiği belirtildi....
Güneşten gelen ultraviyole ışınların kar ya da buzdan yansımasıyla kornea tabakasında hasar bırakabileceği, özellikle kayak yapanların ve kara fazlaca maruz kalanların "kar körlüğüne" karşı gerekli önlemleri alması gerektiği belirtildi.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Bozkurt, yaptığı açıklamada, kar körlüğünün, özellikle yüksek irtifada kardan yansıyan ultraviyole ışınların kornea denilen gözün camsı tabakasında hasar oluşturmasıyla meydana geldiğini söyledi.
Bozkurt, kara maruz kaldıktan saatler sonra gözde ortaya çıkan ağrı, yanma, batma, yabancı cisim hissi, ışıktan rahatsızlık, gözleri açamama, aşırı sulanma ve görme azlığının bu hastalığın karakteristik özellikleri olduğunu anlattı.
Karın ultraviyole ışınların yaklaşık yüzde 80'ini yansıttığını vurgulayan Bozkurt, şöyle konuştu:
"Özellikle yüksek irtifada ultraviyole ışınlar daha yoğunlaşmakta ve kar körlüğü gelişme riski artmaktadır. Kar körlüğünde, gözün mikroskobik muayenesinde göz kapaklarında ultraviyoleye bağlı yanık, kızarıklık ve kornea tabakasının en dıştaki koruyucu hücrelerinde noktasal dökülmeler saptanır. Bulguları, genellikle ultraviyole B ışınlarına maruz kaldıktan 6-12 saat sonra ortaya çıkmaktadır."
Bozkurt, hastalığın tedavisinde iyileşmeyi hızlandırmak ve hastayı rahatlatmak için suni gözyaşı veya jellerle kapama tedavisi uygulandığını dile getirdi.
Ağrıyı azaltmak için göz bebeğini büyüten damlalar ve göz damlaları verildiğini ifade eden Bozkurt, şunları kaydetti:
"Gözler üzerine yapılacak soğuk havluyla kompres hastayı rahatlatmaktadır. Kornea hasarının fazla olduğu durumlarda kısa süreli koruyucu antibiyotikli damla veya pomatlar, şiddetli ağrısı varsa ağrı kesici haplar verilebilmektedir. Bunun dışında hastaya istirahat etmesi, aydınlık ortamlardan bir süre kaçınması, gözünü ovuşturmaması veya güneş gözlüğü takması önerilir. Dökülen kornea hücreleri genellikle 24-72 saat içinde kendini yenilemekte ve hastanın şikayetleri kaybolmakta."
Prof. Dr. Bozkurt, hastalığın sıklıkla kayak yapanlar, kar motosikletine binenler ve dağa tırmanan kişilerde görüldüğünü aktardı.
Kayak gözlükleri veya yüksek ultraviyole koruma özelliği bulunan güneş gözlükleri takılarak ultraviyole ışınların etkisinden korunabileceğini anlatan Bozkurt, "Kayak yaparken veya karda yürürken hava bulutlu olsa bile güneş gözlükleri mutlaka takılmalıdır, zira ultraviyole ışınlar bulutlardan geçebilmektedir. Koruyucu gözlüklerin ultraviyole ışınların hemen tümünü süzmesi ve görünen ışığın en fazla yüzde 5-10'unu geçirmesi gerekmektedir. Ayrıca koruyucu kaskların da takılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.(AA)