Yrd. Doç. Dr. Erol, Ocak- Kasım 2014 ayları arasında üroloji polikliniğinde tarama amacı ile prostat spesifik antijenine (PSA) bakılan hastaların isot tüketim alışkanlıklarını sordu. Hafta en az 3 gün ortalama bir tatlı kaşığı isot tüketen (476) ve hiç tüketmeyen (351), benzer yaş grubunda toplam 827 hastaların PSA değerlerini karşılaştıran Erol, düzenli isot tüketenlerin PSA değerlerinin, hiç isot tüketmeyenlere göre neredeyse 2 kat düşük çıktığını tespit etti. PSA değerinin isot tüketenlerde 1,3, tüketmeyenlerde 2,3 çıktığını belirten Erol, “PSA şu anda elimizdeki tek prostat kanseri belirtecidir. PSA'nın düşük çıkması kanser riskinin düşük olduğunu gösterir. Böylece İsot tüketiminin prostat kanseri olmasını geciktireceğini söyleyebiliriz.” diye konuştu. 

Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilimdalı öğretim üyesi Yrd.Doç. Dr. Mehmet Erol Yıldırım, prostat kanseri olan hastaların isot tüketim alışkanlığı ile ilgili bir araştırma yaptı. Güneydoğu Anadolu bölgesinde isot adı ile bilinen kımızı acı biberin ülkemizde genel olarak sevilerek tüketildiğini belirten Yıldırım, “Bir homovanilik asit türevi olan kapsaisin, kırmızı biberdeki acılığı veren maddedir.” dedi. Ülkemizde Güneydoğu Anadolu bölgesinde bolca yetişen isotun içeriğinde bulunan ‘Kapsaicin’ ile uzun yıllardır ağrı tedavisinde kullanıldığını belirten Erol, “Son yıllarda isotun çeşitli kanser hücrelerinin oluşumunu engelleyici etkisi üzerine birçok çalışma yapılmıştır.” diye konuştu. 

Turgut Özal Üniversitesi olarak üroloji polikliniğinde tedavi gören prostat kanseri hastalar üzerinde bir çalışma yaptıklarını vurgulayan Erol, “Deneysel çalışmalarda isotun prostat kanseri gelişimini önlediği gösterilmiştir.” dedi. Turgut Özal Üniversitesi'nde yapılan çalışmada 40 yaş üzeri 827 erkek hastada prostat kanseri belirteci olan PSA tetkiki yapıldığını vurgulayan Erol, “Hiç isot tüketmeyenler ile haftada en az iki gün, iki tatlı kaşığı isot tüketen hastalarda PSA değerleri karşılaştırıldığında, isot tüketenlerde bu değerlerin, tüketmeyenlere göre 2,5 kat daha düşük olduğu saptanmıştır. Bu da bize isot tüketiminin prostat kanserinden korunmada etkili bir besin olabileceği konusunda umut vaatetmektedir.” açıklamasında bulundu.