Hekimliğin kutsal bir meslek olduğunu, hekimlerin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışıyla hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Şenel Yediyıldız, "Bütün mesele Allah'ın rızasını kazanmak. Onun için hekimlik kutsal bir meslek. Biz, bu mesleğe ilişkin eğitimi kutsallığı üzerine almıyoruz. En temel problemimiz bu." diye konuştu.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Şenel Yediyıldız, "Karşımızdaki hekimi insan olarak değerlendirmemiz lazım, otomat makine değil. 'Bu hekimdir, bana hizmet etmek mecburiyetindedir. Ne emredersem yapar.' demek çok çirkin." dedi.
Yediyıldız, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin nedenleri ve nasıl önlenebileceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Daha önce Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin başhekimliğini yürüten Yediyıldız, 36 yıllık hekimlik sürecinde hiç kimseyle kavga etmediğini ve hiç şiddete uğramadığını belirtti.
"Azıcık da iletişim okutsalar"
Hekimlerin, iletişimde sıkıntı yaşayabildiğini anlatan Yediyıldız, "Bize okullarda ölümüne matematik, kimya, fizik okutuyorlar. Azıcık da iletişim okutsalar, empati kurmayı, vicdan ve merhameti öğretseler, herhalde hekimlerin daha çok mesafe alacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Hekimliğin, şefkat ve merhamet mesleği olduğunun altını çizen Yediyıldız, "Bize şiddetle gelen bir insana şefkatle, merhametle baktığımızda şiddet düşünen insanın bu düşüncesini yok etmiş oluruz." dedi.
Sağlıkta yaşanan şiddeti hasta açısından değerlendiren Yediyıldız, şöyle konuştu:
"Geçmişte hastalar hekime, hastaneye ulaşamıyordu. Günlerce kuyruk bekliyorlardı. Hastanede kuyruk beklerken torununa kazak örenleri biliyorum. İlacını bulamayıp 'Ben bu ilacı nereden alacağım.' diye hüngür hüngür ağlayanları gördüm ama o insanların hiçbirinin aklına şiddete başvurmak gibi bir şey gelmiyordu. Eskiye göre hekime çok rahat ulaşıyoruz. Oturduğumuz yerden, internetten hekimden randevu alıyoruz. Saatinde gidiyoruz. 'Beni niye 10 dakika geç aldın.' diye hekime şiddet uyguluyoruz. Olacak iş mi? Eski tabirle buldukça bunuyoruz."
"Karşımızdaki hekimi insan olarak değerlendirmemiz lazım, otomat makine değil." ifadesini kullanan Yediyıldız, "Onun da duyguları, dertleri var. 'Bu hekimdir, bana hizmet etmek mecburiyetindedir. Ne emredersem yapar.' demek çok çirkin, cahilce. Hekime saygı gösterirsek, hekimden de saygı görürüz." değerlendirmesinde bulundu.
Yediyıldız, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin önemli adımların atıldığını anımsattı.
Bu konuda çıkarılan yasal düzenlemelerin hiçbir zaman yeterli olmayacağını vurgulayan Yediyıldız, "Hekimi duvar içinde de çalıştırsan adam şiddet uygulayacak bir şey bulur. Şiddeti zorlaştırma açısından birtakım mekansal tedbirler alınabilir, ağır cezalar verilebilir." dedi.
"Hekimle hasta arasındaki ipi koparmamak lazım"
Artık hekime sözlü ya da fiziki şiddet uygulayanın, karşılığını yargıda mutlaka göreceğine dikkati çeken Yediyıldız, şunları kaydetti:
"Hekimle hasta arasındaki ipi koparmamak lazım. Kopmuşsa 'Git doktorun elini öp, özür dile.' falan deyip işi geçiştiriyorduk. Şimdi öyle bir şey olmayacak. Şiddet durumunda hekim düğmeye bastığında polis gelerek, karakola gitmeye gerek kalmadan hekimin ifadesini alacak. Şiddeti uygulayan kişi, şiddetinin cinsine göre muamele görecek.
Hekim şikayetinden vazgeçse bile kovuşturmaya yapılarak, sanık veya sanıklar yargılanacak. Bu, caydırıcı bir unsur. Sonunda mahkumiyet verilir mi verilmez mi? Bu konuda Adalet Bakanlığının çalışmaları sürüyor. Şiddetin dozuna göre, yalnızca sağlıkta şiddet değil de genel olarak başka olayları da kapsayacak yasa teklifi çalışılıyor."
AA