Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvarlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık, gazlı içeceklerin, her tüketildiğinde daha fazla tüketme isteği uyandırarak bağımlılık yaptığını ve doğal olmayan sentetik bir içeceğin aşırı tüketiminin başlı başına çok büyük tahribatlara yol açtığını bildirdi.
Uyanık, yaptığı yazılı açıklamada, gazlı içeceklerin üretimi sırasında su, meşrubat şurubu (fruktoz) ve karbondioksitin karıştırılmasıyla "karbonasyon" adı verilen işlemin yapıldığını anlatarak, bu işlemde kullanılan karbondioksitin, meşrubatların gazlı özellik kazanmasını sağlayarak, içilirken kabarcıklı etkiyi oluşturduğunu belirtti.
Gazlı içeceklerin içeriğindeki tatlandırıcı, antioksidan, boya ve aroma gibi katkı maddelerinin de sorgulanabileceğine işaret eden Uyanık, şunları kaydetti:
"Gazlı içeceklerin zararı, içinde bulunan karbondioksitten değil; her tüketildiğinde daha fazla tüketme isteği uyandırarak bağımlılık yaratmasıdır. Organik ve doğal olmayan, hem de sentetik olan bir içeceğin aşırı tüketimi, başlı başına çok büyük tahribatlara yol açar. Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi, içecekler konusunda, özellikle de kafeinli enerji içecekleriyle ilgili çalışmalar yapmış, halk sağlığını etkileyecek düzeyde olduğuna dair raporlar yayınlamıştır. Uyarıcı etki yapması ve geçici olarak performans artırıcı özelliğiyle tanıtılan ve özendirilen bu içeceklerin gençler, hatta çocuklar tarafından fazla miktarda tüketilmesi, bazı ülkelerin önlem almasına sebep olmuştur."
Uyanık, meyve suyu yerine de meyvenin kendisini tüketmenin daha sağlıklı olduğuna dikkati çekerek, meyvelerin bütün olarak sindirim sisteminden düzenli emildiğini ve vücuda daha fazla yarar sağladığını anlattı.
Meyvenin, kan şekerini ani yükseltmediğini, ani insülin salgılanmasına neden olmadığının altını çizen Uyanık, "Marketlerde satılan meyve sularında, meyve özünün yanı sıra oranları değişen sofra şekeri, fruktoz şurubu gibi katkı maddeleri de bulunur. Bu nedenle çok fazla tüketildiğinde yüksek oranda şekerin vücuda girmesine, dolayısıyla kan şekerinin yükselmesine, sonuçta diyabet ve obezite gibi hastalıklara yol açarlar" değerlendirmesinde bulundu.