29 Kasım-1 Aralık 2017 tarihlerinde Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) teknoloji bağımlılığı alanında uzman isimleri Yeşilay ev sahipliğinde bir araya gelerek, “Bağımlılık Davranışlarının Halk Sağlığına Etkileri” konulu toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda online oyun ve online kumar bağımlılığı üzerine hastalık, önleme, koruma, tedavi, rehabilitasyona dair bütün konular konuşulurken DSÖ’nün hastalık sınıflandırmalarını kararlaştıracağı ICD-11 (Uluslararası Hastalık Sınıflandırmaları) için ciddî hazırlıklar yapıldı. Bu kapsamda Haziran ayında gerçekleştirilen ICD-11’de online oyun bağımlılığı resmen bir hastalık olarak tanımlandı.

Resmen teşhis konuldu 

Gerçekleştirilen toplantı ve sonrasında DSÖ’nün online oyun ve online kumar bağımlılığını resmen hastalık olarak tanımlaması konusunda görüşlerini dile getiren Yeşilay Genel Başkan Vekili Dr. Mehmet Dinç, “DSÖ’nün teknoloji bağımlılığının alt kalemlerinden biri olan online oyun ve online kumar bağımlılığının çok tehlikeli sonuçlara yol açacağını, bu bağımlılık türünün ruh ve akıl sağlığı hastalıkları kapsamına alınacağı Aralık 2017’de gerçekleştirdiğimiz toplantıda ve 2018 ICD-11’de konuşuldu. Bu toplantıda Yeşilay olarak çok ciddî katkılarımız oldu ve geçtiğimiz günlerde de DSÖ bu konudaki çalışmalarını tamamlayarak online oyun ve online kumar bağımlılığını resmen hastalık olarak tanımladı.” açıklamasında bulundu.

3 belirti var

DSÖ’ye göre teknoloji bağımlılığının 3 belirtisinin olduğunu söyleyen Dr. Dinç açıklamasında, “Bu belirtilerin ilki oyun davranışı diğer sosyal aktivitelerin önüne geçiyor. İkincisi bu davranışın önlenememesi. Üçüncüsü de kişinin belirli bir şekilde strese girmesi, kişisel, sosyal ve eğitimsel alanlarına vakit ayıramamasına yol açıyor. Sonuçta uykusuzluk, beslenme problemleri ve fiziksel rahatsızlıklar yaşıyor. Bu davranışın bağımlılık olarak kabul edilebilmesi için en az 12 ay sürmesi gerekiyor” dedi.

Farkındalık şart

Yapılan teşhisler hakkında bilgi veren Dinç şunları söyledi: “Teknoloji bağımlılığı fark edilmeyen, masum durabilen, bağımlılık olarak adlandırılmak istenmeyen bir durum ve artık bir hastalık olarak konumlandırılıyor. Bu hastalığa karşı önleyici tedbirlerin en başında bilinç ve farkındalık geliyor. Kontrolsüz, sınırsız, ihtiyaç dışı kullanımdan kaynaklanan bu soruna karşı alternatiflerin zenginleştirilmemesi, bilincin oluşamaması kullanıcının karşısında büyük bir duvar olarak duruyor. Bu duvarın aşılması, teknolojik araçların ihtiyaç dahilinde kullanılacağını bilmek, bu anlamda rol model olmak,ama teknolojiyi de aktif kullanmak mümkün.”

Haber Merkezi