Hipertansiyondan farklı olarak ortaya çıkan ve nefes darlığı, halsizlik, bayılma gibi belirtiler gösteren 'Pulmoner hipertansiyon'un, artık çaresiz kalınan hastalıklar arasında olmadığı belirtildi.
Kardiyoloji Uzmanı Serdar Küçükoğlu, çaresiz kalan hastaların bir kaç yıl öncesine kadar evlerine kapanarak yaşamak zorunda kaldıklarını ancak son gelişmelerle birlikte 1 - 1,5 yıl ömrü olacağı düşünülen hastaların arasında 7 - 8 yıldır takip edilenler olduğunu ifade etti.
İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Küçükoğlu, doktorların kısa bir zaman öncesine kadar hastaları karşısında çaresiz kaldıkları Pulmoner hipertansiyon hastalığı hakkında dikkat çeken bilgiler verdi.
Küçükoğlu, Pulmoner hipertansiyonun küçük dolaşımda akciğerlerin damar basıncının yüksekliğini gösteren bir hastalık olduğunu ve herkesin bildiği hipertansiyondan tamamen farklı bir sorun olduğunu kaydetti. Yavaş seyirli gerçekleşen bu hastalığın nefes darlığı, eforla yorulma, halsizlik ve bayılma gibi belirtiler verdiğini anlatan Küçükoğlu, zamanında tanı ve tedavi alamayan hastaların hayati riskleri bulunduğunu ifade etti.
Hastalıkta erken tanının tedavi için büyük önem taşıdığını belirten Küçükoğlu, hastalığın sıklıkla akciğer hastalıkları, astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve sol kalp hastalığıyla karıştırıldığının altını çizdi.
'7-8 YIL ÖNCE BU HASTALARDAN KAÇARDIK'
Doktorların uzun süredir çözümüyle ilgili çaresiz kaldıkları hastalığın tedavisiyle ilgili Küçükoğlu şu bilgileri verdi: “7-8 yıl önce elimizde herhangi bir tedavi yöntemi bulunmadığı için karşımıza gelen Pulmoner hipertansiyon hastalarından kaçardık. Çaresiz kalan bu hastalar da evlerine kapanmak zorunda kalırdı. Günümüzde cerrahi yöntemler ve ilaçlardaki gelişmeler sayesinde, eskiden ortalama yaşam süresinin 1 - 1,5 yıl olacağı düşünülen hastalar arasında 7 yıl 8 yıldır takip ettiğimiz ve son derece düzenli hayat sürdüklerini gördüklerimiz var.”