Pedagoji Derneği’nce yayınlanan “Çocuk Eğitiminde Ödül ve Övgü” konulu makalede, “ödül, çocuğu olumlu davranışa değil, ödülün kendine yöneltir” denildi.
Pedagoji Derneği’nce yayınlanan “Çocuk Eğitiminde Ödül ve Övgü” konulu makalede, “ödül çocuğu olumlu davranışa değil, ödülün kendine yöneltir. Çocuk herhangi bir davranışı, yapılması iyi ve doğru olduğu için değil ödül için yapar. Yani ödül, iyi davranışın kendisini ikinci plana atar” denildi. Pedagoji Derneği ailelerin sorunlarına internet sitesinde yayınlanan makalelerle ışık tutmaya devam ediyor.
“Çocuk Eğitiminde Ödül ve Övgü” konulu makalede, Çocuklara verilen yanlış ödülün çocuklara ne gibi zararları olacağı ele alınmış.
ÖDÜL NEDEN ZARAR VERİR?
“Sürekli ödül alan çocukların zaman içerisinde ödüle alışıp, ödül alamadıklarında kendilerini kötü hissedeceklerinden bahsedilen” Makalede, “Ödül onlar için hayatın vazgeçilmezi olur. Bir nevi çocukta ödüle karşı bağımlılık, ödülsüzlüğe karşı ise tahammülsüzlük gelişir. Ödüle alışan bir çocuk bu ödülleri devam ettirebilmek için zamanla kural dışı yollara bile başvurabilir. Bu çocuklar, gelecek hayatlarında sürekli onaylanma ihtiyacı hissedebilirler” denildi. Çocuğu olumlu davranışa değil, ödülün kendine yönelteceği belirtilen makalede, “Çocuk herhangi bir davranışı, yapılması iyi ve doğru olduğu için değil ödül için yapar. Ödül, iyi davranışın kendisini ikinci plana atar” ifadelerine yer verildi.
BAZEN PROBLEMLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTER
Bazen ödülün, problemlerin gerçek sebepleri ile yüzleşmeyi de güçleştirdiği söylenen makalede, “Kardeşine şiddet uygulayan bir çocuğa, ‘Eğer şiddet uygulamazsan sana ödül vereceğiz’ dendiğinde çocuk, kardeşine vurmaz, fakat ‘bu çocuk kardeşini neden dövüyor?’ sorusunun cevabı da bulunmaz. Ödül, sorunların gerçek sebeplerini de örtücü bir faktör olabilir” denildi.
ÇOCUKLARIMIZI NASIL ÖDÜLLENDİRMELİYİZ?
“Övgü/ödül doğru kullanılmadığında çocuğa yukarıda bahsedilen zararları vermediğinini altı çizilen makalede, Ödül/övgünün doğru kullanımı şu şekilde açıklandı: “İlk olarak ödül/övgü davranıştan önce söylenmemeli, davranıştan sonra verilmelidir. Bir çocuğa ‘Dişlerini fırçalarsan sana şunu veririm’ demek doğru değildir. Çünkü bu şekilde ödül önceden beyan edilmiş olur ve çocuğa zarar verir. Davranıştan sonra verilen ödül, her doğru davranıştan sonra verilmemelidir. Meselâ her diş fırçalamanın ardından küçük sürprizler vermek doğru değildir. Övgü genelde çocuğun kişiliğine değil, performansına yönlendirilmelidir. ‘Harikasın, çok iyisin, zekisin’ demek yerine ‘Bu resim harika olmuş’, ‘Odanı çok iyi toplamışsın’, ‘Bu davranışın çok zekiceydi’ demek arasında fark vardır. Çocuk yaptığı bir çalışmayı değerlendirmeniz için size getirdiğinde, kendi övgünüzü sunmadan önce, çocuğun düşüncesini almak daha doğrudur. ‘Anne-baba, resmim nasıl olmuş?’ diyen çocuğunuza ‘Çok güzel olmuş’ demeden önce ‘Sen bu konuda ne düşünüyorsun?’ diyerek çocuğun içsel süreçlerini harekete geçirmek faydalıdır. Çocuğun kendi düşüncesi alındıktan sonra,ebeveynler kendi fikirlerini söyleyebilirler. Övgüyü genel olarak değil de detaylandırılmış yapmak çocuğun övülen alandaki becerilerini geliştirir. Ödül/övgü çocuk eğitiminde kullanılan bir yöntemdir, ama doğru kullanılmadığında ya da çok sık kullanıldığında çocuklara zarar verebilmektedir. Aileler ve eğitimciler ödül/övgüyü bilinçli şekilde kullandıklarında, çocuklarda olumlu davranış değişiklikleri görmek daha kolay olacaktır.”
NAGEHAN BAYRAM-İSTANBUL