Birinin ismini dilinizin ucuna geliyor da hatırlayamıyor musunuz Ya da mutfağa gidip ne yapmaya gittiğinizi unuttuğunuz oluyor mu?
O zaman beyninizi güçlendirmeniz gerekiyor.
Birinin ismini dilinizin ucuna geliyor da hatırlayamıyor musunuz? Ya da mutfağa gidip ne yapmaya gittiğinizi unuttuğunuz oluyor mu? Sık sık yaşla birlikte hafızanın ve sebep sonuç ilişkisi kurma, tepki verme gibi diğer zihinsel fonksiyonların zayıfladığını duyarız. Ama hâlâ umut var. Çünkü beyin bazı yöntemlerle yeniden yapılandırılabiliyor. Beyninizi güçlendirmek istiyorsanız işte bir dizi tavsiye ve egzersiz teknikleri:
1. Fiziksel egzersiz beynin büyümesini sağlar
Fiziksel egzersiz yapmanın beynimizi büyüttüğü doğru. Egzersiz sinir kavşaklarının sayısını artırır, böylece beyinde daha fazla irtibat noktası oluşturur ve yeni hücreler oluşmasına katkıda bulunur. BBC’nin haberine göre kalp-damar sağlığının iyi olması aynı zamanda beyninize daha fazla oksijen gitmesi ve zararlı toksinlerin daha hızlı atılması anlamına da gelir. Egzersizinizi dışarıda yapmak daha da faydalı çünkü böylelikle bir de güneşten ek D vitamini alma gibi bir avantaj sağlıyorsunuz. Egzersizi yeni bir yeri görmek tanımak, yeni şeyler yapmak veya fikir alışverişi ile bir araya getirmeye çalışın. En önemlisi egzersizi zevk alacağınız şekilde yapmaya dikkat edin. Egzersizin ve sosyal iletişimin beyin üzerindeki etkisi bu katılım arzusuyla iyice güçleniyor.
2. Hareket halindeyken ezberleme tekniği
Bahçe işleri fiziksel olduğu kadar zihinsel olarak da çok yararlı ve size düşünme imkânı da veriyor. Araştırmalarla kanıtlanmış ve aktörlerin epeydir kullandığı bir teknik bu. Bir metni hareket halindeyken ezberlemeye çalışırsanız, bilgi zihninizde çok daha kalıcı olabiliyor. Diyelim bir sunum yapmanız, bir sınava hazırlanmanız ya da yapacağınız işi zihninizde iyice yerine oturtmanız gerekiyor. Düşüncelerinizi kafanızda yürürken çevirmeyi deneyin.
3. Doğru beslenmenin hayati önemi
Sağlıklı kafa için sağlıklı bağırsaklar gerekli. Yediklerimizin ortalama beşte birini şeker oluşturuyor ve enerjinin doğrudan beyne gitmesi, beynin işleyişini tamamen glikoz düzeyine bağlı kılıyor. Eğer şeker tüketiminizi kontrol edemezseniz, zihniniz çok daha karışık olacaktır. Sevdiğiniz şeyleri yediğinizde beynin ödül bölgesi zevk almamızı sağlayan dopamin adlı bir kimyasal madde salgılıyor. Ama bir yandan beynin ödül bölgelerini memnun edecek şeyleri yerken, bir yandan da bağırsaklarınızı sağlıklı tutacak gıdalar almalısınız. İnsanın bağırsaklarında beyinle bağlantılı ortalama yüz trilyonu aşkın mikrop bulunuyor. Bunların dengesi beynin sağlığı için hayati önem taşıyor.
4. Şalteri indirip her şeyden uzaklaşmanın sırrı
Dinlenme zihnin bazı işlevlerini yerine getirebilmesi için şart. Biraz stres, insanın acil durumlara tepki gösterme refleksini koruması açısından gerekli. Kortizol adlı hormonun salgılanmasına yol açar. Bu da fazla olmamak kaydıyla bize enerji verir dikkatimizi toplamamızı sağlar. Fakat uzun süren endişe ve yüksek düzeyde stres beyinde tam tersine, zehir etkisi yapıyor. Bu nedenle zaman zaman, deyim yerindeyse şalteri indirip, beynin bu kısmını dinlendirmek çok önemli ve bunu yaptığınızda aslında beynin farklı bir bölgesini çalıştırmış oluyorsunuz.
5. Daha önce hiç denemediğiniz şeyler yapmak
Yeni bir şey öğrenmek beyinde yeni nöronal yollar açar. Beyninizi geliştirmekte kilit önemde bir yöntem, onu yeni şeyler yapmaya ya da öğrenmeye yönelterek sınamaktır. Bir sanat dalında kursa yazılmak ya da yeni bir dil öğrenmek beyninizin esnekliğini artıracaktır. Tavsiye: İnternette arkadaşlarınız ya da ailenizle yarışacağınız bir oyun bulun. Bu hem sizi sınayacak, hem de başkalarıyla yarışmak bir sosyal iletişim olarak beynin gelişimine ayrıca katkı sağlayacaktır.
6. Doğru uyanma
Giderek kuvvetlenen ışıkla uyanmak beynin performansını güçlendirir. Uyumanın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. 5 saatten az uyursanız zihinsel yetileriniz zayıflar, 10 saatten fazla uyursanız da sersemleşmiş hissedersiniz. Fakat uykudan sonra gün boyu zihinsel işlevlerinizi en iyi kullanmanızı sağlayacak bir şey de nasıl uyandığınız. En ideali karanlık bir odada uyuyup yavaş yavaş artan bir ışıkla uyanmak. Bu ışık giderek kapalı göz kapaklarınızdan sızarak beyni bir anlamda hazırlar ve daha fazla kortizol salgılarız. Uyandığınız anda vücudunuzdaki kortizol hormonu miktarı, beyninizin o gün nasıl çalışacağı üzerinde belirleyici olur. Tavsiye: Doğal bir şekilde uyanmanızı sağlayacak, güneşin doğuşu gibi parklaklığı yavaş yavaş artan bir ışık edinin. Tabii uykusu ağır olanlar işe geç kalmamak için ışığın yanısıra yine sesli alarm da kullanmak zorunda kalabilir!