17 yıl önce Müslüman olan okuyucumuz Japon Hatice Demir ile ahiret sayfamız için röportaj yaptık.

Öncelikle İslâmiyet ile nasıl tanıştınız?

Kur'ân-ı Kerîm’in Japonca mealinin tamamını okudum. Bazı yerleri anlamasam da Kur'ân-ı Kerîm Allah’ın varlığına inanmak için yeterli oldu. 

Ahiret inancı sizi nasıl etkiledi?

Ben bu konu da küçüklükten beri soru işaretleriyle yaşadığımı söylemek isterim. Anneme küçükken sorduğumu hatırlıyorum. O da bilmiyorum dedi. Sonra babaanneme sordum, o da Budizm’den bilgi aktardı. Bu da benim duygumu karıştırdı, huzursuz olduğumu hatırlıyorum. Sonra düşündüm kupkuru dallardan yemyeşil yapraklar çiçekler açıyorsa, dünyada bile dirilme oluyorsa, ebedi alemde büyük bir dirilme olacaktır. Ve insanın fıtratında bulunan ebed arzusu muhakkak karşılık bulur. En basit duaları kabul eden Allah, en değer verdiği mahlukunun duasını kabul eder. Ahireti anlatan kitaplar okudum. Ve böylece ahiret inancı ile tanışmış oldum ve çok rahatladım. Ahiretin varlığı insana huzur veriyor. Ölümün olması, dünyadan sonra başka bir âlemde beka bulmak bu dünyadayken davranışlarımı kontrol etmeme sebep oluyor. Ahirete iman, insanı insan yapıyor.  Demek gerçek buymuş! Benim sevincimi siz tahmin edebilir misiniz, bence zor.

Risale-i Nur ile tanışmanız nasıl oldu ve Risale-i Nur’un sizdeki  önemi nedir?

Japonya’da tanışıp evlendiğim eşim, küçük yaştan itibaren cemaate katılıp Risale okuyan insandı. Ondan duydum. Şu an Türkiye’ye geleli 20 seneyi doldurmak üzereyim. Müslüman olalı ise 17 sene oldu.

Önce dinliyordum. Yıllar sonra okumaya başladım. Risale-i Nur sorularıma cevap verdi. İmanımı güçlendirdi ve zayıf olmasını engelledi. İnsan sosyal varlıktır. Cemaatin buna cevap verdiğini de gördüm. Şimdi Risale-i Nur benim için imanı taze tutmak için hiç hayal edemediğim bilgi veren kitaptır. Hem şahsî, hem topluluk içindeki rolü hakkında dengeli olmak için bilgi veren kitaptır.

Teşekkür ederiz…

Röportaj: Kübra Ünüvar