Yurt Haber |
Çocuklarınızı sessizliğe mahkûm etmeyin |
Sağlik Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan “Ulusal Yenidoğan İşitme Taraması Programını” kapsamında Adana’daki hastanelerin tamamında yenidoğan bebekler işitme taramasından geçiriliyor. Hekimevi’nde sağlık çalışanlarının katıldığı işitme eğitimi toplantısında konuşan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Halil Avcı Duyma Engelliler Merkez Müdürü Prof Dr Ülkü Tuncer, işitme kayıplarının tedavi ve rehabilitasyonunda erken teşhisin çok önemli olduğunu kaydetti. Bu maksatla Sağlık Bakanlığı tarafından ülke çapında “Ulusal Yenidoğan İşitme Taraması Programı”nın hayata geçirildiğini dile getiren Prof. Dr. Ülkü Tuncer, “Bu program kapsamında tüm bebekler doğar doğmaz işitme testine tabi tutulmakta ve işitme kaybı olan bebeklere hayatlarının ilk üç ayı içerisinde tanı konulabilmektedir. İşitme kaybı olan bebeklere altı aylıkken işitme cihazı ile tedaviye başlanmaktadır. İşitme cihazı ile yeterli dil gelişimi sağlanamayan bebekler ise, bir yaşından önce koklear implant, yani biyonik kulak programına alınmakta ve mümkün olduğunca erken biyonik kulak ameliyatı yapılmaktadır” şeklinde konuştu. İl Sağlık Müdürü Dr. Aytekin Kemik ise Adana’daki hastanelerin tamamında işitme taraması yapıldığını belirterek, yenidoğan bebeklerin yüzde 51’inin işitme taramasından geçirildiğini açıkladı. Ülkemizde her bin bebekten bir ile üçünün işitme kaybı ile dünyaya geldiğini kaydeden Sağlık Müdürü Kemik şöyle konuştu: “Bu taramanın hedefi her yenidoğanın işitme taramasını yapmak, işitme kaybını belirleyip tanısını koymak, rehabilitasyonuna en erken dönemde başlamaktır. İşitme taraması yapılmadığında işitme kaybı tanısı konulan çocukların ortalama yaşı 4 civarındadır. Bu yaşta tesbit edildiğinde ise çocuğa istenilen düzeyde bir dil ve lisan gelişimi sağlamak genelde mümkün olmamaktadır. Oysa 1 yaşından önce işitme kaybı tespit edilip rehabilitasyonu sağlanan çocuklar 6 yaşına geldiklerinde yaşıtları ile birlikte ilkokula başlamakta ve dil-lisan gelişimleri yaşıtlarını yakalamaktadır.” |
06.12.2010 |
İstanbul'a götürüp 40 yıl boyunca dilendirmişler |
Malatya’nin Darende ilçesinden 12 yaşındayken tedavi ettirme bahanesiyle İstanbul’a götürülen ve 40 yıl boyunca dilendirilen zihinsel ve bedensel engelli kişi, ağabeyinin çabalarıyla evine dönebildi. Darende’ye bağlı Karagöz Köyünden İstanbul’a götürülen ve uzun süre kendisinden haber alınamayan İhsan Güleç (55), bir akrabalarının görüp ağabeyi Yaşar Güleç’e haber vermesiyle dilendirilirken bulundu. Kardeşinin çocuk yaşta ailesinden alındıktan sonra tedavi için götürüldüğünü ifade eden Yaşar Güleç, yaptığı açıklamada, anne babasıyla dostluk kuran kötü niyetli kişilerin ‘bu çocuğu tedavi ettirelim’’ diyerek kardeşini İstanbul’a götürdüğünü, uzun yıllar boyunca kendisini aradıklarını ve bir akrabalarının görüp haber vermesiyle İstanbul’da bulup köye getirdiklerini söyledi. Engelli kardeşinin 10 yaşında bir çocukla aynı boyda olduğunu, başının ve vücudunun normal ölçülerin altında olduğunu anlatan Güleç, bulduklarında 36 kilodayken şimdi 55 kiloya yükseldiğini, bedeninin yüzde 90 oranında engelli olduğunu aktardı. Zihinsel ve bedensel engelli olmasından yararlanan kişilerin bunu fırsat bilerek yıllarca kardeşini dilendirdiğini öğrendiklerini belirten abisi Güleç, ‘’Özürlü olduğu için durumdan faydalanıp dilendirmiş, rezil bir hayatın içinde adeta süründürmüşler. Bir gün akrabalarımızdan birisi götüren şahısları görüp tanımış ve takip etmiş, bize haber verdi, şeklen çok rahat tanınabildiği için teşhis ettik. Dilenirken bulduğumuz kardeşimi o hayattan çekip aldık. Arkamızdan tehdit telefonları geldi, ama kulak asmadık’ dedi. Ağabeyinin evinde şimdi mutlu bir hayat süren engellinin yengesi Gülsen Güleç de, İhsan Güleç’in kimseye bir zararı olmadığına değinerek, ‘’En çok sulu yemekleri seviyor. Televizyon izlemekten hoşlanıyor. Kendisiyle ilgilenildiğinde çok seviniyor. Allah devletimizin yokluğunu göstermesin. Maaş bağladılar, bakım parası da veriyorlar. Yıllarca kötü şartlarda yaşamış, ezilmiş, çok şükür keyfi yerinde’’ diye konuştu. |
06.12.2010 |
Öğretmenler yola parke döşedi |
Kastamonu’nun İnebolu ilçesine bağlı Kabalar Köyü İlköğretim Okulu’nun toprak yolunun kirinden öğrencilerini kurtarmak isteyen öğretmenler, ders saatleri dışında işçi gibi çalışarak, yolu parke döşedi. Yaklaşık 230 öğrencinin öğrenim gördüğü okulun toprak yolundan yürüyerek sınıflarına gelmek zorunda olan öğrencilerin, özellikle yağmurlu havalarda ve kış aylarında yaşadıkları sıkıntıyı çözmek için yaklaşık 2 ay önce kollarını sıvayan öğretmenler, günlerce inşaat işçisi gibi çalıştı.Yolun yapımı için İl Özel İdaresinden beton parke, hayırseverlerden de çimento ve kum temin eden Okul Müdürü Şerafettin Özaydın ile öğretmenler Musa Türkoğlu, Erkan Yıldırım, Ekrem Kemer, Zafer Karcı, Mustafa Dalbay, İsmail Şekerci, Yusuf Çelik ve okulun hizmetlisi Kadir Karaalioğlu, neredeyse dersleri olmayan bütün saatlerde çalışarak yolu bitirdi. Köy okulunun öğretmenleri, kimi zaman zorluklar yaşasa da parke betonla yaptıkları yolu 45 günde bitirmenin mutluluğunu öğrencileriyle paylaştı. Okulun Müdürü Şerafettin Özaydın,yaptığı açıklamada, yolun yapımı için kendilerinden hiçbir desteği esirgemeyen İlçe Kaymakamı Kubilay Ant ile hayırsever iş adamlarına teşekkür etti. Toprak yolda öğrencilerin yaz aylarında tozla, kış aylarında ise çamurla başetmek zorunda kaldığını ve bu duruma üzüldükleri için böyle bir çalışma yaptıklarını anlatan Özaydın, ‘’Öğrencilerimiz yağmurlu günlerde okula geldiklerinde ayakları çamur oluyordu. Okula girdiğinde çoraplarını kapının önünde çıkaran öğrencilerimiz vardı. Artık böyle bir sıkıntıları kalmadı. Onlar her şeye değer. Keşke elimizden daha fazlasını da yapmak gelse de öğrencilerimize daha iyi imkânlar sağlayabilsek." |
06.12.2010 |
İzmir'deki Aliağa-Menderes banliyö seferleri başladı |
İzmır’dekı Aliağa-Menderes Hafif Raylı Sistem (Banliyö) Projesi kapsamında Cumaovası-Çiğli hattında seferler başladı. Hattın kuzey bölümünde yolculu seferlerin başlatılması kararı çerçevesinde ilk seferler, Cumaovası’ndan (Menderes), Çiğli’ye saat 06.00’da, Çiğli’den Cumaovası’na ise saat 05.58’de yapıldı. Son seferlerin saat 23.30’da yapılacağı bildirildi. Tatil günü olması dolayısıyla seferler az sayıda yolcu ile yapılırken, Şemikler hemzemin geçidinin henüz kapatılmadığı öğrenildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD’nin yüzde 50’şer ortaklıklarıyla kurulan İzmir Banliyö Sistemi AŞ tarafından işletilen hatta 31 istasyon bulunuyor. Hatta hizmet veren üçer vagonlu 33 elektrikli banliyö tren setinden oluşan 99 vagonun tamamı klimalı olarak hizmet veriyor. En ileri teknolojik ekipmanlarla donatılmış olan tren setleri, iç dizaynı da konforlu ve rahat seyahat imkanı sağlayacak şekilde tasarlandı. Araçlar saatte 140 kilometre hız yapabiliyor. Trenlerdeki en küçük hasarlar bile bilgisayar ve kameralar sayesinde anında tesbit edilerek kumanda merkezine bildiriliyor ve banliyö araçlarında en yüksek oranda güvenlik sağlanıyor. Hattın güney bölümü olan Cumaovası-Halkapınar arasında yolculu ön işletme seferleri 30 Ağustosta başlatılmıştı. |
06.12.2010 |
''4 yıldız''lı aile hekimliği merkezi |
Kirşehir’in Çiçekdağı ilçesinde, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan ‘’Sağlıkta Dönüşüp Projesi’’ kapsamında Aile Hekimliği Merkezi binasında görev yapan 4 hekim de ‘’Yıldız’’ soy ismini taşıyor. Merkezde görevlendirilen Dr. Ahmet Yıldız ve eşi Dr. Sevda Yıldız ile Dr. Daver Yıldız ve eşi Dr. Zehra Yıldız ayda yaklaşık 600 hastaya bakıyor. Ücretsiz Aile hekimliği uygulaması ile laboratuvar, röntgen hizmetlerinin de verildiği merkezden ilçe halkı oldukça memnun. Haftanın belirli günlerinde dönüşümlü olarak iki doktor köyleri dolaşarak, vatandaşlara sağlık hizmeti sunmaya çalışırken, merkezde iki doktor da, merkeze başvuruda bulunan hastalara derman olmaya çalışıyor. Köylüler, sağlık hizmetinin ayaklarına kadar gelmesinden oldukça memnun olduklarını, doktorların da kendileriyle yakından ilgilenip, muayenelerini yaparak, şehre gidip gelme derdinden kendilerini kurtardıkları için mutlu olduklarını söylediler. Aile Hekimi Dr. Zehra Yıldız meslektaşları adına yaptığı açıklamada, 13 yıldır Çiçekdağı ilçesinde görev yaptıklarını, Aile Hekimliği uygulamasına geçilmesinin ardından kendi istekleri doğrultusunda yine merkezi seçtiklerini, uyum içerisinde çalıştıklarını söyledi. Dr. Yıldız, ‘’Eş durumundan dolayı soy isimlerimizin aynı olması normal ancak diğer Yıldız soy isimli meslektaşlarımız çift ile aynı ilçede görev yapıyor olmamız tamamen tesadüf. Zira her birimiz farklı kentlerde doğduk, farklı okullardan mezun olduk, burada tesadüfen bir araya geldik. Evliliklerimizi de, hekimlik mesleğine başladıktan sonra yaptık’’ diye konuştu. |
06.12.2010 |
31 yıllık müdür emekli oluyor |
İzmir’in tatil cenneti Çeşme’de görev yaptığı süre içinde 20 hükümet, 10 başbakan, 5 cumhurbaşkanı, 8 kaymakam ve 5 belediye başkanıyla çalışan Turizm İlçe Müdürü Osman Kabasakal (63), Ocak ayında emekli olacak. İlçede İngilizce öğretmene olarak görev yaparken, vekaleten atandığı Çeşme Turizm İlçe Müdürlüğü görevini 31 yıldır sürdürdüğünü ifade eden Kabasakal, bu sürede, Çeşme’nin turizmde gelişebilmesi için elinden gelen gayreti gösterdiğini söyledi. Kabasakal, ocak ayında emekliye ayrılacağını belirterek, ‘’Emekli olduktan sonra Çeşme Turizm Tanıtma Vakfını kurmak için çalışacağım. Artık gönüllü turizm elçisi olarak çalışmalarıma devam edeceğim’’ dedi. Türk-Yunan ilişkilerinin gelişebilmesi için 25 yılını harcadığını söyleyen Kabasakal, Sakız Adası’nda bulunan 17 ilköğretim okulunu İzmir’deki bazı okullarla kardeş okul yaptığını, Sakız Adası’nda yaşayanlarla karşılıklı sportif organizasyonlara imza attıklarını anlattı. Çeşme’de kendilerinin Sakız Adası broşürleri hazırladığını, Sakız Adası’nda da Çeşme broşürler hazırlandığını ve halka dağıtıldığını anlatan Kabasakal, şunları söyledi: ’’Bu çalışmalar sayesinde 5 yıl öncesine kadar 6 bini geçmeyen Yunanlı turist sayısı günümüzde 45 bine kadar yükseldi. Bu bizim için bir övünç kaynağıdır. Barışa hizmet ettiğime inanıyorum. Thedorakis Barış Ödülü sahibi olmak benim için gurur verici. Çeşme ve Sakız Adası’nda kullanılan hatta, yeşil pasaporta vizenin kaldırılması konusunda Ege denizini barış denizi yaptığımız için çok mutluyum. Eskiden Çeşme’de İngilizce kursları yapılırdı, şimdi Yunanca kursları revaçta. Bir şeyleri değiştirebildiysek ne mutlu bize.’’ |
06.12.2010 |
Eski evler değer kazanmaya başladı |
Çok sayıda tescilli ve eski yapının yer aldığı Hatay’da, son aylarda başlatılan eski binaları kullanıma açarak gelecek kuşaklara aktarma çalışması kapsamında, atıl durumdaki binalar değer kazanmaya başladı. Çok sayıda kurum ve sivil toplum örgütünün ev satın almak istemesi nedeniyle eski evlerin metrekare fiyatı katlandı. Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, yaptığı açıklamada, şehrin zengin tarihini ortaya çıkartıp turizme katkı sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hatay Valiliği ve Antakya Belediyesi işbirliğiyle tarihi dokunun canlandırılması için kısa süre önce çalışma başlatıldığını ifade eden Savaş, bu kapsamda kamu kurumları ile bazı sivil toplum kuruluşlarının eski ev satın aldığını kaydetti.Bu evlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve turizme kazandırılmasıyla ilgili restorasyon çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Savaş, şunları kaydetti: ‘’Tarihî ve doğal güzelliklere sahip Hatay’ın turizmden hak ettiği payı daha çok almasını istiyoruz. Bu kapsamda tarihî dokuyu ayağa kaldırmak için kolları sıvadık. Atıl durumdaki, çürümeye terk edilmiş çoğu tescilli eski Antakya evlerini eski ihtişamlı günlerine kavuşturmayı amaçlıyoruz. Artık mülk sahipleri de eskiden daha uygun fiyatlara elinden çıkarmaya çalıştığı evi talebin artmasıyla yüksek fiyatlardan satmaya başladı. Bu durum da ev satın almak isteyenlere olumsuz yansıdı. Eski binalar hak ettiği değeri bulmaya başladı.’ |
06.12.2010 |
İzmir kuş cenneti zenginleşiyor |
Başta flamingolar olmak üzere yüzlerce tür kuşa ev sahipliği yapan İzmir Kuş Cenneti’ni gerek alan gerekse popülasyon açısından zenginleştirip, bölgeyi turizme açma yolunda çalışma yapılıyor. İzmir Kuş Cenneti’ni Koruma Geliştirme Birliği (İZKUŞ) ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yazılı açıklamasında, çeşitli etkenlerle küçülerek yetersiz hale gelen, özellikle flamingoların yuvalanarak ürediği tabiî yumurtlama adasının genişletilmesi ve burada kural dışı inşa edilen balıkçı barınaklarının taşınması için Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararları ile ilgili bakanlığın izinleri doğrultusunda çaba gösterdiklerini kaydetti. Flamingolar için adanın genişletileceğini, kural dışı balıkçı barınaklarının hepsinin yıkılarak taşınacağını ifade eden Kocaoğlu, kayıtlı balıkçı barınaklarının 3 yerde konuşlandırılarak, mutlaka disiplin altına alınacağını bildirdi. Kocaoğlu, Kuş Cenneti’nin atıl kalan bir bölgesine daha tatlı su vererek, popülasyonu arttırıp, kuş çeşitliliğini zenginleştirmeye çalıştıklarını vurguladı. 238 kuş türünün yaşadığı, 65 türün kuluçkaya yattığı, 314 bitki türünün görüldüğü ve 3 kurbağa ile 17 sürüngen türünün tesbit edildiği Gediz Deltası’ndaki İzmir Kuş Cenneti, ‘’Uluslararası önemde, Türkiye’nin A sınıfı sulak alanlarından biri’’ olarak değerlendiriliyor. |
06.12.2010 |
Sıcaktan göç etmeyen leylekler risk altında |
ARDAHAN'DA sıcak havalardan dolayı göç etmeyen leyleklerin risk altında olduğu bildirildi. Sıcakların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği ilde şehir merkezinde yuva yapan bazı leylekler hâlâ göç etmedi. Uzmanlar, kışın aniden gelmesiyle henüz göç etmeyen leyleklerin telef olabileceğini kaydetti. Konuyla ilgili açıklama yapan Ardahan Çevre ve Orman İl Müdürü Özcan Öztürk, mevcut durumun, sonbahar boyunca havaların sıcaklığından kaynaklanabileceğini dile getirdi. Bu durumun kendilerini şaşırttığını ifade eden Öztürk, kışın aniden bastırmasıyla leyleklerin zarar görebileceğini ifade etti. Aniden bastıran karla leyleklerin telef olabileceğini söyleyen Öztürk, bu durumun kuşların sonunu getireceğini vurguladı. |
06.12.2010 |