Güncel |
Hacılar alışveriş yapıp dönüyorlar |
YURDA dönmeye hazırlanan hacılar, Medine’de alış veriş telâşına düştü. Çin mallarının hakim olduğu pazarda, inci, tespih, seccade ve oyuncak eşyalar ilgi görüyor. Mekke’de hac görevini yerine getirdikten sonra Medine’ye geçen hacılar, buradaki kutsal yerleri ziyaretin ardından, memleketlerinde bekleyen sevenlerine hediye almak için alış veriş yapmaya başladı. Mekke’de zamanlarını daha çok Kâbe’yi tavaf etmeye ayıran hacılar, Medine’de vakit namazlarını kılmanın dışında kalan zamanlarını alış verişe ayırıyor. Mescid-i Nebevi’nin etrafındaki alış veriş merkezlerini dolduran hacılar, burada her türlü hediyelik eşyayı bulabiliyor. MALLARIN YÜZDE 95’İ ÇİN’DEN Medine’de hurma ve bazı elektronik eşyanın dışında kalan bütün ürünler, Çin üretimi. Tespihten seccadeye, yüzükten hediyelik eşyaya varana kadar bütün ürünlerde Çin malı olduğunu belirten barkod bulunuyor. Hacıların aldığı eşyaların aynısının Türkiye’de de bulunmasına rağmen, alış verişin Medine’den yapılması dikkati çekiyor. Medine’de hediyelik eşya satan her beş iş yerinden en az birinde, Türkçe tabelâ bulunuyor. ‘’Erzurum Dostları’’, ‘’Marmara Birlik Pazarı’’, ‘’Konya Pazarı’’, ‘’Medine Türk Pazarı’’, ‘’Bursa Uludağ’’, ‘’Gölcük Kardeş Pazarı’’, ‘’Mevlana Pazarı’’ ve ‘’İstanbul Pazarı’’ yazılı tabelâlar, dikkati çekiyor.
ÖNCE PAZARLIK: KEM RİYAL Daha önce hacca gelmiş olanların tavsiyesi üzerine hacılar, önce pazarlık yapıyor, sonra alış veriş yapıyor. Ürünün fiyatının ne kadar olduğunu sormak için ‘’Kem Riyal’’ sözcüğünü kullanan hacılar, alacaklarının fiyatını hesap makinesine veya cep telefonuna rakamları yazdırarak öğreniyor. Satış fiyatı üzerinden pazarlığa başlayan hacılar, indirim yapmayan esnaftan alış veriş yapmıyor. Hacıların pazarlık alışkanlığının, büyük marketlerde de sürdüğü gözlendi. Mekke ve Medine’de çok sayıda şubesi bulunan Bin Dawod marketlerinden alış veriş yapan hacılar, buralarda da pazarlık yapmaya kalkışıyor. İndirim yaptıramayan hacılar, zorunlu gıda ihtiyaçları dışında başka mal almayı tercih etmiyor.
DİYANET KARGO TAŞIYOR Hacılar, hurma ve hediyelik eşyalarını Diyanet Kargo ile memleketlerine ulaştırmaya çalışıyor. 60 bin hacıya sıcak yemek DİYANET, hac organizasyonu kapsamında Mekke ve Medine’ye gelen hacılara, her gün sıcak yemek ikram ediyor. Büyük mutfaklarda pişirilen Türk yemekleri, ısıtmalı araçlarla otellere taşınarak, hacıların sıcak yemek yemesi sağlanıyor. Medine Ayniyat Ekip Başkanı Enver Şahinaslan, basın mensuplarını yemek hizmetleri konusunda bilgilendirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı Ayniyat Ekibi tarafından Mekke ve Medine’de kurulan merkezlerde yemek hizmeti verildiğini kaydeden Şahinaslan, bu hizmetlerin toplam 780 Diyanet görevlisince yerine getirildiğini ve 60 bin hacıyı kapsadığını anlattı. NAMAZ VAKİTLERİNDE KAPALI Mekke ve Medine’deki iş yerleri, vakit ezanının okunmasıyla kapatılıyor. Namaz bitene kadar kapalı tutulan iş yerleri, sabah namazından gün bitimine kadar açık kalıyor. Ezan duyulur duyulmaz iş yerlerindeki müşteriler uyarılarak dışarı çıkarılıyor. Kimi iş yeri kepenkle kapatılırken kimi iş yerlerine bez örtü çekilerek kapalı olduğu gösteriliyor. Hacılarla dolu iş merkezleri, ezanın duyulmasıyla en fazla 5 dakika içerisinde boşalmış oluyor. Lokanta ve restoranlarda ise namaz vaktinden 10 dakika önce müşteri alınmıyor. |
25.11.2010 |
Aslında ölü sayısı 10 bin |
TÜRKİYE Trafik Kazalarını Önleme Derneği Genel Başkanı Hitay Güner, resmî rakamlara göre 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde 120’den fazla kişinin vefat ettiğini belirterek, gelecek yıl ki bayramlarda aynı acının yaşanmaması için vakit kaybetmeden yıl boyu sürecek ‘’seferberlik’’ başlatılması gerektiğini söyledi. Her yıl binlerce kişinin yaşanan kazalarda vefat ettiğini belirten Güner, bu istatistiklere hastane kayıtlarının da eklendiği zaman rakamların ürkütücü boyutlara ulaştığını bildirdi. Güner, ‘’Kazalarda trafik polisleri olay yerindeki kayıtları tutuyor. Bu kayıtlara göre yılda 4-5 bin kişi hayatını kaybediyor. Ancak, istatistiklere girmemesine rağmen yaralıların çoğu hastanede yaşamını yitiriyor. İstatistiklere ‘yaralı’ olarak geçenleri de eklersek, ölüm sayısı 10 bini buluyor’’ dedi. Ölümlü kazaların, araç trafiğinin yoğunlaştığı bayramlarda daha da arttığına dikkati çeken Güner, kazalara karşı başlatılan kampanyaların da sadece bugünlerde yoğunlaştığını anlattı. |
25.11.2010 |
İDO, bayramda 1.3 milyon kişi taşıdı |
İSTANBUL Deniz Otobüsleri A.Ş (İDO) Genel Müdürü Ahmet Paksoy, 9 günlük Kurban Bayramı tatili süresince 1 milyon 391 bin 781 yolcu ve 209 bin 418 aracın deniz yoluyla taşındığını bildirdi. Paksoy, İstanbul ve Marmara Denizi’nde deniz ulaşımına yaptığı yatırımlarla modern yolculuk kültürü meydana getiren İDO’nun, 9 günlük bayram tatilinde de yolcularına deniz yolunun keyif ve güveniyle hizmet verdiğini belirtti. İDO’nun, Kurban Bayramı’nda Yenikapı, Bandırma, Bursa, Kartal, Pendik ve Yalova güzergâhları ile araba vapuru hatları arasında toplam 4 bin 455 sefer düzenlediğini belirten Paksoy, 9 günde 1 milyon 391 bin 781 yolcu ile 209 bin 418 aracı güvenle taşıyarak pek çok kazanın meydana geldiği karayollarında yoğunluğun azalmasına katkı sağladıklarını vurguladı. |
25.11.2010 |
Batıda yağış etkili olacak |
DEVLET Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan değerlendirmelere göre; Türkiye’nin batısı ile iç kesimlerinde görülecek yağışların, Antalya’nın doğu ilçeleri, Ankara il merkezi ve kuzey ilçeleri ile bu günün ilk saatlerinde Kıyı Ege ile Bursa ve Yalova çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Sıcaklıklar, batı bölgelerde 2 ila 4 derece azalacak. Rüzgâr, genellikle güney ve güneybatı (Lodos), yurdun güneydoğu bölgelerinde doğu ve güneydoğu yönlerden hafif, arasıra orta kuvvette, akşam saatlerine kadar Marmara, İç Ege ile İç Anadolu’nun güneyinde, güney ve güneybatı (Lodos) yönlerden kuvvetli olarak esecek. Sabah ve gece saatlerinde doğu bölgelerimizde yer yer sis, Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrı, Iğdır, Van, Muş ve Elazığ çevrelerinde buzlanma ve don olayı beklendiğinden ayrıca, rüzgârın, akşam saatlerine kadar Marmara, İç Ege ile İç Anadolu’nun güneyinde, güney ve güneybatı (Lodos) yönlerden kuvvetli olarak esmesi beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı tedbirli olunması gerekiyor. |
25.11.2010 |
Cansuyu Pakistan’daki kardeşlerini unutmadı |
CANSUYU Derneği Pakistan’da 13 bin 468 hisse kurban keserek Türkiye’deki hayırseverlerin emanetlerini ihtiyaç sahibi Müslümanlara ulaştırdığı bildirildi. Cansuyu Derneği adına Pakistan’a giden Cansuyu Genel Sekreteri Muhammed Polat ve 18 kişilik Cansuyu ekibinin 9 ayrı bölgede kurban bağışlarını kestirerek, et olarak ihtiyaç sahiplerine dağıttığı ifade edildi. Dernek’ten yapılan açıklamada, toplamda yurt içi ve yurt dışında 19 bin 433 hisse kurban kesen kesildiğini, 4 kıt'ada gerçekleştirdiği organizasyonlarla milyonlarca kişinin yüzünün güldürüldüğü açıklandı. Bayram sevincini dünyadaki yoksul insanlarla paylaşan Cansuyu’nun bu kurbanda da asrın felâketini yaşayan Pakistanlı Müslüman kardeşlerini de unutmadığı vurgulandı.
Ankara / Recep GÖREN |
25.11.2010 |
Afgan mutfağı özünü koruyor |
ÖZÜNÜ koruyan ve hemen hemen hiçbir yabancı yemek kültüründen etkilenmeyen nadir mutfaklardan biri olduğu belirtilen Afgan mutfağının genelde ete, ekmeğe ve pirince dayanıyor. Lezzetli yemekleriyle damaklara hitap eden Afgan mutfağının en önemli lezzetleri arasında ‘’Afgan pilavı’’ yer alıyor. Afgan pilavının et, tavuk eti, sebze ile yapılan çok sayıda değişik pişirme şekli olduğu kaydediliyor. Meyni (kıl) adı verilen özel pirinçten yapılan pilavın çok önemli olduğu ve özel günlerde de değişik pilavların pişirildiği Afgan mutfağında, pirincin pilav olması için renginin kırmızı veya kahverengi ya da yeşil gibi birlikte piştiği besin maddesinin rengini alması gerektiği ifade ediliyor. Ekmeğin yerinin çok önemli olduğu, etin ise hemen hemen bütün ana yemeklerde kullanıldığı Afganistan mutfağının bölgesel farklılıklar göstermediği, yalnızca Kuzey Afganistan’da yaşayan Türkmen ve Özbeklerin pişirme yöntemlerinde biraz farklılık olduğu belirtildi.
SOFRANIN OLMAZSA OLMAZLARI
OLMAZSA olmazları et, ekmek ve pirinç olduğu, baharat ve taze otların da bol kullanıldığı Afgan mutfağında yoğurt, yemeklerin yanında çokça tüketiliyor. Yemek kültüründe tatlılara da çok önem veren ve çok tatlı tüketen Afganlar, tatlılarını genellikle kızartarak ve üstüne koyu şurup dökerek veya şeker serperek tüketiyor. Afgan mantısının da önemli lezzetlerden biri olduğu Afganistan mutfak kültüründe, diğerlerinden farklı olarak mantının içine kuşbaşı et konuluyor ve buharda pişiriliyor. Tatlıların da önemli bir yer tuttuğu belirtilen Afgan mutfağında, Afgan ekmeği, sebzeli et yemeği, ıspanakla yapılan zümrüt pilavı gibi çok sayıda lezzetli yemekler bulunuyor.
AFGAN PİLAVININ YAPILIŞI
AFGAN mutfağının önemli lezzetleri arasında yer alan Afgan Pilavı’nın yapılışı ise şöyle: ‘’Kazanda soğan ve yağ birlikte kavrulduktan sonra içine et atılır. Et, soğan ve yağ ile birlikte iyice pişirilir. Sonra havuç ve domates eklenir. Bu malzemeler su eklenerek bir süre daha kaynatılır. Kaynatma işlemi bittikten sonra bu malzemelerin üzerine, yaklaşık olarak 1 saat suda bekletilen pirinç konur. Pirinç atıldıktan sonra kazanın üzerine tekrar su eklenir. Kısık ateşte yaklaşık 1 saat pişirilen yemek, bir süre bekletildikten sonra servise hazır hale gelir.’’ |
25.11.2010 |
Sudanlılar ışığa kavuştu |
KİMSE Yok mu Derneği’nin Sudan’da gerçekleştirdiği ‘’Katarakt Projesi’’ kapsamında binlerce kişi, Türk doktorların gerçekleştirdiği katarakt ameliyatlarıyla ışığa kavuştu. Proje kapsamında, Türkiye’nin değişik şehirlerinden gönüllü olarak Güney Darfur Eyaleti’nin başşehri Nyala’ya giden Türk hekimler, Nyala Eğitim Hastanesinde oluşturulan göz polikliniğinde başarılı katarakt ameliyatları yapıyor. Poliklinikte, 7’den 70’e her yaştan hastaya sağlık hizmeti verilirken, kataraktın dışında, darbeye bağlı olarak göz içine giren dal parçacıkları da başarılı şekilde çıkarılıyor. Denizli’den Nyala’ya gelen göz doktoru Ferruh Bican, poliklinikte günde 10-15 katarakt hastasını ameliyat edip, yeniden görmesini sağladı. Dr. Bican, katarakt hastalığının genelde bütün Afrika kıt'asının problemi olduğuna işaret etti. Afrika kıt'asında yaklaşık 6 milyon kataraktlı görmeyen insan olduğunu ve bunların ameliyat beklediğini belirten Bican, 6 milyon kişinin yaklaşık 2 milyonunun Sudan’da yaşadığını bildirdi. Bican, Darfur bölgesinde ise 200 bin kataraktlı insan olduğunun tahmin edildiğini ifade ederek, ‘’Katarakt genelde yaşlılık hastalığıdır. Belirli bir yaştan sonra görülür. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Ama güneşin ultraviyole ışınlarının katarakt oluşumlarında çok ciddî etkisi vardır. Afrika’da da güneşin yoğun olması nedeniyle katarakt çok yüksek bir oranda görülüyor’’ dedi. |
25.11.2010 |
Bayramda tabiat tercihi |
KURBAN Bayramı tatilinin de içerisinde bulunduğu 9 günlük tatilde, Bolu sınırları içerisinde bulunan Abant, Gölcük ve Yedigöller özellikle yerli turistlerin akınına uğradı. Bölgedeki turizm tesislerinde yüzde 100 doluluk yaşandığını belirten Bolu Çevre ve Orman Müdürü Sezgin Akay, tabiî güzellikleriyle ünlü Yedigöller’e bayram tatilinde bin 400 araçla 6 bin kişinin giriş yaptığını açıkladı. Tatil süresince alınan önlemlerle tatilcilerin rahat tatil yapmalarının sağlandığını belirten Akay, 9 günlük tatilde Gölcük’ü 14 bin tatilcinin ziyaret ettiğini anlattı. Bolu İl Özel İdaresi Sekreteri Tahsin Akduman da 1450 metre yükseklikteki Abana krater gölünün de tatilcilerin akınına uğradığını ifade ederek, Abant Tabiat Parkı’na 60 bin kişinin geldiğini söyledi. Tatilin ilk günlerinde Abant’ın girişinde araç yoğunluğunun yaşandığını belirten Akduman, ‘’Yoğunluk esnasında personelimiz elden bilet satarak ve çift taraflı giriş uygulaması yaparak tatilcilerimizin uzun süre beklemesini önledi’’ dedi. |
25.11.2010 |
Denizin bilinmeyeni çok! |
ABD'Lİ araştırmacılar, Endonezya açıklarında yaklaşık 3 bin metre derinlikte daha önce benzerine rastlanılmamış solucan benzeri bir canlı görüntüledi. ‘Squidworm’ (mürekkep balığı solucan) şeklinde tanıtılan canlıya bilimsel olarak ‘Teuthidodrilus samae’ adı verildi. California eyaletindeki Scripps Oşinografi Enstitüsü ve Massachusetts’taki Woods Hole Oşinografi Enstitüsü’nde çalışan bilim adamlarının Sulawesi Denizi derinliklerinde keşfettiği 9 santimetre uzunluğundaki canlı, 6 bin 200 metre derinliğe kadar dalabilen bir robot dalgıç tarafından ilk kez görüntülendi. Planktonlarla beslenen Squidworm, vücudundan uzanan yüzlerce sert tüyün “sıradışı” ahengiyle yüzüyor. Görüntülerde, tüylerin zaman zaman yok olduğu ya da vücudunun belirli bir bölgesinde ansızın ortaya çıkarak hareketi sağladığı görülüyor. Canlının kafasından uzanan 10 ince kol, Squidworm’a “olağandışı” bir görünüm kazandırıyor. Yiyecek yakalamada kullanıldığı sanılan kolların solungaç ya da değişik başka organların görevini sağladığı düşünülüyor. Görüntüleri çeken ekipteki bilim adamları, bu keşfin, derin denizlerdeki canlılarla alakalı daha öğrenmeleri gereken çok şey olduğunu gösterdiğini bildirdi. Araştırma, Biology Letters dergisinde yayınlandı. |
25.11.2010 |
Barınma evi evsizlerin umudu oldu |
BURSA Büyükşehir Belediyesi barınma evi, bu kış evsiz vatandaşları ağırlıyor. İhtiyaç sahipleri, barınma evi sayesinde, sıcak bir yuvaya kavuşmanın ötesinde, sağlık hizmeti, temiz ve yeni kıyafetler ile sıcak yemek imkânına kavuşuyor. Kimileri yıllarca baktıkları çocukları tarafından sokağa terk edilmiş, kimileri ise iflâs ederek işini kaybetmiş. Her biri farklı hayatların kahramanları olsa da onları bir araya getiren tek özellik, sıcak bir yuva özlemi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara Yolu’ndaki Köy Hizmetleri eski binasında hizmete açtığı barınma evi, onlar için soğuk kış günlerini huzur içinde geçirebilecekleri bir yuva oldu. Sadece başlarını sokacak bir yuvaları olsun diye kışın gelmesini bekleyen evsiz vatandaşlar,burada sadece konaklama değil, sağlık başta olmak üzere çeşitli sosyal imkânlara da kavuştu. Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte kapılarını açan barınmaevinde halen 104 kişi kalıyor. |
25.11.2010 |
Lüle taşıyla rehabilitasyon |
ZİHİNSEL engelli öğrenciler, Eskişehir dışında ilk kez kurulan Lüle Taşı Atölyesi’nde rehabilitasyon için lüle taşı işleyecek. Okul’da eğitim gören öğrenciler burada lüle taşı işleyerek hem el becerilerini geliştirecekler hemde kendi gelişimlerine katkı sağlayacak. Eskişehir’in dışında ilk kez böyle bir atölyenin kurulduğunu ve burada lüle taşının işlendiğini anlatan eğitmen Behçethan Aktaş, amaçlarının lüle taşını bütün Türkiye’ye tanıtmak olduğunu söyledi. |
25.11.2010 |
Haftada 60 saat çalışmak sakıncalı |
RUSYA Sağlık ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı, Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği’nin haftada 60 çalışılması teklifine izin verilmesi durumunda iş alanlarındaki ölüm oranlarında artış olacağı uyarısında bulundu. Sağlık ve Sosyal Kalkınma Bakan Yardımcısı Aleksandır Safonov, Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği’nin bu ay başında yaptığı vatandaşların gönüllü olarak haftada 60 saat çalışmasına izin verilmesi teklifinin sakıncalarına dikkat çekti. Rus oligarklardan ‘’Oneksim Grubu’’ Başkanı Mihail Prohorov, Rusya’daki emek verimliliğinin gelişmiş ülkelerden 4-6 kat daha düşük olduğunu, bu yüzden de İş Yasası’nın yenilenmesi gerektiğini belirterek, ‘’Bu değişiklik işçi veya işveren lehine değil, emek ve sermaye dengesinin sağlanması için yapılması gerekiyor’’ görüşünü savunmuştu. |
25.11.2010 |
En uzun mangala tescil |
GAZİANTEPLİLERİN geçen yıl 6 bin 166 metre uzunluğundaki mangalda kebap pişirerek kırdığı rekor tescil edildi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep M1 Alışveriş Merkezi’nin, Gaziantep’i Guinnes Rekorlar Kitabı’na sokmak için alış veriş merkezinin otoparkında 8 Kasım 2009’da yaptığı ‘’en uzun mangal’’ rekoru denemesi mutlu sonla noktalandı. 6 bin 166 metre uzunluktaki mangalda, 15 bin kişinin 2 ton kömür yakarak aynı anda 3 ton etle kebap pişirdiği faaliyet, ‘’dünyanın en uzun mangalı’’ unvanıyla Guinnes rekoru kabul edildi ve Guinnes Rekorlar Kitabı’nda yer almaya hak kazandı. Daha önceki rekor, 3 bin 803 metre uzunluktaki mangalla Filipinlilere aitti. |
25.11.2010 |
AYM, kanun bekliyor |
Anayasa değişikliğiyle üye sayısı 17’ye çıkarılan Anayasa Mahkemesi, Bakanlar Kuruluna sunulan mahkemenin kuruluşuna ilişkin kanun taslağının bir an önce yasalaşmasını bekliyor. Yüksek mahkeme, kuruluşuna ilişkin kanun çıkarılmadığı için çalışmalarında güçlük çekiyor. Anayasa değişikliğiyle üye sayısı 17’ye çıkarılan Anayasa Mahkemesi, Bakanlar Kuruluna sunulan Mahkemenin kuruluşuna ilişkin kanun taslağının bir an önce yasalaşmasını bekliyor. Alınan bilgiye göre, Anayasa değişikliğiyle yapısı değiştirilen Yüksek Mahkeme, kuruluşuna ilişkin kanun çıkarılmadığı için çalışmalarında güçlük çekiyor. Anayasanın bazı maddelerindeki değişikliklerin halk oylamasında kabul edilmesinin ardından getirilen yenilikler, bazı yasalarda değişiklik yapılması ve yeni yasaların çıkarılmasıyla hayata geçirilecek. Anayasada yapılan değişiklikle Anayasa Mahkemesi’nin üye yapısı ve işleyişi değiştirildi. Bu doğrultuda Mahkeme’nin kuruluş ve görevlerine ilişkin yasalarda değişiklikler yapılması gerekiyor. Yeni düzenlemeyle üye sayısı 17’ye çıkarılan Anayasa Mahkemesi, en az 13 üyeyle toplanabilecek, mahkemenin 14 veya 16 üyeyle toplanması ve 7’ye 7, 8’e 8 eşit oy çıkması durumunda ne olacağı henüz belli değil. Yüksek Mahkeme heyeti bu belirsizlikler sebebiyle şu anda yalnızca karar okuma yapabiliyor, elinde bekleyen 155 dosyanın incelemesini yapamıyor. Heyet bu sebeple Bakanlar Kurulu gündeminde bulunan Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşuna ilişkin kanun taslağının bir an önce yasalaşmasını bekliyor. Bu arada, Mahkemenin yasa çıkana kadar çalışmama yönünde prensip kararı aldığı iddialarının da gerçeği yansıtmadığı öğrenildi.
150’DEN FAZLA BİREYSEL BAŞVURU HAKKI BEKLİYOR Anayasa’nın 148. maddesinde yapılan değişiklik ile ‘’bireysel başvuruları karara bağlama’’ yetkisi de Anayasa Mahkemesi’nin görevleri arasına eklendi. Mahkemenin ‘’bireysel başvuruları’’ gerekli yasal düzenlemeler yapılmadan sonuçlandırması da mümkün değil. Mahkeme, gerekli yasal düzenlemeler yapıldıktan sonra bireysel başvuruları sonuçlandıracak. Anayasa Mahkemesine şu ana kadar yazılı veya internet yoluyla 150’nin üzerinde bireysel başvuru yapıldı.
MAHKEMENİN GÜNDEMİ YOĞUN
Anayasa Mahkemesi heyetinin gündeminde 155 dosya ilk veya esastan incelemeyi bekliyor. Danıştay’ın kahvehanelerde sigara yasağının kaldırılmasına ilişkin yasa maddesinin iptali talebini esastan görüşecek olan Mahkeme, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun, geçici personel çalıştırılmasına olanak sağlayan ‘’4/C’’ maddesinin iptali talebini de esastan görüşecek. Yüksek Mahkeme ayrıca, 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren 5754 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 18 maddesinin bazı hükümlerinin iptal talebini ve kamuoyunda özellikle ziraatçiler tarafından eleştirilen, yurt içinde sadece kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukların üretim ve ticaretine izin verilmesini öngören 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu’nun bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açılan davaları da esastan karara bağlayacak. Heyetin önünde bekleyen dosyalar arasında, Hazine adına orman dışına çıkarılan 2B arazilerinin satışını öngören 5831 sayılı ‘’Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’un bazı hükümlerinin iptal talebi de bulunuyor. |
25.11.2010 |
Kılıçdaroğlu fıtık ameliyatı oldu |
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, fıtık ameliyatı olduğu bildirildi. CHP Basın Birimi’nden yapılan yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun, özel Güven Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçtiği ve fıtık ameliyatı olduğu kaydedildi. Kılıçdaroğlu’nun sağlık durumunun iyi olduğu ve önceki gün geceyi hastanede geçirdiği ifade edilerek, taburcu edildiği belirtildi. |
25.11.2010 |
Tazminatı 4. Hukuk Dairesi belirleyecek |
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Ergenekon davası kapsamında tutuklu Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın açtığı tazminat davasında tahliye talebini reddeden 9 hakimin ödeyeceği tazminat miktarını 4. Hukuk Dairesinin belirlemesine karar verdi. Haberal’ın avukatları, müvekkillerinin tahliye talebini reddeden 9 hakim hakkında tazminat dâvâsı açmıştı. Yargıçların birinci sınıf hakim olması sebebiyle ilk derece mahkeme sıfatıyla dâvâyı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, hakimlerin her birini bin 500’er lira manevî tazminat ödemeye mahkum etmişti. Hakimlerin karara itiraz etmesi üzerine dava, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda temyiz incelemesine tabi tutulmuştu. Dava dosyasını 27 Ekim Çarşamba günü inceleyen kurul, karar alamamış, 5 Kasımdaki özel oturuda 9 hakimin tazminat ödemesine ilişkin kararı onamıştı. Hukuk Genel Kurulu, dünkü toplantısında tazminat miktarını 4. Hukuk Dairesinin belirlemesine karar verdi. |
25.11.2010 |
Venedik Komisyonu, HSYK tasarısı için geliyor |
Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Venedik Komisyonu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili Meclis gündeminde bulunan yasa tasarısı konusunda görüş hazırlamak için 25 ve 26 Kasım tarihlerinde Ankara’da temaslarda bulunacak. Komisyon üyeleri, Türkiye’de yüksek yargı, baro ve siyasi parti temsilcileriyle görüşecek. Venedik Komisyonu heyetinin hazırlayacağı görüş, komisyonun 17 ve 18 Aralık tarihinde yapacağı genel kurul toplantısındaki tartışmanın ardından onaylanacak. Adalet Bakanlığı Venedik Komisyonu’ndan, 12 Eylül’deki Anayasa referandumuyla kabul edilen HSYK ile ilgili değişikliklerinin yürürlüğe girebilmesi için hazırlanan yasa tasarılarıyla ilgili görüş belirtmesi için talepte bulunmuştu. |
25.11.2010 |
Mehmetçik artık garsonluk yapmayacak |
TSK'nın sosyal tesislerinde askerler yerine sivil personel istihdam edilmesine ilişkin çalışmanın en kısa sürede tamamlanacağı bildirildi. Çalışma tamamlandığında askerler, orduevlerinde garson, aşçı, servis elemanı görevlerini üstlenmeyecek, sadece dış koruma ve güvenlik görevlerinde yer alacak. Türk Silâhlı Kuvvetleri (TSK) sosyal tesislerinde askerler yerine sivil personel istihdam edilmesine ilişkin çalışmanın en kısa sürede tamamlanacağı bildirildi. Edinilen bilgiye göre, TSK tarafından sosyal tesislerde askerler yerine sivil personelin istihdam edilmesi konusunda çalışma başlatıldı. İlk olarak bir pilot orduevinde gerçekleştirilecek çalışmanın hızla devam ettiği belirtildi. Çalışma tamamlandığında askerler, orduevlerinde garson, aşçı, servis elemanı görevlerini artık üstlenmeyecek, sadece dış koruma ve güvenlik görevlerinde yer alacak. Çalışmanın binlerce askeri kapsayacağı ve çok hızlı şekilde tamamlanacağı öğrenildi. |
25.11.2010 |
ÜÇ GENERAL AÇIĞA ALINDI |
Balyoz Dâvâsında yargılanan ve bu sebeple YAŞ toplantısında terfîleri durdurulduğu halde, buna karşı Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin “yürütmeyi durdurma” kararı verdiği üç general açığa alındı. Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın tasarrufuyla görevden alındı. GÖNÜL GECİKİNCE ERDOĞAN AÇIKLADI Tümg. Gürbüz Kaya ve Tuğa. Abdullah Gavremoğlu'nun açığa alınmaları Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün imzasıyla gerçekleşirken, bu konudaki açıklamanın Gönül yerine Başbakan Erdoğan tarafından yapılması dikkat çekti ve Savunma Bakanının niye geciktiği merak konusu oldu.
3 GENERAL AÇIĞA ALINDI
İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay’ın, Balyoz Davası sanığı ve çok sayıda fişleme dosyasında imzası bulunan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu’nu açığa almasının ardından, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu’nu, Pazartesi günü itibariyle açığa aldığını duyurdu. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Balyoz Davası sanığı ve çok sayıda fişleme dosyasında imzası bulunan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu’nu açığa aldı. Karar, 926 sayılı TSK Personel Kanunu’nun açığa almayı düzenleyen 65. maddesi uyarınca uygulandı. 22 Kasım 2010 tarihli açığa alma kararı, aynı gün İçişleri Bakanlığı tarafından gereğinin ivedilikle yerine getirilmesi için Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderildi. Bakanlığın yazısı Tümgeneral Helvacıoğlu’na hemen tebliğ edildi. Helvacıoğlu’nun üniforması çıkartıldı ve Ağustos YAŞ’ında atandığı Jandarma Genel Komutanlığı Değerlendirme ve Denetleme Başkanlığı’ndaki görev ve yetkileri elinden alındı.
AĞIR SUÇLAMALARA ATIFTA BULUNULDU Açığa alma yazısında, Tümgeneral Helvacıoğlu hakkında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki E: 2010/283 sayılı dosyaya atıf yapıldı. Yazıda Helvacıoğlu’nun hükümeti devirme planları içerisinde yer aldığı hatırlatıldı. Helvacıoğlu hakkında açılan davada isnat edilen suçların içeriği ve deliller göz önüne alındığı vurgulanan yazıda “926 sayılı TSKpersonel kanununun 65. maddesi uyarınca açığa çıkarılmıştır. Bilgilerinizi ve gereğini, durumun adı geçene bugün ivedilikle tebliğ edilerek belgenin bir örneğinin gönderilmesini rica ederim. İÇİŞLERİ BAKANI” denildi.
YAŞ’I BYPASS GİRİŞİMİ ENGELLENDİ Son YAŞ toplantısında Tümg. Gürbüz Kaya, Tümg. Helvacıoğlu ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, haklarındaki davalar sebebiyle terfi ettirilmemişti. Terfi ettirilmeyen ancak başka görevlere atanan 3 Paşa, AYİM’e dava açarak YAŞ kararlarını bypass olarak nitelenen karar çıkartmışlardı. AYİM, Balyoz Davası’nda yeralan üç generali terfi ettirmiş ve yürütmenin de durdurulmasına hükmetmişti. Böylece sivillerin onay yetkisinde olan terfilerle ilgili YAŞ kararlarını AYİM üzerinden delmenin yolu açılırken, İçişleri Bakanlığı’nın açığa alması kararı sözkonusu girişimi de durdurdu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN DOĞRULADI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tümgeneraller Halil Helvacıoğlu ve Gürbüz Kaya ile Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu’nun açığa alındığına ilişkin haberleri doğruladı ve İçişleri ve Savunma Bakanlarının yetkilerini kullandığını söyledi. Başbakan Erdoğan, Lübnan’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, ‘’Bugün bir gazetede Balyoz İddianamesi’nde adı geçen Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu’nu İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın açığa aldığı yönünde bir haber var. Aynı durum, yine aynı iddianamede adı geçen Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu için de işletilecek mi?’’ sorusuna, ‘’Sayın Atalay’ın açığa alma işlemini aynı şekilde Milli Savunma Bakanımız da uygulayacaktır ve belki de şu ana kadar da uygulamış olması lazım’’ cevabını verdi. Erdoğan’ın açıklamalarının ardından gözler Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e çevrildi. Tümg. Helvacıoğlu hakkında İçişleri Bakanı’nın verdiği açığa alma kararının, aynı durumdaki Tümg. Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu hakkında da Milli Savunma Bakanlığı tarafından uygulandığı ortaya çıktı. Bakan Gönül, dün sabah Tümg. Kaya ve Tuğamiral Gavremoğlu’nun Pazartesi günü itibariyle açığa alındıklarını söyledi. |
25.11.2010 |
Geç kalınmış doğru bir uygulama |
EMEKLİ Askerî Hakim Albay Dr. Ümit Kardaş, Balyoz Davası’ndan yargılanan generallerin açığa alınmasının geç kalınmış ama doğru bir uygulama olduğunu belirtti. Emekli Askerî Hakim Kardaş gazetemize yaptığı açıklamada, bakanların konuyla ilgili 65. maddenin kendilerine verdiği yetkiyi kullandıklarını ve bunun her asker kişiye karşı kullanılabilecek anayasal bir yetki olduğunu ifade etti. Temmuz ayından bu yana devam eden Balyoz Davası’nda, generallerin “Hükümeti cebren iskat veya vazife görmekten men etmeye teşebbüs” gibi ciddî bir suçtan yargılandıklarını, bu fiilin de görevden almayı gerektirdiği belirten Dr. Ümit Kardaş, “Aslında bu açığa alma işlemi davanın başladığı Temmuz ayından itibaren yapılmalıydı. Geç kalınmış bir uygulama oldu ve şimdiye kadar beklenilmesi asıl garip olandır. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde böylesi bir suçla itham edilen askerler, hiçbir şey olmamış gibi görevlerine devam ettirilmezler” dedi.
CUMHURBAŞKANI'NIN ATAMALARI YAPMASI GARABETTİ Açığa almaların şimdi yapılmasını da manidar bulan Kardaş şöyle konuştu: “Bu kişiler YAŞ toplantısında terfi ettirilmemişti. Ancak garip bir şekilde atamaları yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terfilerde diretmesine rağmen, atamaları imzalamıştı. Aslında Cumhurbaşkanı’nın bu kişilerin atamalarını imzalaması da büyük bir garabettir. Bu kişiler bu gerekçeyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne (AYİM) başvurmuş ve YAŞ kararlarını by-pass edercesine bir karar çıkarttırmışlardı. Mahkeme, Balyoz davasında yer alan üç generali terfi ettirmiş ve yürütmenin de durdurulmasına hükmetmişti. Şimdi sanıyorum ki, Bakanların açığa alma kararları AYİM’in vermiş olduğu bu karara karşı alınmış bir tedbirdir. Dolayısıyla bu kişilerin terfilerinin yapılmasının kesin ve net bir şekilde önüne geçilmiş oldu.”
Hükümet “balans ayarı yapan generali” atamıştı BU türden bir girişimin Cumhuriyet tarihinde ilk kez yapıldığına yönelik haberlerin gerçeği tam anlamıyla yansıtmadığını ifade eden Dr. Ümit Kardaş, zaten yasalarda var olan bir yetkinin kullanılmasından ibaret olan bu açığa alma kararlarının abartılmaması gerektiğini ve bu türden süreçlerin demokratik hukuk devletlerinde olağan karşılanmasının daha doğru olduğunu ifade etti. Siyasi iradenin orduda da bir temizlik yapmak istediği yönündeki eleştirilerle ilgili olarak, hükümetin YAŞ toplantısında tavır koyarak bazı generallerin terfilerine engel olduğunu hatırlatan Dr. Ümit Kardaş, ancak hükümetin bu generaller yerine 28 Şubat’ta “balans ayarı” yapan, tanklar yürüten generali atadığını belirtti. Kardaş, hükümet ile ordu arasında bu türden restleşmelerin aslında hiçbir şeyi değiştirmediğinin de altını çizdi.
UMUT YAVUZ/ANKARA |
25.11.2010 |
Onu da görevden alın |
Konuyu değerlendiren emekli askerî savcı Faik Tarımcıoğlu, “Askerî ve idarî teamüller vardır; cumhurbaşkanı için mutlaka ayağa kalkılır, karşılanır, uğurlanır. Saygıda kusur edilmez” dedi. Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi ise, “Cumhurbaşkanının yurt dışındayken karşılanmaması veya aleyhinde söylenmiş sözler, devletin en yüce makamına karşı yapılmış bir saygısızlık olarak telâkkî edilmelidir” şeklinde konuştu. O general de görevden alınmalı TÜRKİYE'NİN NATO nezdindeki askeri temsilcisi Hava Korgeneral Mehmet Veysi Ağar’ın zirve için Lizbon’a giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü karşılamaması tepki aldı. Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, yapılanın kanunların ruhuna, Anayasaya aykırı olduğunu vurguladı. “Nihayet cumhurbaşkanıdır, cumhurun başkanı, bir başkomutandır” diyen Tarımcıoğlu, şöyle devam etti: “Teammüllere aykırıdır, töreye aykırıdır. Töre, halkın geleneğidir. Askeri ve idari teamüller vardır, cumhurbaşkanında mutlaka ayağa kalkılır, karşılanır, uğurlanır. Saygıda kusur edilmez. Cumhurbaşkanı bir makamdır. Şahıslar gelip geçicidir. Türk milletinin birlik ve beraberliğini temsil eder. Nereden bakarsanız yanlış bir davranıştır. Askeri ceza kanunlarında bir karşılığı var mıdır, hayır yoktur. Nihayetinde ‘karnım ağrıyordu gitmedim’ mazereti olabilir.”
TANRIVERDİ: SAYGI GÖSTERMEYENLER GÖREVDE KALMAMALI Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi ise “Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanının yurt dışındayken karşılanmaması veya aleyhinde söylenmiş sözler, devletin en yüce makamına karşı yapılmış bir saygısızlık olarak telâkki edilmesi gerekir. Sayın Cumhurbaşkanı ve eşine saygı göstermeyi içine sindiremeyenler de aslında görevde kalmamaları gerekir” diye konuştu. AYKURT: BU OLAY, DEMOKRASİYE KARŞI TAVIR DYP eski Denizli Milletvekili Mustafa Kemal Aykurt, Hava Korgeneral Ağar’ın yabancı bir memlekette cumhurbaşkanını karşılamama eylemiyle Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin saygınlığını zedelediğini ve derhal emekliye sevk edilmesi gerektiğini söyledi. Korgeneral Ağar’ın tavrının hükümetle birlikte bütün siyasi partileri de ilgilendirdiğini kaydeden Aykurt, “Bu olay demokrasiye karşı bir tavırdır. Bir duruştur. Burada yapılması gereken şu; bu askerin derhal emekliye sevk edilmesi lazım. Aynı zamanda bütün siyasi partilerimizin bu olay karşısında müşterek tavır takınmaları lâzım” diye konuştu. |
25.11.2010 |
CHP komutanlara sahip çıktı: Bu bir sivil darbe |
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, 3 generalin açığa alınmasını eleştirdi ve “İntikam... Bu da darbe, sivil darbe” diye diye konuştu. Anadol, Öztürk ile birlikte Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Öğretmenler Günü dolayısıyla öğretmenlere bir maaş ikramiye verilmesini istedi. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün 12 Eylül müdahalesi ile ilgili yasa tekliflerinin TBMM Adalet Komisyonu gündemine alınmamasın eleştiren Kemal Anadol, ‘’12 Eyül çocukları, 12 Eylül’den hesap soramazlar’’ dedi. Soruları da cevaplayan Anadol, ‘’YAŞ’ta terfi ettirilmediği için dava açan 3 subayın İçişleri ve Milli Savunma Bakanlarınca açığa alındığının’’ belirtilmesi üzerine, ‘’İntikam.... Bu da darbe, sivil darbe. İktidarın zihniyetini ortaya koyan, hak arama özgürlüğünü bir suç gibi algılayan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP zihniyeti’’ diye konuştu. |
25.11.2010 |
Şehit babası: Süreci takip edeceğiz, hesabını soracağız |
HAKKARİ Gediktepe’de şehit olan Elhas Esendere’nin, Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi Haytalar mezrasından ikamet eden babası Çavus Esendere, “Ocağımız dağıldı, hukuki yoldan hesabını soracağız” dedi. 19 Haziran’da Gediktepe’de şehit olan Elhas Esendere’nin babası, Çavuş Esendere, Hakkâri 3. Taktik Tümen Komutanı Tümgeneral Gürbüz Kaya’nın açığa alınmasıyla ilgili süreci bundan sonra takip edeceklerini söyledi. Elhas’ın şehit olmasının ardından ailesinin dağıldığını ifade eden Esendere, “Şimdiye kadar oğlumun acısı sebebiyle kafamızı kaldıramadık. Ocağımız sönmüş durumda. Şehit olmasında ihmalin çok fazla olduğunu öğreniyoruz. Bundan sonra sorumlularla ilgili gerekli hukuki mücadeleyi yapacağım. Benim ağırıma giden nokta şudur: Yıllarca besleyip büyütüyorsunuz ve vatana bekçi olarak gönderiyorsunuz. Sahip olması gerekenler sahip çıkamıyor ve bize cenazesini gönderiyor. Önce yetkililer çocuğuma sahip çıkmalıydı” diye konuştu. Aile olarak çok zor bir süreçten geçtiklerini anlatan baba Esendere, “Gediktepe’de ihmali olanların yargılanmasını bekliyoruz. Bir komutan görevden alındı. Bakalım bundan sonra ne olacak, gereken ceza verilebilecek mi?” dedi. |
25.11.2010 |
Fitch, Türkiye’nin kredi notunu yükseltti |
ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notu görünümünü “durağan”dan, “pozitife” yükseltti. Kuruluşun Yükselen Avrupa Bölümü Başkanı Ed Parker, yaptığı açıklamada, kredi notuna bağlı görünümün revize edilmesinin, güçlü ekonomik toparlanmayı, kamu maliyesindeki iyileşme ve artan güvenin bir yansıması olduğunu söyledi. Parker, görünümdeki pozitif duruma rağmen, Türkiye ekonomisinin önemli dengesizlikler meydana gelmeden güçlü bir büyüme gerçekleştirebileceğine dair bazı belirsizliklerin olduğuna dikkat çekti. |
25.11.2010 |