Dünya

Hamas ve El Fetih tekrar görüşecek

Filistinli gruplar arasında uzlaşının sağlanması amacıyla ikinci kez Şam’da biraraya gelen HAMAS ve El Fetih heyetlerinin görüşmelerinden sonuç çıkmadı.

El Fetih’in Merkez Yürütme Komitesi Üyesi Azzam El Ahmed ile HAMAS’ın Şam’da yaşayan Siyasi Büro Şefi Halid Meşal başkanlığındaki El Fetih ve HAMAS heyetleri görüşmelere 2 gün devam etti. Edinilen bilgiye göre, Mısır tarafından hazırlanan yol haritasının en önemli maddelerinden olan ‘güvenlik’ maddesinin değerlendirildiği görüşmeler sonuçsuz kaldı. HAMAS ve El Fetih’in güvenlik birimlerinin birleştirilerek Filistin ulusal güvenlik organizasyonunun kurulmasını öngören güvenlik maddesine ilişkin uzlaşı sağlanamadı. Görüşmelerin sonuçsuz kalmasına rağmen, tarafların ‘uzlaşı girişimlerine kapıyı kapatmadığı’ ve bu sebeple Kurban Bayramı’ndan sonra Şam’da yeniden biraraya gelerek yeni görüşme tarihini tesbit edecekleri kaydedildi.

Netanyahu ciddiymiş!

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile New York’ta biraraya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’ye, “Filistinlilerle barış görüşmeleri konusunda oldukça ciddî olduklarını” söyledi. Netanyahu, görüşmeye başlarken yaptığı açıklamada, “Bizimle Filistinliler arasında barış ve güvenliği sağlayacak tarihsel bir anlaşmaya varılabilmesini amaçlayan (müzakere) sürecinin nasıl başlayabileceği ve sürdürülebileceği konusunu (Clinton ile) konuşacağız” dedi. Netanyahu, müzakere sürecinin birçok Arap ülkesini kapsayacak şekilde genişletilmesini ümit ettiklerini de ifade etti. Doğrudan müzakereler için çaba gösteren ABD, İsrail’in Batı Şeria’da yeni konut inşaatları projesinin sürece zarar vereceğini açıklamıştı.

13.11.2010

S. Arabistan’a uydu görüntüsü

Fransa’nIn Yemen’deki Şiî militanları vurması için Suudi Arabistan’a uydu görüntüleri temin ettiği ileri sürüldü.

Washington Post gazetesinde, adının açıklanmasını istemeyen bir Suudi Arap yetkiliye dayandırılan haberde, ABD’nin bu tür görüntüleri vermeyi reddettiği hatırlatıldı ve görüntülerin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Kasım 2009’daki bir Riyad ziyareti sırasında verildiği iddia edildi. Suudi Arabistan, Yemen sınırında Riyad’a savaş açan Zaidi Şiî militanlarla baş etmeye çalışıyor ve son dönemde Yemen topraklarına hava akınlarına başladı. Ancak sivilleri öldürme kaygısıyla hava akınlarında hedefin pek tutturulamadığı o yüzden de Suudi Arap yetkililerin ABD’den uydu görüntüsü istemeye yöneldiği bildiriliyor.

13.11.2010

Kolera tehlikesi gittikçe artıyor

Haiti’deki kolera salgınında ölenlerin sayısının 800’e yükseldiği bildirildi. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezlerinde (CDC) görev yapan epidemiyoloji uzmanı Ezra Barzilay, 8 Kasımda 640 olan ölü sayısının 800’e ulaştığını belirterek, salgının oluşturduğu tehlikenin git gide arttığına işaret etti.

Barzilay, ‘’Buradaki durum her geçen gün daha korkunç bir hal alıyor. Haitililer (tedavi için) kuyrukta bekliyor. Hastaneler kapasitelerini aşmış durumda’’ dedi.

13.11.2010

Merapi’de yeni patlama uyarısı

Endonezya’daki Merapi Yanardağında meydana gelen bir dizi patlamanın ardından ölenlerin sayısı artıyor.

Yetkililer, iki hafta önce başlayan felâkette ölü sayısının 206’ya yükseldiğini bildirdi. Ulusal Afet İdare Kurumundan yapılan açıklamada, 194 olan ölü sayısının 206’ya yükseldiği, bu sayıya kalp krizi, solunum sorunları ve patlamayla bağlantılı diğer hastalıklar sebebiyle vefat edenlerin de dahil olduğu belirtildi. Yanardağın ağır da olsa kızgın kül püskürtmeye devam ettiği, ancak uzmanların yeniden büyük bir patlama olabileceği uyarısıyla vatandaşlardan yanardağdan uzak durmalarını istediği kaydedildi.

13.11.2010

Lieberman Suriye’ye çattı

İsraİl Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Suriye’nin barış ortağı olmadığını söyledi. Lieberman, İsrail işgalindeki Golan Tepelerini ziyareti sırasında, ‘’Şam, İran ve Kuzey Kore arasındaki sıkı ilişkiler ve bunların dünya terör merkezi haline gelmeleri inkar edilmesi zor gerçekler’’ ifadesini kullandı.

Bakan Lieberman, ‘’Mevcut yönetimle Suriye’nin bir barış ortağı olduğunu ancak siyaseten hasta biri düşünebilir’’ dedi. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Ekim ayındaki bir konuşmasında ‘’barışı reddeden ve barışa inanmayan bir İsrail hükümetiyle barışa doğru ilerlemeye dair hiçbir alamet bulunmadığını’’ söylemişti. Suriye, İsrail ile nihai barış için 1967’den beri İsrail işgalindeki Golan tepelerinden tam çekilme istiyor.

13.11.2010

Fransız bakan Müslümanları andı

Fransa Savunma Bakanı Herve Morin, iki dünya savaşında Fransa için canlarını feda eden binlerce Müslümanı saygıyla andı.

Başşehir Paris’teki Büyük Camisi’nde düzenlenen 11 Kasım anma töreninde konuşan Morin, ‘’Fransız toplumunun çeşitliliği, özellikle de küresel bir dünyada şanstır ve bize değer katan bir kozdur. Tarihe dayanmak, gelecek için perspektifler oluşturmaya imkân tanır’’ ifadesini kullandı. 1914-1918 arasında 70 bin Müslüman, 1940-1945’te de 17 bin Müslüman Fransız üniformasıyla savaşarak ölmüştü.

13.11.2010

İngiliz askerler savaş suçundan yargılanabilir

Geçtİğİmİz günlerde Irak’ta tutuklu bulunan mahkûmların İngiliz ordusu tarafından sorgulandığını gösteren görüntüler sivil yargı organı olan Ceza Dairesi Direktörü Bruce Houlder tarafından incelemeye alındı.

Bruce Houlder, ortada yeterli delil olması halinde İngiliz askerlerin ‘savaş suçundan’ yargılanabileceğini söyledi. İngiltere’de, Irak ve Afganistan’daki İngiliz askerlerin karıştığı iddia edilen işkence olayları sivil makamlara devredilmişti. Olayları araştıran İngiltere’deki askeri mahkemelerin bu dâvâları adil bir çözüme kavuşturamaması üzerine, Bruce Houlder sivil bir yargı organı olan Caza Dairesi Direktörlüğü’ne atanmıştı. Ceza Dairesi, İngiliz askerlerin insan haklarını ihlâl ettiği olaylarda devreye girerek suç işleyen askerleri cezalandırması amacıyla kuruldu.

13.11.2010

Ariel Şaron çiftlikte

İsraİl’İn eski Başbakanı Ariel Şaron, 5 yıla yakın süredir makinelere bağlı olarak hayat sürdüğü hastaneden Necef’teki çiftliğine taşındı. Şaron’un Tel Aviv’deki Şeba Tıp Merkezi’nden çiftliğine taşınması, sıkı güvenlik tedbirleri altında gerçekleştirildi.

İsrail polisi ile İsrail İç Güvenlik Servisi elemanları ambulansa eşlik etti. Ancak Şaron’un hastaneden çıkışının 48 saat süreyle olacağı, daha sonra testler için bir süreliğine hastaneye geri getirileceği belirtildi.

13.11.2010

HÜKÜMET KURMA GÖREVİ MALİKİ’NİN

Irak Cumhurbaşkanlığı görevine ikinci kez seçilen Celal Talabani, hükümeti kurma görevini Nuri Maliki’ye verdi.

Talabani, yemin ettikten sonra yaptığı konuşmada, Irak Anayasası’nın 76. maddesinin b fıkrası uyarınca yeni hükümeti kurma grevini Nuri El Maliki’ye verdiğini açıkladı. Irak’ta gerçek istikrar ve güvenliğin ancak ulusal birlik hükümetiyle sağlanabileceğini dile getiren Talabani, ‘’Ateş yandı mı, ırk ve mezhep sınırlarını tanımaz, vatanın istikrarını bitirir. Ulusal uzlaşma sadece güvenliğin sağlanması için değil, aynı zamanda yolsuzluğun üstesinden gelinmesi için de gereklidir’’dedi.

13.11.2010

Yeniden Talabani

Irak’ta, 7 Marttaki seçimlerin ardından tıkanan siyasî sürecin işler hale gelebilmesi için ABD Başkanı Barack Obama’nın önerdiği gibi makamını İyad Allavi’ye bırakmak istemeyen Celal Talabani, yeniden cumhurbaşkanlığına seçildi.

4 yıllığına yeniden seçilen ancak hem hasta, hem de Irak’ın kuzeyindeki kalesinde artan muhalefet sebebiyle zayıflayan Talabani 77 yaşına bastı. Talabani’nin partisinden bir milletvekili, Obama’nın Talabani’ye, ‘’Biz gideceğiz, siz de İran’ın etkisine gireceksiniz’’ deyip, ABD’nin Kuzey Irak’ın koruyucusu olduğunu hatırlattığını, öfkelenen Talabani’nin de, ‘’İran bizi rahatsız etmez, yarın gidebilirsiniz’’ cevabını verdiğini aktardı. ABD’nin birçok operasyonuna maruz kalmış olan Talabani, her ne kadar, kendisini ‘’baş düşmanı’’ Saddam Hüseyin’den kurtardığı için Amerikan askerlerine şükranlarını sık sık dile getirse de, her zaman Suriye ve İran ile sıkı ilişkilerinin bulunduğunu ve İran’da bir süre yaşadığını ve gayet akıcı biçimde Farsça konuştuğunu unutmamak gerek. Ancak ‘’Celal Amca’’ diye anılan Talabani, bölgesindeki Süleymaniye’deki yolsuzluklar ve akrabalarının giderek zenginleşmesi yüzünden ciddî bir prestij kaybına uğradı.

13.11.2010

GORAN MUHALEFETİ

AyrIca Talabani’nin partisi Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) bünyesinde, önemli seçim başarıları elde eden eski siyasi dostlarının oluşturduğu ‘’Goran Muhalefeti’’ ciddî bir güç kazanmaya başladı.

Bunların yanı sıra Talabani’nin rakibi, Irak Kürdistan Demokratik Partisi lideri Mesud Barzani karşısında da net biçimde hız kaybettiği gözlerden kaçmıyor. Kalkan’da 1933’te doğan Talabani, Kuzey Irak’taki Kürtlerin liderlerinden Mustafa Barzani’ye duyduğu hayranlık dolayısıyla genç yaşlarda siyasete atıldı. Öğrencilik yıllarında Kerkük’te bulunan Talabani, 15 yaşındayken doktor olmayı hayal etse de, sonuçta hukuk okudu. 1952’de Bağdat’ta katıldığı sömürge karşıtı bir gösteri yüzünden eğitimine ara vermek zorunda kalan Talabani, krallığın devrilmesinden sonra, 1958’de Irak’a dönebildi. 1960’lı yılların başlarında 1946’da kurulmuş olan IKDP’ye katılan Talabani, Barzani’nin 1964’te, Irak’ın kuzeyinin özerkliğinden söz edilmeyen bir barış anlaşmasını Bağdat ile imzalamasından sonra muhalif oldu ve İran’a gitti. IKDP ile yollarını tamamen ayırdıktan sonra Talabani Haziran 1975’te Suriye’nin başşehri Şam’da IKYB’nin kuruluşunu ilân etti.

13.11.2010

İslamofobi’ye karşı karar tasarısı BM’de

Önümüzdekİ hafta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul’unda oylanması beklenen ‘Dine Karşı İftirayla Mücadele’ karar tasarısına bu yılda Avrupa Birliği ülkeleri ile Amerika’nın destek vermeyeceği öngörülüyor.

Batılı ülkelerin Dine Karşı İftirayla Mücadele karar tasarısının desteklememesini eleştiren İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) BM Temsilcisi Ufuk Gökçen de tasarının ifade özgürlüğü ya da dinî azınlıkları baskı altına alacağına yönelik eleştirilerin doğruyu yansıtmadığını savundu. Dine Karşı İftirayla Mücadele karar tasarısının BM Genel Kurul’undan ancak bu yıl geçeceğini aktaran Gökçen, amaçlarının destek veren ülke sayısındaki azalmayı önlemek olduğunu belirtti. Gökçen, AB üyeleri ile Vatikan’ın karar tasarısına karşı olmalarında hiçbir sağlıklı gerekçelerinin olmadığına dikkat çekti.

13.11.2010

Türkiye ve İran iki büyük güç

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi, Türkiye ve İran’ın bölgede iki büyük ve seçkin güç olduğunu söyledi.

İran Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Rahimi, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan ve beraberindeki heyeti kabulünde yaptığı konuşmada, Türkiye ve İran ilişkilerini ‘’dostane ve samimî’’ olarak niteledi. İki ülke ilişkilerinin çok iyi bir noktada olduğunu kaydeden Rahimi, ‘’Türkiye-İran ilişkilerinin bölge ve dünya için örnek teşkil edebileceğini’’ belirtti. Rahimi, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 30 milyar dolara çıkarılması hedefine ilişkin olarak da, ‘’İran ve Türkiye bu hedefe ulaşmak için tüm imkânlarından istifade etmeli’’ dedi.

13.11.2010