Güncel |
YENİ ANAYASA HEYECANI KAYBOLMASIN |
MÜSİAD'ın panelinde konuşan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı, 12 Eylül'de yapılan referandumun ardından yeni anayasaya ilişkin olarak ''hedefe daha yakın olunduğu yolunda güçlü bir inanç oluştuğunu,'' ancak ilk günlerdeki heyecanın halen korunamadığını söyledi. BUNDAN SONRAKİ ADIMLAR MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan da referandumda halkın ''ileri demokrasiye olan inancını'' ve ''özlemini'' ifade ettiğini vurgulayarak, bundan sonrası için atılacak yeni adımların, sivil ve çoğulcu yeni anayasanın oluşturulmasında büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Yazıcı: Yeni anayasa heyecanı korunamadı Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı, 12 Eylül'de yapılan referandumun ardından yeni Anayasa'ya ilişkin olarak ''hedefe daha yakın olunduğu yolunda güçlü bir inanç oluştuğunu'' ancak, ilk günlerdeki heyecanın halen korunamadığını söyledi. Prof. Dr. Serap Yazıcı, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen ''Güçlü Bir Ekonomi İçin İleri Demokrasi ve Sivil Anayasa'' başlıklı panelde yaptığı konuşmada, 12 Eylül'de yapılan referandumun ardından yeni Anayasa'ya ilişkin olarak ''hedefe daha yakın olunduğu yolunda güçlü bir inanç oluştuğunu'' ancak, ilk günlerdeki heyecanın halen korunamadığını söyledi. Yazıcı, yeni Anayasa ihtiyacı kuvvetle vurgulandığı halde Anayasa'nın ruhunun ne olacağı, nasıl bir organ tarafından hazırlanması gerektiği konusunda mutabakat bulunmadığını kaydederek, ''Anayasa bir toplum sözleşmesidir. Dolayısıyla gerçekten bir toplum sözleşmesinin ortaya çıkması için, hazırlanması sürecine toplumun bütün taraflarının eşit ölçüde katılması gerekir'' dedi. Plato Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Yayla ise ekonomik gelişmeyle özgürlük arasındaki gelişmeye değinerek, iktisadi gelişmeyle beraber insanlığın hayat standardının yukarıya doğru çıktığını dile getirdi. Yeni Anayasa hazırlanırken, iktisadi konuların ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Yayla, düz vergilemenin, vergi oranlarının yükseltilmemesinin talep edilebileceğini, bu konuda ve vergi mevzuatının basitleştirilmesi konusunda kampanya yürütülebileceğini söyledi.
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan ise MÜSİAD’ın, hazırladığı bazı raporlarıyla ‘’demokrasi-ekonomi ilişkisi’’ni ortaya koyduğunu kaydetti. Bu yıl yayımladıkları Ekonomide ve Demokraside Yükselme Zamanı başlıklı ‘’2010 Ekonomi Raporu’’nda ‘’ekonomik gelişim ve büyüme için ileri demokrasinin şart olduğu ve bunun da tam zamanı olduğu’’ konusunun vurgulandığını belirten Vardan, ‘’Bu da demektir ki, Türkiye’nin gelişmiş ülkeler statüsüne geçebilmesi, ancak gelişmiş bir demokrasiye sahip olmasıyla mümkün olacaktır’’ dedi. Vardan, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin, Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana, zaman içinde gelişme göstermesine rağmen, 1960, 1971, 1980 yıllarında yapılan darbeler, 28 Şubat 1997 kararları ve 27 Nisan 2007 elektronik muhtırası ile devam eden askeri müdahalelerle sekteye uğradığını anlattı. 12 Eylül’de yapılan referandum ile halkın ‘’ileri demokrasiye olan inancını’’ ve ‘’özlemini’’ ifade ettiğini kaydeden Vardan, bundan sonrası için atılacak yeni adımların, sivil, çoğulcu yeni Anayasa’nın oluşturulmasında önem taşıdığını belirtti. Vardan, şu görüşleri dile getirdi: ‘’Belki bugün, demokratikleşme adına hala ihtiyacını en çok hissettiğimiz konu; insan temel hak ve hürriyetlerinin en geniş bir şekilde uygulanması ile adil yargılama sisteminin kimsenin vicdanında soru işareti bırakmayacak şekilde yerleşmesidir. Sonuç olarak, Türkiye’nin daha ileri bir demokrasiye sahip olmasıyla birlikte ekonomik, sosyal ve kültürel, kısaca her alanda güçlü, gelişmiş bir ülke haline gelmesi mümkün olacaktır diye düşünüyoruz. Bu konularda, hükümetlerin kararlı adımlar atması, muhalefetlerin bu çalışmaları desteklemesi, sivil toplum kuruluşlarının etkin çalışmalar yapması ve aydınlarımızın da çözümler üretmesi gerektiğine inanıyoruz.’’ |
12.11.2010 |