Spor |
Gökhan'ın gecesi |
Aykut Kocaman hafta içinde geçen sezonun son maçında Trabzon karşısında kaçan şampiyonluğu kastederek 'O travma hala atlatılamadı' demişti. Sonuna kadar haklı. Hele 4 sene öncesi yaşanan Denizli faciasını da oyuncuların bir kısmının gördüğünü düşünürsek, bunun kolay kolay atlatılabilecek bir psikoloji olmadığını kabul etmek lazım. Bu psikoloji; futbolcuların fark 2'ye çıksa da üzerlerindeki tedirginliği atamamalarına ve geriye yaslanmalarına sebep oluyor. Bu da rakibin şevkini artırıp gol için yüklenmesini sağlıyor. Eskişehir maçında da benzer durum oldu. Ne var ki sarı lacivertlilerin şansı yaver gitti de yedikleri gollerin ardından fazla süre geçmeden, Semih Şentürk'ün golleri geldi. Fenerbahçe, Eskişehir'i 4 golle geçtiyse, 1 gol ve 2 asist ile maça damgasını vuran Gökhan Gönül'ün emeği çok fazlaydı. Milli oyuncu haftalardır düşük seyreden form grafiğini öyle bir noktaya taşıdı ki, sahada adeta döktürdü. Sağ koridorda top neredeyse oradaydı. Savunma desen savunma, hücumda her karede onun alın teri vardı. Rakibin sol tarafını felç etti. Kendi kaptığı topta Alex de Souza ile yaptığı verkaç sonunda 60 metrelik koşu yaptı. Önüne düşen topa öyle bir vurdu ki, 106 km. hızla giden meşin yuvarlağı 2.06 boyundaki kaleci Vanja Ivesa da sadece seyretmekle yetindi. Bursaspor maçında müthiş oynamıştı Alex. Cumartesi akşamı yine onun resitali vardı. Gökhan Gönül ve Semih Şentürk ile müthiş kombinasyonlar kurdu. Öldürücü pasları ile rakibin gardını düşürdü. Geçmişin aksine koştu ve ikili mücadelelerin hepsinin içinde yer aldı. Emre Belözoğlu'nun sakatlığı kötü oldu. Onun olmaması takımının yükselen grafiğinde olumsuzluğa yol açacak gibi. Bunu önleyebilecek tek adam da Mehmet Topuz. Sahadaki mücadelesi, hırsı ve güçlü fiziği ile ön liberoda göstereceği performans, Fenerbahçe için çok önemli. 9 milyon euro ile Türkiye'nin en pahalı transferi olan ve adından bolca bahsettiren oyuncu formasının hakkını vererek bu görevin üstesinden gelecektir.
MEHMET ILGAZ |
08.11.2010 |