Güncel |
KCK Dâvâsında yine “Kürtçe savunma” gerginliği |
Terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen ‘’Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM)’’ ile ilgili dâvânın duruşmasında, sanıkların Kürtçe savunma talebindeki ısrarı gerginliğe sebep oldu. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya 101 tutuklu sanık katıldı. Duruşmaya 3 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan sanıklar katılmadı. Duruşmada söz alan sanıklardan Bayram Altun, hazırladığı 30 sayfalık savunmayı Kürtçe okumaya başladı. Duruma müdahale eden Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, daha önceki duruşmada talebin reddi konusunda karar verildiğini belirterek, gerekçesini anlattı. Yılmaz, sanıkların Kürtçe savunma talebinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/e maddesi ile Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 202/1. maddesi gerekçe gösterilerek reddedildiğini hatırlattı. Türkçe bildiği halde savunmasını Kürtçe yapmak isteyen sanıklara tercüman atanmasının mümkün olamayacağını belirten Yılmaz, ‘’Türkçe bilen sanıkların Kürtçe savunma ısrarı yargılamanın uzamasına neden olur. Bu sanıkların yararına değildir. Mahkeme, sanıkların savunma hakkını kısıtlamamaktadır. Bu hususta sanıklar ve avukatların ısrarı farklı bir amaç taşımaktadır.’’ dedi. Söz alan sanık Altun, hazırladığı savunmayı yeniden Kürtçe okumaya çalışınca, Mahkeme Başkanı Yılmaz, ‘’Anlaşılmayan bir dille yapıldığı’’ gerekçesiyle mikrofonun sesinin kesilmesi talimatını verdi. Bunun üzerine sanıklardan Ramazan Morkoç, mahkeme heyetine, ‘’Bir halkın diline hakaret edemezsiniz’’ dedi. Başkan Yılmaz, sanık Morkoç’un duruşma salonundan çıkarılmasına karar verdi. Morkoç, jandarma görevlilerince salondan çıkarıldı. Diğer sanıklar da ‘’O zaman bizi de salondan çıkarın’’ diyerek karara alkışlarla tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Yılmaz, bütün sanıkların salondan çıkarılması talimatını verdi. Ancak sanıklar salondan çıkarılmadan söz alan sanık avukatlarından Tahir Elçi, mahkemenin kararının hukuka uygun olmadığını ileri sürerek, ‘’Sanıkların salondan çıkarılması talimatı ise apayrı bir hukuksuzluktur. Mahkemenin bu keyfi tutumundan geri dönmesini talep ediyoruz. Kararınız gerginliği yol açacaktır’’ dedi. Sanık avukatlarından Selim Okçuoğlu da taleplerinin tercüman atanması talebi olmadığını, Lozan Antlaşmasının tanıdığı bir hakkın kullanımına dair olduğunu savundu. |
05.11.2010 |