Spor |
Beşiktaş hasta |
Yapılan önemli transferler, Avrupa kupası maçlarında zayıf rakiplere karşı alınan kolay galibiyetler ve lige Buca karşısında alınan 3 puanla başlanınca herkes Beşiktaş’ı göklere çıkarmıştı. Biz ise Schuster’in ofsayt taktiği ve çizgi defans anlayışına dikkat çekmiş “kara delik” ten bahsetmiştik. İşte gelinen son nokta. Beşiktaş göklerden inmiş yerlerde sürünüyor. Son oynanan 4 resmi maçı kaybetmiş bir teknik direktörü eleştirmeyecekte kimi eleştireceğiz. Kayseri'de takım tel tel dökülürken ekrana yansıyan görüntü tam bir aymazlık örneğiydi. Adam yedek kulübesine yayılmış ayak ayaküstüne atmış o kadar rahat bir şekilde maçı izliyor ki, sanki takımı beş sıfır galip durumda. Sonra kalkıp ne yapıyor, o zamana kadar pozisyon üretememiş, kalesinde birçok gol pozisyonunu şans eseri gol yemeden atlatmış takımının alacağı 1 puanı da rakibine ikram ediyor. Şu bir gerçek ki, Schuster yaptığı değişikliklerle giden hiçbir maçı çevirememiştir. Oyuncu değişikliklerinde isabet sağlayamamıştır. Çizgi defans ısrarından vazgeçmediği ve oyunu ilerde kurduğu için takımı birbirine benzer goller yemeye devam etmektedir. Bu anlayıştandır ki, 10 kişilik Porto'dan 2 gol birden yiyorsun. Kapanan takımlara karşı, yanında duran Yusuf yerine Holosko'yu düşünüyorsan kusura bakma bu hezimetin sorumlusu sensin bay Schuster.Bir ara rotasyon diye sık sık futbolcu değiştiren Alman Hoca, her ne hikmetse bazı oyunculardan vazgeçemiyor. İsmail Köybaşı gibi bir futbolcu varken İbrahim Üzülmez’in her maçta oynamasını (ki ben bu futbolcunun Beşiktaş’a faydalı olduğuna inanmıyorum) ,Nihat’a bu kadar şans verilmesini, kaleci Cenk’in kaleden uzaklaştırılmasının sebebini kim izah edecek? Geçen haftaki yazımızda “Beşiktaş’ı zor günler bekliyor” demiştik, ne yazık ki yanılmadık. Takım sanki sezonun son maçlarını oynayan amaçsız bir ekip görünümünde. Gelinen bu noktada kimse, “sakatımız çok”, “sezonu erken açtık” “hakemler” vs. gibi bahanelere sığınmasın. Kayseri'de bir Beşiktaş yedek kulübesinde oturan futbolcuların değerine baksın, bir de eksik kadrosuna rağmen kazanan takımın toplam değerine. Bir Şota’nın aldığı paraya baksın, bir de Schuster’in aldığı paraya. Evet, Beşiktaş yorgun, Beşiktaş durgun, Beşiktaş hasta. Beşiktaş kan kaybediyor. Beşiktaşlı futbolcular mücadele azmini, hırsını ve kendine olan güveni yitirmiş. Beşiktaş’ın şu anki ağır hastalığı ve koma durumundan çıkması için acil olarak Guti, Quaresma, Aurelio ve Fatih Tekke’li kadrosuyla ligde önümüzdeki haftalarda oynanacak nispeten kolay maçları (Sivasspor, Kasımpaşa, Gençlerbirliği ve Konyaspor) hasarsız atlatmalı ve üstteki gruptan kopmadan Galatasaray karşısına çıkmalı. Aksi halde şampiyonluk bu sezon da hayal.
NADİ AKSOY |
27.10.2010 |