İhracatçının İsyanı

Türkiye'de son 8 yıldır uygulanan düşük döviz kuru ve yüksek faiz politikası sonucu ihracatçıların çok ağır bedeller ödediğini belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, "Biz artık fatura ödemek istemiyoruz” dedi.

SICAK PARA ÇIKINCA KİMSE BİZE GÜVENMESİN Artık ithalâtçı olacaklarını ifade eden Türkmenoğlu, “Ekonomi kurmayları, bundan sonra faturayı ödeyecek birilerini bulsun. Yarın sıcak paranın çıkışında bize kimse güvenmesin, bizim ölümüzün kimseye faydası yok” ifadelerini kullandı. Türkiye’de son 8 yıldır uygulanan düşük döviz kuru ve yüksek faiz politikası sonucu ihracatçıların çok ağır bedeller ödediğini belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, “Biz artık fatura ödemek istemiyoruz. Biz ithalatçı oluyoruz. Ekonomi kurmayları, bundan sonra faturayı ödeyecek birilerini bulsun.” dedi. Türkmenoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yürüttüğü döviz politikasından ihracatçıların mağdur olduğunu Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın da kabul ettiğini hatırlattı. Türkmenoğlu, “Merkez Bankası Başkanı’mız ‘İhracatçı sıkıntılı ancak biz bu değerli TL’ye makro ekonomik politikalar nedeniyle devam etmeliyiz’ diyor. Türkiye 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefliyor. Bu şartlarda bu hedef hayal olmaktan öteye geçemez. Üreten, istihdam sağlayan, ihracat yapan Türk ihracat sektörüne bugün gereken değer verilmiyor. Yarın değişecek dünya düzeninde ithalatçı değil üreten ve ihraç eden ülkeler güçlü olacak” şeklinde konuştu. Döviz kurlarının ihracat sektörünün beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu bir ortamda ihracat camiasının taleplerine cevap verecek yöntemlerin var olduğunu ve geçmişte uygulanmış örnekleri bulunduğuna işaret eden EİB Koordinatör Başkanı Türkmenoğlu, “Kur farkı, faiz indirimi, faiz subvansiyonu, navlun primi gibi girdi maliyetleri azaltıcı tedbirler alınırsa girdi maliyetleri azaltılır ve Türk ihracatçısı emeklerinin karşılığını alır” ifadesini kullandı.

İhracatçının kâr edemez bir durumda uzun süre ticarî faaliyetini sürdürmesinin imkansız olduğuna vurgu yapan Türkmenoğlu, şöyle devam etti: “İhracatçımızı reel anlamda kâr eder hale getiremezsek, bu sanal kârlılık ortamında yarın sıcak paranın çıkışında bize kimse güvenmesin, bizim ölümüzün kimseye faydası yok. İhracatla büyümenin amaç olduğu ekonomik politikanın sonucu buysa, bu formül ihracatçıya eşittir kâr yazmadığı ortamda, kısa bir gelecekte tüm kesimler için sonuç 2001 sendromunun tekrarı demektir ki Türkiye için take off’ta (uçak kalkış anı) piste çakılmak anlamına gelir. İhracat ailemiz adına aldığımız sorumluluk nedeniyle gördüğümüz gerçeği dile getirmek, kamuoyuyla paylaşmak bizim görevimizdir. Ümit ederiz ki gelecek ekonomik konjonktür bizleri haksız çıkarır.”

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve bazı bakanların devamlı dile getirdiği ihracatçı zorda söylemine karşı, hâlâ bir önlem alınmadığına işaret eden Türkmenoğlu, “Çinli yetkililer, tüm dünyanın ekonomistlerin bağırmasına rağmen yuanı değerli hale getirmiyorlar. Yuanın dünya ekonomisini kilitlemesine kaygısız kalan ve örnek almayan Türkiye’deki ekonomi kurmayları yarın bize güveniyorlarsa biz artık ithalatçı oluyoruz. Ege Bölgesi’nin ihracatçılarının temsilcisi olarak bunu deklare etmek zor, ancak bizlerin de çalıştırdığımız kişilere ve ailemize bir sorumluluğumuz var. Görelim bizim üzerimizden kazanılan rantı bundan sonra kim ödeyecek?” diyerek tepkisini dile getirdi.

18.10.2010