Güncel |
Afyon'da Nurlu simalar |
Uşak programını da tamamlayan TIR'ımız, günün üçüncü ve son programını yapmak üzere Afyon’a doğru yola çıktı. Afyon ve özellikle Emirdağ Bediüzzaman için sıkı gözaltında geçen, meşakkatli yıllara işaret ediyordu. Bediüzzaman burada Denizli hapsinde çektiği bir aylık sıkıntıyı bazen bir günde çektiğini ifade etmekteydi. Öte yandan Bediüzzaman’ın Afyon ile ilgili müjdeleri de bir hayli fazlaydı. Bediüzzaman bir seferinde, “Afyon’da dahi Hasan Feyzi’ler çıkacaklar. Afyon Denizli’den geri kalmayacak, zahmetimizi rahmete çevirecek” demişti... Bir de, “Afyon, bütün Risâle-i Nur Külliyatı’nı iade etmekle, âlem-i İslâm ve hatta âlem-i insaniyette çok büyük bir hayra vesile oldu” diyordu Bediüzzaman... Şimdi ise onun dediklerinin ne denli doğru olduğu anlaşılıyordu. Nitekim Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR'ı daha Afyon’a girerken, onun geleceği meydana doğru usul usul yürüyen hanım talebeler TIR'ımızı görünce ne yapacaklarını şaşıracak, sevinç nidaları ve heyecanlı gözlerle koşar adım bir şekilde TIR'ımızın peşinden koşuşturacaklardı... Sanki Bediüzzaman gelmişti Afyon’a ve onu Hasan Feyziler gibi erkek ve hanım Nur Talebeleri karşılıyordu... Ta konaklayacağı yere kadar peşinden koşuştular... Ve nihayet TIR'ımız geldi, tam da Afyon hapishanesinin karşısına kuruluverdi. Bediüzzaman’ı bir zamanlar yargılayıp, mahkûm diye tutanların tam karşısında devasa cüssesiyle yerleşen TIR'ımızı bir dolu Afyonlu alkışlarla ve tezahürat ile karşıladı. Anıt Park önünde duran TIR'ımız için Afyonlular büyük bir hazırlık yapmışlardı. Hanımlar kermes düzenlerken, katılımcılara tatlı dağıtımı yapıldı. Yeni Asya Neşriyat standı ile birlikte Yeni Asya Gazetesi standı da kurulmuştu. Programa iştirak edenlere kitap, broşür ve Yeni Asya Gazetesi dağıtıldı. Yüzlerce Afyonlu’nun sürekli olarak geçiş yaptığı bu caddede, Melih Atom’un sunumuyla program başladı. Programda açılış konuşmasını Afyon İlim ve Hizmet Vakfı Başkanı İlahiyatçı İbrahim Sarıçiçek yaptı. Bediüzzaman Said Nursî’yi 80 yılı aşan bir süre içerisinde hiçbir zorluk ve meşakkatin hizmetinden geri bırakmadığını belirten Sarıçiçek, Bediüzzaman’ı anlamak için onun eserlerini okumanın şart olduğunu hatırlattı. Sarıçiçek’ten sonra ise koordinatörümüz İbrahim Özdabak Afyonlulara seslenerek, iştiraklerinden ve ilgilerinden dolayı teşekkürlerini iletti.
BEDİÜZZAMAN ÇOCUKLARI ÇOK SEVERDİ Program sırasında görüşme imkânı bulduğumuz Üstad’ın Emirdağ hayatına şahitlik etmiş olan 1945 doğumlu Nevzat Müftüoğlu ilginç hatıralarını bizlerle paylaştı. Babası Emirdağ’da adliyede görevli olan, dedesi de o zamanın Emirdağ müftüsü olan Müftüoğlu, Üstad Bediüzzaman’ın hep faytonla evlerinin önünden geçtiğini anlattı. Bediüzzaman’ın çocukları çok sevdiğini, başlarını okşadığını ve onlara gümüş ve sarı paralar hediye ettiğini anlatan Müftüoğlu, Üstad’a çocukken “Hoca dede” diye hitap ettiklerini ifade etti. Kendi öz dedesinden görmediği sevgi ve ilgiyi Bediüzzaman’dan gördüğünü anlatan Müftüoğlu, Bediüzzaman’ı göremedikleri günlerde çocukların oldukça üzüldüklerini, ancak o zamanlar Bediüzzaman’ın şefkatine muhatap olan o çocukların hepsinin iyi birer Nur Talebesi haline geldiklerini söyledi. Bediüzzaman’ın muazzam bir manevî cazibesi olduğunu da ifade eden Müftüoğlu, Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR'ının muazzam bir hizmete vesile olduğunu sözlerine ekledi.
AFYON BEDİÜZZAMAN'I HAKLI ÇIKARDI Konuşmaların ardından Işık Doğudan Yükselir adlı sinevizyon gösterimi gerçekleştirilirken, Afyonluların konuşmalar ve sinevizyon gösterimi sırasında duygulanarak zaman zaman gözyaşlarını tutamadıkları gözlendi. Afyonlular Bediüzzaman’ı haklı çıkarmıştı.. Zira onun zahmetlerinin rahmete dönüştüğü bu programdaki nurlu simalardan aşikâr bir şekilde okunabiliyordu... Nitekim programın hemen sonunda bu rahmeti temsilen yağmurun da büyük bir iştiyak ile yağması oldukça manidardı. TIR'ımızın önünde çekilen hatıra fotoğraflarının ardından akşam karanlığı çökerken Afyonlular TIR'ımızın gitmesini istemiyorlardı. Bazı talebeler “Biz de TIR'a binelim, onunla gidelim” diyerek bu arzu ve iştiyaklerini dile getiriyor, TIR'ın gelişiyle yaşadıkları sevinç, programın bitişi ve TIR'ın gidecek olmasıyla hafif buruklaşıyordu... Böylece bir günde üç program yapan TIR'ımız, yoğun bir faaliyetin ardından ertesi gün Eskişehir’e doğru yol almak üzere istirahate çekildi... |
15.10.2010 |