Spor

Emre acele etti

Milli Takımımız son bir haftada Almanların gazabına uğradı.

Önce Almanya Milli takımı, sonra bir Alman teknik adamın milli takımı, Milli takımımızı yerlerde süründürdü. Yerde sürünme tabiri biraz abartılı bulunabilir belki ama, uzun yıllar sonra Milli Takımımızın böylesine düşük kalitede futbol oynamasını, ancak bu şekilde anlatabiliriz. İki tane üst üste maçta kötü futbol bu konunun otoriteri olan spor adamlarında endişe meydana getirdi. Sonuçtan bahsetmiyorum. İyi oynayıp yenilebilirsiniz. İki maç art arda, 70'lerin milli takımı gibi, pozisyon üretemeyen, rakip kalede tehlikeli olamayan, organize olmaktan mahrum bir Milli takım seyretmek can sıktı. Azerbeycen önünde tutuk olan ve kötü oynayan oyuncularımızın, 5 gün önce güçlü Almanya önünde yapacağı fazla bir şey olamazdı zaten.

Milli Takımı yönetenler kendilerince dünyanın en iyi teknik adamlarından biri olan Hiddink'i takımın başına getirmeleri, kamuoyunda makul karşılandı. Ancak Hiddink'le anlaştıktan sonra, bu teknik adam görevine başlamak yerine, iki aylığına Güney Afrika'ya 2010 Dünya Kupası'na başka bir milli takımda görev yapmaya niyetlendi. Daha önce de böyle ikili görevler yaptığı için kimse bu duruma ses çıkarmadı. Ancak bugün geldiğimiz noktada, Milli Takımımızın Avrupa eleme maçlarına yeterli hazırlık yapamadığını görüyoruz. Hiddink'in yardımcısı Oğuz Çetin onun boşluğunda planlamanın iyi yapılmasını sağlamalıydı en azından. Ama görüyoruz ki, oyuncu seçiminden, srateji belirlemeye kadar bir sürü yanlışlar var. Hem Fatih Terim'in gitmesinden sonra Oğuz Çetin'in görevini sürdürmesini de çok doğru bulmuyorum.

Milli Takımın teşkilinde her zaman en formda oyuncular kadroya çağrılır. Ama görüyoruz ki, Tuncay, Özer, Nihat, Hakan Balta, Sabri, Ceyhun, Semih, Sercan, Necip gibi ya maç eksiği olan veya takımlarında sürekli oynamayan oyuncular kadroya çağrılmış. Ayrıca sakat olan Arda'nın Milli Takıma çağrılması da çok anlamsız. Milli Takım kulüp takımı değil ki. Dilediğin oyuncuları kullanıp ikinci, üçüncü planlama yapma şansı varken bir tek plana sıkışmak mantıksızlık değil mi?

Maçtan sonra takım kaptanı Emre'nin, Milli Takımı bırakmaktan söz etmesini hayretle izledim. Zamanlaması sön derece kötü olan bir açıklamaydı. Milli Takımı bir oyuncu tabii ki bırakabilir. Kurumlar şahıslarla kaim değil elbette. Ancak takım kaptanının, batan gemiyi terk edenin ilk kendisinin olmaması gerektiğini bilmesi gerekirdi. Daha maçın sonucu hazmedilmeden bu açıklama hiç şık olmadı.

SAİD OKUR

[email protected].

14.10.2010