Kültür-Sanat |
Doğanşehir’de Asr-ı Saadet konferansı |
YENİ Asya Gazetesi Doğanşehir temsilciliğinin düzenlediği “Bediüzzaman Said Nursî’nin Görüşleri Işığında Asr-ı Saadet ve Peygamber Efendimiz” konulu konferans Malatya Doğanşehir’de gerçekleştirildi. Araştırmacı-yazar Tuba Aktaş’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa ilgi büyük oldu. Yalnızca bayanlara yönelik olarak düzenlenen konferans, pür dikkat dinlenildi. Konferansın açılışında Doğanşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaman, “Yeni Asya Gazetesinin ilçe temsilciliğinin düzenlemiş olduğu ve Peygamber Efendimizin (asm) anlatılacağı bu güzide toplantıya hepiniz hoş geldiniz” diyerek bir selâmlama konuşması yaptı. Kur’ân-ı Kerim okunmasının ardından konuşmacı Tuba Aktaş’ın özgeçmişinin aktarılmasının ardından konferansa geçildi. Kürsüye gelen Tuba Aktaş Bediüzzaman Said Nursî’nin Görüşleri Işığında Peygamber Efendimiz ve Asr-ı Saadet konulu konferansına başladı. Bediüzzaman Said Nursî’nin eserlerinden güzel örnekler veren Aktaş’ın iki buçuk saat süren konferansı ilgiyle takip edildi. Konuşmacı Aktaş, Peygamberimiz Muhammed’ül-emin’in (asm) affedici olduğuna ve hiçbir zaman düşmanlarına bedduâ etmediğine dikkat çekerek, “Allahım! Onlar bilmiyorlardı” diyerek, kötülük yapanlara iyilikle mukabele ettiğini aktardı. “Siz olsaydınız size kötülük yapana iyilikle mukabele eder miydiniz?” diye soran Aktaş, şunları kaydetti: “Bir gün Efendimiz (asm) oturarak namaz kılıyordu. Ebu Hureyre (ra) ‘neden oturarak namaz kılıyorsunuz ya Resulallah?’ dediğinde, kâinat onun için yaratılan Resulullah (asm) ‘açlıktan’ diye cevap verdi. Ebu Hureyre ağlamaya başladığında ‘ateşin şiddeti aç olanlara dokunmayacaktır’ dedi. Resulullah bütün ömrü boyunca hiç doyasıya yemek yememişti. Kadınların insan yerine konulmadığı dönemlerde Hz. Aişe’den izin alıyor, Rabbiyle beraber oluyordu. Böyle nazik, böyle kibar bir insandı. Resulullah (asm) insanların gidebileceği son noktaya gitmişti.” Alman ve İngiliz düşünürler okuma yazma bilmeyen bir insanın insanlığa bu kadar hükmetmesi karşısında saygıyla eğildiklerini de aktaran yazar Aktaş, “Hz. Muhammed (asm) bütün değerlerin yok olduğu dönemde insanlığa gelen bir değerdir. Onun için gelişiyle bir çok değer inkişaf etmiştir. Kocaya vermekten ar edilen, kızlarını diri diri toprağa gömen insanlığa gelen bir değerdir. Çok medeni bir insan olduğu için hayatı boyunca insanlığa medeniyet vermiştir. Onun devri, her alanda yenilik yaşanan bir devirdi. Yüce Allahtan emir geldiğinde insanlar o emre itaat ediyorlar. Emir geldiğinde canlar feda ediliyordu. İnanan ve inanmayan insanlar baba oğul karşı karşıya geliyordu” diye konuştu. Asr-ı Saadette büyük değişimlerin yaşandığı sahnelerin başında Hz. Ömer’in geldiğini kaydeden yazar Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “İslâmdan önceki Hz. Ömer İslâmdan sonraki Hz. Ömer, adalet timsali Ömer ve kızını diri diri toprağa gömen Ömer. Resulullah ümmeti için cennet istiyordu. Cebrail, ‘Allah sana selâm söyledi ya Muhammed neden ağlıyorsun?’ diye sorduğunda, ‘Ümmetim için, ümmetim için’ diyordu. Ümmeti acaba şimdi ne halde?” Araştırmacı-yazar Tuba Aktaş’ın konferansının ardından dinleyiciler, konuşmanın etkisiyle bir süre salondan ayrılamadılar. Konferans sonunda ayrıca ilâhiler ve Kur’ân-ı Kerim kıraati ayrı bir hava verdi.
ERKAN TEKİN /MALATYA |
14.10.2010 |