Yurt Haber |
Yangınlarla üç aşamalı mücadele |
YURT genelinde 2010 yılının 9 aylık döneminde bin 472 orman yangını meydana gelirken, bu yangınlarda zarar gören ormanlık alan miktarı geçen yıla göre bin 432 hektar azaldı. Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, yaptığı açıklamada, dünyanın en yaygın çevre felâketlerinden olan orman yangınlarıyla mücadelede ülke genelinde 11 bin yangın işçisi, 5 bin memur ve 2 bin 500 teknik elemanın etkin olarak görev aldığını söyledi. Orman yangınlarıyla mücadele stratejilerinin üç temel ayağı bulunduğunu belirten Kahveci, ‘’Bunlar yangının çıkmasını önleyici tedbirler, erken uyarı, hızlı ve etkin müdahale ile yanan alanların hızla ağaçlandırılmasıdır. Her yıl yangınla mücadele eylem planı hazırlıyor ve uygulamaya koyuyoruz’’ dedi. Kahveci, orman yangınları ile mücadelede uyulması gereken temel kaidelerden birincisinin yangınların çıkmadan önlenmesi, ikincisinin ise etkili bir organizasyon ile afet haline dönüşmeden söndürülmesi olduğunu ifade ederek, ‘’Bunları çok iyi uyguluyoruz. Bilgi çağında dinamik bir yapıya sahip olan ormanlardan en iyi şekilde faydalanabilmenin yanında, orman yangınlarına erken ve doğru müdahale edebilmek için son teknolojileri takip ediyoruz ve uyguluyoruz. Şu anda uydu araç takip sistemi ile bütün araçlarımızı internet üzerinden anlık olarak izleyebiliyoruz. Yangın anında arazözlerdeki su miktarına kadar her şeyi görebiliyoruz’’ diye konuştu. Yurt genelindeki bir çok noktada ormanlık alanların kameralı yangın takip sistemleri ile 24 saat süreyle izlendiğini bildiren Kahveci, sözlerine şöyle devam etti: "En riskli bölgelere yerleştirilen 776 adet gözetleme kulesi ve hassas kameralarla izlenen alanlarda, duman başlangıcından 10 ile 20 saniye içinde kaynağı bulmaktayız. Sistem sayesinde yangına müdahale süresi azalmakta, bölgeye nasıl ulaşılacağı ve yangına nereden, ne şekilde müdahale edeceğini kısa zamanda belirliyoruz. Ayrıca kullandığımız son teknoloji ile meteorolojik verilere göre, Yangın Risk Haritası hazırladık. Yangın sonrasında bölgenin tekrar ağaçlandırılması için önemli stratejik bilgiler de elde ediyor ve derhal ağaçlandırma çalışmalarına başlıyoruz.’’ Millî bir yangın filosu kurduklarına dikkati çeken Kahveci, ‘’Halen orman yangınlarına 45 helikopter ve uçakla havadan müdahale yapıyoruz. Yer ekibimizi güçlendirdik. Son 5 yılda yangına hassas alanlarda müdahale süresini 1 saatten 15 dakikaya indirdik. Bunda yerden müdahale ekiplerini güçlendirilmemizin büyük payı oldu’’ dedi.
Avrupa’nın en başarılı ülkesiyiz
ÇIKAN orman yangınlarına hızlı ve etkin müdahale etmek için 775 kişilik ilk müdahale ekibinin 24 saat göreve hazır bekletildiğini vurgulayan Kahveci, şunları söyledi:’’600 olan arazöz sayımızı bin 200’e çıkardık. Yangına hassas yerlerde sürekli kontrol için seyyar motorize ekipler kurduk. Bunun yanı sıra, bazen yüzlerce metreyi aşan alevlere karşı verilen mücadelede ormancıların en mühim yardımcısı olan suya derhal ulaşılabilmesi için son 3 yılda bin 250 adet havuz ve gölet inşa ettik. Yurt dışı müdahale timleri kurduk. Bazı bölge müdürlükleri bünyesinde (İstanbul, Balıkesir, İzmir, Antalya, Kahramanmaraş) yurt dışında çıkan ve yardım talebinde bulunan ülkelere gönderilmek üzere sınır ötesi görev yapabilecek bilgi ve donanımda olan yangın timleri oluşturduk. Bu ekipleri başta komşu ülkeler olmak üzere bir çok ülkeye çıkan orman yangınlarıyla mücadele için gönderiyoruz.’’ Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadelede Avrupa’nın en başarılı ülkesi konumuna geldiğini vurgulayan Orman Genel Müdürü Kahveci, ‘’Yangın konusunda Türkiye ile aynı kuşakta olan Akdeniz ülkeleri ile karşılaştırmalı kıyaslama yapıldığında en başarılı ülkenin ülkemiz olduğu görülüyor. Tüm teşkilâtımız 24 saat haftada yedi gün hazır kıta beklemektedir. Bu anlamda teşkilâtımız insan, hava ve makine gücünü yangın sezonu boyunca yerinde ve zamanında kullanmak suretiyle yangın ihbarını geliştirdiği sistem sayesinde 10-25 saniyede haber almakta ve yine 10-15 dakikada yangına müdahale etmekteyiz. Avrupa ülkelerinde dahi bu kadar hızlı ve seri olarak yangınlara müdahale edilememektedir’’ diye konuştu. |
29.09.2010 |
Marmara’da oksijen azalıyor |
İSTANBUL Üniversitesi, (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yelda Aktan Turan, ‘’Müsilaj, (Salya) problemi nedeniyle denizdeki oksijen azalıyor. Zamanla dibe çöken oluşum balıkların yumurtlama alanlarını daraltarak, balıkçılık sektörüne bir darbe vuruyor’’ dedi. Turan, yaptığı açıklamada, Marmara Denizi’nde yaptıkları bilimsel araştırmalarda, denizde görülen problemin halk arasında salya yada lez olarak bilinen müsilaj olduğunu belirten Turan, problemin, fitoplankton olarak adlandırılan tek hücreli bitkisel mikroorganizmaların denizde aşırı şekilde artmasından kaynaklandığını ifade etti. Mikroorganizmaların, denizde kendilerine uygun ortam bulduklarında aşırı derecede artıp, besin rekabetine girerek denize salgılarını bıraktığını anlatan Turan, böylece su üzerinde ve dibinde sümüksü bir yapının oluştuğunu söyledi. Bu problemin Marmara Denizi’nde, 2007 yılında çok fazla görüldüğünü ifade eden Turan, şöyle konuştu: “Müsilaj probleminde geçen yıl bir düşüş yaşandı. Şu anda yüzeyde görülmemekle birlikte su dibinde hâlâ bulunmakta. Problemin tekrarlaması muhtemel. Organizmalar ışık, sıcaklık gibi uygun şartlar ve besinleri olan evsel atıklar nedeniyle büyüyüp gelişmekteler. Deniz kirliliği ve iklimsel faktörlerde düşünüldüğünde, özellikle evsel atıklardaki artış, organizmalar için uygun ortam oluşturmakta. Şu anda Marmara Denizi’nin dibindeler. Müsilaj problemi nedeniyle denizdeki oksijen azalıyor. Zamanla dibe çöken oluşum balıkların yumurtlama alanlarını daraltarak, balıkçılık sektörüne bir darbe vuruyor. Balıkçılar bu durumdan direkt etkileniyor. Problemden dolayı ağlarını yüzeye çekmekte zorlanan balıkçıların iş gücü ve yakıt masrafları artıyor, av araçları zarar görüyor. Ağlar çok kirleniyor, bu da ağların temizliği için ekstra iş gücü demek.’’ Müsilaj sorununa ilişkin üniversiteler olarak çalışmalar ve araştırmalar yaptıklarını belirten Turan, ancak problemin çözümü için öncelikle yerel yönetimlerin çalışması gerektiğini ifade etti. |
29.09.2010 |
İzmir’de suç örgütüne operasyon |
İZMİR'DE çıkar amaçlı suç örgütü oluşumuna giderek baskı ve tehditle haksız kazanç elde ettikleri, iş yeri ele geçirdikleri, yaralama, kundaklama gibi olaylara karıştıkları ileri sürülen gruba yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 8 kişiden 3’ü tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyonda gözaltına alınan şebekenin elebaşı olduğu iddia edilen N. Y. ile şebeke üyeleri oldukları iddia edilen V. Y, N. T, E. K, V. T, E. A. ve A. K. sorgularının ardından ‘’suç örgütü kurma, tefecilik yapma, haksız kazanç elde etme, zorla iş yeri ele geçirme, oto kundaklama, kasten yaralama, baskı kurmak suretiyle zorla senet ve evrak imzalatma, tehdit, planlayarak adam öldürmeye teşebbüs’’ suçlamalarıyla İzmir Adliyesi’ne sevk edilirken, N.S. ise savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Savcılık tarafından sorgulanan zanlılardan 3’ü serbest kalırken, N.Y’nin de aralarında yer aldığı 4 kişi ise nöbetçi mahkemeye gönderildi. Nöbetçi mahkemede ifade veren zanlılardan N. Y, V. Y. ve N. T. tutuklandı, dördüncü kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, elebaşılığını N. Y’nin yaptığı belirtilen suç örgütüne yönelik düzenledikleri operasyonda, N. Y. ve 7 kişiyi göz altına almış, ev ve iş yerlerindeki aramalarda 2 ruhsatsız tabanca, 2 gaz tabancası, 8 av tüfeği, özel imal edilmiş tabanca görünümlü kısa-uzun namluları bulunan ve değiştirilebilen silâh, çok sayıda fişek, 7 kılıç, balta, bıçak ile çok sayıda senet, tapu ve resmi evrak ele geçirmişti. |
29.09.2010 |
Edirne’de 30 kiloluk kabak yetiştirildi |
EDİRNELİ bir üretici 30 kilogramlık dev kabak yetiştirdi. Edirne’nin sebze ambarı olarak tabir edilen ve üretilen sebzelerin başta İstanbul olmak üzere pek çok şehre gönderildiği Karaağaç Mahallesi’nde bir üretici, yetiştirdiği ürün karşısında kendisi de hayrete düştü. Karaağaçlı sebze üreticisi Necmi Fistanlı, bahçesinde yetiştirdiği 30 kilogram kabak için, ‘’Yıllardır sebze üretirim, ilk kez böyle bir kabakla karşılaştım, şaşkınım’’ yorumunu yaptı. Fistanlı’nın ürettiği kabağı kaldırmak isteyen üç üniversite öğrencisi de 30 kiloluk kabağı kaldırmakta zorlandı. Fistanlı, kabağı isteyene bütün olarak, isteyene de dilimler halinde satabileceğini söyledi. |
29.09.2010 |
Küçükçekmece’de kumar operasyonu |
KÜÇÜKÇEKMECE'DE kumar oynadıkları ve oynattıkları öne sürülen 22 kişi gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, Sefaköy Bağlar Mahallesi’ndeki bir iş hanında kumar oynandığı ihbarını alan İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlâk ve Kumar Büro Amirliği ekipleri, müşteri gibi davranarak girdikleri yerde kumar oynandığını tesbit etti. Bunun üzerine iş yerine düzenlenen operasyonda, çok sayıda oyun pulu ile 20 deste iskambil kâğıdı ele geçirildi. Kumar oynadıkları ya da oynattıkları iddiasıyla gözaltına alınan 6’sı kadın 22 kişi, haklarında Kabahatler Kanunu gereğince işlem yapılmak üzere şubeye götürüldü. |
29.09.2010 |
Evden kaçan çocuklar Kadirli’de bulundu |
MALATYA'DA evden kaçan 3 arkadaş Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde bulundu. Alınan bilgiye göre, Malatya’da ikamet eden B. A.(15), F. T.(15) ve T. N.(16) isimli 3 arkadaş evden kaçtı. Çocuklarının kaybolması üzerine aileler İl Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdu. Türkiye çapında aranmaya başlanan 3 arkadaş, 24 saat içerisinde Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde devriye gezen polisler tarafından Atatürk Caddesi üzerinde bir parkta bulundu. Çocuk Büro Amirliği’ne götürülen çocuklardan 2’sinin evden çalışmak, diğerinin ise okumak için kaçtığı öğrenildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan çocuklar ailelerine teslim edildi. |
29.09.2010 |
Çıkan yangında 20 ev hasar gördü |
ÇANKIRI'NIN Yapraklı ilçesine bağlı Dağovacık Köyünde çıkan yangında ilk belirlemelere göre 20 civarında ev hasar gördü. Alınan bilgiye göre, ağaç işleri yapılan bir atölyedeki elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangın, daha sonra atölye bitişiğindeki evlere sıçradı. Kastamonu, Çorum ve Karabük’ten gelen itfaiye ekipleri ile yangın söndürme helikopterinin müdahale ettiği yangında, yaklaşık 20 evde maddî hasar oluştuğu bildirildi. Olay yerinde incelemelerde bulunan Yapraklı Kaymakamı Mehmet Özcan, yangının büyük oranda kontrol altında alındığını söyledi. |
29.09.2010 |
Adana hafif raylı sisteminde aksama |
ADANA Hafif Raylı Sistemi’nin elektrik hattında yaşanan arıza şehir ulaşımında aksamalara sebep oldu. Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Mebruh Kurtulgan, yaptığı açıklamada, hafif raylı sistemin her gün olduğu gibi bugün de sabah saat 06.00’da seferlerine başladığını söyledi. Saat 06.30’da ise sistemin elektriğinde bir arıza meydana geldiği belirten Kurtulgan, bu sebeple hattın elektriklerinin kesildiğini söyledi. Bu arada, sabah saatlerinde istasyonlara giden vatandaşlar, sefer olmadığını görünce büyük şaşkınlık yaşadı. Hafif raylı sistemin çalışmaması dolayısıyla dolmuş ve otobüslerde de aşırı yoğunluk yaşanması, çoğu kişinin işine geç gitmesine sebep oldu. Sözleşmesi 1996 yılında imzalanan, yapımına 11 yıl önce başlanan ve 526 milyon dolara mal olan ve halk arasında ‘’Adana Metrosu’’ olarak adlandırılan 14 kilometre uzunluğundaki hafif raylı sistem bu yıl Mayıs ayında faaliyete geçmişti. |
29.09.2010 |
Dünyanın havucu Konya’dan |
HAVUÇ üretim merkezi olarak bilinen Konya’nın Kaşınhanı bölgesinde üretilen havuçlar, Romanya, Bulgaristan, İtalya, Sırbistan başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihraç ediliyor. Konya Tarım İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şube Müdürü Celal Yıldız, yaptığı açıklamada, Konya’nın Ereğli ilçesi ve Kaşınhanı bölgesinde yoğun olarak havuç üretimi yapıldığını belirtti. Özellikle Kaşınhanı’nda üretilen havuçların bölgenin iklim yapısı ve toprak özelliklerine bağlı olarak renk, aroma ve lezzet açısından daha kaliteli olduğunu ifade eden Yıldız, Konya’da üretilen havuçların başta Romanya, ve Bulgaristan olmak üzere İtalya, Sırbistan, Gürcistan, Kazakistan, Moldovya, Suudi Arabistan gibi birçok ülkeye ihraç edildiğini kaydetti. Yıldız, Konya’nın Ankara Beypazarı ve Hatay Kırıkhan ile birlikte Türkiye’nin 3 önemli havuç üretim merkezinden biri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Geçen yıl Konya’da dünyanın 10’u aşkın ülkesine 20 bin tona yakın havuç ihracatı gerçekleştirildi. Bu yıl Ağustos ayıyla birlikte toplam ihracatımız 10 bin tona yaklaştı. Havuç dolayısıyla Konya’da önemli bir istihdam oluştuğunu, çok sayıda çiftçinin de bu üründen para kazandığını dile getiren Yıldız, çevre il ve ilçelerden çok sayıda tarım işçisinin Kaşınhanı’ndaki tesislerde istihdam edildiğini bildirdi. |
29.09.2010 |
Antalya’da terminal kiraya verilecek |
ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Duraliler mevkiinde 235 bin 500 dekar alanda inşa edilmiş bulunan, şehirler arası ve kırsal terminal ile bunlara ait otopark ve eklerini kiraya vermek üzere ihale açtı. Şehirler arası ve kırsal terminal ile bunlara ait otopark ve ekleri temizlik, güvenlik ve peyzaj işinin de yapılması şartı ile 1 Ocak 2011 ve 31 Aralık 2015 tarihleri arasında 5 yıl süreyle kiraya verilecek. İhalede işin muhammen bedeli 3 milyon 500 bin lira olarak belirlendi. Katılımcılardan 105 bin lira tutarında geçici teminat, kesinleşen ihale sonucuna göre oluşan yıllık ihale bedelinin yüzde 6’sı oranında kesin teminat, kesinleşen ihale sonucuna göre oluşan yıllık ihale bedelinin yüzde 20’si oranında ise ek teminat alınacak. İhale, kapalı teklif (arttırma) usulü ile 14 Ekim 2010 tarihinde saat 15.30’da Antalya Büyükşehir Belediyesinde gerçekleştirilecek. Katılımcılar ihaleye ait şartname ve eklerini bedeli mukabili, İşletme ve iştirakler Dairesi Başkanlığından mesai saatleri içinde satın alabilecek. |
29.09.2010 |
“Koçan kurdu’’ tehdidi |
KIRKLARELİ'NDE mısırlar, ‘’koçan kurdu’’ tehdidi altında. Kırklareli Tarım Müdürlüğü Bitki Koruma Şube Müdürü Süleyman Diril,yaptığı açıklamada, mısırda koçan kurdunun olduğunu duyduklarını ancak kendilerine yapılan bir şikâyet olmadığını söyledi. Mısırda koçan kurduna karşı ilaçlama yapmanın zor olduğunu ifade eden Diril, ‘’Geçen yılda aynı şekilde kurtlar mısırlara zarar verdi. İlâçlanması mümkün ancak mücadelesi zor’’ şeklinde konuştu. Kırklareli Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Koyuncu ise kurtçuklara yapılacak bir şeyin olmadığını belirterek, ‘’Şu anda ilâç atmak bir şeyi değiştirmeyecek. Kurtlar tanelere girmeye başladı. Zarar tesbit çalışmamız ise henüz yok, ama zararın büyük olduğu söyleniyor’’ diye konuştu. Kırklareli’nde yoğun olarak mısır ekimi yapılan Kavaklı beldesinden üretici Ayhan Ataalp, Ramazan Bayramında bir anda kurtların tarlalarda türediğini anlatarak, şunları söyledi:’’Biz ziraat mühendislerini bilgilendirdik, ama yapılan bir çalışma yok. Geceleyin tarlaya geldiğimizde kurtların mısırı yediği uğultuyla duyuluyor. Mısırın tanelerine zarar veriyor. Başaklar kurudukça zararı büyüyor.’’ |
29.09.2010 |