17 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

Efendimizin (asm) goncaları

İslâmiyetin çocuklara bakış açısının ne olduğunu zaman zaman pekçok kişi merak etmiştir. Peygamberimizin (asm) çocuklara davranışları nasıldı? Çocukların Peygamberimize (asm) bakışı nasıldı? Günümüzün Müslümanları çocuk yetiştirmede hangi yolu takip ediyor? Pedagoji biliminin İslâm kaynaklarından yapabileceği çıkarımlar olabilir mi? Bu soruların, İslâm ve çocuk münasebeti söz konusu olduğunda, mutlaka cevaplandırılması gerekiyor.

Peygamberimiz (asm) yeri geldi 14–15 yaşlarında bir çocuğu büyük bir orduya komutan olarak tayin etti.

Bir çocuk, kendi babası ile Peygamberimize (asm) hizmetkârlık yapma arasında bir tercih yapma durumunda iken, Peygamberimizin (asm) yanında kalmaya karar verdi.

Bir başka çocuk, Hz. Peygamber Mekke seçkinlerine İslâm’ı tebliğ etmesinin sonunda, “Şimdi bana içinizden kim inanıyor?” sorusuna, “Ben inanıyorum” diye cevap verdi.

Bu ve benzeri pek çok olaydaki hikmet neydi?

Eğitimci-araştırmacı yazarımız Özkan Taşar, hazırladığı “Efendimizin Goncaları” isimli kitapta, Hz. Peygamberin (asm) etrafında, yakınında büyümüş çocuk sahabeleri kaleme aldı. Hz. Ali, Hz. Fatma, Zübeyir bin Avvam, Zeyd bin Haris, Abdullah ibni Zübeyr, Üsame bin Zeyd… Ve daha niceleri… Bunların kimi bilgisiyle, kimi komutanlığıyla, kimi ibadetleriyle, kimi de takvasıyla tarihe geçti. 21. yüzyıla en hayret verici yönleriyle örnek olmaya devam ediyorlar.

“Efendimizin Goncaları” isimli kitap, 135 sayfadan oluşuyor. İçinde birbirinden ilginç ve ibret verici olaylar anlatılıyor.

Ülkemizin yeniden, insanlık adına büyük çapta değişim ve dönüşümlere imza atmaya hazırlandığı şu günlerde, geleceğe yön vermek amacıyla, çocuklara yönelik çok ciddî plan ve projeler geliştirmeye ihtiyacımız var. Çocuklarımızın beslenme, bakım, eğitim, barınma ihtiyaçları ne ölçüde karşılanıyor? Gelecek kuşakların hangi mesleklere yönelecekleri nasıl tesbit edilecek? Sokak çocuklarının himayesi konusunda devlet ve sivil toplum neler yapacak? Çocuklara yönelik şiddet nasıl engellenecek? Boşanmaların çocuklara yaptığı olumsuz etkiler hangi yöntemlerle azaltılabilir? Dünya ölçeğinde silâhlanmaya ayrılan bütçeler, çocukların problemlerini çözmek için tahsis edilse, hangi sonuçlara ulaşılır? Bütün bu sorular daha da detaylandırılmayı ve üzerinde çok ciddî çalışmalar yapmayı gerektiriyor.

Çocuklar söz konusu olduğunda, İslâm dünyasının elinde geçmişten aktarılan çok zengin kaynaklar var. İlk başta Kur’ân-ı Kerim, tefsirler, hadisler, fıkıh ve İslâm hukuku kitapları ilk akla gelenler. Bütün bunların taranarak, çocuklar için yapılabilecek çalışmaların insanlığa sunulması gerekiyor. Özkan Taşar, ilk adımlardan birisini atarak, “Efendimizin Goncaları” eseriyle, çok güzel bir çalışmayı ortaya koymuş oldu. Benzer eserlerle günümüze ışık tutmasını kendisinden rica ediyoruz.

Kitaplarla dolu yepyeni günlerde buluşmak dileğiyle…

YENİ ASYA NEŞRİYAT

[email protected]

17.09.2010


 

Yeraltında İstanbul var!

“İSTANBUL'UN altında asırlardır uyuyan uygarlık kalıntılarına bir güzelleme: Yeraltındaki İstanbul” olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından yayımlanan kitap, başka bir İstanbul’a daha dikkatleri çekmeyi amaçlıyor.

Kitapta, Büyük Saray’dan arta kalanlar, Mehmet Başdoğan’ın bulduğu Zifaf Odası, 8000 yıllık sırlar ortaya saçıldı, Bu liman Alman tarihçinin en büyük rüyasıydı, Bir zamanlar kumsaldı Samatya, Ese Kapısı Mescidi, Nakkaş Halı Mağazası’ndaki Sarnıç, Fener eskiden Petrion’du, Dünyada bir eşi olmayan kalyon, Üsküdar ve Sirkeci’de efsaneler gerçek oldu gibi ilgi çekici başlıklar yer alıyor.

DAN BROWN NE DEMİŞTİ?

Yer üstündeki mimarî ve tabiî güzellikleri ile insanları hayran bırakan İstanbul, yeraltındaki yapıları ile de hâlâ gizemini koruyan bir şehir. Dan Brown’ın da son İstanbul ziyaretinde işaret ettiği İstanbul’un bu gizemli yapısı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’nin yayımladığı “Yeraltındaki İstanbul” kitabı ile gün yüzüne çıkıyor.

Gazeteci-yazar Ersin Kalkan’ın kaleme aldığı Yeraltındaki İstanbul, İstanbul’un bu eşsiz mirasını bizlere hatırlatıyor ve dikkatimizi şehrin yer altı zenginliklerine çekiyor. Bir “şehir anlatısı” olarak nitelendirilebilecek kitap, Büyük Saray’dan Ayasofya’nın sırlarına, Antik Liman’dan ayazmalara, su tesislerinden sarnıç’lara, çilehanelerden İstanbul’un yer altı efsanelerine uzanan geniş bir yelpazede farklı bir İstanbul’la yüzleştiriyor okuru.

Yeraltındaki İstanbul kitabının özelliği, İstanbul’u hem yer altı, hem de yer üstü zenginliklerini birleştirerek anlatmasında çünkü çoğu zaman İstanbul’un toprak üzerinde gördüğümüz yapılarının kadim çağlarda farklı mimarî yapıların üzerine kurulu yeni yapılardan ibaret olduğunu gözden kaçırabiliyoruz. Ya da şimdi yer altında olan ancak yer üstünde de varlıklarını sürdüren yapıların tarihçesini çoğu zaman sadece gördüklerimizden ibaret sanabiliyoruz. Kitap, İstanbul’un görünen ve görünmeyen yapılarını birlikte anlatması bakımından da okura önemli bir İstanbul gezisi sunuyor.

İstanbul’u “yeraltından” keşfetmeye başlayarak arada bir yer üstüne de çıkarak okumanın keyfini sunan ve Yeraltındaki İstanbul’un sayfaları arasında bir başka İstanbul bulacaksınız.

RECEP BOZDAĞ

17.09.2010


 

Sahaflar Beyoğlu’na geldi

ULUSLARARASI Altınelller El Sanatları Festivali ile başlayan Beyoğlu kültür ve sanat günleri, Sahaf Festivali ile devam ediyor.

Birbirinden değerli koleksiyonlar, asırlık kitaplar ve eserler 28 Eylül 2010 tarihine kadar 4. Beyoğlu Sahaf Festivali’nde kitapseverlerle buluşacak 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti vizyonunda birçok kültür ve sanat faaliyetine imza atan Beyoğlu Belediyesi bu alanda düzenlediği faaliyetlerle şehre damgasını vuruyor. Uluslararası Altınelller El Sanatları Festivali ile başlayan Beyoğlu kültür ve sanat günleri, Sahaf Festivali ile devam ediyor. Kültür hayatımıza önemli katkılar sağlayacak festivalin açılışı görkemli bir törenle yapıldı. Açılış, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın ev sahipliğinde gerçekleşti. Festivale katılan sahafları tek tek ziyaret eden Demircan, Beyoğlu Sahaf Festivali’nin bu yıl dördüncüsünü düzenlemekten büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Dört yıldan beri kitaplar, dergiler, afişler, nadide levhalar, mektuplar, Beyoğlu’nda buluşuyor. Festivalimiz her yıl artan bir ilgiyle takip ediliyor. Bu anlamda Beyoğlu’na böyle bir geleneği kazandırmaktan kitapla insanı bir araya getirmiş olmaktan onur duyuyorum. Bugün Beyoğlu, sayfaların arasında unutulan çiçekler gibi kokuyor. Beyoğlu kültür ve sanatın adresi olmaya devam ediyor” dedi. Başkan Demircan, kitap tutkunlarını, birçok seçkin sahafın, nadide kitaplarını ve özel koleksiyonlarını Taksim Gezi Parkı’nda sergileme ve meraklısıyla buluşturma imkânı bulduğu festivale dâvet etti.

Said Temur / İstanbul

17.09.2010


 

"Sinemam, Türkiye’nin mânevî geleneğinden besleniyor"

BERLİN Film Festivali’nde “Bal” filmi ile 2010 yılı Altın Ayı En İyi Film Ödülünü kazanan başarılı yönetmen Semih Kaplanoğlu “Benim sinemam Türkiye’nin manevî geleneğinden beslenen bir sinemadır” dedi.

İnsanlığın çok büyük bir manevî açlık içinde olduğuna değinen Kaplanoğlu, “Bizim derin geleneklerimiz, derin köklerimiz bu konuda çok şey söyleyebilir, üretebilir. Ben sinemamda gelenekle irtibat kurdum. Sanıyorum bu nedenle sinemam dünyada talep edilen, insanların bir farklılık olarak görüp keşfettikleri bir sinema” şeklinde konuştu. Filmlerinin dünyanın 30’dan fazla ülkesine satıldığını ifade eden Kaplanoğlu, “1 Ekim’de Yumurta, Süt ve Bal adlı filmlerim İsveç ve Norveç’te gösterime girecek” dedi. Son yıllarda Türk sinemasında görülen yükselişte Türkiye’nin değişmesinin ve demokratikleşmesinin de etkisi olduğunu düşündüğünü belirten Kaplanoğlu, “Türkiye artık hiç konuşamadığı konuları konuşuyor, tartışıyor. Bu ortam Türkiye’nin enerjisini yeniledi. Türkiye büyük bir ivme yakaladı. Gelecek daha güzel olacak” şeklinde konuştu.

17.09.2010


 

200 sanatçının eseri tarihî kervansarayda sergilenecek

MALATYA'NIN Battalgazi ilçesinde bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Melita’dan Battalgazi’ye 3. Uluslararası Kervansaray Buluşması faaliyetleri çerçevesinde, 200 sanatçı ve akademisyenin eserleri tarihî Silahtar Mustafapaşa Kervansarayı’nda düzenlenen karma sergide görücüye çıkacak.

Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, organizasyonun 17–27 Eylül tarihleri arasında, restorasyonu tamamlanan tarihî Silahtar Mustafapaşa Kervansarayı’nda gerçekleştirileceğini söyledi. Tarihî yapının organizasyon öncesi aslına sadık kalınarak restore edildiğini hatırlatan Gürkan, halk oyunları, mehter takımı, sema gösterilerinin de olacağını ifade etti. Faaliyetler çerçevesinde çok sayıda sempozyum, sergi ve panel düzenleneceğini anlatan Gürkan “Tarihî mirasımıza sahip çıkmak zorundayız. Bugünkü mirasımızı yarınlara daha sağlam bir şekilde teslim etmeliyiz. Battalgazi tarihe tanıklık yapan Anadolu’nun nadir merkezlerinden birisidir. Amacımız ilçemizin tanıtımını yapmanın yanında, tarihî eserlerimize sahip çıkma bilincini oluşturmaktır” dedi.

17.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.