Dünya

Pakistan’da selzedeler yine sokakta kalacak

HAYATA Destek Derneği Pakistan’da çadır dağıtımı hizmetini hızlandırdı.

Dağıtma kararı aldığı çadır sayısına 1500 çadır daha ekleyerek 300 bin euroluk bütçesini barınma sorununa aktardı.

20 Eylül 2010 tarihinde okulların açılacak olması; gıda, temiz su, tıbbi yardım ve hijyen koşullarında güçlük çeken, salgın hastalık riski ile burun buruna olan Pakistan halkını barınma konusunda bir kez daha sarsacak. İki ay geçmiş olmasına rağmen hala sel felaketinin yaralarını saramayan Pakistan halkı; şimdi de okulların açılacak olması nedeniyle geçici olarak yerleştirildikleri okul binalarından çıkartılacaklar. Yaklaşık 11 bin okulun yıkıldığı tesbit edilen afet bölgesinde ortalama 6 bin okul sığınak olarak kullanılıyor ve şu anda 1 milyondan fazla kişi bu sığınaklarda barınıyor. Hayata Destek Derneği birlikte çalıştığı Uluslararası İnsani Yardım Örgütü Diakonie Katastrophenhilfte ile; sahada dört Türk ve sekiz Pakistan’lıdan oluşan 12 kişilik ekibi, İslamabad ve Peşaver’deki iki saha ofisinde yürütmekte olduğu 8 farklı insani yardım projesini 3 milyon euroluk bütcesi ile uygulamaya devam ediyor.

17.09.2010

Uyum sorunu var

ALMAN Sosyal Demokrat Parti Berlin Eyalet Parlamentosu Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi Dilek Kolat, Almanya’da uyum sorununun var olduğunu ancak sorunlara pozitif yaklaşılması gerektiğini söyledi.

Körber Vakfı tarafından “Ekonomik Şans Olarak Göçmenler” konulu Hamburg’da düzenlenen panelde konuşan Kolat, Almanya’nın bir göç ülkesi olduğu halde bunun yıllardır politikacılar tarafından dile getirilemediğine dikkati çekerek, “Kohl, Almanya’nın bir göç ülkesi olduğunu kabul etmese de var olan gerçekler var. Göçmenlerin kültürel zenginliğinden faydalanmasını ve kazanıma dönüştürmesini bilemedik. Artık, yeni yeni politik söylem de değişiyor” dedi. Göçmenler arasında görülen dil noksanlığının sadece göçmenlere mal edilmemesi gerektiğini ve bunun Alman gençlerinde de görüldüğünü vurgulayan Kolat, erken yaşta okul öncesi dil eğitiminin önemine dikkati çekti.

17.09.2010

Ban: “Kıbrıs sorununu ‘çözülemez’ ilân ederim”

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’la üçlü görüşme gerçekleştirilmesini gerekli gördüğü, BM’nin bu talebinin taraflara iletildiği ve tarafların da bu talebe olumlu yaklaştıkları belirtildi.

Rum kaynaklı habere göre BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Kasım ayında yapılacağı iddia edilen üçlü görüşmede “Önümüzdeki aylarda bir gelişme olmaması halinde Kıbrıs sorununun çözülemez olduğunu ilan edeceği konusunda liderleri uyaracak.

Rum gazetesi Alithia’nın, “Ban Hristofyas-Eroğlu’yla Ortak Görüşme İstiyor” başlıklı haberinde, BM Genel Sekreteri Ban’ın Hristofyas ve Eroğlu’yla, BM Genel Kurulu’nun tamamlanmasının ardından BM dışındaki bir mekanda görüşme isteğinin taraflara iletildiği iddia edildi.

Gazetenin iddiasına göre, Kıbrıs Rum tarafının BM Genel Kurulu çerçevesinde yapılacak bir üçlü görüşmeye karşı olduğunu bilen BM yetkililerinin, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk taraflarına, BM Genel Kurulu çalışmalarının bitişinin ardından üçlü görüşme talebini ilettiklerini belirtildi. Yapılan davete hem Kıbrıs Rum hem de Kıbrıs Türk tarafının olumlu yanıt verdikleri belirtildi.

Görüşme yerinin neresi olacağının henüz kararlaştırılmadığını belirten gazete zaman olarak ise en geç Kasım ayına kadar görüşmenin gerçekleştirileceğini bildirdi.

17.09.2010

Batı Şeria’daki inşaat yasağı uzatılsın

Ortadoğu barış görüşmelerinin önünde en önemli engel olarak görülen Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinde inşaat yasağının sonlandırılmasına ilişkin ABD’den yeni bir uzlaşı önerisi geldiği bildirildi.

Londra’da Arapça yayımlanan Şark ül-Evsat gazetesine göre, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın da katılımıyla dün Kudüs’te yapılan Ortadoğu barış görüşmelerinde Clinton, İsrail’in, 26 Eylülde dolacak yerleşim yerlerindeki inşaat yasağı uygulamasının 3 ay daha uzatılması ve bu süre içinde tarafların sınır konusunda bir anlaşmaya varmaları önerisini getirdi. Gazetenin haberine göre, yeni sınırlar ortaya konulduğunda, İsrail kendi kontrolü olan alanlarda yerleşim faaliyetlerini yeniden başlatabilecek, çekilmesi öngörülen tüm diğer alanlarda da faaliyetler durmuş olacak. Şark ül-Evsat, Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın öneriyi kabul ettiğini, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ise buna henüz bir cevap vermediğini yazdı.

17.09.2010

Bulgaristan'da baş müftülük krizi

BULGARİSTAN Müslümanları Baş Müftülüğü, 1989 yılında sona eren komünizm rejiminde siyasi polis ajanı ve Baş Müftü olan Nedim Gencev’in bir özel güvenlik şirketinin elemanlarını kullanarak, Razgrad ve Dobriç kentlerinde müftülük binalarına zorla girmeye çalıştığını bildirdi.

Mayıs ayında Yüksek Temyiz Mahkemesi’nin kararı ile Bulgaristan Müslümanları Yüksek Şura Başkanı ilan edilen Gencev, 2009 yılında yapılan son Müslümanlar Konferansında seçilen Baş Müftü Mustafa Aliş Haci’yi makamından devirme çabalarını sürdürüyor. Baş Müftülük basın merkezinden yapılan açıklamada, “Bulgaristan’da yaşayan Müslümanların ezici bir çoğunlukla Haci’yi desteklediği, buna rağmen Gencev ve taraftarlarının bazı güvenlik şirketlerinin yardımıyla ülkenin çeşitli kentlerinde cami ve bölge müftülüklerini güç kullanarak ele geçirmeye çalıştığı” kaydedildi. Açıklamada, Başbakan Boyko Borisov’un himayesinde Gencev ve Haci’nin katılımıyla bir süre önce yapılan toplantıda tarafsız dış gözlemcilerin huzurunda yeni bir Müslümanlar Konferansının düzenlenmesi kararı alındığı hatırlatılarak, “Nedim Gencev’in bu kararı göz ardı ederek, Müslümanların huzurunu kaçıran girişimlerde bulunmasını kınıyoruz” denildi. Gencev Temyiz Mahkemesi kararını gerekçe göstererek, Haziran ayı başında yine özel bir güvenlik şirketinin elemanlarıyla Sofya’daki Baş Müftülük binasına zorla girmeye çalışmış, ancak cemaatin sert tepkisi üzerine başarılı olamamıştı.

17.09.2010

Türkiye kadar iyi bir dostumuz yok

İRAN Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi, dünyada Türkiye gibi bir dostlarının olmadığını belirterek, İran ile Türkiye arasındaki ticaretin önündeki engellerin kaldırılacağını söyledi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu tarafından düzenlenen ‘Türk-İran İş Forumu’ İstanbul Ceylan İntercontinental Otel’de gerçekleştiriliyor. Foruma Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve çok sayıda iş dünyası temsilcisi katılıyor. Forumda konuşan İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi, Türk özel sektörüne övgü yağdırdı. İran özel sektörünün o tecrübeyi hala edinemediğini belirten Rahimi, “Önemli olan İran’ın ekonomik kısmı hala devlet elinde. Biz Anayasa’nın 44. Maddesi’ne göre o konuda da devlet kurumlarını hızla özel sektöre vermeye çalıyoruz. Siz bir adım bizden ilerdesiniz ve sizin yardımınızla biz de size yetişeceğiz. Biz bu günkü dünyada Türkiye kadar iyi bir dostumuz yoktur. Türkiye iran’ın siyasi emniyeti açısından ve hatta ekonomik açıdan Türkiye için 1. Sıra önemli bir ülkedir” şeklinde konuştu.

17.09.2010

Bosna’da acılar hâlâ taze

Bosna-Hersek’İn Tuzla kentinde 1996 yılında dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’un girişimleriyle kurulan DNA merkezi sayesinde, ülkede 1992-1995 yılları arasındaki savaşta katledilen ve cesetleri toplu mezarlara gömülen 20 bin kişinin kimliği belirlendi.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşından sonra en ağır katliâmlarının yapıldığı Bosna’daki savaşta katledilen savunmasız sivil halkın önemli bir kısmı, katilleri tarafından “bir daha bulunmamak üzere” toplu mezarlara gömüldü. Savaşın ardından Bosna-Hersek devleti bünyesinde kayıp insanların bulunması amacıyla Toplu Mezarları Araştırma Komisyonu kuruldu.

Amor Maşoviç’in başkanlığında halen çalışmalarını sürdüren bu komisyon sayesinde 20 binin üzerinde insanın cesedine ulaşıldı. Ancak cesetlerin birçoğunun parçalanmış olması, üzerlerinden kimlik çıkmaması, komisyonun çalışmalarını çok güç durumda bıraktı.

Kurbanların kimliklerinin tesbiti konusundaki zorluk üzerine Clinton’un girişimleriyle Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu (ICMP) bünyesinde Tuzla kentinde DNA Laboratuvarı kuruldu.

Laboratuvar, 14 yıldır Bosna savaşında yakınlarını kaybeden aileler için kimlik tesbiti konusunda “umut ışığı” oldu. Laboratuvar sayesinde, toplu mezarlardan çıkarılan cesetlerin kimlik tespiti yapılıyor ve cesetler ailelere teslim ediliyor.

17.09.2010

Almanlar komşuluğu yeniden keşfediyor

Almanya’nIn Hamburg Eyaleti Sosyal İşler Bakanlığı öncülüğünde ‘Komşuluk Birleştirir’ adı altında 22 Eylül 3 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek proje kapsamında çok sayıda farklı faaliyetler düzenlenecek.

Proje kapsamında yapılacak etkinliklerle ilgili program akışı hakkında bilgi veren Hamburg Sosyal İşler, Sağlık, Aile ve Tüketicileri Koruma Bakanı Dietrich Wersich (CDU) şehirde ilk kez düzenlenecek faaliyetin amacını toplumda sosyal bağlılığı ve birlikteliği dolayısı ile farklı kültürlerden insanların komşuluk ilişiklerini güçlendirmek olduğunu belirtti. Geçmişte yaşanan komşuluk ilişkilerinin daha iyi olduğunu hatırlatan Wersich, “O zamanlar insanlar buluşuyor, Bayramlarını birlikte kutluyorlardı. Birbirlerine yardım ediyorlardı. Bu güzellikler bugün neden olmasın, yaşanmasın? Şu anda aynı bina da oturan, aynı sokakta veya semtte yaşayan ve birbirlerini yeterince tanımayan çok sayıda insan var. Dolayısıyla biz proje kapsamında geçmişte olduğu gibi komşular arası dayanışmayı, yardımlaşmayı, tanışmayı ve kaynaşmayı teşvik etmek gelişmesini ve güçlenmesini hedefliyoruz” dedi.

17.09.2010