15 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Yurt Haber

 

En beyefendisi hamsi

BALIKLARIN da tıpkı insanlar gibi birbirinden üstün yönleri ve karakteristik özellikleri bulunduğu, en duygusal balığın kırlangıç, en cesurun lüfer, en beyefendinin hamsi, en kurnazın kefal, en zevkine düşkününün ise morina olduğu belirtildi.

Kurduğu balık lokantası zinciriyle Türkiye’de adından söz ettiren, balık türleri ve pişirme şekilleri konusunda 3 kitap yazan Fevzi Çimşit (Fevzi Hoca), sağlık ve damak tadı açısından sofraların vazgeçilmezi balıkların insanlar gibi bazı karakteristik özelliklere sahip olduğunu söyledi. Tecrübeli balıkçıların deneyimlerinin de etkisiyle oluşan genel kanaate göre en cesur balığın lüfer olduğunu ifade eden Çimşit, ‘’Lüferler büyük balıklara bile saldırırlar. Bazı balıkçılar, boğazlarda bir yunusa karşı lüferlerin verdiği mücadeleyi gördüklerini anlatmaktadır. Buna göre, yunus, lüfer sürüsünün içinden geçer, lüfer sürüsü yunusa saldırır, yunus düşmanlarının ısırıklarından kurtulmak için taklalar atar ve umutsuzca çırpınır’’ bilgisini verdi. En kurnaz balığın ise kefal olduğunu dile getiren Çimşit, ‘’Kefal ‘kurnaz, çevik, kolay yakalanamaz’ gibi unvanlara sahiptir. Çoğu zaman ağ ile çevrildiğinde ağın deniz yüzeyinde kalan bölümünden zıplayarak kaçma imkânı bulur. Diğer balıklar gibi oltaya atlamaz. Sür'ati ve çevikliği sayesinde başta yunuslar olmak üzere düşmanlarının hücumundan kolayca kurtulur. Yakalanmama konusunda balıkların en zekisi olduğu söylenir’’ diye konuştu. Kırlangıç balığının ise en duygusal balık olduğunu belirten Çimşit, ‘’Kırlangıç balıklarının tıpkı kılıçbalığı gibi erkek ve dişi olmak üzere çift yüzdükleri, biri yakalandığında diğerinin homurdanarak ağladığı söylenir. Hatta Fransız balıkçılar bu balığı yakaladığında üzülür ve denize atarlarmış. Eşi yakalanan diğer balığın da üzüntüden intihar ettiği Fransız balıkçılar tarafından anlatılmaktadır’’ dedi.

EN OBUR BALIK ‘’LEVREK’’

FEVZİ Çimşit, bazı balıkların öne çıkan özelliklerini ise şöyle sıraladı: ‘’Gezici balıkların en önemli örneklerinden biri olan levrek olağanüstü obur, doymak bilmez bir balıktır. Fransızların bu balığa ‘kurt’ lâkabı takmalarının bir sebebi de oburluğudur. En asaletli balık ise barbunyadır. Eski Çağ’da Akdeniz’in en kıymetli balıklarından biridir. Etinin lezzeti, renginin güzelliği takdir edilmiştir. Romalılar tarafından çok beğenilen olağanüstü bir değere sahip barbunya sarayların sofralarından eksik olmazmış. En belâlı balık ise izmarittir. Her zaman ‘büyük balık küçük balığı yutar’ derler, ancak bu izmarit için geçerli değildir. Büyük balıklar izmariti yemekten hep kaçınırlar. Çünkü eti çok kılçıklı olan izmarit, hangi balık tarafından yenirse o balığın ağzında yara oluşur. İzmariti yiyen balık ölebilir. Zevkine en düşkün, gezmeyi en çok seven balık morinadır. Yumurtalarını dökmek için denizleri terk edip nehirlerin kaynaklarına kadar giderler. Nehirlerde yaptıkları yolculuk dikkat çekicidir. Silâhı olmayan, hiç kimseye saldırmayan, parlak, şık giyimli, yakalandığında dahi güler yüzlü olan tek balık hamsidir. İskorpit ise en çirkin balık olarak kabul edilir. Başı, yanak ve solungaçları dikenli, başı vücudundan büyük, tipsiz, sevimsiz ve çok çirkin bir balıktır.’’

15.09.2010


 

‘Bursa Ovası’na tel örgü

BURSA’NIN verimli topraklarını bünyesinde barındıran ovanın artık daha fazla kaçak yapılaşma kurbanı olmasını istemeyen Büyükşehir Belediyesi, bu konuda büyük bir mücadele başlattı. Belediye, ovanın hala yeşilliğini koruyan ve ‘’Bursa Ovası Koruma Alanı’’ ilan edilen bölümünü 2.5 metre yüksekliğinde tel örgüyle çevirerek, yapılaşmanın yasak olduğuna ilişkin tabelâlar astırıyor.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, yaptığı açıklamada, ‘’Bursa’nın kanayan yarası’’ olan kaçak yapılaşmanın önlenmesi için Büyükşehir Belediyesi olarak aktif bir rol üstlendiklerini söyledi. Bursa Valiliğinin başkanlığında, ilçe belediyeleri, Bursagaz, UEDAŞ, BUSKİ, Türk Telekom gibi altyapı kurumları, Emniyet Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Vergi Dairesinin de katılımıyla bir çalışma başlattıklarını ifade eden Altepe, kaçak yapılaşmanın engellenmesinin sadece belediyelerin görevi olmadığını vurguladı.

‘’OVA DAHA FAZLA

TAHRİP EDİLMESİN’’

Altepe, çalışma kapsamında belediyeler sıkı kontrol ve denetimler yaparken, altyapı kurumlarının da kaçak inşaatlara hiçbir hizmet götürmemesi gerektiğini, SGK ve vergi dairesi başkanlıklarının da kaçak inşaatta çalışandan, beton döken kişiye kadar herkese gerekli cezai müeyyideyi uygulaması gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti: ’’Artık Bursa’da eksikliği hissedilen tüm konularda aktif davranmaya gayret ediyoruz. Bu anlamda Bursa’nın yumuşak karınlarından bir tanesi de kaçak inşaatlardı. Ovanın talan edilmesi bizim en önemli gündemlerimizden biri. Belediye olarak valilik başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte ilçe belediyelerini bu konuda yalnız bırakmıyoruz. Özellikle başta ovanın ve dağ eteklerinin yani tarımsal ve doğal sit alanlarının korunmasıyla ilgili önemli bir faaliyet içine girdik. İstiyoruz ki, ova artık daha fazla tahrip edilmesin. Ovadaki meyve ağaçlarımızın kesilerek, yerine beton blokların dikilmesini istemiyoruz. Ovanın şu anki haliyle korunmasını istiyoruz. Bu amaçla Bursa Ovası Koruma Alanı içinde kalan arazilerin etrafını çitlerle çeviriyoruz. Bu alanda bir inşaat yapılması halinde gecikmeli de olsa yıkılacağını beyan etmiş oluyoruz. Bursalılar bunu kesin olarak bilmeli.’’

Kaçak yapılaşmayla yıllardır mücadele edildiğini ancak bir türlü bu sorunun önüne geçilemediğine değinen Altepe, ‘’Biz artık çit gibi engeller konulması gerektiği kanaatine vardık. İnsanların bunun yasak olduğunu görmelerini istedik. Çit boyunca bol bol uyarı levhaları yerleştiriyoruz. Bunun caydırıcılığının olacağını ve kaçak yapılaşmanın önüne geçeceğimize inanıyoruz. Bu çit bizim ne kadar kararlı olduğumuzun bir göstergesi olacak’’ dedi.

Altepe, çit sayesinde vatandaşların da artık kafalarının karışmayacağını, kendilerine gelip ‘’Ben senin arsanı alırım, sana kısa zamanda evini yaparım, elektrik suyunu bağlatırım, adamlarımı bulurum’’ diyen ve vatandaşı kötü yola sevk eden insanlara fırsat verilmeyeceğini vurguladı.

DEĞİŞİK NOKTALARA CAYDIRICI TABELÂ

Recep Altepe Koruma çitinin Millet-Şirinevler mahalleleri arasındaki koruma bandı üzerine, daha sonra da Çukurca, Soğanlı, Dere Çavuş, İsmetiye, Yeniceabat, Mehmet Akif, Alaaddin, Ürünlü, Yolçatı, Doğanköy, Çalı, Kayapa, Hasanağa, Akçalar, Vakıf, Samanlı, İsabey, Millet, Arabayatağı, Çınarönü, Şirinevler, Demetevler, Mudanya’da Hasköy, Gemlik’te Kumsaz, Gemsaz, çevre yolunun doğusu, Kestel’de Saitabat ve Gürsu’da Yeni Doğan bölgelerindeki muhtelif noktalara yerleştirileceğini bildirdi. Pilot bölge olarak yakın doğu çevre yolu kenarında bulunan Millet Mahallesi’nden, Şirinevler Mahallesi’ne kadar olan alanı seçtiklerini anlatan Altepe, koruma bandının bu güzergâhın toplam uzunluğunun 6 bin 751 metre olacağını, çitlerin üzerine 100 metre arayla ‘’Bu bölge ova koruma alanıdır. Burada yapılacak kaçak inşaatlar kesinlikle yıkılacaktır’’ ibaresini taşıyan sac tabelâlar yerleştirildiğini vurguladı.

15.09.2010


 

Bu dolmuşçuları kim durduracak?

ÖNCEKİ gün İstanbul’da bir dolmuşun kırmızı ışıkta sür'atle geçmesi sonucu meydana gelen ve 13 kişinin öldüğü kazanın ardından Ankara’da da trafikte birbirini sollamak için yarış yapan dolmuşçular kaza yaptı.

Yolcuların da içinde bulunduğu minibüs kaldırımdaki ağaca çarparak ancak durabildi. Ehliyetini yeni alan 19 yaşındaki dolmuş şoförü Hacı A. ve 6 yolcu yaralı olarak hastaneye kaldırılırken kazaya sebebiyet veren diğer minibüs sürücüsü ise taksiye çarparak kaçtı. Libya Caddesi üzerinde birbirini sollamak için yarış yapan dolmuşçular kaza yaptı. Yolcuların da içinde bulunduğu 06 J 1516 plâkalı dolmuş ağaca çarparak ancak dururken kazaya sebebiyet veren diğer dolmuş ise ticarî taksiye çarparak kaçtı. Kaza sonrası ehliyetini yeni alan 19 yaşındaki dolmuş şoförü Hacı A. ve beraberindeki 6 yolcu yaralandı. Yaralılara çevreden yetişen vatandaşlar su verip yardımda bulunurken olay yerine gelen 112 ekiplerine yaralıların yakınları geç müdahale ettiği gerekçesiyle tepki gösterdi. Dolmuş şoförünün kardeşi polisle tuttuğu rapor nedeniyle tartışması üzerine kaza yapan dolmuşta yaralanan çocuğun babası da “Sen şimdi mal derdindesin, benim bir tane çocuğum var. Senin kardeşin yüzünden ölebilirdi. Bırak polisler görevini yapısın” diye tepkisini dile getirdi. Kazaya dolmuşçuların sebebiyet verdiğini ifade eden taksi şoförü de dolmuşçuların birbirini solmak isterken kazanın meydana geldiğini söyledi.

15.09.2010


 

YIKIM GERGİNLİĞİ

KAHRAMANMARAŞ’TA, iş yerlerinin bulunduğu, belediyeye ait pasajın yıkım kararına karşı çıkan esnaf, vitrindeki kıyafetleri yaktı, oturma eylemi yaptı.

5 saat süren eylem Emniyet Müdürü Aydın’ın ikna çabalarıyla sonlandırıldı. Alınan bilgiye göre, Kahramanmaraş Belediyesine bağlı ekipler önceki gece Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Belediye Pasajı’na gelerek daha önce alınan yıkım kararını uygulamak istedi. Karşılarında belediye yıkım ekibini gören yaklaşık 70 esnaf pasajın ön bölümüne gelerek ekiplerin içeriye girmesine engel oldu. Polis çevrede güvenlik tedbiri aldı. Attarlar Odası Başkanı Cuma Güler, gazetecilere yaptığı açıklamada, söz konusu pasajda, 40 yıldır evlerine ekmek götürmek için mücadele ettiklerini belirterek, ‘’Bizler bu pasaj yıkılmasın demiyoruz. Belediye burasını yol yapacakmış, elbette şehrimizin trafik sorununun çözülmesini istiyoruz. Ancak pasajın ön bölümü istimlak edilmeden iş yerlerimizin yıkılmasının hiçbir anlamı olmaz. Kaldı ki biz belediyeden bize bir yer vermesini istiyoruz. Ama bizimle oturup konuşmuyorlar. Bu kadar esnaf ne yapacak?’’ dedi. Kahramanmaraş / aa

15.09.2010


 

Kekova koylarında temizlik yapılıyor

ANTALYA’NIN Demre ilçesine bağlı Üçağız Köyünde, Deniz Temiz Derneği TURMEPA tarafından köy muhtarlığına bağışlanan tekne ile Kekova koylarında temizlik çalışması başlatıldı.

TURMEPA tarafından bağışlanan ‘’Deniz Temiz 2’’ adını taşıyan tekne, Antalya Özel Çevre Koruma Müdürlüğü tarafından yeniden düzenlenerek hizmete girdi. 4 metre genişliğinde, 12 metre uzunluğundaki tekneye 18 tonluk pis su tankı yerleştirildi ve tekne, koylara gelen yat ve teknelerin atık su ve katı çöplerini toplamaya başladı. Bir kaptan ve iki işçiyle hizmet veren teknede toplanan sıvı atıklar, Üçağız Köyündeki iskelede su tankına boşaltılarak buradan arazözle atık bölgesine iletiliyor. Katı atıklar da ayrıştırılarak köyün çöp toplama alanına taşınıyor. Üçağız Köyü Muhtarı Salih Çan yaptığı açıklamada, denizi temiz tutmaya çalıştıklarını belirterek, bu konuda önemli başarı sağladıklarını söyledi. Çan, ‘’Denizden çöpleri bundan sonra da toplamaya devam edeceğiz. Epey başarı elde ettik. Kekova zaten güzel bir yer. Temiz tutmaya çalışıyoruz’’ dedi.

15.09.2010


 

Konya’dan Pakistan’a dost eli

SEL felâketi dolayısıyla zor günler yaşayan Pakistan halkı için harekete geçen Konya’daki Dost Eli Derneği, 3 bin aileye un, yağ, pirinç, çay, şeker ve su gibi gıda maddelerinden oluşan yardım paketi dağıttı.

Pakistan’ın dörtte birini etkileyen, çok sayıda can kaybına ve büyük maddî zarara sebep olan sel felâketinin ardından, başta Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türk Kızılayı olmak üzere ülke genelinde birçok kurum, kuruluş, vakıf ve dernek bölgeye yardım götürüyor. Merkezi Konya’da bulunan Dost Eli Derneği de sel felâketinden kısa bir süre sonra bölgeye yardımlarını götürmeye başladı. Dernek adına Pakistan’daki yardım çalışmalarına katılan Dost Eli Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Aybilek, , ‘’Yaklaşık 8 gün boyunca gece gündüz, oradaki yardım dernekleriyle birlikte köyleri gezdik, yardımlarımızı dağıttık. Bu süre içinde yaklaşık 3 bin aileye 36’şar kiloluk, her aileye 2 ay yetecek şekilde, içinde un, pirinç, çay, şeker, makarna, yağ ve sudan oluşan yardım paketleri dağıttık’’ dedi.

15.09.2010


 

YİBO’nun yatakhane bölümünde patlama

HAKKÂRİ’NİN Yüksekova ilçesindeki Merkez Yatılı İlköğretim Bölge Okulunun (YİBO) yatakhane bölümünde meydana gelen patlamada, büyük çaplı maddî hasar oluştu.

Alınan bilgiye göre, kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişilerce İpekyolu Caddesi’ndeki Merkez YİBO’nun yatakhane kısmına bırakılan patlayıcı, akşam saatlerinde infilak etti. Can kaybının yaşanmadığı patlamada, binada büyük çaplı maddi hasar oluştu. Patlamanın etkisiyle çıkan yangına, itfaiye ekipleri müdahale ederek kısa sürede söndürdü. Patlamanın ardından bölgede yoğun güvenlik tedbiri alan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlattı. Yetkililer, okulun yatakhane bölümünde görevli bulunmamasının can kaybını önlediğini belirterek, olayı gerçekleştiren kişi ya da kişiler ile patlayıcının türünün belirlenmesi için çalışmaların titizlikle devam ettiğini bildirdi.

15.09.2010


 

Yangın çıktı, 6 gecekondu kullanılamaz hale geldi

ANKARA’DA gece saatlerinde çıkan yangın sonrası 6 gecekonduda büyük maddi hasar meydana geldi.

Yenimahalle 255. sokakta gece 01.30 sıralarında sebebi belirlenemeyen bir yangın çıktı. Gecekonduların yoğun olduğu bölgede çıkan yangın kısa sürede diğer evlere sıçradı. Olay yerine gelen çok sayıda itfaiye ekibi yangına anında müdahale etti. Ev sahipleri ellerine aldıkları hortumlarla yanan evlerini söndürme çalışmalarına yardım etmeye çalıştı. Dumanlar arasında kalan bir itfaiye eri de gazdan etkilendi. Bu sırada yanan evlerin birinde yaşlı bir kadının olduğu haberi paniğe sebep oldu. İtfaiye ekipleri söz konusu evde olan yaşlı bayanı hemen dışarıya çıkarttı. İsminin Hanife Coşkun olduğu öğrenilen yaşlı kadın, olay yerine çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Diğer taraftan evinin yanışını izlemek zorunda kalan bir kişi de gördüğü manzara karşısında dayanamayarak baygınlık geçirdi.

15.09.2010


 

Sigaradan çıkan yangında 1 kişi öldü

İzmir’in Buca ilçesindeki bir evde sigaradan çıktığı bildirilen yangında 1 kişi öldü. Alınan bilgiye göre, Buca 44 Sokak’ta 50 yaşındaki emekli Rıfat Kocapara’nın bulunduğu tek katlı binadan duman yükselmeye başlaması üzerine, çevredekiler durumu itfaiyeye bildirdi.

İtfaiyenin çalışması sonucu yangın söndürülürken, evden çıkamayan Kocapara vefat etti. Yangının, yanık unutulan sigaranın eşyayı tutuşturması sonucu çıktığı tesbit edildi. Kocapara’nın eşi Saime Kocapara ve çocuklarının yangının çıktığı evde değil, aynı bahçedeki diğer binada bulundukları bildirildi. İtfaiyenin çalışmalarını gözyaşları içinde izleyen Saime Kocapara, eşinin alkol sorunu olduğunu, sürekli alkolü bırakması gerektiğini söylediğini ancak dinletemediğini söyledi.

15.09.2010


 

Gecekondu sahipleri uzun vadelerle ev sahibi yapılacak

ANKARA’NIN Mamak ilçesinde tapusu ya da tapu tahsis belgesi bulunmayan vatandaşlara arazi tahsis edilerek, gecekondu sahipleri uygun fiyat ve uzun vadelerle ev sahibi yapılacak.

Belediyelerin uzun yıllardan bu yana çektiği sorun ile gecekonducular, ev sahibi olacak ve gecekonduların önüne geçilecek. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin eylül ayı meclis toplantısında verilen önerge ile Mamak’ta tapusu ya da tapu tahsisi bulunmayan gecekondu sakinlerine arazi tahsisi için ilçe belediyesine yetki verildi. Belediye Meclisi gündemine Mamaklı meclis üyeleri tarafından gelen önerge ile ilçe sınırlarında yaşayan, özellikle kentsel dönüşüm sınırları dışında kalan, ancak tapusu ya da tapu tahsis belgesi olmayan gecekondu sahiplerini sevindirecek bir yetki devrine karar verildi. Bu yetki devriyle Mamak Belediyesi, mağdur durumdaki vatandaşlara yardımcı olmak ve sorunlarına çözüm bulmak amacıyla, mümkünse üzerlerinde yaşadıkları parselden, ya da başka yerde arsa üretip o arsaları uygun fiyatlar ve uzun taksitlerle tahsis edecek.

15.09.2010


 

İmamın evini taşladılar

ANKARA’NIN Bala ilçesine bağlı Kesikköprü Mahallesi’nde görev yapan imam ve müezzinin ev ve araçlarına saldırı düzenlendi.

Edinilen bilgilere göre ilk saldırı üç gün önce Kesikköprü Camii müezzini Ali Akgöl’ün arabasına yapıldı. Saldırı sonrasında müezzin Ali Akgöl’e ait aracın camları kırıldı. Aradan güç gün geçtikten sonra ise dün gece imam Muhammet Küçük’ün evine kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce taşlı saldırı düzenlendi. Her iki olayda da maddî hasar meydana gelirken, din görevlileri olaylardan dolayı tedirgin oldu. Yapılan ikinci saldırı sonrasında olay jandarma ekiplerine haber verildi. Cami bölgesine gelen jandarma ekipleri olayın yaşandığı yerde olay yeri inceleme ekibiyle birlikte araştırma yaptı. Bala Jandarma Bölük Komutanı da saldırının yapıldığı mahalleye gelerek bilgi aldı. İmam Muhammet Küçük’ün aracını altına sünger konulmak suretiyle yakılmak istendiği iddia edildi. İmam Muhammet Küçük, Kesikköprü Camii’nde 5 yıldır görev yaparken müezzin Ali Akgöl’ün ise 2 yıldır mahallede görevini sürdürdüğü belirtildi. Öte yandan, jandarma ekipleri konuyla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.

15.09.2010


 

Kılıçlar’ın adı bir sokakta yaşayacak

İSRAİL askerlerinin, Gazze’ye insanî yardım götüren ‘’Mavi Marmara’’ gemisine saldırısında şehit düşen Cevdet Kılıçlar’ın adı, Kayseri’de bir sokağa verildi.

Büyükşehir Belediye Meclisi, Başkan Vekili Mehmet Savruk başkanlığında toplanarak gündemdeki konuları görüştü. Toplantıda Gazze’ye insanî yardım malzemesi götürürken İsrail askerlerinin düzenlediği saldırıda vefat eden Cevdet Kılıçlar’ın adının Kocasinan ilçesi Beşparmak Mahallesi’nde Erkilet Bulvarı ile Süleyman Nazif Caddesi arasında kalan sokağa verilmesi kararlaştırıldı. Tolantıda ayrıca, TOKİ tarafından Melikgazi ilçesinde 6. Bölge’de inşa ettirilen konutlardan 21 şehit ailesine konut tahsisi yapılması talebi de görüşülerek, kabul edildi.

15.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.