Yurt Haber

Uçakta vefat etti

Bayram ziyareti için İstanbul’dan Gaziantep’e gitmek isteyen yaşlı kadın, uçakta vefat etti. Alınan bilgiye göre, Ramazan Bayramı dolayısıyla akraba ziyaretinde bulunmak amacıyla Onur Air’in tarifeli seferiyle Gaziantep’e gitmek üzere yakınlarıyla birlikte uçağa binen Kamile Bildirici (78), uçakta birden rahatsızlandı.

Pankreas kanseri olduğu öğrenilen ve uçak kalkışa hazırlandığı sırada vefat eden Bildirici’nin cenazesi, uçaktan alınıp Adlî Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Uçak yaklaşık 40 dakikalık gecikmeyle Gaziantep’e gitti.

12.09.2010

Müzik, “Pekinel”lere emanet

MİLLÎ Eğitim Bakanlığı (MEB), ana sınıfları ile ilköğretimin ilk beş sınıfındaki müzik eğitimini, devlet sanatçıları Güher-Süher Pekinel kardeşlere ‘’emanet’’ etti

. Ana sınıflarındaki müzik faaliyetleri ile ilköğretim 1-5 sınıflardaki müzik eğitiminde, Güher-Süher Pekinel kardeşlerin, üretkenliği ortaya koymayı amaçlayan ve ismini ünlü besteciden alan ‘’Carl Orff’’ sistemi konusunda 9 ildeki müzik öğretmenleri eğitimden geçirilecek. Eğitim alan öğretmenler, müzik faaliyetlerinde ve derslerinde bu yöntemi izleyecek.

12.09.2010

Erkekler halı dokuyacak

Uşak Belediyesi tarafından açılan halı dokuma kursuna katılan erkekler, kadın kursiyerler ile halı dokumayı öğreniyor. Tarihi Dokur Evi’nde İş-Kur ortaklığıyla, ‘’Uşak Halı Sanatı’’nı yeniden canlandırmak, kentin kültürel mirasına sahip çıkmak ve işsizlikle mücadele kapsamında halı dokuma kursu açıldı.

20 kursiyerin katıldığı kursta, kadınların yanı sıra 3 erkek kursiyer bulunuyor. Halı dokumasını öğrenen erkekler evini geçindirecek.

12.09.2010

Balkanların en yüksek minareli camisi açıldı

BalkanlarIn en yüksek minareli camisi, Sırbistan’ın Sancak bölgesindeki en yüksek platolarından Peşeter platosundaki Delimece Köyünde önceki gün ibadete açıldı.

Sırbistan, Bosna ve dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Boşnak hayırseverlerin bağışlarıyla inşa edilen, 80 metrelik iki minaresi olan caminin açılışı dolayısıyla Sancak Müftüsü Muamer Zukorliç ve çok sayıda dâvetlinin katıldığı bir tören düzenlendi. Sancak Müftüsü Zukorliç, törende yaptığı konuşmada, camiyi ibadete açmaktan duyduğu mutluluğu ifade etti. Delimece Köyünde 80 m yüksekliğinde iki minareye sahip olan cami ve İslâm Kültür Merkezi’nin inşaatı, sekiz yıl sürdü. Sırbistan’da Boşnak nüfusun ağırlıkta olduğu Tutin ilçesine bağlı Delimece Köyünde 445 kişi yaşıyor. Delimece’deki camiye bağlı İslâm Kültür Merkezinde, anaokulu, kütüphane, toplantı ve mevlit organizasyonu için 500 kişilik salon ve oyun sahası bulunuyor.

12.09.2010

Çocuklar kiralık bisikletle seviniyor

Mardİn’İn Nusaybin ilçesinde 50 yıldır bisiklet tamirciliği yapan Edip Bilen (65) hem bayramlarda çocukları sevindirmek, hem de geçimini sağlamak amacıyla bisiklet kiralıyor.

Elinde bulunan 200 adet bisikletle bayram yeri olarak bilinen Zeynel Abidin Camii karşısında bekleyen Bilen, kendisine koşan çocukları 50 kuruş karşılığında bisiklete bindirerek sevinçlerini paylaşıyor. Çocuklar bisiklete binerek birbiri ile yarışırken başlarından ayrılmayan Bilen, çocukların düşüp yaralanmaması için elinden gelen her gayreti gösteriyor. Çocukları, kendi çocuklarından farklı görmeyen Bilen ‘Çocukluğumdan beri bu işi severek yapıyorum. Çocukları sevindirmek beni mutlu ediyor’ dedi. Bayramlarını geçirecek farklı alanları olmayan çocuklar ise harçlıklarını aldıkları gibi bisiklete binme heyecanı ile Edip amcalarına koşuyor.

12.09.2010

Üzerinde meyvesi olan armut ağacı çiçek açtı

KIrIkkale’de üzerinde meyvesi olduğu halde çiçek açan armut ağacı görenleri hayretler içerisinde bırakıyor. Yaylacık Mahallesi sakinleri, bu mevsimde ağacın çiçek açmasına bir anlam veremediklerini söyledi.

Armut ağacını yakından görmek için gelen mahalle sakinleri, çocuklarıyla birlikte ağacı inceliyor. Üzerindeki meyvelerin toplanma zamanı gelen ağacın Eylül ayının son haftasında çiçek açması görenlere ‘mevsimler değişti’ dedirtiyor. Mahalle sakinlerinden Eba Müslüm Kıratlı, ağacın üzerinde çiçekleri ilk gördüğünde inanamadığını belirterek, “Eylül ayının ilk haftasındayız. Ağacın başında meyve varken tomurcuklar oluşuyor, çiçek açıyor. Biz buna bir anlam veremedik. Küresel ısınma mı yoksa başka bir nedeni mi var? anlayamadık” dedi.

12.09.2010

Türkiye’den ‘İklim Treni’ geçecek

British Council Bilim Projeleri Bölümü’nün Türk ve Yunan iklim savunucularıyla ortak faaliyeti olan ‘’İklim Treni ile Sınırları Aşıyoruz’’un yolcuları, Türkiye’de vatandaşlara iklim temalı mesajlarını iletecek.

Selanik’ten 17 Eylülde yola çıkacak olan Yunan iklim savunucuları, 18 Eylülde İstanbul Sirkeci Garı’na gelerek Türk iklim savunucularıyla buluşacak. İklim değişikliği konusunda insanları bilinçlendirmeyi ve farkındalık oluşturmayı amaçlayan gruptakiler, Sirkeci ve Haydarpaşa garlarında vatandaşlarla bir araya gelerek iklim değişiminin etkilerini anlatacak. Bilim Projeleri Koordinatörü Esra Saruhan, British Council’in, küresel iklim değişikliği programının Avrupa ayağı olan ‘’İklim Savunucuları’’ adlı projeyi 2008 yılında 15 Avrupa ülkesinin katılımıyla başlattığını söyledi. Projeye Türkiye’nin geçen yıl dahil olduğunu ifade eden Saruhan, proje kapsamında her ülkenin farklı alanlardan 18-35 yaş arası 15 genci iklim savunucusu olarak seçtiğini, bu gençlerin proje çalışmalarına bir yıl boyunca zaman ayırabilecek gönüllülerden oluştuğunu bildirdi.

12.09.2010

Atık yağlar çevreyi kirletiyor

Türkiye’de yaklaşık 100 bin tonunun toplanabileceği öngörülen, çevreyi ve sağlığı tehdit eden bitkisel atık yağların sadece 7 bin tonunun geri toplanabildiği bildirildi.

Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Lütfi Akça, yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaklaşık 950 bin ton likit, 550 bin ton margarin, 200 bin ton yem, boya ve sabun sanayi ihtiyacı olmak üzere 1.7 milyon ton bitkisel yağ tüketildiğini söyledi.

Bitkisel yağların kızartmada birçok kez kullanılmasının doğru olmadığını, kızartma sırasında oluşan fiziksel ve kimyasal reaksiyonlar dolayısıyla yağda çok sayıda bozunma ürünü oluştuğunu belirten Akça, sağlık açısından, evsel kullanımda kızartmalık yağın 2 defa, kısa aralıklarla kullanıldıktan sonra değiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Kızartmalık atık yağların ekotoksik özellik gösterdiğini bildiren Akça, şöyle konuştu: ’’Yapılan araştırmalarda atık su kirliliğinin yüzde 25’ini lavaboya dökülen kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağların oluşturduğu belirlenmiştir.

Arıtılmayan atık sulardaki atık yağlar, denizlere, akarsulara ulaştığında suyun kirlenmesine ve sudaki oksijenin azalması sonucu başta balıklar olmak üzere ortamdaki diğer canlılar üzerinde büyük tahribata yol açmaktadır. Bunun yanı sıra önemli bir içme suyu kaynağı olan yeraltı sularının da kirlenmesine neden olmaktadır.’’

ATIK YAĞLARIN TOPLANMASI

Dünyada 20 milyon ton civarında bitkisel ve hayvansal yağın kızartma amaçlı kullanıldığını belirten Akça, ‘’Bunun büyük kısmının endüstriyel işletmelerde kullanılmasına rağmen geri dönüşümünün sağlanması çok kolay değil. Çünkü hem hammadde hem de atık olarak yağ, ekonomik bir değere sahip’’ dedi.

Türkiye’de Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’nin uygulandığını anlatan Akça, bu kapsamda atık bitkisel yağların toplanmasının belediyelerin sorumluluğunda olduğunu söyledi. Atık yağların belediyelerce kurulan sistemlerle toplandığını bildiren Akça, ‘’Biz bunları toplayacak kuruluşlara yetki veriyoruz. Gidip evlerden alıyorlar. Topladıkları bitkisel yağları da biyodizel üretiminde kullanıyorlar. Ancak biyodizelde sıkıntımız var. ÖTV uygulanmasından dolayı biyodizel maliyetleri yüksek olduğundan piyasada çok fazla kullanma imkânı bulunamıyor’’ diye konuştu.

Türkiye’de yaklaşık 100 bin ton olduğu öngörülen toplanabilir bitkisel atık yağların sadece 7 bin tonunun toplanabildiğine işaret eden Akça, şunları kaydetti: ‘’Şu anda gerektiği kadar toplayamıyoruz. Bu rakamın artması gerekiyor. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları önemli. Ayrıca şu anda en iyi geri dönüşüm biyodizel. Atık yağlardan biyodizel üretimiyle hem çevre korunuyor hem de atıktan katma değer sağlanıyor. Kızartmalık atık yağlardan üretilen biyodizel, dizel yakıta göre iklim değişimine neden olan sera gazı emisyonunda yüzde 65-92 oranında azaltım sağlıyor. Bu nedenle biyodizelin önünü açmamız lâzım. Bunun dışında atık yağları toplayan yetkili firmalar, bunu enerjiye dönüştürebilme konusunda araştırma yapıyor. Böyle bir yol ortaya çıkarsa, toplanan atık yağ oranı artabilir.’’

12.09.2010

Balıkçılar, tatilin ardından yeniden denizlere açılıyor

Avlanma yasağının kalkmasıyla, 1 Eylül’de ‘Vira Bismillah’ diyen balıkçılar, bayram tatilinin ardından yeniden denizlere açılıyor.

Balıkçılar, “Bayramda tatlıya doyan vatandaş bayram sonrası balığa doyacak.” dedi. Bursa’nın Gemlik ilçesi Balıkçılar Derneği Başkanı Hüseyin Dalarel, Ramazan ayı boyunca özellikle tatlının revaçta olduğunu, bayram sonrası balıkçıların yeniden denize açılmasıyla vatandaşların bu kez balığa yöneleceğini söyledi. Dalarer, “Özellikle Karadeniz’de balığın bol olduğu söyleniyor. Bayramda tatil yapan balıkçılarımızın yeniden denizlere açılmasıyla birlikte sofralar balıksız kalmayacak. Çünkü denizde balık bol olunca sofraya da ucuz fiyattan balık gelebiliyor. Bayramda misafirlerine tatlı ikram eden vatandaşlarımız umut ediyoruz ki bayram sonrası bol bol balık yiyecek. Önümüzdeki günlerde hem Marmara hem de Karadeniz’de avlanacak balıkların fiyatları da düşecek” diye konuştu. Başkan Hüseyin Dalarel, ‘kaykay’ diye adlandırılan jelimsi maddenin olmaması halinde bu sene balıkçıların verimli bir sezon geçireceğini kaydetti. Son yıllarda umutlu açıldıkları denizden ‘kaykay’ yüzünden istedikleri balığı alamadıklarını dile getiren Dalarer, şöyle dedi: ”Her sezona umutlu başlıyoruz. Ama özellikle geçen iki sezon ‘kaykay’ yüzünden istediğimizi alamadık. Kaykay yüzünden dibe batan ağı tekrar yüzeye çekmek neredeyse imkansız oluyor. Şimdilik denizlerimizde ‘kaykay’ çok fazla görünmüyor. Bayramdan sonra da ‘kaykay’ olmazsa vatandaş gerçekten balığa doyacak.”

12.09.2010

Poyraz, Marmara’da deniz ulaşımını olumsuz etkiledi

POYRAZ fırtınası Marmara’da deniz ulaşımını olumsuz etkiledi. Edinilen bilgiye göre, boğazlardan geçmek üzere Marmara Denizi’nde seyreden yerli ve yabancı bandıralı 33 şilep ve tanker, saatteki hızı zaman zaman 80 kilometreye ulaşan poyraz fırtınası dolayısıyla yollarına devam edemeyerek, Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi sahilinde demirlediler.

Geceyi tüm ışıklarını yakarak Şarköy’de geçiren gemilerde bulunan personel, fırtına ve yer yer 2 buçuk metreye ulaşan dalgalar dolayısıyla karaya çıkamadı ve geceyi gemilerinde geçirmek zorunda kaldı. Şiddetli fırtınanın sabah saatlerinde etkisinin azalmasının ardından 25 yerli ve yabancı bandıralı şilep ve tanker, Şarköy’den demir alarak boğazlardan geçmek üzere rotalarına göre hareket ettiler. 8 gemi ise hava şartlarının daha da iyileşmesi için Şarköy’de demirli bekledi.

Öte yandan fırtına, Şarköylü balıkçıları da olumsuz etkiledi. ‘’Meteorolojik uyarı’’yı dikkate alan bazı balıkçılar balığa çıkmazken, Marmara Denizi’nde balık avında bulunan bazı tekneler ise Şarköy, Mürefte ve Hoşköy Balıkçı barınaklarına sığındı.

Fırtına yüzünden Şarköy-Marmara Adası-Avşa deniz seferleri de iptal edildi. Çanakkale Boğazı’nda etkili olan poyraz dolayısıyla, bazı araba vapuru seferleri durduruldu. Kuvvetli rüzgâr, Yat Limanında bağlı olan bir botun batmasına sebep oldu. Alınan bilgiye göre, zaman zaman hızını arttıran rüzgâr dolayısıyla, Gelibolu-Lapseki ve Eceabat-Kepez arasındaki araba vapuru seferleri geçici olarak iptal edildi.

12.09.2010

Ardahan, arıcılıkta dünya markası olacak

ARDAHAN Valisi Mustafa Tekmen, ‘’Hedefimiz arıcılık ve balda sadece Türkiye değil, dünya markası olmak’’ dedi.

Tekmen, yaptığı açıklamada, kentte arıcılığın hızlı bir şekilde geliştiğini ve ilerlediğini belirterek, Türkiye’nin tek Kafkas Arısı Üretim, Eğitim ve Gen Merkezi Müdürlüğünün Ardahan’da olduğunu söyledi. Müdürlüğün bu yıl bal üretiminde tarihi bir rekor kırdığını hatırlatan Tekmen, ‘’Müdürlüğümüz, bu yıl geçen yıla göre 5 kat fazla bal elde etti. Bal üretiminde iklimsel ve mevsimsel gidişatı iyi değerlendiren müdürlüğümüz, 40 yıllık bir geçmişinde ilk kez bu kadar fazla bal elde etti. Müdürlük 400 arı kovanıyla 8 ton bal elde etti’’ diye konuştu. Bir kovandan yaklaşık 30 kilo bal elde edildiğini söyleyen Tekmen, bu rakamın kurumun tarihinde bir ilk olduğunu ifade etti. Ardahan’ın arısı ve balıyla örnek bir yer olduğuna da belirten Tekmen, şunları kaydetti: ’’Elimizdeki Kafkas arı ırkı, uysallığı, çalışkanlığı ve 7,14 milimetre dil uzunluğuyla dünyanın en önemli 4 ırkından biri konumundadır. Yani arı, bu dille her türlü bitki ve çiçekten balı rahatlıkla elde edebiliyor. İşte bu arımız, yaklaşık bin 500 bitki çeşidinden çiçek balını elde ediyor. Bu bitki ve çiçeklerin bazıları sadece bizim bölgeye aittir.’’ Tekmen, bu yıl Ardahan İli Arı Yetiştiricileri Birliğinin ‘’Ardahan balı’’ için başlattığı patent çalışmasının da takipçisi olduğunu sözlerine ekledi.

12.09.2010

Leylekler takip ediliyor

HER YIL göç yollarını takip ederek Edirne’ye ulaşan leylekler, takip ediliyor.

Alınan bilgiye göre, Edirne Çevre ve Orman Müdürlüğü, Afrika’dan Trakya’ya göç eden ve üreme için Edirne’de yuva yapan leyleklere yönelik, ‘’Leylek Yuva Gözlem Takip’’ projesini hayata geçirdi. Bu projeye göre, Edirne merkez ilçede 26 dolu yuva, 2 boş yuva, Süloğlu’nda 9 dolu, 1 boş, Meriç’te 73 dolu, Lalapaşa’da 3 dolu, Uzunköprü’de 171 dolu, Keşan’da 76 dolu yuva olmak üzere toplam 358 dolu, 3 boş yuva bulunuyor. Bu yuvalarda merkez ilçede 51 yetişkin, 69 yavru, Süloğlu’nda 19 yetişkin, 22 yavru, Meriç’te 148 yetişkin, 245 yavru, Lalapaşa’da 6 yetişkin, 6 yavru, Uzunköprü’de 312 yetişkin, 546 yavru, Keşan’da 152 yetişkin, 195 yavru, Havsa’da 66 yetişkin, 97 yavru olmak üzere toplam 754 yetişkin, 1083 yavru leylek bulunuyor. Sazlımalkoç köyünde 15 direk, 25 çatı ve 20 ağaçtaki yuvada toplam 120 yetişkin, 240 yavru hayatını sürdürüyor. Çevre ve Orman İl Müdürü Abdullah Bülbül, yaptığı açıklamada, Edirne’deki en büyük leylek üreme popülasyonunun Uzunköprü’de olduğunu belirtti. Uzunköprü’de 80’i direk, 49’u çatı, 39’u ağaç, 3’ü bacada olmak üzere toplam 171 yuvada 858 yetişkin ve yavru leyleğin bulunduğunu anlatan Bülbül, leyleklerin bu şekilde yoğun olarak yuvalamalarında, Ergene Nehri’nin yiyecek sağlaması, yiyecek mesafesinin yakın olmasının etken olduğunu bildirdi.

12.09.2010

Gökgöl Mağarasını 9 yılda 248 bin kişi gezdi

MAĞARA oluşumu bakımından Türkiye’nin en zengin şehirlerinden biri Zonguldak’taki Gökgöl Mağarası’nı, 2001’den itibaren 248 bin 392 kişi ziyaret etti.

Şehirde galeri, sarkıt, dikit, travertenler ve milyonlarca yıllık mercan fosilleri bulunan, temiz havasıyla stres giderdiği bildirilen 3 bin 250 metre uzunluğundaki Gökgöl Mağarası, turistlerin en fazla ilgisini çeken yerlerin başında bulunuyor.Araştırmalarda, içerideki havanın dışarıya göre daha temiz çıktığı ve solunumu da rahatlattığı tesbit edilen mağaranın turizme açık 875 metresini 2001’de 10 bin 406, 2002’de 48 bin 705, 2003’te 38 bin 735, 2004’te 36 bin 6, 2005’te 23 bin 739, 2006’da 23 bin 931, 2007’de 20 bin 269, 2008’de 21 bin 901, 2009’da 11 bin 300 ve bu yılın 8 ayında ise 13 bin 400 olmak üzere toplam 248 bin 392 kişi gezdi. Turistlerin yanı sıra kentte gerçekleştirilen festival ve diğer etkinlikler kapsamında çeşitli yabancı grupların da gezdiği mağaradan söz konusu yıllarda 348 bin 149 lira gelir elde edildi. İl Özel İdaresi Müdürlüğü yetkilileri, özellikle yağışlı havalarda mağara içerisindeki yürüyüş yollarının su altında kalmasının ziyaretleri olumsuz etkileyebildiğini bildirdi. Yetkililer, Gökgöl Mağarası’nın tanıtımının internet sitesinin yanı sıra hazırlanan broşürlerle yapıldığını daha fazla turistin gelmesinin amaçlandığını kaydettiler.

12.09.2010

Tarihî ilçeye turist ilgisi

BARTIN’IN tarihi Amasra ilçesi, Ramazan Bayramı’nda özellikle yerli turistlerden yoğun ilgi görüyor. Amasra Belediye Başkanı Emin Timur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçenin bu bayramda tarihî kalabalıklarından birini yaşadığını belirterek, arefe günü başlayan ziyaretçi yoğunluğunun bayramın ikinci günü doruk noktaya ulaştığını söyledi.

Tarihî ilçede, başta Ankara olmak üzere İstanbul, İzmir ve Antalya gibi illerden de çok sayıda ziyaretçiyi ağırladıklarını ifade eden Timur, şöyle konuştu: ’’Bu yoğunluk karşısında şaşkınlık yaşıyoruz. Yaklaşık üç bin yıllık geçmişin izlerini taşıyan cadde ve sokaklarıyla tanınan Amasra’da araç park edecek yer kalmadı. Beklentimizin üzerindeki turist gelmesi dolayısıyla park konusunda ciddî sorun yaşıyoruz. Şehir merkezinde yer bulamayan tatilciler, araçlarını ilçe girişinin 2-3 kilometre ilerisine park ediyorlar.’’ Bu arada, yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği ilçe girişinde uzun kuyruklar oluştu. Sürücüler, yaklaşık iki kilometrelik yolu 20 dakikada gidebildi.

12.09.2010

Asker eğlencesinde kavga: 1 ölü, 2 yaralı

BOLU'DA asker eğlencesinde çıkan bıçaklı kavgada 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Soku Mahallesi’nde askere gidecekler için düzenlenen eğlence sırasında yoldan geçen bir kişi, bilinmeyen bir nedenden eğlenceye katılanlarla tartıştı.

Kısa süreli tartışmanın ardından olay yerinden ayrılan şahıs elinde bıçakla eğlence yapılan yere döndü. Eğlenceye katılanlarla yeniden tartışmaya başlayan kişi, bıçakla Muhammet Aslan (23), İsa Ertem (24) ve Serkan Tura (25) yaraladı. Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan Muhammet Aslan yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

12.09.2010

Yalova'da tekne kazası: 1 ölü, 4 yaralı

YALOVA’NIN Armutlu ilçesi açıklarında bir gezi teknesine çarpan balıkçı teknesinde bulunan 4 kişi yaralandı, 1 kişi boğuldu.

Alınan bilgiye göre, balıkçı Mustafa Demir (52), sürekli müşterileri olan Gülhan Türkoğuz (43), eşi Cansın Türkoğuz (45) ve babası Yusuf Batur (75) ile kendilerine bayram ziyaretine gelen akrabaları Pınar Karaman (30) ile tekneyle Armutlu’nun Fıstıklı köyü açıklarında Agah Reis isimli balıkçı teknesiyle geziye çıktı. Fıstıklı Balıkçı Barınağına doğru yol alan tekne, o sırada bölgede bulunan ‘’İzzet Kaptan’’ adlı gezi teknesiyle çarpıştı. Kaza sonucu Mustafa Demir, boğuldu, diğer 4 kişi ise yaralandı. Yaralılar, ‘’İzzet Kaptan’’ teknesinde bulunanlar tarafından denizden çıkarıldı. Yalova Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

12.09.2010