08 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

YAYINCILAR KOCATEPE’DE UMDUĞUNU BULAMADI

Her yıl geleneksel olarak Ramazan ayı boyunca, Kocatepe Camii avlusunda düzenlenen Ankara 29. Kitap ve Kültür Fuarı’nda yayıncılar bu sene okuyucunun ilgisizliğinden şikâyetçi.

Ramazan’ın 27. gecesiyle birlikte sona erecek olan fuara katılan yayınevleri bu sene umduğunu pek bulamadı. Bazı yayınevleri ise, her geçen yıl ilginin daha da azaldığı fuara, önümüzdeki senelerde katılmayı düşünmüyor. Önceki yıllarda 120’den fazla yayınevinin katıldığı fuara, geçen sene 90 civarında yayınevi katılırken, bu seneki rakam ise 60’ta kaldı. Yayınevleri yetkililerinin bir çoğu bu durumdan fuar organizatörlerini sorumlu tutuyor. Diyanet Vakfı’nın düzenlediği fuara katılımın azlığının bir başka sebebi ise havaların oldukça sıcak olmasıydı.

Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz yayıncıların ortak tepkisi, fuar organizatörlerinin fuarın tanıtımını yeteri kadar yapmadıkları yönündeydi. Gazetemize fuarla ilgili görüşlerini aktaran Akademisyen Yayınevi satış sorumlusu Hulusi Sidal, Diyanet’in düzenlediği fuara ilk defa katıldıklarını, ama umduklarını bulamadıklarını ifade etti. Sidal şunları söyledi: “İlk defa katıldığımız bu fuarda bir çok eksiklikler dikkatimizi çekti. Sözgelimi ayın 16’sında bütün stantlar açık olduğu halde, resmî açılış ancak ayın 19’unda gerçekleştirilebildi. Fuar organizatörleri fuarın tanıtımını neredeyse hiç yapmamışlar.” Ramazan ayının çok sıcak geçmesinin fuarı da etkilediğini vurgulayan Sidal fuarın önümüzdeki senelerde Kocatepe Camii yerine Hacı Bayram Veli Camii’nde yapılmasının ilgiyi arttıracağını düşündüğünü de sözlerine ekledi.

BİR BİR VAZGEÇİYORLAR

İlim Yurdu Yayınevi satış sorumlusu Zehra Nazlı ise, fuara her yıl aynı yayınevlerinin katıldığına dikkat çekerek, farklı yayınevlerinin de ilgi göstermesiyle fuara renklilik geleceğini savundu. Her geçen sene yayınevlerinin fuara katılmaktan bir bir vazgeçtiklerini de hatırlatan Nazlı, “Diyanet Vakfı stant fiyatlarını oldukça yüksek tutuyor. Bence önümüzdeki sene stant fiyatlarında daha indirimli bir uygulamaya gidilebilir. Bunun yanında fuarı ziyaret eden bir çok kişi 'Haberimiz yoktu' şeklinde şikâyette bulunuyor. Bu da yeteri kadar tanıtım yapılmadığını gösteriyor aslında” dedi.

MEDYA DESTEĞİ

GÖZARDI EDİLMİŞ

Altınoluk Yayınevi yetkilisi Ali Fevzi Yalçın da hafta sonları ve teravih sonrası hariç fuara pek ilgi gösterilmediğinden şikâyetçi. Diyanet Vakfı’nın medya desteğini göz ardı ettiğini belirten Yalçın, “Sadece üç beş radyoda tanıtım yapıldı. Bu sebeple de fuardan neredeyse hiç kimse haberdar değil. Teravih için buraya gelenler 'Aa! Burada fuar varmış' diye tepki gösteriyorlar. Bunun yanında fuarda stant fiyatları da el yakıyor. 20 gün kadar süren fuara katılan esnaf, ödedikleri stant kirasını nasıl çıkaracaklarının derdine düşmüş durumda. Kitap fiyatlarında kâr marjını minimuma indirmemize rağmen, yeteri kadar satış yapamadığımız için şimdi gelecek senelerde 'Bu fuara katılır mıyız?'” diye kafamızda şüpheler uyanmıyor değil” ifadelerini kullandı.

YETERİNCE TANITIM YAPILMAMIŞ

Azim Dağıtım yetkilisi Hasan Türkan ise, “Biz sürekli fuarlara katılan bir firmayız ve her geçen sene fuarlara ilgide bir gerileme olduğunu gözlüyoruz. Bu fuardan ümitliydik, ancak beklediğimiz ilgiyi bulamadık. Bunda fuarın tanıtımının yeterli derecede olmamasının etkili olduğunu düşünüyoruz. Görüyorum ki, fuara gelen bir çok müşteri fuardan haberdar olmadıkları konusunda şikâyetçi. Buna derhal bir çare bulunması gerekiyor. Bunun sorumluluğu organizasyonu yapan Diyanet Vakfı’dır. Onlara da sormak gerekiyor” dedi.

DİYANET VAKFI CEVAP VERMEDİ

Yayınevlerinin şikâyetleri konusunda görüş almak istediğimiz Diyanet Vakfı yetkilileri ise sorularımızı cevaplamaktan kaçındı. İsmini vermeyen bir Diyanet Vakfı yetkilisi ise, yayınevlerinin kendi reklâmlarını kendileri yapabileceklerini ve stand fiyatlarının da yeterince makul olduğunu iddia etti.

FİKRET DAŞAŞAN-Ankara

08.09.2010


 

DEBU’nun zikirleri İstanbul semalarında yankılandı

DEBU müzisyenleri Mustafa Daood, Muhammad Saleem, Daood Abdullah, Shakura Yaseerah, Naseem Nahid, Nadira Adriani, Fatimah tuz-Zahra, Ali al-Mujahid, Luthfi Auramera, Dhimas Ramadhan ve menajer Hamza Ali ile bir dizi konser için İstanbul’da bulunuyor.

Grubun ismi Endonezya dilinde ‘toz’ anlamına geliyor. Grup ilk New Mexico’da ‘Dost on the Road’ (Yoldaki Toz) adıyla kurulmuş. İlâhî Aşkı ve yaratıcıyı müzikle hatırlatmayı ve zikretmeyi teşvik ediyor. Müzik eserlerini icra etmekten ziyade, asıl hedefi din ve ırk seçmeden, bütün dinleyenlerin gönüllerine Allah aşkı düşürmeyi ve yaratıcıyı hissettirebilmeyi amaçlıyorlar. Grup aynı zamanda kulların sevgisini gerçek aşka yöneltip, imanın ortaya çıkmasını da hedefliyor. Söyledikleri şarkıları İslâm’ı tebliğ aracı olarak düşünüyorlar. Dust on The Road (yoldaki toz) isimli eserinde kendilerini şu sözlerle ifade ediyorlar: ‘’Biz TOZ hükmündeyiz. Bu ne demek, biz değersiz ve kıymetsiziz. Bütün bu kâinat, varlığını Vücud-u Vahid’den ödünç almış Toz’dur. Bizimle Toz arasında, Allah tarafından insana konuşma, irade ve şekil vermesinden başka bir fark yok. Toz, Allah’ın iradesine bağlı ve her yere inip konabilir. Biz hepimiz Toz’uz.’’

‘Sallallahu, Lailaheillallah, Gönlüm seni çağırıyor (Allah My Heart Calls Out You), Mustafa Gemisinde, Aşk Mezhebi’ isimli eserlerini 4 Eylül’de Üsküdar, Bağlarbaşı’nda canlı olarak seslendirdiler. Konser öncesinde Mustafa Daood, 14 dil bilen babası Şeyh Fattaah tarafından yazılan şiirlerin –şimdilerde Mesnevi’yi Farsça’dan Endonezya diline çeviriyor- anlamını ve niçin yazıldığını bazı kıssa ve hadisler eşliğinde izah ettikten sonra grubuyla seslendirdi. Grup konser sırasında Allah’ın güzel isimlerini dinleyenlere de zikrettirdiler. Gruptakilerin çoğu müzik aletlerini çalmayı kendileri öğrenmiş. Saz, bambu, saks, bass, klarnet, gitar, tambur, def, ud, keman, tabla, kanun, harp, mandolin ile çaldıkları müzikleri ise ahengi kendiliğinden yakalıyor.

Albümlerinde ilk Türkçe eserin yer aldığı; ‘Hep Beraber 2007 (Let’s Say it Together) İngilizce-Türkçe; Gubahan Pecinta2007 (A Travel Guide); Nyawa dan Cinta 2006 (Can ve Aşk) Endonezya Dilinde; Makin Mabuk 2004 (İngilizce ve Endonezyaca); Mabuk Cinta 2003 (Drunk with Love) Endonezyaca ve Arapça olarak ve 6 dilde söylenmiş eserlerden oluşuyor.

“Grup DEBU “ 3 Eylül Feshane, 4 Eylül Üsküdar, 6 Eylül Sultanbeyli Sahnesi’nde konser verdi. Dün ise Başakşehir Sular Vadisi’nde de sahne aldı.

Hatice İşcan - İstanbul

08.09.2010


 

GSM yeni öğrencilerini arıyor!

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’ye bağlı olarak çocuk, genç ve yetişkinlere tiyatro eğitimi vermek üzere 16 yıl önce kurulan ve aralıksız olarak eğitim faaliyetlerini sürdüren Gösteri Sanatları Merkezi’nin (GSM), 2010- 2011 dönemi öğrenci kayıtları başlıyor.

Ekim-Mayıs döneminde gerçekleştirilecek olan tiyatro eğitimi çerçevesinde, çocuklar için drama, gençler için tiyatroya giriş, diksiyon, şan müzik ve dans dersleri verilecek. GSM, ağırlıklı olarak Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi ve Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde eğitim çalışmalarını yürütüyor. Yetişkinler için oyunculuk programı haftanın dört günü, çocuk, gençlik ve yazarlık programları ise haftada bir gün gerçekleştiriliyor. Her branş ile ilgili sayıya göre farklı sınıflar da açılabiliyor. 24 Eylül 2010 Cuma günü mesai bitimine kadar sürecek olan başvurular, www.kultursanat.org adresi üzerinden ve Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi Gösteri Sanatları Merkezi ofisinden bizzat yapılabilecek.

08.09.2010


 

‘’1001 İCAT’’ sergisine rekor ilgi

BİLİM ve teknolojinin 1000 yıllık serüveninin aktarıldığı ‘’1001 İcat’’ sergisi, 12 gün içinde 100 bin kişi tarafından ziyaret edildi.

İslâm medeniyetinin altın çağını yaşadığı 7 ile 17. yüzyıllar arasındaki 1000 yıllık tarihi süreçte bilim ve teknolojik gelişmelerin interaktif bir şekilde aktarıldığı ‘’1001 İcat’’ sergisi, açıldığı 12 gün içinde 100 bin kişi tarafından gezildi. İlk olarak Londra’da açılan ve açık kaldığı süre içinde 400 bin kişi tarafından ziyaret edilen sergi, İstanbul’dan sonra New York’ta da bilim meraklılarına sunulacak. Sergide bilim tarihine ışık tutacak birçok eserin yanı sıra teknolojinin yardımıyla geçmişe uzanan sanal tarihi yolculuklar da yapılabiliyor. Sergi, 5 Ekim’e kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.

08.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.