Güncel |
Çocuklarımıza sürülen kara leke kalksın |
Ağrı’da vatanî görevini yaparken intihar ettiği iddia edilen Volkan Kamalak’ın babası Hayri Kamalak, “Bizler aynı acıyı yaşayan aileler olarak bir daha böyle bir olayın yaşanmamasını istiyoruz. Çocuklarımıza sürülen kara lekenin kalkması, için mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz” dedi. AğrI’da vatanî görevini yaparken intihar ettiği iddia edilen Volkan Kamalak’ın Adana’daki babası Hayri Kamalak, oğlunun ölümünün birinci yıl dönümünde anma programı tertipledi. Merkez Yüreğir İlçesi’ne bağlı Levent Mahallesi’ndeki evinin alt katını “Şehit Er Volkan Kamalak Dayanışma ve Hizmet Evi” olarak düzenleyen Hayri Kamalak, kendisiyle aynı acıyı paylaşan aileleri bir araya getirdi. Evinin her tarafını oğlunun dev posterleri, askerlik eşyaları, gazete kupürleri ve benzeri eşyalarla donatan Kamalak, askerler için duâ okutup, sokakta kurduğu çadırda yemek verdi. Gece geç saatlere kadar süren organizasyonda, kışlada gençlerinin intihar ettiğine inanmayan anne ve babalar gözyaşlarını tutamadı. Çok sayıda vatandaşın katıldığı etkinlikte oğlunun askerlik fotoğraflarının basılı olduğu tişört ve şapkaları dağıtan Hayri Kamalak, yaptığı açıklamada kendisini, “Usta birliğinde 17 günlük askerken bu mübarek ayda 130 promil alkol alarak atış esnasında intihar eden Volkan Kamalak’ın babasıyım” şeklinde tanıttı. Volkan’ın ölümünden 9 ay sonra avukat aracılığıyla ellerine otopsi raporu geçtiğini vurgulayan Kamalak, tertiplerinin terhisine 15-20 gün kala olayla ilgili 13.07.2010 tarihli Hakim Teğmen E.K. tarafından verilen “takipsizlik” kararının kendilerine ulaştığını kaydetti. Kamalak, bu karara karşı itiraz dilekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduklarını ifade etti. Hadisenin başından bugüne dosyada gördüğü yanlış, çelişki ve sorumsuzlukların hiç kimse tarafından ciddiye alınmadığını savunan Kamalak, şunları söyledi: “Herkes olayı örtbas etmek için kendi işlerine geldiği şekilde yorum ve kararlar vermiştir. Ama şunu düşünememişler. Oğlum 20 yaşına kadar ailesinin emeğiyle büyütülmüş. Hiçbir kötü alışkanlığı olmayan; aksine ‘vatan borcu, namus borcu’ diyerek en zor şartlarda askere giden bir masumu nasıl oldu da 17 günde intihar edecek pozisyona getirdik, demiyor; insanlık suçu işlediklerini görmüyorlar. Bizler aynı acıyı yaşayan aileler olarak bir daha böyle bir olayın yaşanmamasını istiyoruz. Çocuklarımıza sürülen kara lekenin kalkması, için mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz.” Türkiye’de şu ana kadar basına yansıyan 900 ile 1000 arası askerde meçhul ölüm ve intihar olayının varlığına işaret eden Kamalak, “Yani şehitten çok adı ‘intihar’ denen asker ölümü vardır” değerlendirmesini yaptı. Devletin yetkili mercilerinin konuyu araştırıp, suçluları ortaya çıkarmadığı takdirde daha nice fidanların yitirileceğini bildiren Kamalak, buna yüreğin dayanamayacağını vurguladı.
BAŞBUĞ’A SİTEM Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’un devir teslim töreninde “verilmeyecek hesabımız yoktur” dediğini hatırlatan Kamalak, bu olayların kendi döneminde olduğunu, Başbuğ’un kimseden hesap sormadığından hesap veremeyeceğini öne sürdü. Kamalak, şöyle devam etti: “Çünkü paşalarını, subaylarını kurtarmak için meşguldü. Mehmetçiği düşünecek vakti yoktu. Kendisi çocuklarıyla gurur duyuyor. Ben de Volkan’la gurur duyuyorum, ama oğlum toprakta çürüyor. İlk başta ordumuzun yüce adaletine sığınmıştım. Ama şimdi Yüce Allah’ın ve halkın adaletine sığınıyorum. Evlatlarımızı intihara sürükleyenler, katledenler, işkence yapanlar, bunlara taraf olanları unuttuğumuzu sanmasınlar.” Volkan Kamalak’ın annesi Meliha Kamalak da hangi şekilde olursa olsun asker elbiseleri içinde ölen her Mehmetçiğin ‘şehit’ olduğunu anlattı. Kamalak, “Onlar intihar etse bile, bilsinler ki bu üstlerinin suçudur. Çocuklarımız askere intihar etmeye gitmiyor. Eğer böyle bir şey olsa niye askere gitsinler. Suçluların bir an önce bulunmasını bekliyoruz” diye konuştu.
“BUGÜNE KADAR RAHATLATICI BİR CEVAP ALAMADIK”
ŞIrnak’ta intihar ettiği belirtilen Sedat Horoz’un babası Zeki Horoz da evlatlarının ölümüyle ilgili suçluların bulunmasını istedi. Büyük bir gururla oğlunu askere gönderdiğini ifade eden Horoz, “Bugüne kadar tüm sorularımıza rağmen büyüklerimizden rahatlatıcı bir cevap alamadık. Halen bekliyoruz. Gönül isterdi ki yavrularımızın ölümünden sorumlu kişiler bulunup, adalet önüne çıksın. Bir daha böyle şeyler yaşanmasın. Başka Sedatlar, Volkanlar ölmesin… Ateş düştüğü yeri yakıyor. İçimiz doludur” açıklamasını yaptı. Anne Altun Horoz ise gözyaşları içinde “Ne diyebilirim ki… Oğlum bir daha geri mi gelecek? Yüreğimiz kan ağlıyor.” ifadelerini kullandı. |
06.09.2010 |