Kültür-Sanat |
Serender kültürü maketle yaşıyor |
Orta ve Doğu Karadeniz’de yıllarca tahılların korunması için ambar olarak kullanılan ve günümüzde sayıları azalan yöresel yapı serenderler artık maketlerle yaşatılıyor. Yörede, buğday, mısır, fasulye, patates, meyve kuruları, turşular, baklagiller, fındık ile diğer kışlık yiyeceklerin saklanması için evin yakınına ahşaptan yapılan, haşere ve böceklerin ulaşmaması için yerden yaklaşık 5-6 metre yükseklikte inşa edilen yapıların gün geçtikçe azaldığı görülüyor. Bölgeye özgü yapı olan serenderlerin bir bölümü günümüzde oda şeklinde değerlendirilerek turizmin hizmetine sunulurken, maketleri de hediyelik eşya olarak ilgi görüyor. Giresunlu marangoz Mehmet Özgen, serender kültürünün yok olmaması için Batlama mevkiindeki atölyesinde serender maketleri yaptığını söyledi. 2 yıldır serender maketi yaparak sattığını anlatan Özgen, geçmiş yıllarda yöre insanının kullanımı için son derece önemli olan serenderlerin artık işlevini kaybettiğini ifade etti. Yaptığı maketlerle bu coğrafyaya ait yok olmak üzere olan bir kültürü yaşatmak istediğini belirten Özgen, 3 farklı serender modeli yaptığını ve maketleri hediyelik olarak sattığını kaydetti. Bu eserleri özellikle batıya yaymak istediğini, ancak bu anlamda pazar sıkıntısı yaşadığını ifade eden Özgen, ‘’Yöre kültürüne ciddî katkı sağlayacağına inandığımız bu eserlerin daha da gelişmesi için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, turizm dernekleri, ticaret odaları ve sivil toplum kuruluşlarından katkı bekliyoruz. Ayrıca eserlerin sergilenmesi için şehir merkezinde bir mağaza açılmasını ümit ediyoruz. Böylece daha iyi tanıtım yapılacağını düşünüyoruz’’ dedi. Özgen, yaptığı serender maketleri ebatlarına göre 100 ile 200 TL arasında sattığını bildirdi. |
04.09.2010 |
Taş ev, sanat evi oldu |
İzmİr’İn Çeşme ilçesi Alaçatı beldesinde yaptığı taş evlerle dikkat çeken Veryeriler İnşaat, sektöründe bir ilke imza atarak ofisinin bir kısmını sanat galerisine dönüştürdü. Sibel Nur Ener’in “Alaçatı Rüzgârı” isimli resim sergisi Veryeriler İnşaat’ın Alaçatı ofisinde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Alaçatı’da yaptığı taş evlerle adından söz ettiren Egeli inşaat firması Veryeriler İnşaat Alaçatı’daki satış ofisinin büyük bir kısmını sanat galerisine dönüştürdü. Geçtiğimiz ay Yeşim Ninat’ın resim sergisine ev sahipliği yapan Veryeriler İnşaat, ressam Sibel Nur Ener’in resimlerini sanatseverlerle buluşturuyor. İnşaat sektöründe bir ilk olan bu uygulamayla ilgili görüşlerini açıklayan Veryeriler İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alpan Veryeri “Firma olarak sanata ve sanatçıya destek vermek gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda bize bir talep gelince konuya sıcak baktık. Alaçatı’daki satışı ofisimiz de hem konumu itibariyle hem de mimarî açıdan sergi alanı olarak kullanılmaya müsait. Bir satış ofisinin aynı zamanda sanat galerisi olarak kullanılması bizim için mutluluk verici bir şey. Yapıtlarını sergilemek isteyen bütün sanatçılara kapımız açık” dedi. Resime olan sevgisi, babasının etkisiyle genç yaşlarda başlayan Sibel Nur Ener, bu yeteneğini ancak 1991 yılında Kültür Bakanlığı’na bağlı Adana Devlet Güzel Sanatlar Galerisi ve Sabancı Kültür Merkezi’nde yapılan Mustafa Dulda Atölyesi’ne katılmasıyla keşfettiğini belirtiyor. Mustafa Dulda ile 5 yıl yağlıboya, Mehmet Çekenoğlu ile de 2 yıl suluboya çalışan, ama kendisini yağlıboya çalışmalarına daha yakın bulduğunu ifade eden sanatçı Adana Ressamlar Derneği üyesi ve kişisel çalışmalarını Adana’da sürdürüyor. Bir kısmı bakır ve pirinç üzerine asitleme ve karışık teknik kullanılarak, bir kısmı ise özgün linolyum baskı ve karışık teknikler kullanılarak oluşturulan resimler 30 Eylül 2010 tarihine kadar sergilenecek. |
04.09.2010 |
Kültür A.Ş. bir marka haline geldi |
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Selamet, “Kültür A.Ş’nin, İstanbul’un kültür ve sanat hayatında bir marka haline geldiğini, bundan dolayı sanat dünyasının takdirlerine mazhar olduğunu” söyledi. Kâğıthane’deki Miniatürk’te düzenlenen iftarın ardından konuşan Selamet, kültür, sanat ve medya dünyasını bir araya getiren iftar yemeğinde olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, 2010’un İstanbul için büyük anlam taşıdığını, Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul’da çok sayıda faaliyete imza atıldığını anlattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan da İstanbul’da her türlü güzelliğin bir araya gelerek bir ‘’güzellikler imparatorluğu’’ oluşturduğunu belirterek, İstanbul gibi bir şehirde yaşamanın ayrı bir mutluluk olduğunu söyledi. Bayhan, sahip olduğu kültürel ve sanatsal zenginliğin, İstanbul’u Avrupa’nın başşehri durumuna getirdiğini kaydetti. İstanbul’u İstanbul yapan ögenin kültür ve sanat camiasının insanları olduğunu söyleyen Bayhan, ‘’Biz de bu camiaya ve İstanbul’a lâyık olmak için uğraşıyoruz. Kültür A.Ş’nin son 6 yılına bakıldığında finansal anlamda 5, kültürel etkinlik anlamında 10 kat büyüdüğü görülmektedir’’ diye konuştu.
İstanbul / Ümit Kızıltepe |
04.09.2010 |