Güncel |
Şanlıurfa’daki Bediüzzaman Mevlidi bugün |
ŞanlIurfa’da, vefatının 50. yılı münasebetiyle Bediüzzaman Said Nursî ve manevî şehitlerimizin ruhlarına bağışlanmak üzere mevlid-i şerif ve hatim okunacak. Başta Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (asm) ve bütün peygamberler olmak üzere, vefatının 50. yılı münasebetiyle Bediüzzaman Said Nursî ve manevî şehitlerimizin ruhlarına bağışlanmak üzere Ramazan’ın 26. gecesine rastlayan bugün yatsı namazından sonra Şanlıurfa Dergâh Camiinde mevlid-i şerif ve hatim okunacak. Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî, Hicri 25 Ramazan 1379 (23 Mart 1960) yılında Şanlıurfa’da misafir bulunduğu İpek Palas Otelinin 27 nolu odasında 50 yıl önce Cenâb-ı Hakkın rahmetine kavuşmuştu. Mevlid-i Şerif, Hz. İbrahim’in (as) doğduğu makam ve Bediüzzaman Said Nursî’nin ilk defnedildiği yer olan Dergâh Camiinde okunacak.
TALEBELERİNDEN YOĞUN İLGİ
Mevlide gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular katılırken, Bediüzzaman’ın talebelerinden Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayramoğlu, Abdülkadir Badıllı, Said Özdemir, Ahmet Aytimur’un da iştiraki bekleniyor. Mevlid-i Şerif programı, Kanal Urfa Televizyonu ve www. sentezhaber.com haber portalı canlı olarak yayınlayacak.
NİHAT ÇİÇEK ŞANLIURFA |
04.09.2010 |
KADİR GECESİ’NDE CAMİLER SABAHA KADAR AÇIK |
Dİyanet İşleri Başkanlığınca yayımlanan genelgeyle bazı camiler sabaha kadar ibadete açık olacak. Ankara’da Kocatepe, Başyazıcıoğlu, Aşti, Etlik Hicret, Samiefendi camilerinin de aralarında bulunduğu 43 cami; İstanbul’da Bezmi Alem Valide Sultan, Eyüp Sultan, Fatih, Hırka-i Şerif, Süleymaniye, Beyazıt, Sultanahmet, Çilehane, Ayazma camilerinin de aralarında bulunduğu 143 cami; İzmir’de ise Eyüp Sabri, Sancak, Alaçatı Memiş Ağa, Şadırvanaltı Çeşme Hacı Mehmet Ağa, Urla Çeşmealtı, Vilayet ve Taşköprü camilerinin de aralarında bulunduğu 55 camide sabaha kadar ibadet yapılabilecek.
Kadir Gecesİ’ni İyi değerlendirin Ankara Üniversitesi (AÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nesimi Yazıcı, ‘’İbadetini ve kulluğunu Allah’ın rızasına uygun yapanlar için her akşam Kadir Gecesidir’’ dedi. Yazıcı, Pazar gününü Pazartesi’ye bağlayan gecenin Kadir Gecesi olarak idrak edileceğini belirterek, bu gecenin İslâm dini için taşıdığı öneme işaret etti. Kur’ân-ı Kerim’de bu geceyle ilgili Kadir Sûresi’nin bulunduğunu ifade eden Yazıcı, bir gecenin fazileti ve önemiyle ilgili kutsal kitapta bir sürenin bulunmasının dikkat çekici bir durum olduğunu vurguladı. Yazıcı, Kadir Gecesi’nin, dinin esasını oluşturan Kur’ân’ın inmeye başladığı gece olması dolayısıyla önem taşıdığını belirtti. Ramazan ayının 27. gecesinin Kadir Gecesi olarak idrak edildiğini, ancak Hz. Muhammed’in (asm) ‘’Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın tamamında arayın’’ şeklinde bir hadisi olduğunu dile getiren Yazıcı, Hz. Muhammed’ten (asm) ulaştırılan rivayetlerde bu gecenin Ramazan’ın ortasından sonraki tek gecelerin birinde de olabileceği yönünde bilgiler bulunduğunu anlattı. Müslümanların, ‘’bin aydan daha hayırlı’’ olarak tanımlanan bu geceyi en verimli şekilde geçirmek istediklerini ifade eden Yazıcı, ‘’Ramazanın yarısından sonra ‘belki Kadir Gecesi bu gecedir’ diye insanlar her gün daha iyi ve dinimize yakışır davranışlarda bulunmaya gayret ediyor. Bence Kadir Gecesi’nin sırrı da bu düşüncede’’ değerlendirmesinde bulundu. Müslümanların bu idrakle hareket etmeleri halinde her gecenin Kadir Gecesi olarak değerlendirilebileceğini vurgulayan Yazıcı, ‘’İbadetini ve kulluğunu Allah’ın rızasına uygun yapanlar için her akşam Kadir Gecesi’dir’’ diye konuştu. Kadir Gecesi ve kandiller gibi mübarek gecelerin Türk-İslâm kültüründe ayrı bir yeri olduğuna da dikkati çeken Yazıcı, ‘’Geçmişten beri özellikle bu kültürün beşiği olan İstanbul’da vatandaşlar, sabaha kadar açık olan camileri gezip namazlarını kılarak, sohbetlere, duâlara ve ilahilere katılarak Kadir Gecesi’ni böyle bir ortamda idrak etmenin hazzını yaşıyorlar’’ dedi. |
04.09.2010 |
KPSS kalkmalı |
KPSS sınavındaki kopya iddialarının ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen atamalarını ertelemesi birçok adayı mağdur etti. Sınavın akıbetinin ne olacağı tartışılırken, Demokrat Eğitimciler Derneği Başkanı Naci Tepir, şaibe karıştığı gerekçesiyle sınavların iptal edilip, yeni bir sınav yapılması gerektiğini vurguladı. Suçluların bulunmasının sınavın sıhhatini kurtarmayacağını savunan Tepir, gazetemize yaptığı değerlendirmede “Sınavlar şaibe altında kalmıştır. Kopyadan kimlerin yararlandığını kesin olarak tespit etmek bence çok zor. Bu sınav Türkiye genelini ilgilendiren bir sınavdır. Suçluların adalete teslim edilmesi, hak ettiği cezayı almaları hukukun müeyyidesinin gerektirdiği bir şeydir. Onların bulunması demek sınavı aklandırmaz. Çünkü şaibe karışmıştır. Yüksek puan alan birisi bile mağdur duruma düşmüştür. O puanı alnının akıyla mı yoksa kopyayla mı almıştır. Bunu nasıl ayırt edeceksiniz. Bu sınavın iptal edilmesi gerekir. Çok kişi mağdur edilecek, ama bu mağduriyetin müsebbibi de kopya skandalına sebep olanlardır” diye konuştu. KPSS sınavının tümden kalkması gerektiğini ifade eden Tepir, “KPSS sınavının, Türkiye geneli yerine, devlet kurumu veya kuruluşlarının kendi branşına göre hazırlaması daha yerindedir. Böylece hem sınavlar daha sıhhatli olur, hem de şaibeleri önleyici tedbirlerin alınması kolaylaşır. Suiistimaller önlenecek şekilde tedbirler alınarak, her kurum kendine göre sınav sistemini düzenlemelidir” diyerek sınav sistemini eleştirdi.
İstanbul / Elif Nur Kurtoğlu |
04.09.2010 |
Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırına özel site,yayına başladı |
BEDİÜZZAMAN Tanıtım ve Hizmet Tır’ı sanal âleme taşındı. Yeni Asya Medya Grubun organize ettiği, 17 Eylül 17 Ekim tarihleri arasında Türkiye’yi dolaşacak Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tır’ı ile ilgili her türlü bilgiyi www.bediuzzamanhizmettir.org adresli sitede bulabileceksiniz. Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tır'ının gideceği güzergâh, illerdeki kalkış ve varış saatleri, illerde yapılacak faaliyetler, Tır’ın yola çıkma amacı ve merak ettiğiniz her şey bu sitede yer alıyor. Ayrıca Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tır’ı ile ilgili soru ve tavsiyelerinizi www.bediuzzamanhizmettir.org aracılığı ile iletebilirsiniz. |
04.09.2010 |
Çelik: Gerçeker yanlışı düzeltsin, yoksa |
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin gerekenin yapılmasını istedi. Yargıtay Başsavcısı Hasan Gerçeker’e seslenen Çelik, gerekenin yapılmaması halinde TBMM’de bunun hesabının sorulacağını belirtti. Ziyaretlerde bulunmak Kahramanmaraş’a gelen Hüseyin Çelik, bir basın mensubunun Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarını hatırlatması üzerine “Ben doğrusunu isterseniz değerlendirmekte bir hayli zorlanıyorum. Bunu aklıma sığdıramıyorum” dedi. Böyle bir şeyi kim yaparsa yapsın bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: “Burada Yargıtay Başkanı Sayın Gerçeker’e çağrıda bulunuyorum. Bu arkadaşımız ile ilgili olarak madem bu durum ortaya çıkmıştır. Kurumlar kendi içerisinde bir temizlik yapması gerekiyorsa siz de kendi içinizdeki yanlışlara müsamaha etmeyin. Ederseniz yargının şaibe altında kalmasına, zan altına girmesine mani olamazsınız. Yanlışa yanlış demek erdemdir. Biz kendi içimizde bir yanlış yapıldığında kusura bakma diyoruz. Bunu yapmazlarsa TBMM ekim ayında açıldığı zaman kesinlikle bunun hesabı sorulur. Yargı tuzdur, tuz bozulmamalı. Tuz kokarsa yapılacak bir şey yoktur.” |
04.09.2010 |
Pakdil: Hukuk gereğini yerine getirir |
CUMHURBAŞKANI Vekili Nevzat Pakdil, bazı Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin hukukun, gereğini yerine getireceğine inandığını belirtti. Pakdil, bazı Yargıtay üyelerine ait olduğu i ddia edilen ses kayıtlarına ilişkin TBMM’de gazetecilerin sorusunu cevapladı. Bütün mücadelelerinin, Türkiye’nin hukuk devleti olmasıyla ilgili olduğunu belirten Pakdil, bütün siyasi partilerin de öngördüğünün bu olduğuna inandığını kaydetti. Konuyla ilgili Yargıtay Başkanı ve diğer yetkililerin açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Pakdil, ‘’Bunların bir hukuki boyutu mutlaka vardır. Bu konuda, hukukun gereğini yerine getireceğine inanıyorum. Çünkü kişiler için bir hukuk yoktur. Hukuk bütün insanlar içindir. Eğer bir kusur, suç varsa ilgili mercilerin bunu değerlendirip, yerine getireceğine inanıyorum’’ diye konuştu. |
04.09.2010 |
Cübbede rütbe olmaz |
ANKARA Barosu Başkan Adayı Avukat Aydoğan Koru, 28 Şubat döneminde yargı mensuplarının tutumunu eleştirdi. Cübbede rütbenin olamayacağını vurgulayan Koru, 28 Şubat post-modern darbe döneminde en hatırlamak istemediği fotoğrafın ise cübbeleriyle brifing almaya koşan hukuk adamlarının hali olduğunu söyledi. Ankara Barosu Genel Kurulunda seçime girecek olan Baroda Birlik Grubu ve grubun başkan adayı Koru, İller Bankası Sosyal Tesislerinde bir iftar yemeği verdi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar ile çok sayıda avukatın katıldığı iftar yemeğinde bir konuşma yapan Koru, demokrasinin kalitesinin hayatın da kalitesini belirleyeceğini ifade etti. 28 Şubatın karanlık günlerinde en hatırlamak istemediği fotoğrafın cübbeleriyle brifing almaya koşan hukuk adamlarının hali olduğunu anlatan Koru, “O günler zihinlerde yer etmişken, mesleki olarak alınmış bir vekalet görevi dışında bugün de karargah hukukçuluğuna talip olunmaya çalışılıyor. Cübbede rütbe olmaz. Cübbemiz üzerine rütbe koymaya çalışan ister bürokratik ister siyasi vesayeti baromuz üzerine yerleştirmeye çalışan hiçbir anlayışı kabul etmiyoruz.” dedi. |
04.09.2010 |
Nusaybin’de 3 adet tüfek bombası bulundu |
MARDİN'İN Nusaybin ilçesindeki hafriyat çalışması esnasında 3 adet tüfek bombasının bulunduğu bildirildi. Edinilen bilgiye göre, Nusaybin Belediyesi ekiplerince Suriye sınırında bulunan Cumhuriyet İlköğretim Okulu yakınında gerçekleştirilen hafriyat çalışmaları esnasında 3 adet tüfek bombasına rastlandı. Tüfek bombasının ortaya çıkmasıyla hafriyat çalışmalarına ara verildi. Nusaybin Emniyet Müdürlüğü ve jandarma ekipleri de çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı. Başka mühimmatın çıkabileceği ihtimali üzerine Mardin’den gelen bomba imha uzmanları gözetiminde kazı çalışmalarına başlandı. Tüfek bombaları incelemeye alındı. |
04.09.2010 |
Türkiye Avrupa’yı zenginleştirir |
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ‘’Türkiye’nin Avrupa Birliğine (AB) girmesi, Avrupa’yı zenginleştirecek ve Avrupa’ya farklılıkların bir arada yaşaması anlayışını gerçek bir biçime dönüştürme fırsatı verecektir. Bu sebeple Türkiye’nin AB’ye girmesi sadece Türkiye için değil, AB için de özel bir önem taşımaktadır’’ dedi. İstanbul Aydın Üniversitesinde düzenlenen ‘’İstanbul: Avrupa-Akdeniz Kültürünün Köprüsü Konferansı’’na katılan Günay, uygarlıkla şehirler arasında Arapçadaki ‘’medine’’ ve ‘’medeniyet’’ kelimelerinde olduğu gibi yakın bir bağın olduğunu ifade ederek, medeniyetin temelinde şehirlerdeki teknik ve iktisadi altyapının değil, kültürün olduğunu söyledi. Bu kapsamda ‘’Bir medeniyetler beşiği ve bir kültür köprüsü olarak İstanbul’’ vurgusunun çok doğru bir seçim olduğuna değinen Günay, İstanbul’un bu yıl 2010 Avrupa Kültür Başkenti sıfatını taşıdığını hatırlatarak, ‘’Bu İstanbul’a verilmiş olan bir armağan değil. Bunu baştan söyledim. Sadece yerimizi, misyonumuzu, taşıdığımız önemli alanın tarih içindeki önemini hatırlatmak için bir vesile. Biz de zaten 2010 Avrupa Kültür Başkenti vesilesiyle İstanbul’a, tarihimize ve milletimize karşı ne kadar borçlu olduğumuzu bir kez daha anladık. Ev ödevimizi şimdi büyük bir gayretle yapmaya çalışıyoruz’’ diye konuştu. İstanbul’un sadece bir kültürün, bir medeniyetin ve bir dinin başkenti olmadığını belirten Günay, ‘’İstanbul, bir anlamda insanlığın bütün ortak değerlerinin başkentidir’’ dedi. Bakan Günay, İstanbul’un çok kültürlü yapısını ön plana çıkarmaya çalıştıklarını ifade ederek, bu anlayışın Türkiye’yi AB’ye taşıyacağını kaydetti. İstanbul’un güzelliklerini bütün dünyaya olabildiğince açmak gayretinde olduklarını anlatan Günay, ‘’Türkiye’nin AB’ye girmesi, Avrupa’yı zenginleştirecek ve Avrupa’ya farklılıkların bir arada yaşaması anlayışını gerçek bir biçime dönüştürme fırsatı verecektir. Bu sebeple Türkiye’nin AB’ye girmesi sadece Türkiye için değil, AB için de özel bir önem taşımaktadır’’ dedi. |
04.09.2010 |
Kamusal alanda başörtüsü takılamaz |
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Hurşit Güneş, kamusal alanlarda hizmet veren bayanların dinsel sebeplerden ötürü başörtüsü takamayacağını iddia etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mitinglerinde “başörtüsünü biz çözeriz” vaadine partisinden cevap geldi . MYK üyesi Hurşit Güneş CHP Kocaeli İl binasında basın mensuplarının sorularını cevapladığı toplantısında kadınların kamusal alanda dinsel nitelikli eşyalarla bulunamayacağını savundu. Güneş, şu iddilarda bulundu” “Başörtüsü çeşitli nedenlerden takılıyor olabilir ama dinsel nedenlerden takıldığı zaman laikliğin gerektirdiği bir şeyler var. Kamusal alanlarda dinsel nitelikli bir şey taşımanız doğru değil. Çünkü laiklik devletin dini değerlerden ötede olmasını gerektirir. Yani devletin temel kurumlarında dini simgeler taşıyamazsınız. Eğer dini nedenlerden başörtüsü kullanıyorsanız bu alanlarda çıkarmanız gerekecektir. Özellikle de bu kamu hizmeti veren kurumdaysanız. Mesela kadın bir hakim başörtülü olamaz. Çünkü başörtüsü dinsel nedenlerle takılıyorsa dini bir kıyafetle o hizmeti vermesi düşünülemez.” MYK üyesi Güneş, yaptığı açıklamada kendi görüşünü ve CHP’nin görüşünü verdiğini söyledi. Kamusal alanlarda başörtüsü takılmasının doğru olmadığını ileri süren Güneş, “Kamu hizmeti alanlarda devlet dairesinde veya belediyede su faturası ödeyecekseniz başörtüsü takmanıza engel yoktur. Çünkü siz kamu hizmeti alıyorsunuz” dedi. Başörtüsü sorununun referandumun ana konusu olmadığını ifade ederen Güneş, AKP’nin başörtüsü sorununu bilinçli olarak referandumun ana konusu haline getirmeye çalıştığını savundu. Güneş, “Ben bundan umutsuzum çünkü kendileri parlamentoda olağan üstü çoğunluğa sahip olmalarına rağmen bu meseleyi çözmüş değillerdir. Bana kalırsa AKP iktidarı bunu çözmeksizin sorun kalsın ve bundan besleneyim istediği için bunu doğru düzgün çözmedi” diye konuştu. |
04.09.2010 |
Dinlemeyi 3 kurum yapabilir |
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT), Jandarma ve Emniyet dışında hiçbir kişi ve kurumun dinleme yapamayacağını belirterek, bunun dışında dinleme yapanların yasa dışı bir iş yapmış olacağını bildirdi. Uluslararası Yöneticiler Derneğinin (YÖNETDER) Rixos Otel’de verdiği iftara katılan Ulaştırma Bakanı Yıldırım, gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Yıldırım, bir gazetecinin, ‘’Genelkurmay İkinci Başkanı’nın hakkındaki, ‘terör örgütüne yönelik temin edilen teknik cihazın başka maksatlarla da kullanıldığı’ iddialara’’ ilişkin sorusu üzerine, ‘’Onunla ilgili açıklamayı yaptım. Yeni söylenecek bir şey yok’’ dedi. ‘’Nihai ulaşılan bilgi var mı’’ sorusuna Yıldırım, ‘’Dinlemelerin kimler tarafından hakim kararıyla yapılabileceği belli. 5397 sayılı kanunda, MİT, Jandarma ve Emniyet dışında hiçbir kişi ve kurum dinleme yapamaz. Eğer bunun dışında bir dinleme yapan olmuşsa yasa dışı bir iş yapmış olur. Konuların aydınlatılması için arkadaşlarımız gerekli çalışmayı yapacaktır’’ cevabını verdi. ‘’Kriptoların İsrail’e verildiği iddiaları var’’ sözleri üzerine de Yıldırım, ‘’Bilemiyorum, bu kapsamda ne gerekiyorsa çalışmalar yapılıp, her şey ortaya çıkacak’’ dedi. |
04.09.2010 |
Avcı ifade verdi |
EMNİYET Müdürü Hanefi Avcı, ‘’dinlenildiği ve izlenildiği’’ iddiasıyla yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, ‘’müşteki’’ sıfatıyla ifade verdi. Ankara Adalet Sarayı’na saat 10.00 sularında gelen Avcı’nın ifadesi, Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli Cumhuriyet Savcısı Mehmet Cihan Kısa tarafından alındı. Savcı Kısa’ya yaklaşık 2 saat ifade veren ve adliyeden ayrılışı sırasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Avcı, geçen günlerde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ‘’dinlenildiği ve izlenildiği’’ iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, bu kapsamda başlatılan soruşturma çerçevesinde ‘’müşteki’’ sıfatıyla ifade verdiğini söyledi. ‘’Savcıya bilgi verdiniz mi?’’ sorusu üzerine Avcı, ‘’Bildiğim her şeyi anlattım, ne biliyorsam, ne söyleyebiliyorsam, o konuları kendilerine aktardım. Adli bir soruşturma olunca, konu savcılığın tahkikatıdır, dosya ondadır. Oradan bakılması lazım, onları inceleyip sormanız lazım’’ dedi. Avcı, ‘’ileride bir dava açılırsa duruşmalara müşteki olarak katılacak mısınız?’’ sorusuna da ‘’Açılsın bir görelim. Şu anda bir şey diyemiyorum. Önce bir adli neticeye varsın ki ona göre bir şey söyleyelim. Daha adli bir karar verilmeden bir şey söylemek için erken olur’’ diye cevap verdi. |
04.09.2010 |
Ergin’den “Silivri” uyarısı |
ADALET Bakanı Sadullah Ergin, “Dâvâların uzaması bizi rahatsız eder, bütün bunları aşabilmek için çalışmalar yapılıyor. Yüksek yargıda son dönemde zaman aşımından düşürülmüş dosyalardaki zaman aşımından düşürülen faili meçhul cinayetlere ilişkin davaların bu şekle gelmesi de bizi rahatsız eder” dedi. Bakan Ergin, Hakimevi’nde düzenlediği basın toplantısında 2010-2014 yıllarına ilişkin “Adalet Bakanlığı Stratejik Planı”nı açıkladı. Stratejik plana ilişkin açıklamalarının ardından Bakan Ergin, gazetecilerin sorularını cevapladı. Dâvâların ve tutukluluk sürelerinin uzamasının bazı dâvâ sanıklarının mağduriyetlerine yol açtığının hatırlatılması üzerine Ergin, şöyle konuştu: “Dâvâların ve tutukluluk sürelerinin uzaması ‘geciken adalet, adalet değildir’ özdeyişini uyandırıyor. Dâvâların uzaması bizi rahatsız eder, bütün bunları aşabilmek için çalışmalar yapılıyor. Yüksek yargıda son dönemde zaman aşımından düşürülmüş dosyalara bakınız... Silivri’deki dosyaların uzaması bizi rahatsız eder. Zaman aşımından düşürülen faili meçhul cinayetlere ilişkin dâvâların bu şekle gelmesi de bizi rahatsız eder. Büyük dâvâlar oldu Yargıtay’da daha önce. 80 öncesinin şiddet uygulayan örgütlerine ilişkin dâvâlar oldu, bunların zaman aşımına uğratılması girişimleri oldu, oluyor bunlar bizi rahatsız ediyor. Yargılamaları yapan hakim ve savcılara ilişkin bir takım suçlamalar olduğu, Bakanlığın bunlarla ilgili işlem yapmadığı iddiaları doğru değil. Yapılan müracaatlar işleme konulmadı tesbiti yanlıştı. Hiçbir müracaat işlemsiz kalmamıştır, kalmayacaktır. Konuyu devam etmekte olan 3-5 dosyaya getirirsek o sürece etki etmiş oluruz.” |
04.09.2010 |
Eroğlu: Mülkiyetle ilgili özet görüşlerimizi sunduk |
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la dünkü görüşmelerinde, mülkiyet başlığına ilişkin özet görüşlerini karşılıklı olarak sunduklarını söyledi. Eroğlu ve Hristofyas’ın Kıbrıs müzakereleri kapsamında Lefkoşa ara bölgede görüştü. KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, görüşme sonunda makamına dönüşünde yaptığı açıklamada, bir önceki toplantıda vardıkları mutabakat gereği, mülkiyetle ilgili özet görüşlerini karşılıklı olarak birbirlerine sunduklarını, ama yorumlara girmediklerini kaydetti. 6 Eylülde genişletilmiş önerilerini sunacaklarını ve bu sebeple 7 Eylüldeki görüşmeyi 8 Eylüle ertelediklerini belirten Eroğlu, 8 ve 10 Eylülde tam gün görüşme yapacaklarını söyledi. Tam gün görüşmelerde, çok detaylı tartışmalar olacağını ifade eden Eroğlu, ‘’Çünkü mülkiyetle ilgili kapsamlı öneriler masada olacak. Enine boyuna tartışıp uzlaşma yollarını ararken, belli bir noktada buluşma imkânı var mı yok mu onu da birlikte göreceğiz’’ dedi. Eroğlu, 10 Eylülden sonra, kendisinin ve Hristofyas’ın Eylül sonuna kadar yurt dışı temaslarının olacağını, görüşmelerin Ekimde başlayacağını kaydetti. |
04.09.2010 |
Havalimanında şarbon şüphesi |
Atatürk Havalimanı’na uçakla gelen kargodan çıkan toz dolayısıyla 6 ABD askeri ile bir Türk, şarbon şüphesiyle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Alınan bilgiye göre, Atatürk Havalimanı’nda görev yapan ve gelen kargoları teslim alan Amerikalı bir asker, önceki gün gelen kargo paketlerinden birini şüphe üzerine açınca bir tozla karşılaştı. Durumun Atatürk Havalimanı yetkililerine bildirilmesinin ardından Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü Sağlık Denetleme Merkezi olaya müdahale etti. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UM-KE) Atatürk Havalimanı’na gönderildi. Ekipler, kargoda bulunan tozun şarbon olabileceği ihtimaline karşı NATO’da görevli 6 Amerikalı asker ile bir Türk görevliyi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırarak karantinaya aldı. Şarbonlu olduğundan şüphe edilen paket ise incelenmek üzere laboratuvara götürülürken, sonuçların 2 günde belli olacağı bildirildi. Şüpheli tozun bulunduğu kargoyu taşıyan araç, Çelebi Yer Hizmetleri’ne çekilerek koruma altına alındı. |
04.09.2010 |
Dışişlerinden destek sinyali |
Dışİşleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, ABD Irak’tan çekilirken silahsız teçhizat ve teknik malzemenin Türkiye’den geçirilmesine “ilke olarak olumlu yaklaşıldığını” açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, düzenlediği basın toplantısında, ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen’ın Türkiye ziyaretinin esas itibariyle bir tanışma ziyareti olduğunu ve Mullen’ın Pakistan temaslarının ardından Türkiye’ye geldiğini söyledi. Ünal, ziyarette özel bir gündem ya da talebin gündemde olmadığını vurgulayarak, önceden bir talep bulunmadığını da ifade etti. Irak’tan çekilen ABD’nin silâhlarının Türkiye’den geçip geçmeyeceğinin sorulması üzerine, silahlı malzemenin geçmesiyle ilgili Türkiye’den bir talep bulunmadığını kaydeden Ünal, silahsız teçhizatın ve teknik malzemenin geçişi noktasında Türkiye’nin “ilke olarak olumlu yaklaştığını” belirtti. Ünal, bu konuda istişarelerin devam ettiğini ve ayrıntılandırılmış bir durum bulunmadığını kaydetti. BARIŞA GİDEN YOLU DESTEKLİYORUZ Mavi Marmara saldırısıyla ilgili Türkiye’nin ulusal raporunu BM soruşturma Komisyonuna sunduğunu hatırlatan sözcü, bunun bir ön rapor niteliğinde olduğunu söyledi. Ünal, BM Soruşturma Komisyonunun 15 Eylülde ara raporunu vermesi gerektiğini belirtti ve Türkiye’nin, ulusal raporunu komisyona sunduğunu hatırlattı. Filistin-İsrail doğrudan görüşmelerine de değinen Ünal, Türkiye’nin barışa giden her yolu desteklediğini ve memnuniyetle karşıladığını ifade etti. |
04.09.2010 |
Dünyaya yalvarıyorum felâkete kör ve sağır kalmayın |
Pakİstan’dakİ selden zarar gören bölgeyi gezen Emine Erdoğan, ‘’Bir başbakanın eşi olarak dünyaya yalvarıyorum, gerçekten durum çok kötü. Bu felakete kör ve sağır kalmasınlar’’ dedi. Pakistan’da selden en fazla etkilenen güney bölgesini ziyaret eden Emine Erdoğan, Sukkur’a geldi. Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Devlet Bakanları Egemen Bağış ve Selma Aliye Kavaf ile selden etkilenen bölgeyi helikopter ile inceledi. Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra Sağlık Bakanlığının selzedeler için kurduğu Sahra Hastanesini de ziyaret etti. Erdoğan, ziyareti sırasında hastanede tedavi gören bir hasta ve yakını ile de bir süre sohbet etti. Emine Erdoğan, Sahra Hastanesi’ni ziyareti sırasında gazetecilerin sorusu üzerine, sel felâketinin bir ülkeyi nasıl esir aldığını gördüğünü belirterek, binlerce dönüm arazinin sular altında kaldığını, hayvanların telef olduğunu, buradaki çocukların, kadınların insanların çok büyük sıkıntılar ile karşı karşıya kaldığını anlattı. Erdoğan, ‘’Öldüler, ölüyorlar, bunlar da gidecek yardım elimizi uzatmazsak. Bunun için bir şeyler yapmak lâzım. Umarım insanlık ölmemiştir. Herkes bu mübarek Ramazan ayında elinden gelen her yardımı yapar. Bir başbakanın eşi olarak dünyaya yalvarıyorum, gerçekten durum çok kötü. Bu felakete kör ve sağır kalmasınlar’’ diye konuştu. Sağlık Bakanlığı’nın Sukkur’da kurmuş olduğu Sahra Hastanesi’nin çocuk doktoru Alparslan Türk, Sukkur’da gıda yetersizliğine bağlı olarak birçok vak'a ile karşılaştıklarını belirterek Türk, ‘’Büyük bir salgınla karşılaşmamış olsak da sıtma ve ishal vakaları ile karşılaşıyoruz. Sahra Hastanesi’ne başvuruların başında ishal vakaları geliyor’’ dedi. |
04.09.2010 |
İstanbul'da ulaşıma bayram indirimi |
İstanbul’da İETT otobüsleri, metrobüs, metro, tramvay, Taksim-Kabataş füniküleri ile İDO’nun şehir hatları vapurları Ramazan Bayramı süresince yüzde 50 indirimli hizmet verecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, İstanbullular’ın 9 Eylül Perşembe günü başlayacak Ramazan Bayramı’nı rahat ve huzurlu geçirebilmesi amacıyla bir dizi önlem alındı. İETT, arife ve bayram günlerinde artacak yolcu yoğunluğuna paralel olarak otobüs sefer sayısını arttıracak ve hizmetlerin aksamaması, normal ve ek seferlerin düzenli olarak yapılması için gereken bütün tedbirleri alacak. Vatandaşlar, İETT ile ilgili sorunlarını ‘’212-245 07 20’’ numaralı telefona iletebilecek. Ulaşım A.Ş, bayram tatili süresince tam kadro ve tam filo hizmet verecek. 3 gün boyunca metro, hafif metro ve tramvay seferleri öğleden önce seyrek, öğleden sonraları ise sıklaştırılarak gerçekleşecek. Tarifeli seferler dışında artan yolcu yoğunluğuna bağlı olarak ek seferler düzenleyecek olan Ulaşım A.Ş, bayram süresince güvenlik önlemlerini en üst düzeyde tutacak ve kontrolleri de sıklaştıracak. |
04.09.2010 |
İlk kez görüştüler |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’i ilk kez kabul ederek görüştü. Başbakanlık Merkez Bina’da basına kapalı yapılan görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. |
04.09.2010 |
Şehit ve gazi emniyet mensuplarına madalya |
Görev yaparken vefat eden ve malul olan 102 Emniyet Genel Müdürlüğü mensubu ve yakınlarına, Devlet Övünç Madalyası verilecek. Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararında, Emniyet Genel Müdürlüğü mensuplarından malûl olanlara ve şehit olanların mirasçılarına ‘’Devlet Övünç Madalyası’’ verilmesine 2933 sayılı Madalya ve Nişanlar Kanununun 2. maddesinin (b) bendine göre Bakanlar Kurulu’nca karar verildiği belirtildi. Bakanlar Kurulu kararına göre, Emniyet Genel Müdürlüğü mensuplarından 60’ı malul, 42’si şehit mirasçısı toplam 102 kişiye ‘’Devlet Övünç Madalyası’’ verilecek. |
04.09.2010 |
Akdamar Kilisesi’nde ayin haçsız yapılacak |
DünyanIn gözü 19 Eylül 2010’da Van Akdamar Kilisesi’nde ilk kez yapılacak ayinde. Ermeni Patrikhanesi Genel Vekili Başepsikopos Aram Ateşyan, Van Valisi Münir Karaloğlu ile görüşmesinde ayin sırasında kilisenin tepesine haç konulamayacağını öğrendiklerini söyledi. Her zaman diasporadan farklı düşündüklerini anlatan Ateşyan, “Diaspora kendine göre bir yol çizmişti. Keşke haç konulsaydı, ama art niyet görmüyoruz. Burada bir hoşgörü vardır. Bu yüzden de ses çıkarmıyoruz” dedi. Haçın hazır olduğunu ancak teknik sebeplerden dolayı konamadığını söyleyen Rahip Tatul Anuşyan, “Kimse konmayacak demiyor, ama bu defa teknik olarak yetişmiyor. Bunda da bir problem yok şu anda. Haçın takılması için karar verildi, ama demek ki teknik bir süreç gerekiyor. Problem etmemiz gerekiyor. Çok ciddî bir iyi niyet göstergesidir.” dedi. |
04.09.2010 |
Liderler siyasî polemiklerini 2011 seçimlerine saklasın |
Saadet Partisi (SP) Manavgat İlçe Başkanı Kıvanç Günyar, referandumun partiler üstü olduğunu belirterek, liderlerin siyasi polemiklerini 2011 seçimlerine saklamasını istedi. SP Manavgat İlçe Teşkilatı ile Toros Yörükleri Kültür ve Diyalog Derneği (TOYÖKÜD) referandumda ‘evet’ için güç birliği yaptı. Günyar, 12 Eylül darbesi sonrası hazırlanan 1982 Anayasası’nın günün şartlarına cevap vermede yetersiz kaldığını belirterek, aradan geçen 30 yıl sonra sivil bir anayasa yapmanın vaktinin geldiğini kaydetti. Halk oylamasının yapılacağı 12 Eylül’ün tarihî bir gün gün olduğunu belirten Günyar, SP olarak anayasa değişikliği paketini eksik bulmasalar da ‘evet’ diyeceklerini söyledi. Günyar, “Referandumu partiler üstü görüyoruz. Konunun siyasi polemik konusu yapılmasını istemiyoruz. Liderlerin siyasî polemiklerini 2011 genel seçimlerine saklamasını istiyoruz.” diye konuştu. |
04.09.2010 |