Hz. Âdem’in (as) tevbesi |
Hz. Âdem ile Havva, yasak ağaçtan yedikleri zaman edep yerleri açılıverdi. O zaman suç işlediklerini anladılar ve hemen cennet yaprakları ile örtünmeye çalıştılar. Allah şöyle buyurdu: “Ben sizi o ağaçtan yasaklamadım mı? Ben şeytanın sizin besbelli düşmanınız olduğunu söylemedim mi? Niçin Beni dinlemediniz de bu perişan duruma düştünüz?” (Araf Suresi, 22; Taha Suresi, 121) Hz. Âdem’le Havva suçlarını itiraf edip kabul ettiler. “Büyük pişmanlık duyan Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler öğrenip onlara göre hareket etti. Rabbine yalvardı. Allah da tövbesini kabul etti. Zaten O tövbeyi kabul eder, merhameti boldur.” (Bakara Suresi, 37) Hz. Âdem ve zevcesi, “Ey bizim Rabbimiz, kendimize yazık ettik. Şayet Sen kusurumuzu örtüp, bize merhamet buyurmazsan, en büyük kayba uğrayanlardan oluruz!” diye yalvarıp yakardılar. (Arâf Suresi, 23) Âdem (as), tevbe etmeye başladı: “Allah’ım! Sen’den başka ilâh yoktur! Ben, Seni hamdinle tesbih ederim. Yâ Rabb! Ben, kendime zulmettim! Sen, beni bağışla. Sen, suç bağışlayanların en hayırlısısın! Allah’ım! Sen’den başka ilâh yoktur! Biz, Seni tesbih ve Sana hamd ederiz! Yâ Rabb! Ben, kendime zulm ettim. Sen, bana merhamet et! Muhakkak ki, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın! Yâ Rab! Senden başka ilâh yoktur! Seni tesbih ve Sana hamd ederim! Yâ Rab! Ben, kendime zulmettim. Bana, tevbeyi nasip et! Muhakkak ki, Sen tevbeyi çok kabul eden ve çok esirgeyensin!” Halis bir tevbe ile günah hemen imha edilince, şeytan hırs ve yenilgisinden dolayı kahrolur. Kur’ân-ı Kerîm’de tevbe ile ilgili pek çok ayet vardır. İşte onlardan bazıları: “...Ey Mü’minler! Hepiniz. Allah’a, tevbe ediniz ki, korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız!” (Nûr suresi, 31) “Kim kötülük eder veya günah işleyerek nefsine zulmeder de sonra Allah’tan af dilerse, Allah’ı Gafur ve Rahim (affı ve merhameti bol) bulur.” (Nisa Suresi, 110) “Ancak onlardan tövbe edip hallerini düzelten ve gerçekleri açıklayanlara gelince: Ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan Ben’im.” (Bakara Suresi, 160) Peygamberimiz de hadîs-i şeriflerinde: “Ey insanlar! Allah’a, tevbe ediniz! Ben de O’na günde yüz kere tevbe ederim! Vallahi, Allah, kulunun tevbesine, sizden birinizin çölde yiten hayvanını /devesini buluverince, duyduğu sevincinden daha çok sevinir (hoşnud olur).” “Şüphesiz ki, Allah, gündüzün günah işleyenin, tevbesini kabul buyurmak için, geceleyin elini açar. Geceleyin günah işleyenin, tevbesini kabul buyurmak için de, gündüzün elini açar! Bu tâ güneş battığı yerden doğuncaya kadar devam eder.” “Her kim, güneş battığı yerden doğmadan önce, tevbe ederse Allah, onun tevbesini kabul buyurur.”
AHMET ÖZDEMİR |
17.08.2010 |