Güncel |
Balyoz’da şok iddialar |
“Balyoz Planı” soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, darbe planlarının “Balyoz Komutanlığı’ olarak nitelenen gruba bağlı olarak çalışan deniz, hava, jandarma personeli tarafından hazırlandığının anlaşıldığı” ifade ediliyor. İşte iddianamede yer alan şok iddialardan bazıları: İstanbul ilinde bulunan ve çoğunluğu Türkiye genelinde yayın yapan 40 adet basın yayın organının Nurcu, irticaî, bölücü, aşırı sol şeklinde fişlenmesi. ’GözaltIna alınacak medya mensupları’ başlığı altında, Türkiye genelinde yayın yapan basın organlarında görevli 35 kişinin belirlenmesi, HarekÂtplanına kamuoyu desteği altında faydalanılacak medya mensupları ve gerek darbe öncesi, gerekse sonrasında darbecilere meşruiyet kazandırmak için medya mensuplarının ‘dost unsurlar ‘ olarak sayılması, 27 Mayıs 12 Mart ve 12 Eylül’den önce yapılan haberler gibi, darbeye götüren süreçte aşamalı olarak haberler, yorumlar yapılmak suretiyle darbecilerin işlerinin kolaylaştırılması, Sıkıyönetim ilânından sonra ülke yönetimini ele almak, yani askerî müdahale yapmayı daha kolay hale getirmek çabaları. Eylem planları çerçevesinde askerî müdahaleye ortam hazırlamak amacıyla yazılı medyada haber çıkmasının sağlanması ve bir kısım bilgilerin kasıtlı olarak medyaya servis ettirilmesi. ‘Balyoz’da şok İddialar “Balyoz Planı’’ iddialarına ilişkin olarak hazırlanan iddianamede, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ve Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu’nun da aralarında bulunduğu 196 şüphelinin 15 ile 20’şer yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmaları talep edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, ‘’Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs’’ suçunu düzenleyen eski TCK’nın 147 ve 61. maddeleri gereğince bütün şüphelilerin 15 ile 20 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi.
ÖNCELİKLE KAOS ÇIKARACAKLARMIŞ ‘’Balyoz Planı’’ iddialarına ilişkin hazırlanan iddianamede, ‘’Balyoz’’ yapılanmasının, askerî bir müdahale için öncelikle ülkeyi günden güne kaos ve kargaşa ortamına çekerek ortamı şekillendirmeyi planladığı, bu amaçla ‘’Oraj’’, ‘’Suga’’, ‘’Çarşaf’’ ve ‘’Sakal’’ eylem planlarının hazırlandığı öne sürüldü. İddianamede, şöyle denildi: ’’Eylem planlarının haricinde hem ortam şekillendirmesine katkı sağlayacak nitelikte, hem de bir sonraki süreçte darbe karşıtı fikirler beyan edeceği tahmin edilen aydın, gazeteci, yazar ve akademisyenleri engellemeye yönelik planların hazırlandığı da görülmüştür.’’ İddianamede, 1. Ordu Komutanlığı komutasındaki yapılanmanın, önce olağanüstü hal ve ardından sıkıyönetim ilan ederek, askerî bir müdahale ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetini iktidardan zorla uzaklaştırmayı planladığı kaydedildi.
BÜTÜN BELGELER TSK’YA AİT BİLGİSAYARLARDA HAZIRLANMIŞ İddianamenin ‘’Sonuç, değerlendirme ve talepler’’ bölümünde, ‘’Balyoz Harekât Planı’’nın yer aldığı belgenin oluşturulma tarihinin 13 Kasım 2002, son kaydetme tarihinin de 2 Aralık 2002 olduğu belirtildi. İddianamede, 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu Komutanlığında gizli, gizlilik derecesinde sadece 162 kişinin katılımı ile jenerik şekilde gerçekleşen seminerin, ‘’Balyoz Harekât Planı’’nda öngörülen ve bir nevî darbenin tatbikatı olan seminer olduğu öne sürüldü. Ceza hukukunda suçun niteliğine göre hemen hemen her şeyin delil olarak kullanılabildiği belirtilen iddianamede, soruşturma konusu olayda, soruşturmanın bir ihbar ve bir gazetede soruşturma konusu planlarla ilgili yayın yapılması üzerine başlatıldığı anlatıldı. Birçok powerpoint belgesinde ‘’fserbest’’ isimli kullanıcının belgeyi yazan kişi olarak görüldüğü, bütün belgelerin TSK’ya ait bilgisayarlarda hazırlandığının anlaşıldığı belirtilen iddianamede, pek çok belgede kullanıcı ismi olarak ‘’fserbest’’ isminin yer almasının, belgelerin kötü niyetli kişilerce sahte olarak üretildiği iddiasının dayanaksız olduğunu gösterdiği ifade edildi. İddianamede, planın ‘’Harekat Ortamının Şekillendirilmesi Safhası’’ başlığı altında ise yine diğer faaliyetlerin yanı sıra ‘’Sürekli irticai faaliyetler ile ilgili haberler, öğrenci olayları, artan şehit cenazeleri, ekonomik bunalım, faili meçhul eylemlerle, sokaklara dökülmüş halk temaları sürekli işlenerek, halkın en güvendiği kurum olan TSK’dan gereğini yapmasını beklediği yönünde kamuoyu yönlendirme çalışmaları yapılacağı’’nın belirtildiğine işaret edildi.
TSK’NIN MEDYA ‘’DOST UNSUR’’LARI VARMIŞ Yine 11 numarası verilen CD içerisinde ‘’Harekât planına kamuoyu desteği sağlanmasında faydalanılacak medya mensupları’’ başlığı altında 137 medya mensubunun isminin yer aldığı belirtilen iddianamede, gerek darbe öncesinde şartların olgunlaştırılması, gerekse darbeden sonra darbeci yönetime meşrûiyet kazandırılması amacıyla medya mensuplarının ‘’dost unsurlar’’ arasında sayıldığının görüldüğü anlatıldı. İddianamede, ayrıca 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylülden önce yapılan haberlere bakıldığında, darbeye götüren süreçte aşamalı olarak haberlerin yapıldığı, gerçekleşen olaylarla ilgili yapılan haberlerin ve yorumların darbecilerin işini kolaylaştırdığı, bu şekilde darbelere zemin hazırlandığı, ayrıca silâhlı kuvvetler mensuplarının darbe yapmaya teşvik edildiğinin görüldüğü kaydedildi. Eylem planları çerçevesinde şüphelilerin askerî müdahaleye ortam hazırlamak amacıyla yazılı medyada haber çıkmasını sağladıkları, bir kısım bilgileri kasıtlı olarak medyaya servis ettikleri kanaatine varıldığı dile getirilen iddianamede, basında yer alan bazı haberlerde eylem planlarının uygulamaya konulduğunu öne sürüldü.
“BALYOZ PLANI” BİR GRUP TARAFINDAN HAZIRLANMIŞ ‘’Balyoz Planı’’ soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, ‘’Ülkeyi kollama görevi olan bir kurumun önemli bir bölümünün başındaki komutanın astlarıyla beraber böyle bir plan yapması ve hazırlıklarını sürdürmesinin, soruşturma konusu suçların icrai harekelerinin başlaması için yeterli olduğu değerlendirilmiştir’’ denildi. İddianamede, ‘’Tüm eylem planları bir arada değerlendirildiğinde; eylemlerin, Balyoz Harekât Planı’nın uygulanması için gereken ortam şekillendirmesini oluşturmak amacıyla ‘Balyoz Komutanlığı’ olarak nitelenen gruba bağlı olarak çalışan deniz, hava, jandarma personeli tarafından hazırlandığının anlaşıldığı’’ öne sürüldü. İddianamede, “Balyoz Harekatı’nın ardından hükümetin devrilecek olması sebebiyle göreve getirilmesi planlanan yeni kabinenin de oluşturulduğu, kimin başbakan, kimlerin bakan olacağının da belirlendiği görülmekte, Çetin Doğan tarafından darbe sonrası ‘Milli Mutabakat Hükümeti’ adı altında kurulacak hükümetin ilanına yönelik konuşmanın bile hazırlandığı anlaşılmaktadır’’ denildi. İddianamede, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın, ‘’Türkiye Cumhuriyeti yürütme organını cebren ıskat veya vazife görmekten men etmek için oluşturulan yapılanmanın lideri olduğu ve bu amaçla ‘Balyoz Harekat Planı’ isimli bir darbe planı hazırladığı kanaatine varıldığı’’ iddia edildi. |
21.07.2010 |