Güncel |
Geleneksel Gölcük pikniği |
1982 yılından bu yana kesintisiz devam eden İzmir Ödemiş Gölcük Yaylası’ndaki piknik, okuyucularımızın büyük katılım ile gerçekleşti. Pikniğe İzmir, Manisa, Aydın, Salihli, Turgutlu, Tire, Ödemiş, Bayındır ve Gümüldür’den Yeni Asya Okuyucuları iştirak ettiler. Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular ve “Bediüzzaman Beşlemesi” romanının yazarı İslâm Yaşar da konuşmacı olarak programa katıldılar.Hanımlara ayrılan bölümde de yazarlarımızdan Ayşenur Yaşar, hanım okuyucularımızla sohbet gerçekleştirdi. Gölcük Yaylası; Krater Gölü yemyeşil bahçeleri ve serin havası ile birlikte cennetten bir köşe gibi. Gölcük İzmir merkeze 130, Ödemiş’e 20 km mesafede. Gölün etrafı bahçeli evlerle çevrili. Otobüslerle sabahın erken saatlerinden itibaren buraya gelenler daha önceden hazırlanan ceviz ağaçlarının altındaki gölgeliğe yerleştiler. Gazetemiz “Fıkıh Köşesi” yazarı Süleyman Kösmene, programın akışı hakkında bilgi verdi. Halil Çadır Hoca’nın okuduğu Kur’ân-ı Kerim’den sonra İslâm Yaşar, Mesnevî-i Nuriye’den bir bölüm okudu. Daha sonra İzmir’de 25 yıldır neşriyat ve pazarlama hizmetinde bulunan Muharrem Okur tarafından gazetemiz’in Ramazan kampanyası hakkında bilgi verildi Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular da Kur’ân hizmetinde bulunanlarla ilgili olarak “Mesleğim haktır, yahut daha güzeldir diyebilir. Yoksa, başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini ima eden hak yalnız benim mesleğimdir (20.Lem’a) demeğe hakları yoktur” konusunu işleyen bir ders yaptı. Üstadımızın bu düsturu sayesinde Türkiye’deki İslâmî hizmetlerde bir konsensüsün sağlandığını ve bu güzel havanın yıllardır devam edegeldiğini anlattı. Kutlular, Türkiye’deki İslâmî cemaatlerin önemini, cemaat çalışmalarının normal olduğunu ifade etti. İş adamları, STK’lar ve gönüllü kuruluşların faaliyetlerin normal karşılandığı bir ülkede bunların da normal karşılanması gerektiğini söyledi.Kutlular, hakim güçlerce tehlike olarak görülen dinî faaliyetlerin hiçbir zaman vatana ve millete tehlike olmadığını, aksine Bediüzzaman Hazretlerinin ‘’Biz asayiş memuruyuz’’ sözünü hatırlattı. Kutlular, pikniğe katılanların sorularına cevaplar vererek konuşmasını bitirdi. Pograma katılanlar piknik alanını her sene Yeni Asya okuyuculara tahsis eden Mehmet Özkan Beye ayrıca programın gerçekleşmesinde emeği geçenlere dualar ederek gelecek yıl tekrar buluşmak arzusuyla Gölcük Yaylasından ayrıldılar.
Gölcük gezisi hatırasına Yeni Asya'nın dâveti üzerine Bu pazar Ödemiş-Gölcük yaylasındaydım Bu gün orada esti Risâle-i Nur rüzgârları Gördüm hepsi oradaydılar; Yeni Asya'nın kurmayları Dağlardan göle süzüldü Nur hizmetleri Hepimizin dilindeydi Yeni Asya'nın gezileri. İhvanların yasakları deldi, bugünlere erişti Kardeşlerle yollarımız göl kenarında kesişti. Oturdular hasırların üzerine öbek öbek Ardından geldi diğerleri sürek sürek Dayanır mı bu coşkuya ehl-i dünyadaki yürek? Kızlarımız marşlarıyla coştu Görseydiniz görüntüleri çok hoştu. Ayşenur Yaşar kardeşimizin sohbetleri ile Saatlerimiz seller gibi akıp gitti. İnanıyorum ki meleklerde bize gıpta etti. Dem vurduk nefisten, şemsten, haşirden Küçük küçük örnekler verdik evvelden, ahirden Çalıştırdık bu gün fabrikanın çarklarını Dokuduk tezgâhlarda Nur mensucatlarını Nasıl olurdu ben her şeyden vazgeçsem Doyamadım arkalarına takılıp gitsem«««Üstadım sen dağlarda yazdın nurlarını Bizde yıktık senin etrafındaki surları Hep Barla Çam Dağı'nda okuyalım nurları Arada Tire'ye de uğrasın Nur kervanın turları Çok özlem duymuştum eski dostlara Beraberce oturduğum kıldan postlara Gelin kardeşler her zaman beraber olalım Dağarcıklarımızı Nurlarla dolduralım Gel benim kalbi kırık, gönlü yaralım Hepimize yeter suyu bitmeyen Nur pınarım Kardeşlerimi görünce hiç durmadan yazarım Gönlüm zengin ama; olmadı dünyada malım Allah yoluna verecek kaldı bir tek canım Ölünce belki olacak belki de olmayacak mezarım Hizmet yoksa ben de yokum, varsa varım Hizmette kusur etmem o benim tek kârım Gül değil ki deremezsin yolunda değilsen; Bu hizmetin sırrına eremezsin Elâlem ne derse desin, ne yazar? Bu hizmet sermayesi tükenmeyen bir pazar Taa İstanbul'dan kalkıp gelmiş; Bediüzzaman Beşlemesinin yazarı Eşi Ayşenur ile İslâm Yaşar Risâle-i Nurdan göklere sığmaz, ummanlara taşar«««Nurun çilekârı Kutlular'ımız da bizlerleydi Onun sohbetleri bize değil eşlerimizeydi Şiirimde yazmayı bıraktığım çiçeklerle böcekleri Şimdi gönlümde açıyor hitap çiçekleri Gönlümden geçirdim şu an bu şevkle; Batıdan doğuya adım adım; Van'a kadar varsaydım Yollar boyu tek tek ziyaretler edip; Kardeşlerimin güzel hatırını sorsaydım. Bende içimdeki hasret yarasını sarsaydım İlkler yazdılar Nurları; dağıttılar. Anadolu'nun her yönüne deste deste Bir nesil de ömür tükettiler; Hapis denen demir kafeste. Şimdi nesiller de geldi gayet aheste Deme zaman değişti, asır başkalaştı Şimdiki gençlikte, korku yok hareketler fevri Çünkü zaman değişti Üstadım Bu devir Asr-ı Saadet devri Risâle-i Nur gönlümdeki esen yeldi Genç nesiller yasakları bir bir deldi Gör, hizmet nerelere geldi? «««Sorarsanız gezi fikrimi Unutamam yaslandığım ağacın zikrini Yaprakları ayrı ayrı zikirde; Benim zikrim onlarla aynı. Yoktur kardeşlerle aramda ayrı gayrı. Burası 'cennet bahçesi' değil Karadutumuz yok, ama kestanemiz bol Sen de hayalinle kardeşlerinle fani ol Özkan kardeşimiz evini bize tahsis etti Hakkını helâl et kardeşim Bu lütfun hepimize yetti Organizasyonda emeği geçen herkese; Süleyman Kösmene'ye, eşi ile Hasan Şen'e Hizmetlerinden dolayı teşekkür ederiz. Sonra; hep beraber buralardan gideriz Her zaman işleriniz çok yoğundur, Ben sizleri bilirim. Günler yetmezse, gününüze gün ekleriz, Hepinizi seneye tekrar Gölcük'e bekleriz.
TİRELİ NAZMİYE KESELİ |
21.07.2010 |