Güncel |
Doğu’da evlenme yaşı yükseliyor |
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde eğitim seviyesinin yükselmesiyle birlikte değişen sosyo-ekonomik yapı sonucu, evlilik yaşının yükseldiği, evlenen çift sayısının azaldığı bildirildi. TÜİK 2010 yılı ilk çeyrek evlenme boşanma istatistiklerine göre, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde evlenme sayısındaki azalma, Türkiye ortalamasının iki katından fazla. Türkiye’de Ocak-Şubat-Mart döneminde 96 bin 841 çift evlendi, geçen yılın aynı dönemine göre evlenme sayısı yüzde 9,9 azaldı. Evlenme sayısında en büyük düşüş yüzde 22,5 ile güneydoğuda oldu. Bölgede 2009 yılı ilk çeyreğinde 19 bin 423 çift, 2010 yılı ilk çeyreğinde ise 15 bin 45 çift evlilik yaptı. Ortalama ilk evlenme yaşı ise erkekler için 25,7, kadınlar için 22,7 olarak gerçekleşti. Gaziantep Zirve Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mustafa Çetinkaya, eğitim konusunda bölgede son yıllarda önemli mesafe alındığını ve daha çok kız çocuğunun okula gittiğini belirterek, “Dolayısıyla evlenme oranlarının düşmesi çok normal. Güneydoğuda da üniversiteleşme oranı artmaya başladı. Dolayısıyla evlilik yaşı yükseliyor ve evlenen çift sayısı azalıyor’’ dedi. Zirve Üniversitesi ve Şahinbey Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen sosyal sorumluluk projesi ‘’Evlilik Okulu’’ kapsamında, aile terapisti olarak çiftlere psikolojik eğitim de veren Çetinkaya, güneydoğuda evlilikler düşerken boşanmaların daha az olduğunu, bölgede boşanmanın halen bir ‘’tabu’’ olduğunu, evlilik kötü bile olsa sürdürüldüğünü söyledi.
“İLİŞKİLERİMİZİ DE ÇOK HIZLI TÜKETİYORUZ” Türkİye’de bu yıl ilk çeyrekte evlenme sayısında yüzde 9,9 azalma ve boşanma sayısında yüzde 4,8 artışı da değerlendiren Çetinkaya, bir ilişkinin ‘’fedakârlık, özveri’’ gerektirdiğini, eşlerin kendisini karşısındakinin yerine koyabilmesi ve duygularını anlayabilmesi gerektiğini vurguladı. Küreselleşen dünyada ekonominin hayatımızda çok belirleyici olduğunu belirten Çetinkaya, şunları anlattı: ‘’Marka kuşağındayız, tüketim toplumuyuz. Etiketlerimiz ve maddî şeyler üzerinden kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz. ‘İnsanlara kendinizi tanıtır mısınız?’ dediğimde, önce işini, evini, arabasını söylüyor. Ama kişiliğine dair bir şey söylemiyor. İnsanlar duygularına yabancı. Her şeyin hızla tüketildiği ve yaşandığı çağdayız. İlişkiler de çok hızlı tüketiliyor. Boşanmaların sebeblerinden birisi bu. Her ekonomik kriz sonrasında boşanmaların artığını görüyoruz.’’ |
20.07.2010 |