Güncel |
Rötuşlu paket ne getiriyor? |
Anayasa Mahkemesi, anayasa paketi ile ilgili kararını verdi. Türkiye 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümünde sandık başına gidecek. Yüksek Mahkeme, paketin, Anayasa Mahkemesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) üye seçimini düzenleyen bazı hükümlerini anayasaya aykırı buldu. Mahkeme, Cumhurbaşkanı'nın HSYK'ya iktisat siyasal bilim dallarıyla üst kademe yöneticileri arasından üye seçmesine ilişkin ibarelerin iptaline karar verdi. HSYK'ya yalnızca hukukçu akademisyenler ve avukatlar arasından seçim yapılabilecek. Maddenin yeni haline göre, Cumhurbaşkanı HSYK'ya 4 üyeyi hukukçu akademisyenler ile avukatlar arasından doğrudan seçebilecek. Anayasa Mahkemesi ve HSYK'ya üye seçilmesini düzenleyen maddede üye seçecek Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Sayıştay, YÖK ve Baro başkanlarının gönderecekleri üyeler için yapacakları seçimlerde 'her üyenin ancak bir aday için oy kullanabilmesine ilişkin ibare' de iptal edildi. Danıştay, Yargıtay, Adalet Akademisi ile adli ve idari yargı hakim ve savcıları her aday için ayrı ayrı oy verebilecek. TBMM Genel Kurulu'nda 336 milletvekilinin oyuyla yasalaşan 27 maddelik paket, pozitif eşitlikten kişisel verilerin korunması, seyahat hürriyetinden memura toplu sözleşme hakkına ve grev yasaklarının kaldırılmasından Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın yapısına kadar pek çok önemli değişiklik getiriyor. Memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanınacak. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde, taraflar Kamu Görevlileri Kuruluna başvurabilecek. Kurul kararları, kesin ve toplu sözleşme hükmünde olacak. Kamu Denetçiliği Kurumu (ombudsmanlık) oluşturulacak. Milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması kaldırılacak. TBMM Başkanlık Divanı 2. dönem sonuna kadar görev yapacak.
KARARLARA YARGI YOLU
Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açılacak. Adalet hizmetleri ile savcıların idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hakim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişlerince yapılacak. Askeri mahkemeler, asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli olacak. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar, her durumda adliye mahkemelerinde görülecek. Siviller, savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak. Anayasa Mahkemesi yeniden yapılandırılacak. Halen 11 asıl 4 yedek üyeli Anayasa Mahkemesi, 17 asıl üyeden oluşacak. TBMM, 2 üyeyi, Sayıştay Genel Kurulunun gösterdiği 3'er aday arasından; 1 üyeyi ise baro başkanlarının avukatlar arasından göstereceği 3 aday arasından gizli oyla seçecek. Siyasi partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara, Genel Kurul bakacak. Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri için "hakimlik teminatı" geçerli olacak. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yeniden yapılandırılacak. HSYK'nın halen 7 olan üye sayısı 22'e, 5 olan yedek üye sayısı ise 12'ye çıkarılacak. HSYK, 3 daire halinde çalışacak. Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanacak. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilecek. Genel Kurul'un yeniden inceleme sonucu verdiği kararlar kesin olacak. 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi'nde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırılacak. |
09.07.2010 |
YİNE ESASA MÜDAHALE, YİNE YETKİ GASBI |
Anayasa paketinin iptali talebiyle CHP'nin açtığı dâvâda Anayasa Mahkemesinin yine esasa girerek, TBMM tarafından kabul edilen maddelere müdahale edip tasarruflarda bulunması yeni bir “yetki gasbı” olarak yorumlandı ve tepkiyle karşılandı. AYM, KENDİSİNİ TBMM'NİN ÜZERİNDE GÖRÜYOR
Anayasa değişikliklerini sadece şekil yönüyle denetlemeye yetkili olan mahkemenin bir kez daha bu sınırı aşması, kendisini Meclisin üzerinde bir konuma yerleştirdiğini ve bunu istikrar bulmuş bir içtihat haline getirdiğini ortaya koyuyor.
PAKETLERLE OLMAZ, TOPYEKûN DEĞİŞİKLİK ŞART
Bu yetki gasbı alışkanlığını makyaj niteliğindeki değişiklik paketleriyle bitirmenin mümkün olmadığı vurgulanırken, çarenin, yürürlükteki darbe anayasasını tümüyle iptal edip yeni ve demokratik bir anayasayı ikame etmek olduğu belirtiliyor.
Tamamı değişmeden yetki gasbı bitmez
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ‘’Anayasa Mahkemesi’nin bu yetki gasbı, siyaset kurumunun ve parlamentonun itibarını zedeleyecek ve demokraside zafiyet sorunu yaratacaktır’’ dedi. Şahin, ‘’Durum onu göstermektedir ki, esastan inceleme yasağını Anayasa Mahkemesi’nin çiğneyemeyeceği yeni bir modelin veya anayasa değişikliğinin zamanı gelmiştir’’ değerlendirmesinde bulundu. TBMM Başkanı Şahin, Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a ilişkin iptal dâvâsında verdiği karara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. ‘’Anayasa’nın sistemin bütün unsurlarını bağlayan en temel millî irade metnidir’’ diyen Şahin, bu temel iradenin nasıl değiştirileceği ve değişikliğin denetiminin de en az anayasalar kadar önemli bir konu olduğunu ifade etti. Şahin, açıklamasında şunları kaydetti: ’’Anayasayı değiştirme yetkisi, yalnızca milletin temsilcilerine tanınmıştır. Bu yetki mutlak, paylaşılamayan ve devredilemeyen bir yetkidir. Meclisin millî iradeden aldığı bu yetkisi üzerinde vesayet oluşturabilecek bir anlayış kabul edilemez. Ne yürütme organı, ne herhangi bir siyasal parti ve ne de Cumhuriyetimizin herhangi bir kurumu, Anayasa değişikliğini isteme yetkisiyle donatılmamıştır. Bu sadece aziz milletimizin temsilcileri olan milletvekillerine tanınmış bir haktır. Bu yetkinin, dolaylı yollarla kullanılması anlamına gelecek çözüm ve teklifler de, kurucu iktidar yetkisinin mahiyetiyle çatışmaktadır.
SINIRLAR İÇERİSİNDE HAREKET ETMELİ
“Demokratİk sistem yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında uyumlu ve dengeli bir çalışma usulünü esas alır. Erklerin kendilerine Anayasayla tanımlanan sınırlar içerisinde hareket etmeleri, demokratik sistem açısından zorunludur. Aksi bir durum demokrasinin sınırlarının zorlanmasıdır. Anayasa Mahkemesi, TBMM’nin yasama görevini yaparken kanun, kanun hükmünde kararname, Meclis İçtüzüğü’yle ilgili açılan iptal dâvâlarını esastan ve şekilden, Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Evrensel anayasa hukuku birikimine aykırı olarak Anayasa Mahkememize Anayasa değişikliklerini denetleme noktasında tanınan yetki, sınırlı bir yetkidir. Anayasa Mahkemesinin bu yetki gasbı, siyaset kurumunun ve parlamentonun itibarını zedeleyecek ve demokraside zafiyet sorunu yaratacaktır. Parlamentonun itibarını ve halktan alınan temsil yetkisini aşındıracak girişimlere karşı milletvekillerimiz ve parlamentomuz kendi hukukunu koruyacaktır. Bu son kararla Anayasa Mahkemesi, kendisini Anayasa koyucu yerine koymaktadır. Anayasa Mahkemesi, Anayasayı çiğneyerek ürettiği ve kendisini kurucu iktidar yerine koyduğu bu vahim eğilimi sür'atle terk etmek ve Anayasa sınırlarına dönmek zorundadır.’’ |
09.07.2010 |
CHP’den “hayır” kampanyası |
12 Eylül’deki referandumda hayır diyeceklerini ve anayasa paketinin yasalaşmaması için uğraş vereceklerini belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ’Yeni bir anayasa yapmanın sözünü ve teminatını veriyoruz. Gerçek bir anayasa değişikliği yapacağız” dedi. Kılıçdaroğlu, ‘hayır’ kampanyası başlattı
Cumhurİyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişiklik paketini uygun görmediklerini ve 12 Eylül uzantısı olarak gördükleri için 12 Eylül’de ‘Hayır’ diyeceklerini söyledi. CHP Genel Merkezi’nde il ve belediye başkanlarıyla bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada Anayasa Mahkemesi’nin açıkladığı anayasa değişiklik paketi kararını değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın geçmişte verdiği kararların bir izdüşümü olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, kararın pek çok kurumda normal olarak tartışıldığını ve CHP olarak Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığına inandıklarını belirtti. Kararın kendilerini tatmin etmediğini ve vatandaşı referandumda ‘hayır’ oyu vermeye çağıran CHP lideri, “Güçler ayrılığı ilkesini siyasal iktidarın emrine sokan bir anayasaya 12 Eylül’de ‘hayır’ demenizi bekliyorum” diye konuştu. CHP iktidarında yeni bir anayasa yapacaklarının da sözünü veren Kılıçdaroğlu, ayrıca YÖK’ü üniversiteler üzerinde baskı kuran bir kurum olmaktan çıkaracaklarını ifade etti. |
09.07.2010 |
AYM kararı, AİHM’e götürülecek |
Sİvİl Dayanışma Platformu (SDP) Başkanı Ayhan Ogan, Anayasa Mahkemesi’nin değişiklik paketiyle ilgili verdiği kısmi iptal kararının hukuk dışı ve keyfi bir uygulama olduğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla Anayasal yetkisi olmamasına rağmen esastan denetleme yaptığını söyleyen Ogan, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesine sahip çıkmak amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gitmeye karar verdiklerini belirtti. SDP üyesi hukukçular, Sirkeci’deki Legacy Ottoman Otel’de düzenledikleri basın toplantısında Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa Değişiklik Paketi’ne ilişkin kararını değerlendirdi. Basın açıklaması SDP Başkanı Ayhan Ogan tarafından okundu. Hukukçuların değil hukukun üstünlüğünü esas alan bir anlayışla Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karardan endişe duydukları için daha önce davaya müdahale talebinde bulunduklarını hatırlatan Ogan, Sivil Toplum olarak hukuk devleti ilkesine, hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak amacıyla Anayasa Mahkemesi kararını AİHM’e götürme kararı verdiklerini belirtti. |
09.07.2010 |
Demokrasinin kuralları devre dışı |
Bem-bir sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Anayasa Mahkemesinin son kararlarda alışkanlık haline getirdiği üzere yine “esasa” girdiğini ve böylece demokrasinin bütün kurum ve kurallarını bir kez daha devre dışı bırakarak Anayasal suç işlediğini söyledi. Kısmî iptal kararında yer alan 2 maddede Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan düzeltmenin yasama organı TBMM’ye karşı büyük saygısızlık olduğunu dile getiren Turbay, “Kendini yasa yapıcı konumunda gören Anayasa Mahkemesi alenen Anayasal suç işlemektedir” dedi. Mahkeme yetki gasbı yapıyor
MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, “TBMM acilen toplanıp, tek hedefi ve önceliği yetkisini gasp eden bu sistemi ortadan kaldıracak anayasayı yeni baştan yapabilmek olan bir Meclis için seçime gitmelidir; ya da, temel hak ve özgürlükleri güvenceye alan yeni bir sivil anayasa için toplumun bütün kesimlerini temsil eden münhasır bir meclisin oluşumu için inisiyatif almalıdır” dedi. Ünsal yaptığı açıklamada, “Kanunların anayasaya uygunluğunu ve anayasa değişikliklerinin ise şekil bakımından uygunluğunu denetlemekle görevli Anayasa Mahkemesi henüz yasama süreci tamamlanmamış olan bir metnin statüsünü anayasa hükmüne çıkartarak, değerlendirmemesi gereken bir metni değerlendirmeye tabi tutmuş yani yetki aşımında bulunmuştur” dedi.
AYM’nin kararı anayasaya aykırı
demokratDemokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, mahkemenin siyasî bir karar aldığına işaret ederek, karara sert tepki gösterdi. Avcı, "Anayasa Mahkeme’nin verdiği karar Anayasaya aykırıdır. Türkiye’de yargı vesayetinin devam ettiğini gösteren bir karardır” dedi. Egemenliğin esas sahibi olan vatandaşın iradesini yansıtan TBMM’den kanun çıkarmasını beklemenin artık hayal olduğunu söyleyen Avcı, “En büyük hakem millettir, onun kararına herkes saygı duyacaktır. Milletin kararının önünde hiçbir mahkeme duramaz. Anayasa Mahkemesi, paketin iptali için açılan davaya şekil yönünden bakacağını açıkladığı halde paketi ‘esas’a girerek incelemiş ve bazı maddelerin içeriğine müdahale etmiştir. Türkiye’de yasama meclisi kalmamıştır. Anayasa Mahkemesi sadece şekil olarak inceleme yapabilir bu nedenle alınan karar yanlıştır” dedi.
STK’lardan AYM’ye tepki
MahallÎ İdareler Derneği Genel Başkanı Osman Usta, Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişiklik paketinde kısmî iptallerde bulunmasını ‘yetki gasbı’ olarak değerlendirdi. Halkın kendi kendisini yönetmesi anlamına gelen Cumhuriyet’in hiç bu kadar tehlikeye düşmediğini kaydeden Usta, milli iradenin ve TBMM’nin by-pass edildiğini belirtti. Türkiye’de ikinci ‘367’ travmasının yaşandığını vurgulayan Osman Usta, Demokrasiye takılan çelmelere bir yenisi daha eklenmiştir. Demokratikleşme ve sivilleşmenin önünde takoz olunmaktadır.” dedi. Usta, “Askerî ihtilâller yerini yargı ihtilâline bırakmıştır. Şu an Türkiye yargı ihtilâlinin etkisi ve tesiri altındadır” açıklamasında bulundu. |
09.07.2010 |
Çiçek: Karar fevkalâde olumlu |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesinin anayasa değişikliği paketine ilişkin kısmî iptal kararını ‘fevkalâde olumlu bulduğunu’’ belirterek, “Anayasa değişikliği paketi bu haliyle de çok iyi” diye konuştu. Çiçek: Karar fevkalâde olumlu
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa değişikliği paketine ilişkin kısmi iptal kararını ‘fevkalade olumlu bulduğunu’’ belirtti. Çiçek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte D-8 Zirvesi’ne katılmak üzere geldiği Nijerya’nın başkenti Abuja’da gazetecilerin soruları üzerine Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin kısa bir değerlendirme yaptı. Anayasa değişikliğinin en iyi halinin TBMM’den çıkardıkları şekilde olduğunu ifade eden Çiçek, ‘’Kararı fevkalade olumlu buluyorum. Anayasa değişikliği paketi bu haliyle de çok iyi’’ dedi.Referandumun 12 Eylül 2010’da yapılacağını belirten Çiçek, ‘’Ben de gidip ‘evet’ oyumu kullanacağım’’ diye konuştu. |
09.07.2010 |
Askerî araç devrildi, 1 şehit |
Van’ın Başkale ilçesinde, dün sabah saatlerinde ilçeye bağlı Aşağı Durak köyünden Albayrak köyündeki 3. Hudut Tabur Komutanlığına seyir halinde olan askerî araç, Koçdağı köyü yakınlarında virajı alamayarak şarampole devrildi. Kazada, 1 asker şehit oldu, 2’si ağır, 6 asker yaralandı. Askerî araç devrildi: 1 şehit 6 yaralı
Van’In Başkale ilçesinde askerî aracın şarampole devrilmesi sonucu, 1 asker şehit oldu, 2’si ağır 6 asker de yaralandı. Alınan bilgiye göre, sabah saatlerinde ilçeye bağlı Aşağı Durak köyünden Albayrak köyündeki 3. Hudut Tabur Komutanlığına seyir halinde olan askerî araç, Koçdağı köyü yakınlarında virajı alamayarak şarampole devrildi. Kazada şehit olan askerin Asteğmen Muhammed Talha Dinleyici (İstanbul), yaralı askerlerin ise Naim Akar (Diyarbakır), Hasan Songül (Adana), Aziz Çelik (Şanlıurfa), Osman Yılmaz (Gaziantep), Ömer Kanbağ (Mersin) ve Arif Berat Çelik (Konya) olduğu öğrenildi. Asteğmen Muhammed Talha Dinleyici olay yerinde şehit olurken, yaralılar ise hemen Başkale Devlet Hastanesine getirildi. Başkale Devlet Hastanesinde yapılan ilk müdahalelerden sonra durumları ağır olan 2 asker askeri helikopterle Van’a sevk edilirken, diğer 4 yaralı ise Başkale Devlet Hastanesi’nde müşahede altına alındı. |
09.07.2010 |
Karar muhalefeti tatmin etmedi |
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Anayasa Mahkemesinin verdiği kararı değerlendirirken, ‘’Karar, bizim hukuk devleti beklentilerimizi karşılamış değildir’’ dedi. Gazetecilerin, Anayasa Mahkemesinin kararına ilişkin sorularını cevaplayan Hamzaçebi, 111 milletvekili olarak Anayasa Mahkemesinde açtıkları davadaki kararın, ‘’hukuk devleti ilkesi çerçevesinde dile getirdikleri endişeleri gideren bir karar olmadığını, kendilerini tatmin etmediğini’’ söyledi. Hamzaçebi, ‘’Referandumdaki tavrınız ne olacak?’’ sorusuna, ‘’CHP olarak konuyu değerlendirdikten sonra açıklama yapacağız. Karar, bizim hukuk devleti beklentilerimizi karşılamış değildir’’ şeklinde yanıt verdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise Anayasa değişikliği konusundaki görüşlerini, teklifin parlamentoda görüşüldüğü zaman da dile getirdiklerini anımsatarak, ‘’Görüşümüz açık ve net: Anayasada bir uzlaşma temin etmek lazım. Herkesin uzlaştığı bir Anayasayı gerçekleştirmek gerekiyor. Bu ise uzlaşma olmadan çıkarılmış bir Anayasa değişikliği. MHP olarak, biz, bu Anayasanın bütün siyasi partilerin birlikte oluşturduğu uzlaşma komisyonu ile değerlendirilmesini istiyoruz’’ dedi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da aynı soru üzerine, ‘’İş millete kalmıştır. Gereğini millet yapacaktır’’ dedi. BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, Meclisin iradesinin temel kabul edilmesi gerektiğini ifade ederek, ‘’Anayasa Mahkemesinin kararının, Meclisin iradesini hiçe sayan ve yasama organının yerine geçebilecek bir karar olmamasını beklerdik. Bu karar için bu tür şaibeler var. Siyasi parti olarak bizi mevcut karar tatmin etmedi’’ diye konuştu. |
09.07.2010 |
HSYK da karardan memnun değil |
Hakımler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, ‘’Bizim beklentilerimize, bizim Anayasa’ya aykırı gördüğümüz noktalar itibariyle ileri sürdüğümüz hususlara, tam yanıt veren bir iptal değil’’ dedi. Özbek, yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa değişikliğine ilişkin aldığı kararı değerlendirdi. Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararı yayınlanmadan net tespitlerde bulunmanın doğru olmayacağını ifade eden Özbek, ‘’Bir hukukçu olarak nayasa Mahkemesi’nin kararına saygılı olmak zorundayız. Bizim beklentilerimize, bizim Anayasa’ya aykırı gördüğümüz noktalar itibariyle ileri sürdüğümüz hususlara tam yanıt veren bir iptal değil’’ diye konuştu.Anayasa değişikliği taslağının ilk ortaya çıktığında da ‘’taslağın pazarlık marjları içerdiğini’’ dile getirdiğini anımsatan Özbek, bu ifadesinin ardından TBMM’nin HSYK’ya üye seçmesine ilişkin hükmün taslaktan çıkarıldığını söyledi. Kadir Özbek, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği cümlelerin ‘’insanların seçme haklarının engellenmesi, kısıtlanmasına açık aykırılık teşkil eden noktalar’’ olduğunu vurguladı. HSYK Başkanvekili Özbek, Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından Anayasa değişikliği paketinin referanduma gideceğine işaret ederek, milletin vereceği karara da herkesin saygılı olmasını istedi. |
09.07.2010 |
Mahkeme esasa girmekle yanlış yaptı |
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Anayasa Mahkemesinin kararına ilişkin, ‘’Anayasa Mahkemesi işin esasına girmek suretiyle bir yanlış yapmıştır’’ dedi. Ergin, NTV’de yaptığı açıklamada, kararın ‘’Anayasa’nın 148. maddesinin ihlali anlamına geldiğini’’ belirtti. 12 Eylülde yapılacak referandumu ‘’çok anlamlı ve önemli’’ olarak nitelendiren Bakan Ergin, şunları söyledi: ‘’Anayasa Mahkemesi işin esasına girmek suretiyle bir yanlış yapmıştır. İşin esasına girmemesi gerekirken girmiştir, esas denetimi yapmıştır. Bu doğru değildir. Ancak Anayasa Mahkemesindeki süreç bu saat itibarıyla bitmiştir. Bundan sonra referandum süreci var. Mevcut haliyle belli hükümler, belli cümleler çıkartılmış haliyle bile bu Anayasa değişikliği 82 Anayasası üzerinde çok ciddi bir reform özelliğini korumaktadır. Bu anlamda halkın bu değişikliğe referandumda vize vereceğine, onay vereceğine inanıyorum. Bu hem birçok yeni hakları milletimize getirmesi noktasında hem de yargının hem bağımsızlığını hem tarafsızlığını sağlayacak düzenlemeleri içermesi açısından yine de çok önemli bir metindir.’’ |
09.07.2010 |
Maden ocağında yangın |
Edırne’nın Keşan ilçesinde bağlı Küçükdoğanca köyündeki madende çıkan yangın sonucu yerin bin 20 metre altında mahsur kalan üç maden işçisinden haber alınamıyor. Kale Madencilik Şirketine ait Küçükdoğanca Köyündeki ocakta meydana gelen yangın sonrası yerin 1020 metre altında mahsur kalan Yunus Aktaş, Halil Açıkgöz ve Volkan Hamarat’ı kurtarma çalışmaları sürüyor. Kurtarma çalışmalarına katılan Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) tahlisiye ekibindeki Mühendis Cüneyt Yamudi, kurtarma çalışmaları hakkında gazetecilere bilgi verdi. Ocakta demir kesilirken kabloların tutuşması sonucu çıkan yangına müdahale ederken ‘’soğuma ve ısınma olaylarının’’ gerçekleştiğini anlatan Yamudi, şöyle devam etti:’’Göçük 850’nci metrelerde işçiler ise bin 20’nci metrede bulunuyor. Göçüğün sebebi bir patlama değil. Isınma ve soğumadan kaynaklanıyor. Açıktaki yangına müdahale etmek için soğutma yapmak zorundayız. Bu soğutma sırasında da göçük oluşmuştur. Arkadaşlara ulaşmak için zaman veremeyiz. Çünkü neyle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Zonguldak’ta da kurtarma çalışmaları günler almıştı. O nedenle saat, zaman veremiyoruz. Ama elimizden geleni yapıyoruz.” Ocak içinde kalan üç işçinin megafonla uyarılarak havalandırma bölümüne geçmesi sağlandığı bildirildi. |
09.07.2010 |
Gediktepe, geçici güvenlik bölgesi |
Genelkurmay Başkanlığı, aralarında 19 Haziranda terörist saldırı meydana gelen Gediktepe’nin de bulunduğu, Hakkari’deki bazı bölgelerin ‘’geçici güvenlik bölgesi’’ olarak belirlendiğini duyurdu. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgi notuna göre, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde Karadağ, Gediktepe ve Çimendağı geçici güvenlik bölgesi ilan edildi.Bilgi notunda, 9 Temmuz-9 Ekim 2010 tarihleri arasında ‘’geçici güvenlik bölgesi’’ ilan edilen bu bölgelere ait koordinatlara da yer verildi. |
09.07.2010 |
Üç yıl üst üste tam puan aldı |
SBS sonuçlarına göre 500 tam Ortaöğretime Yerleştirme Puanı alarak birinci olan Antalya Özel Manavgat İlköğretim Okulu öğrencisi Mustafa Kurucu, 6 ve 7’nci sınıflarda girdiği SBS'de de bütün soruları doğru cevaplamıştı. Başarılı öğrenci, 6’ncı sınıfta girdiği SBS’de 4 öğrenci; 7’nci sınıfta girdiği SBS’de ise 17 öğrenci ile birlikte bütün soruları doğru cevaplamış, her iki sınavda da 500 tam puan almayı başarmıştı. Babasıyla birlikte Antalya İl Millî Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay’ı ziyaret eden Mustafa Kurucu, başarısının sırlarını anlattı. Kurucu, şunları söyledi: “Düzenli ve planlı çalıştım. Düzenli olarak kitap okudum. Gerektiğinde oyunumu oynadım, gerektiğinde dersimi çalıştım. Bu bana başarıyı getirdi.’’ |
09.07.2010 |
SBS açıklandı sıra tercihlerde |
FEN, Anadolu, sosyal bilimler ve diğer bazı meslek liselerine öğrenci yerleştirmek amacıyla yapılan ve ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin girdiği Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçları açıklandı. Adaylar, sonuçları Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ‘’http://www.meb.gov.tr’’ ile ‘’http://oges.meb.gov.tr’’ internet adreslerinden öğrenebiliyor. Sınav sonucuyla birlikte SBS’nin de katılarak hesaplandığı Ortaöğretim Yerleştirme Puanları (OYP) da duyuruluyor.
BİRİNCİ ANTALYA'DAN ÇIKTI Seviye Belirleme Sınavı sonuçlarına göre Antalya Özel Manavgat İlköğretim Okulu öğrencisi Mustafa Kurucu son üç yılın sınav ve okul başarı puanlarına göre 500 tam puan alarak birinci oldu. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi çerçevesinde Ortaöğretime Yerleştirme Puanı (OYP) ile öğrencilerin 6, 7 ve 8. sınıflardaki SBS puanı ve Yıl Sonu Puanlarına dayalı olarak her yıla ait Sınıf Puanlarının birleştirilmesiyle hesaplama yaptı. Bu hesaplamaya göre, Antalya Özel Manavgat İlköğretim Okulu öğrencisi Mustafa Kurucu 500 tam OYP ile sınavın şampiyonu oldu. Sonuçlara göre, altıncılığı 2 öğrenci, sekizinciliği 4 öğrenci paylaştı. Dereceye girenlerin çoğunluğu özel okullardan çıktı. TERCİHLER BAŞLIYOR Fen, Anadolu, sosyal bilimler ve diğer bazı meslek liselerine öğrenci yerleştirmek amacıyla yapılan ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin SBS sonuçlarına göre adayların tercih başvurusu bugünden itibaren alınacak. Adaylar tercih işlemlerini tamamladıktan sonra herhangi bir ilköğretim okulundan tercih başvurusu yapabilecekler. Tercih işlemlerine ilişkin kılavuz, http://oges.meb.gov.tr sitesinde yayımlanacak. Yerleştirme sisteminde yapılan yeni düzenlemeyle bu yıldan itibaren adaylardan ikinci kez tercih alınacak, ayrıca yedek liste uygulaması yapılacak. 1. yerleştirme tercih başvuruları 20 Temmuza kadar alınacak. Adaylar en fazla 12 tercih başvurusunda bulunabilecek. 1. yerleştirme sonuçları 26 Temmuz tarihinde açıklanacak. Kayıtlar 26 Temmuz - 4 Ağustos tarihlerinde yapılacak. Bu kayıtlar sonrası boş kalan kontenjanlar 4 Ağustos'ta ilan edilecek. Bu yıl yerleştirme sisteminde, ikinci tercih ve yedek liste uygulaması da getirildi. 2. yerleştirme tercih başvuruları 5-11 Ağustos tarihleri arasında alınacak. Bu dönemde öğrenciler, en fazla 6 tercihte bulunabilecek. 2. yerleştirme sonuçları, 16 Ağustos tarihinde ilan edilecek. Burada öğrencinin asil olarak girmeye hak kazandığı okulla birlikte, yedek olarak kazandığı okul da yer alacak. |
09.07.2010 |
İpekçilik tarih olmasın |
BURSA dendiğinde akla ilk gelenlerden biri ipek oluyor. Bin 200 yıl önce ipekçilikle tanışan ve uzun yıllar ipek üretim üssü olarak faaliyet gösteren Bursa, tarımda uygulanan yanlış politikalar ve köyden şehre yönelen göç sonucunda, önce ipekböcekçiliği yetiştiriciliğini, ardından da ipek üretimini kaybetti. Yüzlerce yıl adını bütün dünyaya duyurduğu şehrin, günümüzde tekstil sanayiinin en önemli merkezlerinden biri olmasının yolunu açan ipek ve ipekçilik, şimdi ayakta zor duruyor. Özellikle 1980 sonrasında Uzakdoğu’dan ucuz ipek ithal edilmesi ve sun'î ipek kullanımının yaygınlaşması, ipek sanayiinin sonunun gelmesine sebep oldu. Çiftçilerin, para kazanamadıkları gerekçesiyle 90’lı yılların başında ipekböceğini besleyen dut ağaçlarını keserek, başka alanlara yönelmesiyle başlayan süreç, ilde ipek ipliği çeken filatür tesisi ve de ipekli dokuma tezgâhı kalmayışıyla son buldu. Bir zamanlar koza piyasasının kurulduğu tarihî Koza Han’da halen ipek satan tekstilciler yer alıyor. Koza Han’da İpekevi tekstil sahibi Mesut Ceylan’a ipeğin bugünkü durumunu sorduk. Bursa’da ipek üretimi sıkıntısı olduğunu söyleyen Ceylan, eskisi gibi ipek üreten ustaların kalmadığını şöyle anlattı: “Bursa’da artık ipek üretimi kalmadı. Önceden Bursa’da ipek üretiliyor, ipekçilik anlamında kendi alanında meşhur olan kişiler yaşıyormuş. İpek üreten kişinin kendine has özellikleri olmalı. O insanlar astronomi, coğrafya gibi bilimlerle ilgileniyorlar, kültürel hayatla alâkalı yaşıyorlarmış. Geniş ufka sahip bu insanlar, dünyalarını yaptıkları ipeğe yansıtmışlar. Böylece kendine özgü tasarımlarla isim yapmışlar. Ama artık ipek üretenler bunu sadece iş olarak gördükleri için bu mesleği yapıyorlar. Elindekini sattıktan sonra ne olacağını düşünmüyor, desenlere kendinden bir şeyler katmıyorlar. İpek üretimi başka şeyler düşünerek yapılmaz. Kendimize özgü tasarımlar yapmalıyız. Böylece tekrar eski kaliteye kavuşabiliriz.”
GENÇLER ÖZENDİRİLMELİ
“Ben ipek satan biri olarak; kaliteli bir makine dokumasını, elde yapılan dokumaya tercih ederim” diyen Ceylan, Toptancılardan elde üretim yaptıklarını iddia ettikleri ipek şallar aldıklarını, ama bunların dikkat edilmeden, özen gösterilmeden yapıldığını kaydetti. İpekçiliğin özen gösterilmesi gereken bir iş olduğunu gençlerin ise bu mesleğe yönelmediklerini aktaran Mesut Ceylan, “İpekçilik çok emek isteyen bir iş. Gençler ipek üretimine yönelmiyor. Polyester yapmak elbette daha kolay. İpeğin ipleri ince olduğu için çabuk kopuyor. Başında beklemek, dikkat etmek gerekiyor. Fakat işçiler, ipek üreterek polyester üretiminin 4 katı maaş almalarına rağmen, bu işe yanaşmıyor. Çünkü insanlarımız rahata alışmış, çaba göstermek istemiyorlar. Yine de çok umutsuz değilim. Bursa’ya özgü yatırımlarla, ipek yapmayı öğrenen gençlerle piyasanın ve Bursa ipeği markasının tekrar güçleneceğini umut ediyorum” şeklinde konuştu. |
ELİF NUR KURTOĞLU 09.07.2010 |
“Kozadan Düşler’’ ile yeniden hayat buldu |
BİR dönem ipek ve ipek böcekçiliğinin merkezi olan Bursa’da, sektörün yok olma noktasına gelmesiyle unutulmaya yüz tutan Türk süsleme san'atlarından ‘’Koza Levha İşleme San'atı’’, canlandırılmaya çalışılıyor. Bursa ve Balıkesir’in ipek böcekçiliğinin geliştiği yerlerinde, özellikle çeyizlerde süsleme unsuru olarak koza levha işleme san'atı ortaya çıktı. Kozanın, istenen motife göre kesilip, boyanması ve yeniden şekil verilmesiyle oluşturulan koza levhalarında, geleneksel olarak çiçek motifleri kullanıldı. Çin’den ipek ithaline bağlı olarak ipek böcekçiliğinin bölgede yok olma noktasına gelmesiyle bu gelenek de unutulmaya yüz tuttu. Yenişehir Halk Eğitim Merkezinde (HEM) usta öğretici olarak görev yapan Ayla Yorgancı, Türk süsleme san'atlarından koza levha işleme san'atının yeniden hayat bulması için 16 öğrencisiyle birlikte çalışma başlattı. ‘’Kozadan Düşler’’ adıyla sergi açan Yorgancı, 70-80 yıl önce yapılan koza levha işleme san'atını, hem geleneksel haliyle, hem yeni yorumla san'atseverlerin beğenisine sunduklarını söyledi. İpek böcekçiliğinin yapıldığı zamanlarda, kozayla oluşturulan çiçek desenlerinin ortasına, aile büyüğünün fotoğrafı veya dinî muhtevalı yazılar konulduğunu anlatan Yorgancı, ‘’Eskiden ya yuvarlak ya da oval şekil içinde resim veya yazılar oluyordu. Biz yeni formlar ekledik, içimizden geldiğince değişik şeyler yapmaya çalıştık. Amacımız, bu san'atı tekrar canlandırmak’’ dedi. |
09.07.2010 |
SMS’ler, sigarayı bıraktırıyor |
Avustralya’da Tazmanya Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, destekleyici SMS’ler (kısa mesajlar) sigarayı bırakmada yardımcı oluyor. Pek çok ülkede, cep telefonuna gönderilen kısa mesaj yöntemiyle insanların sigarayı bıraktıkları biliniyor. Tazmanya Üniversitesi öğretim görevlilerinden Dr. Stuart Ferguson, telefon mesajlarının sigarayı bırakmaya yardımcı ipuçları ya da destekleyici sözler içerdiğini söyledi. Ferguson, “Sigarayı bıraktığınız ilk günlerde, sigara içme ihtimalinizin yüksek olduğu ortamlardan uzak durmaya çalışın. Böylelikle kararlılığınız etkilenmeyecektir. Bu cebinize gelecek olan kısa mesajlardan sadece bir tanesi” dedi. Yöntem ABD, İngiltere, Yeni Zelanda ve Norveç’te aktif olarak kullanılıyor. |
09.07.2010 |
Sokak köpeği getirene 10 lira |
Kİlİs’te vatandaşlardan gelen tepkilerden dolayı Kilis Belediyesi ‘Sokakta başıboş gezen köpekleri getir, 10 lirayı al’ kampanyası başlattı. Konuyla ilgili açıklama yapan Kilis Belediye Başkanı Abdi Bulut belediye imkânlarıyla bunu yapmak mümkün olmadığı için sokaktan başıboş gezen köpekleri canlı getiren vatandaşlara 10 TL bedel tesbit ettiklerini söyledi. Başkan Bulut, belediye bünyesinde oluşturulan köpek toplama biriminin vatandaşların canlı getirdiği köpekleri alıp uygun şartlarda yapılan hayvan koruma barınaklarında koyduğunu belirtti. |
09.07.2010 |
BİZİ ÇOCUKLUĞUMUZA GÖTÜRDÜNÜZ |
YorgancI, Kozabirlik’ten temin ettikleri kozaların bir san'at eseri haline gelmesinin aşamalarını şöyle anlattı: ‘’Önce kozanın içindeki böceği çıkarıyoruz. Yapacağımız çiçeğe göre enine veya boyuna farklı şekilde kozayı kesiyoruz. Sonra bazılarını kumaş boyalarıyla bazılarını çay, çilek, kahve, enginar veya kekikle boyuyoruz. Kozayı kuruttuktan sonra istediğimiz şekilde işliyoruz. Koza, 7 kata kadar ayrılıyor. Bu şekilde yapılan çiçekler daha ince ve zarif oluyor.’’ Koza levha işleme san'atının, işçiliğinin çok zor olduğunu ve emek istediğini ifade eden Yorgancı, ‘’Eserlerimiz, çok büyük ilgi gördü. Özellikle orta yaşın üzerindeki hanımlar, ‘Bizi çocukluğumuza götürdünüz’ dediler. Bazılarının ellerinde ailelerinden kalan parçalar varmış. Bu san'atın, duyuldukça daha da ilgi göreceğine inanıyorum’’ diye konuştu. Çiçek ve çini desenleri, çeşitli hayvanlar, Türk Bayrağı ve Bursaspor’un simgesi timsahın da konu edildiği 32 koza levhanın yer aldığı sergide, ayrıca kozadan gelin çiçeği ve takılar da ziyaretçilerinin beğenisine sunuluyor. |
09.07.2010 |