Dünya |
Srebrenitsa için ‘ilk’ suç duyurusu |
Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde 11 Temmuz 1995 günü katledilen savaş kurbanlarının yakınları, olaylardan sorumlu tuttukları Hollandalı askerlerin üç komutanı hakkında mahkemeye “savaş suçu” işlemekten suç duyurusunda bulundular. Srebrenitsa’daki Hollandalı komutanlara suç duyurusu
Bosna-Hersek’İn Srebrenitsa şehrinde 11 Temmuz 1995 yılında katledilen savaş kurbanlarının yakınları, olaylardan sorumlu tuttukları Hollandalı askerlerin 3 komutanı hakkında mahkemeye “savaş suçu” işlemekten suç duyurusunda bulundu. Srebrenitsa şehrinde Birleşmiş Milletler bünyesinde görev yapan Hollanda askerlerinin tercümanlığını yapan, olayda annesini, babasını ve kardeşini kaybeden Hasan Nuhanviç ile kampta tamirci olarak görev yapan Rizo Mustafiç, olaydan sorumlu tuttukları Hollandalı askerlerin komutanı Thom Karremans, ilk yardımcısı Robert Franken ve ikinci yardımcısı Berend Oosterveen hakkında şikâyet dilekçesi hazırladı. Soykırım kurbanlarının yakınlarını temsil eden avukat Lizbet Zegfeld tarafından hazırlanan şikâyet dilekçesi, Hollanda’nın Anhem şehri mahkemesine sunuldu. Zegfeld, mahkemenin belgelerle sundukları şikâyet dilekçesini inceleyeceğini belirterek, bu kişiler hakkında dilekçelerin ve belgelerin incelenmesinin ardından dâvâ açılıp açılmayacağına karar verileceğini kaydetti. Hollanda adaleti tarafından daha önce Srebrenitsa’yla ilgili herhangi bir sürecin başlatılmadığını ifade eden Zegfeld, bu olayın sorumlularının adalet karşısına çıkarılmasının çok önemli olduğunu vurguladı.
ADALET YOLUNDA ÖNEMLİ BİR ADIM
Hasan Nuhanoviç, Srebrenitsa soykırımıyla ilgili olarak Hollanda devleti adına 7 yıldır çeşitli defalar mahkeme süreci başlattıklarını belirterek, ancak bundan şu ana kadar sonuç alamadıklarını bildirdi. İlk kez olayın sorumlusu olarak gördükleri Hollandalı askerlerin komutanları hakkında mahkeme sürecinin başlatıldığını ifade eden Nuhanoviç şöyle konuştu: “Bu şikâyetimiz, devletten ziyade kişilere yöneliktir. Dün şikâyet dilekçemizi avukatımız aracılığıyla mahkemeye illettik. Şikâyet metninde, bu kişiler hakkında ‘savaş suçu işlemek’ ve ‘silâhsız Boşnak sivillerin Sırpların eline öldürülmek üzere teslim etmekten’ işlem yapılmasını talep ediyoruz. Bence belgelerle mahkemeye sunduğumuz şikâyet dilekçesi yansız ve dikkatli incelenirse mutlaka dâvâ açılır. Bizim iddialarımız bu askerler için çok ağır suçlar oluşturuyor. Bizim açımızdan tek önemli olan adalettir.” Nuhanoviç, annesinin, babasının ve kardeşinin Hollandalı askerlerce Çetniklerin eline verildiğini belirterek, “Burada öldürülen 8 bin insan arasında kendi ailem de bulunuyor. Ailemden tek sağ kalan benim ve onların hakkını sonuna kadar arayacağım” dedi.
NÜFUSUN ÇOĞUNLUĞU KADIN
Bosna-Hersek’tekİ savaşta Temmuz 1995 yılında 8 bin erkeğin katledildiği Srebrenitsa şehrinde yaşayan Boşnak ailelerin evlerinin büyük kısmında erkekleri katledildiği için sadece kadınlar yaşıyor. Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük trajedisinin yaşandığı Srebrenitsa, savaş öncesi günlerini özlüyor. Eski Yugoslavya’nın gelişmekte olan 4. büyük belediyesi olan şehir, şimdi adeta terk edilmiş bir kent görüntüsü veriyor. Sokakları boş olan şehrin Boşnakların yaşadığı evlerde ise tam bir hüzün hakim... Ailelerindeki tüm erkekleri kaybeden bu kadınların önemli kısmı, sadece doğdukları toprakları başkalarına vermeme adına, acı hatıralarının yaşandığı bu şehre gelmeyi tercih ettiğini açıklıyor. Srebrenitsa soykırımında 2 oğlunu ve kocasını kaybeden Hatice Mehmedoviç, 2001 yılında döndüğü kentte, kendisiyle birlikte aynı kaderi paylaşan kadınlarla birlikte ‘’Srebrenitsa Anneleri Derneği’’ni kurduğunu belirtti. Ailesinde erkek kalmadığı için evinin tüm işlerini gördüğünü ifade eden Mehmedoviç, ‘’Bu kentte bizler şu anda sığınmacı gibi yaşıyoruz. Ancak kent bizim doğduğumuz, büyüdüğümüz bir kent, buraya sahip çıkacağız’’ diye konuştu. |
09.07.2010 |
Netanyahu: Üzgünüz, ama özür dilemeyiz |
Amerİkan CNN televizyonunda sunucu Larry King’in sorularını cevaplayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD ile istihbarat, güvenlik gibi birçok konuda yakın işbirliği halinde olduklarını söyledi. ABD ve İsrail’in ortak değer ve ortak düşmanları bulunduğunu belirten Netanyahu, iki ülkenin de birbirinden daha iyi dostu olmadığını ifade etti. Binyamin Netanyahu, Filistin ile doğrudan müzakerelerin ne zaman başlayacağına yönelik bir soru üzerine, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a kendisiyle görüşmesi ve barışı konuşmaları çağrısında bulundu. ‘’Bugün, yarın Kudus’te, Ramallah’ta, New York’ta, herhangi bir yerde hemen müzakerelere başlayalım’’ diyen Netanyahu, Filistinlilerin, yüz yüze görüşmeler için ön koşullardan vazgeçmesinin zamanı olduğunu söyledi. Netanyahu, İsrail’in Gazze’ye giden yardım gemilerine saldırısı hatırlatılıp, ‘’Hatalı olduğunuzu hiç söylediniz mi’’ sorusu üzerine, can kayıplarından dolayı elbette üzgün olduklarını söyledi. “HER FIRSATI ARAŞTIRIYORUM’’ Netanyahu, Türkiye ile ilişkileri nasıl onaracaklarına dair bir soru üzerine, Türkiye ile İsrail arasında önemli bir ilişki bulunduğunu, Türkiye’nin Orta Doğu’da çok önemli bir ülke olduğunu belirtti. İki ülkenin ilişkisinin, Türkiye’nin ‘’batıdan uzaklaşan yeni siyasetiyle’’ birlikte gerilemeye başladığını, İsrail ile ilişkilerdeki bu gerilemenin, ‘’Bu siyasetin nedeni değil, sonucu olduğunu’’ ileri süren Netanyahu, ‘’Ancak yine de bu gerilemeyi durdurup durduramayacağımızı ve işlerin bir şekilde nispeten normale dönüp dönemeyeceğini görmek için yine de her fırsatı araştırıyorum’’ dedi. Netanyahu, geçen hafta İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Binyamin Ben Eliezer’e Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesi için yetki verdiğini ve iki bakanın Zürih’te görüştüğünü belirterek, ‘’Görüşmeden olumlu bir şey çıktığını söyleyemem. Ancak İsrail’in başbakanı olarak, daha kapsamlı bir barış ve komşularla iyi ilişkiler arayışında her yolu denediğimi hissetmek istiyorum. Şu anda bu başarılı olmayabilir ama yine de denemeye devam edeceğiz’’ ifadesini kullandı. Netanyahu, ‘’Türk liderlerle görüşecek misiniz?’’ sorusuna, ‘’Tabii ki’’ cevabını verdi. ABD’nin eski başkanlarından Jimmy Carter’ın, gemilere saldırı ve Gazze konusunda İsrail’i eleştiren sözlerinin hatırlatılması üzerine Netanyahu, gemi saldırısıyla ilgili sözlerinde Carter’ı haklı bulmadığını belirterek, ‘’Can kayıplarından dolayı üzüntülüyüz, ancak kendilerini savunan askerlerimiz için özür dilemeyiz, bu çok açık’’ dedi. |
09.07.2010 |
Çatışmalarda en çok siviller hedef oluyor |
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un insani işlerden sorumlu yardımcısı John Holmes, silahlı çatışmalardaki zayiatın büyük bölümünü sivillerin oluşturduğunu söyledi. Holmes, BM Güvenlik Konseyi’nin açık toplantısında yaptığı konuşmada, sivillerin çatışmalarda giderek artan bir şekilde hedef alındığını ve yurtlarından kaçmak zorunda kaldıklarını belirtti. Gazze, Sri Lanka, Kongo, Afganistan, Pakistan ve Somali gibi çatışma bölgelerinde geçen sene binlerce kişinin öldüğünü ve “sayısız” sivilin fiziksel ve psikolojik yaraya maruz kaldığını belirten Holmes “2010 da dahi iyi görünmüyor” dedi. Holmes, geçen sene çatışmalar yüzünden 6,8 milyon kişinin kendi ülkelerinde mülteci duruma düştüklerini belirtti. Holmes, Afganistan ve Pakistan’da insansız uçaklarla yapılan saldırıların 3 kat arttığını bildirdi. |
09.07.2010 |
Almanya, Facebook’a karşı tedbir alıyor |
Almanya’nIn Hamburg veri koruma bürosu, Facebook’u kullanmadığı halde şahısların kişisel bilgilerine bu site üzerinden ulaşılabilmesine ve bu mağdurların buna müdahale edememesine karşı yargı yoluna başvurdu. Hamburg veri koruma ofisi yetkilisi Johannes Caspar, yargılama sonucunda Facebook’un, bu siteyi kullanmayan ancak adları ve kişisel bilgileri site üzerinden ele geçirilebilen kişilere on binlerce avro tazminat ödemek zorunda kalabileceğini belirtti. Facebook, Nisan ayında yaptığı bir değişiklikle, “Gizlilik Ayarları” uygulamasında daha sıkı önlemler almış ve hesaplardaki e-posta bilgisine erişimin engellenebilmesini sağlamıştı. Ancak Caspar, bu değişikliğe karşın Facebook’un daha önce kaydedilmiş bilgileri silmediğini, bu bilgilerin hala pazarlama amacıyla kullanılabildiğini ifade etti. |
09.07.2010 |
Komşuda grev, hayatı felç etti |
Yunanİstan’da kamu ve özel sektör çalışanlarının hükümetin sosyal güvenlik yasa tasarısını protesto etmek amacıyla başlattıkları 24 saatlik grev ülkede hayatı felç etti. Grev ve protesto gösterilerine, kamu ve özel sektör çalışanlarının yanı sıra gazeteci, doktor, avukat ve gümrük memurları ile belediye, valilik ve tüm toplu taşıma araçları çalışanları katıldı. Atina şehir merkezinde yapılan iki ayrı gösteri sebebiyle şehir merkezi trafiğe kapatılırken, otobüs, tramvay, metro, ve banliyö trenlerinin sefere çıkmamalarıyla ulaşım durma noktasına geldi. |
09.07.2010 |
Ladin ve Molla Ömer Pakistan’da değil |
Pakİstan İçişleri Bakanı Rahman Malik, El Kaide lideri Usame Bin Ladin ve Taliban lideri Molla Ömer’in Pakistan’da olmadığını söyledi. Malik, İslamabad’da Amerikan heyetiyle yaptığı görüşmede, ‘’İddia edilenlerin aksine, Bin Ladin ve Molla Ömer’in Pakistan topraklarında saklanmadığını ilan ediyorum’’ dedi. Pakistan ile ABD arasındaki stratejik ortaklık konusunda bir aksaklık yaşanmadığını belirten Malik, teröre karşı işbirliği yapmaya devam edeceklerini kaydetti. |
09.07.2010 |