30 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Bakanlık iki müfettişle inceleme başlattı

İçişleri Bakanlığı, Hatay’ın Hassa ilçesinde konuşlanan güvenlik görevlilerinin “yanlış ateşi” sonucunda 2 köylünün öldüğü olayla ilgili inceleme başlattı. Bakanlık, konuyla ilgili olarak 2 mülkiye başmüfettişi görevlendirdi. Mülkiye başmüfettişlerinin olayla ilgili inceleme yapacağı ifade edildi.

BAKANLIK, 2 MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRDİ

İÇİŞLERİ Bakanlığı, Hatay’ın Hassa ilçesinde konuşlanan güvenlik görevlilerinin ateş açması sonucunda yanlışlıkla 2 köylünün öldüğü olayla ilgili inceleme başlattı. İçişleri Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, terörist zannedilerek köylülere yönelik ateş açılması ve 2 köylünün ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili 2 mülkiye başmüfettişi görevlendirildi. Mülkiye başmüfettişlerinin olayla ilgili inceleme yapacağı ifade edildi. Hassa’nın Dedemli köyü Şekerim Deresi Mevkisi’nde konuşlanan güvenlik görevlileri, terörist sanarak açtıkları ateş sonucu kekik toplayan vatandaşlardan 2’si ölmüş, 1’i de yaralanmıştı.

30.06.2010


 

BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

Hatay'ın Hassa ilçesinde jandarmanın terörist sanarak öldürdüğü Ali Dalmış'ın oğlu Murat Dalmış, "Gediktepe'de dağın başında çoban sandıkları teröristler 11 askeri şehit etti. Kekik toplayan babamı da piknik alanında terörist sanıp vurmuşlar. Bunu kimse izah edemez. Hangi dağda 65 yaşın üstünde terörist görmüşler? Bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.

ORASI YASAK DEĞİL, PİKNİK ALANI

Bölgeyi çok iyi bildiğini, babasının öldürüldüğü alanın piknik yeri olduğunu hatırlatan Dalmış, bu bölgenin yasak bir alan olmadığının altını çizerek, “Madem ki öyle birşey var, neden izin veriliyor? Siviller ne geziyor orada? Hâlâ serbest, insanlar yine çıkıyor. Bunun bir hata olduğuna inanmıyorum” şeklinde konuştu.

‘Yanlış ateş’in hesabı sorulsun

HASSA'NIN Dedemli köyü Şekerin Deresi mevkiinde konuşlanan güvenlik görevlilerinin terörist zannederek açtıkları ateş sonucu, ölen kekik toplayan vatandaşlardan Mustafa Fil ile Ali Dalmış ile yaralanan Mehmet Sak’ın yakınları olayın hesabının sorulmasını istiyor.

OLAYIN TAKİPÇSİ OLACAĞIZ

Adana Adli Tıp Kurumu önünde cenazeleri almak için bekleyen ölen Mustafa Fil’in İstanbul’da yaşayan ve özel güvenlik görevlisi olarak çalışan oğlu Murat Fil (27), yetkililerin olayla ilgili nasıl bir açıklama yapacaklarını bilmediklerini söyledi. Murat Fil, güvenlik görevlilerinin 20 metre mesafeden ateş açtığını iddia ederek, ‘’Orası zaten piknik alanı, madem öyle bir şey var sivillerin oraya çıkmalarına niye izin veriyorlar. Halen insanlar çıkıyor, serbestçe dolaşıyor. Bu olayın takipçisi olacağız peşini, bırakmayacağız’’ dedi.

‘’HATAYI KABUL ETMİYORUZ’’

Açılan ateş sonucu yaralanan Mehmet Sak’ın oğlu Hasan Sak (50) da, olayda ölen Ali Dalmış’ın teyzesinin kocası olduğunu belirterek, cenazelerin getirilmesi için kendilerine araç tahsis edilmemesine tepki gösterdi. Olay yerine giderek inceleme yaptıklarını ve ateş edilen yerle yakınlarının olduğu yer arasında yaklaşık 20 metre mesafe bulunduğunu iddia eden Hasan Sak, yetkililerin de olay yerinde inceleme yaptığını söyledi. Hasan Sak, şöyle konuştu: ‘’Orası ormanlık bir alan, yol var ama rampa. Genelde o bölgede sis olur.

Bin 500 rakımlı bir yer. Askere de kızmıyoruz orada canı pahasına görev yapıyor, parmağına diken batsın istemeyiz, ama hatayı da kabul etmiyoruz. Olay yerine yakınlarımız ve babam araçla gidiyorlar. Araçtan indikten sonra 500-600 metre yürüyorlar. Ardından bu olay meydana geliyor.’’

“PİKNİK ALANINDA VURDULAR PEŞİNİ

BIRAKMAYACAĞIZ”

Öldürülen Ali Dalmış’ın İstanbul’da özel bir güvenlik şirketinde çalışan oğlu Murat Dalmış da babasının çocukluğunun bile bu bölgede geçtiğini söyledi. “Hangi dağda 65 yaşın üstünde terörist görmüşler” diye soran Dalmış, “90 yaşındaki insana sorun, ‘orada terörist gördük’ diyemez. Ormanlık olabilir ancak ‘sivili ayırt edemedik’ diyemezler, bunu söyleyemezler, imkansız” diye konuştu. Bölgeyi çok iyi bildiğini, babasının öldürüldüğü alanın piknik yeri olduğunu hatırlatan Murat Dalmış, bu bölgenin yasak bir alan olmadığının altını çizdi. Dalmış, şunları kaydetti: “Madem ki öyle bir şey var. Neden izin veriliyor. Siviller ne geziyor orada. Hala serbest, insanlar yine çıkıyor. Suç duyurusunda bulunacağım, peşini bırakmayacağız. Gece Gediktepe’de köylü zannettik deyip vurmamışlar, ne oldu 11 şehit verdik. Bugün ne oldu, sivili de terörist zannetmiş beyefendiler. Bunu izah edemeyecekler. Bunun bir hata olduğuna inanmıyorum. Bunun altında başka şeyler yatıyor. Ama peşini de bırakmayacağız. Babam kekik toplamaya giderdi. Ben İstanbul’da yaşıyorum bana bile gönderdi, daha evde duruyor.”

SAKLANARAK KURTULDU

Olayda yara almadan kurtulan İbrahim Yalçın (60) da silâh sesleri üzerine bulunduğu yerden kaçarak kurtulduğunu söyledi. Arkadaşlarıyla erken saatlerde keklik toplamak amacıyla Çardaklı Yaylasına gittiklerini belirten Yalçın, ‘’Kekik topladığımız sırada bir anda silah sesi duydum. Hemen yere yatarak saklandım ve daha sonra kendimi yakında bulunan dereye attım. Uzun süre bulunduğum yerden çıkmadım. Bir süre sonra da sürünerek olay yerinden uzaklaşıp eve gittim. Diğer arkadaşlarımın o anda ne yaptığını bilmiyorum. O anda kimin ne için ateş açtığını anlayamadım. 2 arkadaşımın öldüğünü, diğerinin de yaralandığını evime gelince öğrendim. Ölen arkadaşlarım için çok üzüldüm’’ diye konuştu. Yalçın, olayla ilgili olarak İlçe Jandarma Komutanlığı, daha sonra Adliyede Cumhuriyet Savcılığına ifade verdiğini, ardından serbest bırakıldığını kaydetti.

30.06.2010


 

VALİ LEKESİZ: GEREKEN YAPILIYOR

HATAY Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Hassa’da köylülerin yanlış ateş sonucu ölmesi konusunda, ‘’İçişleri Bakanlığı ve adli merciler köylülerin ölümüyle ilgili gerekeni yapıyor’’ dedi.

Lekesiz, yaptığı açıklamada, Hassa ilçesi, Dedemli köyü Şekerin Deresi Mevkii’nde kekik toplarken, askerlerin ‘’dur’’ ihtarına rağmen kaçmaya çalışan köylülerin, güvenlik güçleri tarafından terörist sanılarak 2’sinin öldürülmesi, 1’inin yaralanmasının üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Önceki gün Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Tıp Fakültesi’nde tedavi gören yaralı Mehmet Sak’ı ve Hassa’da ölen Mustafa Fil ile Ali Dalmış’ın ailelerini ziyaret ettiğini ifade eden Lekesiz, bölgenin dağlık ve hassas bir noktada bulunduğunu, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin orada konuşlandığını ifade etti. Lekesiz, ‘’İçişleri Bakanlığı ve adli merciler köylülerin ölümüyle ilgili gerekeni yapıyor. Dileğimiz bu gibi olayların bir daha yaşanmaması’’ diye konuştu.

30.06.2010


 

Terörle mücadele sadece hükümet ve ordunun işi değil

Başbakan Erdoğan, terörle mücadelenin millî bir mesele olduğunu vurgulayarak, ‘’Terörle mücadelede yegâne sorumluluk hükümete ait değildir, yegâne sorumluluk güvenlik güçlerinde de değil, en az onlar kadar muhalefetin, Meclis içinde veya dışında tüm siyasî partilerin, STK’ların, kanaat önderlerinin, medyanın bu alanda sorumluluğu var’’ dedi.

Terörle mücadele millî mesele

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelenin milli bir mesele olduğunu vurgulayarak, ‘’Terörle mücadelede yegane sorumluluk hükümete ait değildir, yegane sorumluluk güvenlik güçlerinde de değil, en az onlar kadar muhalefetin meclis içinde veya dışında tüm siyasî partilerin, sivil toplum örgütlerin (STK), kanaat önderlerinin, medyanın bu alanda sorumluluğu var’’ dedi.

Erdoğan, AKP grubunda yaptığı konuşmada, terörle mücadeleye değindi. Son yaşanan terör olaylarıyla birlikte Millî birlik ve Kardeşlik projesine ilişkin yoğun bir tartışmanın yürütüldüğüne şahit olduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, projenin ‘’hız kestiği, yavaşladığı, heyecanın kaybolduğu, hatta açılımın kapandığı’’ gibi tamamen ‘’haksız ve bilgi eksikliğinden kaynaklandığına inandığı bir yaklaşımın sergilendiğini’’ söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: ‘’Terörle mücadele milli bir meseledir. Terörle mücadelede yegane sorumluluk hükümete ait değildir, yegane sorumluluk güvenlik güçlerinde de değil, en az onlar kadar muhalefetin Meclis içinde veya dışında tüm siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerin, kanaat önderlerinin, medyanın bu alanda sorumluluğu var. Son 26 yıldır Türkiye bu sorunla mücadele ediyor. 26 yıldır her hükümet bu soruna muhatap oluyor, çözüm için çaba harcadı, ancak köklü ve cesur tedbirler alınamadığı için terör bitirilemedi, kontrol altına alınamadı. Son terör saldırılarıyla birlikte herkesin şunu görmesi lazım. Terör saldırılarını, terör örgütünün faaliyetlerini, hükümeti ya da kurumları yıpratmak için bir fırsat olarak görmek, terörle mücadele azmi

30.06.2010


 

Bahçeli: Erdoğan ile görüşmem

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın samimiyetine inanmadığını belirterek, ‘’Bu nedenle böyle bir görüşmeyi kabul etmeyi düşünmüyorum’’ dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısının çıkışında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, ‘’Sayın Başbakan dün sizinle görüşebileceğini söyledi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Böyle bir görüşme olabilir mi?’’ şeklindeki sorusu üzerine, ‘’Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın samimiyet ve güvenirlik katsayısının çok düştüğünü, kendileriyle yapılabilecek olan görüşmeler sonrasında nasıl bir yalan ve iftirayla karşı karşıya kalacaklarının belli olmadığını’’ ifade ederek, ‘’bu sebeple böyle bir görüşmeyi kabul etmeyi düşünmediğini’’ bildirdi. Bahçeli, ‘’Bu toplantıları, Cumhurbaşkanı yapmalıdır ve liderleri Sayın Cumhurbaşkanı davet etmelidir’’ diye konuştu. Bahçeli, şunları söyledi:

‘’Ancak tavsiyem şudur; Sayın Cumhurbaşkanı bu tür toplantıları yapmalıdır ve liderleri Sayın Cumhurbaşkanı davet etmelidir. İster tek tek, isterse grup halinde görüşmelidir. Ancak Başbakan’ın görüşmesiyle herhangi bir sonuç alınacağı kaanatinde değiliz. Görev, Cumhurbaşkanı’nda olmalıdır. Cumhurbaşkanı, son günlerde daha soğukkanlı, daha analizci yaklaşımlarıyla dikkat çekmektedir. Bu nedenle böyle bir toplantıyı Sayın Cumhurbaşkanı’nın yapmasında kanaatimce yarar vardır.’’ Bahçeli, PKK terör örgütünün saldırısında 11 askerin şehit olduğu Gediktepe’ye de gitmeyeceğini açıkladı.

30.06.2010


 

Kılıçdaroğlu: Başbakan bize gelsin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini ziyaret etmesini beklediğini söyledi.

Partisinin grup toplantısından sonra, bir gazetecinin, ‘’Sayın Başbakan görüşme için liderleri toplu olarak davet edeceğini’’ söyledi sözleri üzerine, ‘’Sayın Başbakan kendisini Cumhurbaşkanı koltuğunda mı sanıyor bilmiyorum ama biz sayın Başbakanı ziyaret etmesi için bekleriz’’ dedi. Aynı gazetecinin ‘’Yani siz mi bekliyorsunuz’’ sözlerine de Kılıçdaroğlu, ‘’Söyledim’’ karşılığını verdi.

30.06.2010


 

Fasıllar açılmıyor, ‘eksen kaydı’ deniliyor

DIŞİŞLERİ Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, “Fasılları açmıyorsunuz, sonra ‘ekseniniz kaydı’ diyorsunuz. Nasıl bir şey bu. AB’nin tutarlı olması gerekir” dedi.

Özügergin, düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin soru üzerine, Türkiye’nin Belçika Dönem Başkanılığından beklentilerinin, AB’den beklentilerle ölçüştüğünü belirtti. Muhtelif ülkelerin veya kişilerin muhtelif politikalarından dolayı açılamayan fasıl sayısının 18 olduğunu ifade eden Özügergin, “Belçika Dönem Başkanlığından beklentimiz, önümüzdeki dönemde AB’nin çıkardığı arızaları gidermesidir” diye konuştu. AB’nin Türkiye ile nereye gitmek istediğini düşünmesi gerektiğini söyleyen Özügergin, Türkiye’nin AB üyeliğini stratejik bir hedef olarak ortaya koyduğunu kaydetti. Özügergin, “Fasılları açmıyorsunuz, sonra ‘ekseniniz kaydı’ diyorsunuz. Nasıl bir şey bu. AB’nin tutarlı olması gerekir. Belçika’dan beklediğimiz de, bu tutarlılığı sergilemesi” dedi.

30.06.2010


 

BDP’li Yıldız’ın dosyası Başsavcılıkta

BATMAN Cumhuriyet Başsavcılığı, BDP Grup Başkan Vekili Bengi Yıldız hakkında hazırladığı soruşturma dosyasını Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.

Batman Cumhuriyet Başsavcılığı Irak’taki Kandil ve Mahmur kamplarından Türkiye’ye gelerek teslim olan terör örgütü üyelerinin serbest bırakılması ve haklarındaki davaların düşürülmesi talebiyle Batman Belediyesinin önünde geçen hafta düzenlenen izinsiz gösteride yaptığı konuşmada ‘’halkı askerlikten soğuttuğu’’ gerekçesiyle Yıldız hakkında soruşturma başlatmıştı. Başsavcılık ayrıca aynı izinsiz gösteri sebebiyle Bengi Yıldız hakkında ‘’2911 sayılı yasaya muhalefet’’ ve ‘’Terör örgütünün propagandası yapmak’’ suçlarından da soruşturma açılmasını kararlaştırmıştı.

30.06.2010


 

En büyük sorun demokratikleşememek

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, CNN Türk Televizyonunda katıldığı “İrfan Değirmenci ile Açıkça” programında Türkiye’nin en büyük sorununun demokratikleşememek olduğunu söyledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kutlular, “gizli anayasa” olarak anılan Millî Güvenlik Siyaset Belgesinde cemaatlerin “iç tehdit” tanımından çıkarılacağı yolundaki haberleri “Demokratik bir devlete yakışan budur” şeklinde yorumladı.

Kutlular: En büyük sorun demokratikleşememek

Gazetemız İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, bu zamana kadar Türkiye’nin en büyük probleminin demokratikleşememek olduğunu söyledi.

Kutlular, Cnn Türk Televizyonu’nda “İrfan Değirmenci ile Açıkça” programına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kutlular, devletin kuruluşunda iki tehdit görüldüğünü belirterek, bunların birinin ırkçılık, diğerinin de irtica olduğunu kaydetti.

Kutlular, “Irk doğuştan gelen bir meseledir. Irkçılık dünyanın başına büyük olaylar meydana getirdi. Nitekim 2. Dünya Savaşı çıktı. İrtica ise devletin yanlış bir ifadesidir” dedi. Kutlular, varlığı kabul edilen, ancak içeriği açıklanmayan ve kamuoyunda “gizli anayasa” olarak anılan Millî Güvenlik Siyaset Belgesinde, toplumda tanınan cemaatlerin “iç tehdit” tanımından çıkartılma teşebbüsünün hatırlatılması üzerine de şunları söyledi: “Kesinlikle yapılması gereken bir davranıştır. Kitaptaki cemaatler ile ilgili yapılması planlanan değişiklikler yerinde ve doğrudur. Demokratik bir devlete yakışan budur. Zaten bu zamana kadar Türkiye’nin en büyük sorunu demokratikleşememektir. Bu ülke 27 yıl boyunca tek parti hükümetiyle yönetildi. 1945’teki seçimde açık oy, gizli tasnif oldu, 1950'deki seçimde gizli oy açık tasnif yapıldı ve Demokrat Parti iktidar oldu.”

Mehmet Kutlular, Değirmenci’nin “Grubunuza bu zamana kadar oy istemek için gelen siyasiler oldu. Vaadlerde bulundular, yerine getirdikleri veya getirmedikleri oldu. Hatta Süleyman Demirel’e vermiş olduğunuz destekten ötürü zaman zaman eleştirilere hedef oldunuz” sözleri üzerine ise “Biz hep demokratları destekledik. Bizim üstadımız Bediüzzaman Said Nursî demokratları desteklemiştir. Çünkü demokraside hürriyet var, demokraside seçim var, demokraside milletin hür iradesi var” diye konuştu.

Kutlular, laiklikle ilgili görüşlerini anlatırken ise “Biz laikliğe karşı değiliz, biz dine karşı olan laikliğe karşıyız” dedi.

Yasin Öksüz / İstanbul

30.06.2010


 

Yerli “Heron”lar uçuşa hazır

TAI’nin Türk Silâhlı Kuvvetleri için geliştirdiği orta irtifa İnsansız Hava Aracı uçuşa hazır. 30 bin fit yüksekliğe kadar çıkabilen araç, sınırları 24 saat gözetleyecek.

Yerli “Heron”lar uçuşa hazır

TAı’nın Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirdiği orta irtifa İnsansız Hava Aracı uçuşa hazır. 30 bin fit yüksekliğe kadar çıkabilen araç, sınırları 24 saat gözetleyecek. TAI Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, Türk insansız hava aracına ilişkin yaptığı açıklamada, “MALE adını verdiğimiz orta irtifa, yüksek uçuş süresi diye adlandırabileceğimiz sınıftaki insansız hava aracımızın tasarımı, detay üretimi ve montajı tamamlandı. Bu uçağı önümüzdeki günlerde montajın yapıldığı hangardan uçuş yapılacak alana çıkaracağız” dedi.Aracın 1,5-2 ton arasında, havada 24 saat kalma, 30 bin fit irtifaya kadar tırmanabilme özelliklerine sahip olduğunu belirterek, “Gelecek yıldan itibaren, önce Türk Silahlı Kuvvetlerinin hizmetine sunacağımız, daha sonra dünyadaki pek çok dost ve müttefik ülkeye kullanım amacıyla satabileceğimiz cinsten bir ürünümüz olacak” diye konuştu.

30.06.2010


 

Genelkurmay, değişen afişi kaldırdı

Genelkurmay, geçen yıl kamuoyuna duyurduğu “Güçlü ordu, güçlü Türkiye” sloganının yer aldığı afişler yerine Kara Kuvvetleri Komutanlığının kuruluş yıldönümünde koyduğu “Güçlü Türkiye, güçlü ordu” sloganının yer aldığı afişi internet sitesinden kaldırdı.

Değişen slogan siteden kaldırıldı

Genelkurmay Başkanlığı, geçen yıl kamuoyuna duyurduğu “Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye” sloganının yer aldığı afişler yerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluş yıl dönümünde koyduğu “Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu” sloganının yer aldığı afişleri internet sitesinden kaldırdı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın 2 bin 219’uncu kuruluş yılı münasebetiyle, hazırlanan “Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu” afişi, Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde yayınlandı. Genelkurmay’ın yaptığı bu değişiklikle ilgili haberlerin medyada yer alması üzerine hem Genelkurmay’ın sitesinde hem Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın sitesinde yayınlanan yeni sloganlı afişler kaldırıldı. Afişlerin kaldırılışıyla ilgili Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri’nden herhangi bir açıklama yapılmadı. İddialara göre, afişlerin kaldırılmasının sebebi teknik bir hata. Aslında Genelkurmay, yine “Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye” sloganını kullanacaktı. Fakat teknik bir hatadan dolayı “Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu” sloganı yer aldı. Bu durumun kamuoyuna yansımasıyla birlikte Genelkurmay afişleri siteden kaldırdı.

30.06.2010


 

Polise zorunlu hizmet

Polıslerın atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde yapılan değişiklikle zorunlu hizmet kapsamında yer alan ikinci hizmet bölgesindeki illere bağlı ilçeler beş alt gruba ayrılarak, bazı ilçelerdeki zorunlu hizmet süreleri artırıldı.

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemeye göre, personel, nüfusa kayıtlı olduğu yere atanamayacak. Bayan personel için evlenmeden önceki nüfusa kayıtlı olduğu yer esas alınacak. Resmi verilere göre, merkez nüfusu 1 milyonu aşan iller için bu hüküm uygulanmayacak. İllerin nüfus sayılarında meydana gelen değişiklikler o yılın genel atama döneminde dikkate alınacak. Emniyet hizmetleri sınıfı mensupları atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, zorunlu hizmet kapsamında yer alan ikinci hizmet bölgesindeki illere bağlı ilçeler beş alt gruba ayrıldı ve bazı ilçelerdeki zorunlu hizmet süreleri artırıldı. Terör nedeniyle hayatını kaybeden emniyet mensuplarının eş ve çocuklarıyla, malul emniyet mensupları, eş ve çocukları ikinci bölge hizmetinden muaf tutulacak. Zorunlu hizmet sürelerine ilişkin değişiklikler, belirtilen yerlerde, bugünden sonra göreve başlayacaklar için uygulanacak.

30.06.2010


 

Bilge Köyü hükümlüleri 4 ayrı cezaevine dağıtıldı

Mardın’ın Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyünde 7’si çocuk 44 kişinin öldürülmesi davasında hüküm giyen ve Çorum L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 8 sanık 4 ayrı cezaevine nakledildi.

Çorum Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, yaptığı açıklamada, yasa gereği ağırlaştırılmış müebbet cezası alan sanıkları bu cezaevinde tutamayacaklarını belirterek, sanıkların Pazar günü 4 ayrı cezaevine nakillerinin gerçekleştirildiğini bildirdi.Sanıklardan M.Ç. (43), M.Ş.Ç. (14) ile S.Ç. (44) Ankara 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne, M.S.Ç. (40), Ö.Ç. (42) ve A.Ç. (33) Ankara 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ne, M.E.Ç. (35) Bolu F Tipi Cezaevi’ne, A.Ç. ise Tokat T Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin, saldırıyı düzenledikleri gerekçesiyle haklarında dava açılan ve ‘’güvenlik gerekçesiyle’’ Çorum’da yargılanmalarına karar verdiği 1’i çocuk 11 tutuklu sanık, 8 Ağustosta Gaziantep F Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Çorum L Tipi Kapalı Cezaevi’ ne nakledilmişlerdi. Çorum Ağır Ceza Mahkemesinde 26 Nisanda yapılan duruşmada mahkeme heyeti, M.Ç, A.Ç, M.E.Ç, M.S.Ç, S.Ç. ve Ö.Ç’ye 44 kez ağırlaştırılmış müebbet, 14 yaşındaki M.Ş.Ç’ye 44 kez 15 yıl, evinde silah bulunduran A.Ç’ye 15 yıl, havaya ateş açtığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan M.Ç’ye de 6 ay hapis cezası vermişti. Tutuksuz yargılanan M.A.Ç, A.Ç, A.Ç. ve A.Ç. ise beraat etmişti.

30.06.2010


 

Endonezya ile de vize kaldırılacak

Cumhurbaşkani Abdullah Gül, Endonezya ile vizelerin tamamen kaldırılmasıyla ilgili çalışmaları başlatma konusunda mutabakata vardıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, Endonezya Cumhurbaşkanı Yudhoyono ile Çankaya Köşkünde ortak basın toplantısı düzenledi. Gül, Endonezya Cumhurbaşkanı Yudhoyono’nun ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye ile Endonezya’nın uluslararası ilişkilerde yakın bir çalışma içinde bulunduklarını söyledi. Bu ziyaretin ilişkilerin daha yakın olmasını sağlayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu:

‘’Bu ilişkilerimizin turizm ve diğer her şeye yansımasını çok arzu ediyoruz. Zaten iki ülke vatandaşlarına sınırda vize verilmesi kabul edilmiştir. Bugün yaptığımız görüşmelerde, tamamen vizelerin kaldırılmasıyla ilgili çalışmaları da başlatma konusunda yine bir mutabakata vardık. Bütün bunlar mesafe uzak olsa bile işbirliği imkanının çok büyük olduğunu göstermektedir. Bu ziyaretin çok başarılı geçmesi ve Türkiye ile Endonezya arasında her bakımdan ilişkilerin daha da iyi noktaya taşınmasını temenni ediyorum.’’

30.06.2010


 

Şebinkarahisar’da çatışma

Gıresun’un Şebinkarahisar ilçesinde güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada, 1 terörist etkisiz hale getirildi.

Edinilen bilgiye göre, Konak köyü kırsalında terörist grup olduğu istihbaratını alan güvenlik güçleri, koordinatlarını belirlediği bölgeye, önceki gece nokta operasyonu düzenledi. Çıkan çatışmada 1 terörist etkisiz hale getirilirken, uzun namlulu bir silah, sırt çantası içinde bir miktar patlayıcı madde ile örgütsel doküman ele geçirildi. Güvenlik güçleri, çatışmanın ardından kaçan diğer teröristlerin yakalanması için arazi arama tarama faaliyetini sürdürüyor. Bu arada, Giresun Valisi Mustafa Yaman da operasyon bölgesine gitti.

30.06.2010


 

AKP'li başkanın evine el bombası atıldı

HakkÂrı’nın Yüksekova ilçesinde, AKP ilçe başkanının evine el bombası atıldı.

Alınan bilgiye göre, önceki gece 23.30 sıralarında, AKP İlçe Başkanı Ahmet Uçar’ın Eski Kışla Mahallesi’ndeki evinin balkonuna, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce el bombası atıldı. Can kaybının olmadığı patlamada, camlar kırıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. Olayı Ankara’da öğrenen Ahmet Uçar, geçmişte de benzer hadiseler yaşadıklarını belirtti. Uçar, “Ben Ankara’dayım ama çocuklarım evdeydi. Allah korusun o esnada biri dışarıda olsaydı onu kaybetmiş olurduk” dedi. İlçe başkanının oğlu Nevzat Uçar ise patlama sırasında evde TV seyrettiğini söyledi. Aile fertlerinin arka odalarda uyuduğunu anlatan Uçar, “Yoksa daha vahim olaylar yaşanabilirdi” diyekonuştu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

30.06.2010


 

Hipnozcu yarbaya 7.5 yıl hapis

Kayserı’de Hava İkmal Bakım Merkezi’nde görev yapan 3 astsubaya, askerî belge üzerinde tahrifat yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınmaları sürecinde, hipnoz yapıp işkence uyguladığı iddiasıyla tutuklanan emekli Yarbay Gürol Doğan, toplam 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Gürol Doğan, avukatı Murat Savur ile müdahil astsubaylar Ali Balta, Orhan Güleç ve İsmail Dağ’ın avukatları katıldı. Duruşmada Gürol Doğan’ın kendisine isnat edilen suçu işlemediğini iddia ederek tahliyesini istemesi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi. Mahkeme heyeti, Gürol Doğan’ın Ali Balta, Orhan Güleç ve İsmail Dağ’a ayrı ayrı hipnoz ve işkence uyguladığına karar verdi. Bu kapsamda TCK’nın 94/4 ve 94/1 maddeleri gereğince her bir müdahil için Gürol Doğan’a 3’er yıl hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, TCK’nın 62. maddesini de kullanarak hipnozcu yarbayın cezasında 4’er aylık indirime gitti. Bu kapsamda hipnozcu yarbaya her bir müdahil için 2 yıl 6 ay olmak üzere toplamda 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

30.06.2010


 

Adliyede bomba paniği

KaDIKÖY Adliyesi’ne yapılan bomba ihbarı asılsız çıktı. Alınan bilgiye göre, Kadıköy Adliyesinin C ve D bloklarının bulunduğu Hasanpaşa’daki yerleşkesine bomba konulduğu yönünde telefonla ihbar yapıldı.

Her iki blokun boşaltılarak arama yapılmasının ardından ihbarın asılsız olduğu anlaşıldı. Adliye binası ara verilen çalışmalar yapılan aramanın ardından normale döndü.

30.06.2010


 

BLACKBURN’E BÜYÜK CAMİ

Katar Kraliyet Ailesinin yardımlarıyla yaptırılan ve Kuzey İngiltere’nin en büyük camisi olma özelliğini taşıyan Yeni Cami (The New Mosque) İngiltere’nin Blackburn şehrinde ibadete açıldı.

KATAR Kraliyet Ailesinin yardımlarıyla yaptırılan Yeni Cami (The New Mosque) İngiltere’nin Blackburn şehrinde ibadete açıldı. Caminin resmî açılışı için düzenlenen resepsiyona Lordlar Kamarası üyesi Lord Patel de katıldı. Kuzey İngiltere’nin Lancashire bölgesinin en büyük camisi olan The New Mosque’da aynı anda bin 500 kişi ibadet edebilecek. Cami, daha önce küçük bir mescidin bulunduğu arazi üzerinde yapıldı. Seçim bölgesi olan Blackburn’da söz konusu caminin yapımına başından beri destek veren Lord Patel, binlerce kişinin bu projeye destek verdiğini belirterek, bir rüyanın gerçekleştirildiğini söyledi. Camiyi sadece bir ibadet yeri olarak değil, aynı zamanda öğrenme merkezi olarak da tanımlayan Lord Patel, yeni nesil için de caminin önemli görevler üstleneceğinin altını çizdi. Caminin içinde çocukların dinî eğitim alacağı merkezler de var. Caminin yanında ise Yatılı Kız Okulu bulunuyor. Yatılı Kız Okulu, hükümetin desteği ile kurulan ilk İslâmî okul olma özelliğini taşıyor. Blackburn, aynı zamanda Dışişleri eski Bakanı Jack Straw’un da seçim bölgesi Straw, daha önce yaptığı, “Kadınların peçe takması toplum içindeki iletişimi güçleştiriyor”sözleriyle büyük tepki çekmişti. Straw, Mayıs ayında yapılan seçim öncesi kampanyada ise seçim bölgesinde yaşayan halktan bu sözleri dolayısıyla özür dilemişti.

30.06.2010


 

İstanbul’da ormanlara ulaşmak kolaylaşacak

İSTANBUL Orman Bölge Müdürlüğü, orman yolları programı kapsamında çalışmalarına devam ediyor.

Bu yıl orman yollarının büyük bir bölümünü tamamlamaya çalışan müdürlük, 2010 yılı Makine İkmal Yatırım Programı’nda bulunan toplam 10 kilometre yeni yol, 4 kilometre büyük onarım, 8 kilometre üst yapı ve 5 kilometre de san'at yapısı işinin tamamının etüdünü bitirerek yol yapılacak bazı bölgelerin yapım işini ihale etti. Orman Bölge Müdürü İsmail Üzmez de, Şile orman işletmesinde 2010 yılı orman yolları programı kapsamında yapılan çalışmaları inceledi. Orman yollarının, üretilen orman emvallerinin taşınmasında, ormanların denetiminde, ormanların ziyaretinde ve orman yangınlarına müdahalede önemli olduğunu aktaran Üzmez, “Yolun gittiği yere imkân ve teknoloji gider, dolayısıyla işlerimiz daha da kolaylaşır” dedi. Çalışmalarla bugüne kadar Şile ormanlarında 26,2 kilometre yeni yol, 15,3 kilometre san'at yapısı, 10,6 kilometre büyük onarım ve 5 kilometre de üst yapı işi gerçekleştirilerek 20 m/ha oranına ulaşılması hedefleniyor.

30.06.2010


 

İşte gerçek Örümcek Adam

HABİKİ Kono, tasarım teknolojisi dersinde öğrendiklerini kullanarak, duvarda Örümcek Adam gibi yürümesini sağlayan bir vakum sistemi yaptı.

13 yaşındaki mucit, ağlar atan süper kahraman gibi binalara tırmanma hayalini, ucuzluktan aldığı iki elektrik süpürgesini bağladığı, sırta takılan bir alet tasarlayarak gerçekleştirdi. Süpürgelerin ucuna taktığı ahşap vakum blokları onu duvara yapıştırıyor. Hibiki, sabah öğrenciler toplandığında okul duvarına tırmanarak aletin gücünü gösterdi ve arkadaşlarını şaşkına çevirdi. Hibiki; “Değişik bir şey yapmak istedim ve büyük kısmını ben tasarladım. Annem çok zekice buldu, ama tavanı çökertirim diye odamda kullanmama izin vermedi. Okul duvarına tırmandım, ama çok yükseğe çıkmama izin vermediler. Korkutucu değil ve makineye tamamen güveniyorum.”

30.06.2010


 

Yangın merdiveni yerine köprü

RİZE’DE bir müteahhit, yaptığı binada yangın merdiveni için yer kalmayınca iki bina arasına köprü kurdu.

Rize’de yaptığı ilginç binalarla gündeme gelen müteahhit Yakup Güngör, yolu olmayan yamaca inşa ettiği 10 katlı bir binaya ulaşım için 8 katlı ek merdiven yapmıştı. Aynı müteahhit bu defa da, 15 sene önce inşa ettiği iki binada yangın merdiveni kalmayınca çözümü binalar arasına köprü kurmakta buldu. Muhtemel bir yangına karşı köprüyü kullanmak zorunda kalacaklarını söyleyen bina sakinleri, “Köprünün bir kısmı zaten tahtadan yapılmış. Yangın esnasında yangından çok köprüden geçmeye korkuyoruz” dedi. Çok amaçlı görünen köprünün sadece yangın için yapılmadığını söyleyen bina sakinleri, binaların birinde asansör bozulduğunda o binada oturan kimselerin diğer binadaki asansörü kullandığını ve söz konusu köprüden evlerine ulaştığını söyledi. Müteahhit Yakup Güngör de, bina projesinde yangın merdiveni olduğunu, ancak çok dar alanda projelendirildiği için çareyi köprü kurmakta bulduklarını söyledi. Güngör, “Rize’de buna benzer örnekler var. Ayrıca üst katlardaki bina sakinleri birbirlerini ziyaret etmek için bu köprüyü kullanıyorlar” dedi.

30.06.2010


 

Uyanmakta zorlananlara “Rodeo” yatak!

KÜÇÜKÇEKMECE’DE bir mobilya firması sahibinin uyanmakta zorlanan oğlu için ürettiği ve yurtiçi ile dışından yoğun talep gören “rodeo yatak”, alarm çaldığı halde uyanmayan kişiyi bir süre sonra yere değecek kadar yan yatarak üzerinden atıyor.

İkitelli Mobilyacılar Sitesi’nde faaliyet gösteren Gaysan Mobilya, zor uyanan kişilere yönelik “Wake-up/Rodeo yatak” üretti. Üzerine zaman paneli monte edilen yatak, ayarlanan zamana gelindiğinde önce alarm çalarak kişiyi uyandırmaya çalışıyor. Kişi belirli bir sürede uyanarak alarmı kapatmadığı durumda, rodeo yatak harekete geçiyor ve yana doğru yavaş yavaş kaymaya başlıyor. Zemine kadar yan yatan yatak üzerinde uyumak mümkün olmadığından, yatan kişi düşer pozisyona geldiğinden kalkmak zorunda kalıyor. “Kendi oğlumuzu uyandırmak için sabah verdiğim mücadele beni bu yatağı yatmaya itti” diyen Gaysan Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Özdemir, yatağın özellikle ilköğretim ve lise çağında çocuklara sahip olan ebeveynler tarafından tercih edileceğini düşündüğünü söyledi.

30.06.2010


 

Yurtiçi Kargo’dan yastıklı ambalaj

YURTİÇİ Kargo, hassas gönderilerde korumalı ambalaj uygulamasını Türkiye’deki bütün şubelerinde müşterilerinin hizmetine sundu.

Gönderilerin güvenle taşınması için uygulamaya konulan muhafazalı plastik torbanın balonlu ambalaj gibi korumalı diğer ambalajlardan farkı, torbanın içinde koruyucu özelliği olan ve sardığı cismin şeklini alarak, o cismin üzerini kaplayan özel bir maddenin bulunması. Gönderilen cisimlerin şeklini alan ve etraflarını tamamen saran bu özel yastıklı ambalaj, taşıma esnasında oluşabilecek tüm darbelere karşı maksimum korumayı sağlayacak.

30.06.2010


 

Dünyanın en büyük siyasî partisi Çin’de

DÜNYANIN en büyük siyasi partisi olan Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) üye sayısının 77 milyon 995 bini bulduğu bildirildi.

ÇKP Merkez Komitesi Örgütlenme Bürosu Başkan Yardımcısı Vang Çinfeng, üye sayısının Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949 yılına göre 116 kat arttığını belirtti. Çinli yetkili partiye üyelik için geçen yıl 20 milyon kişinin başvurduğunu, ancak bunların yalnızca yüzde 10’unun üyeliğe kabul edildiğini söyledi. Üye sayısı Almanya’nın nüfusuyla aynı olan ÇKP, yönetici elitler arasına girmenin bir aşaması olarak görülüyor. Yüzde 20 kadarı kadın olan ÇKP üyelerinin 18,5 milyonu 35 yaşın altında ve 28 milyonu lisans veya lisansüstü eğitim gördü.

30.06.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.