25 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

ÜÇ YIL ÖNCE “GELECEK VİZYONU”MUZU TARTIŞIYORDUK

“Çok değil, bundan üç yıl önce Türkiye gelecek vizyonunu tartışırdı. Asıl soru AB üyeliği bağlamında daha iyi bir gelecek inşası için neler yapılması gerektiğiyle ilgiliydi. Avrupa standartlarına ulaşmaktan, hukukun üstünlüğünün getirdiği hak ve özgürlüklerden bahsediyorduk. Ne oldu da bu vizyonu, heyecanı, daha iyi bir gelecek kurmak için gerekli disiplini tükettik?”

AÇILIM KÖTÜ YÖNETİLDİ VE İÇERİĞİ

TANIMLANAMADI

“Geçen yıl büyük umutlarla ortaya atılan Kürt açılımının neden kamuoyundaki ilk destek düzeyini kaybettiğini, giderek ülkedeki kutuplaşmayı arttırıcı bir nitelik kazandığını da iyice düşünmek zorundayız. Açılımın kötü yönetilmesi, içeriğinin tanımlanmaması, hayal kırıklığına yol açmış olması ve hatta son dönemdeki tutuklamalar üzücüdür, moral bozucudur. Ama bunların hiçbiri şiddete başvurmayı, terör yoluyla toplumu bölmeyi, gencecik masum insanların öldürülmesini meşru kılmaz, haklı çıkarmaz.”

Niye AB heyecanı söndü, açılım durdu?

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, ‘’Geçen yıl büyük umutlarla ortaya atılan Kürt açılımının neden kamuoyundaki ilk destek düzeyini kaybettiğini, giderek ülkedeki kutuplaşmayı arttırıcı bir nitelik kazandığını da iyice düşünmek zorundayız’’ dedi.

Boyner, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında, geçen yıl bu aylarda sona erdirileceğine dair büyük umutlar beslenen terör eylemlerinin yeniden tırmanmasıyla ulusça zor ve acılı günlerden geçildiğini ifade ederek, terör konusuna tekrar döneceğini ancak daha önce farklı bir noktaya, gelecek vizyonunun yitirilmesinin doğurduğu boşluğa değinmek istediğini dile getirdi. Boyner, şöyle devam etti:

‘’Çok değil, bundan dört yıl, hatta üç yıl önce gerek bu toplantılarda, gerek başka platformlarda Türkiye gelecek vizyonunu tartışırdı. Bu vizyon yalnızca Türkiye’nin bir bölgesel güç olması, etkisini artırması çerçevesine sıkıştırılmazdı. İçeride nasıl bir düzen kurmak istediğimiz sorgulanırdı. Asıl soru AB üyeliği bağlamında daha iyi bir gelecek inşa etmek için neler yapılması gerektiğiyle ilgiliydi. Refah açısından Avrupa standartlarına ulaşmak, hukukun üstünlüğünün getirdiği bireysel hak ve özgürlüklerden yararlanmak, bu özgürlüğün getireceği ferahlıkla yaratıcılığımızı şaha kaldırmaktan bahsediyorduk. Toplumsal barışı ve huzuru sağlayarak tüm bunları gerçekleştirmenin heyecanı ülkemize

hakimdi. Ne oldu da bu vizyonu, heyecanı daha iyi bir gelecek kurmak için gerekli disiplini tükettik? Burada AB’yi bir eşik, bir hedef, bir standartlar kümesi olarak değerlendiriyorum. Hangi yönetim zaafı, hatta körlüğü bizi kazandıklarımızın gerisine düşürdü bunu sorgulamamız gerektiğine inanıyorum. Sorgulayalım ki önümüzdeki fırsatları doğru değerlendirip kaçırmayalım.’’

AÇILIM KÖTÜ YÖNETİLDİ

VE İÇERİĞİ TANIMLANAMADI

Ümit Boyner, Türkiye’nin enerjisini geleceği kurgulamaya, gençlerine umutlu bir gelecek hazırlamaya harcamalıyken, hala geçmişten taşıdığı ve ‘’siyaset kurumunun çözemediği ya da çözmediği’’ sorunlarla uğraşmak zorunda kalmaması gerektiğini görüşünü ifade ederek, şöyle devam etti:

‘’Çeyrek asrı aşan bir zamandan bu yana ülkemizi sarsan bu eylemlerin ve şiddetin bizi bir kez daha pençesine almasına tahammül edemeyiz. Bugünkü tablo karşısında geçmişte çok duyduğumuz ve kamuoyu nezdinde inandırıcılığını çoktan kaybetmiş söylemlerle işin özünü kaçırdığımızı düşünüyoruz. Hukuk ve demokrasi çerçevesinin dışına çıkmanın ülkemize yarardan çok zarar getireceğinden eminiz. Geçen yıl büyük umutlarla ortaya atılan Kürt açılımının neden kamuoyundaki ilk destek düzeyini kaybettiğini, giderek ülkedeki kutuplaşmayı arttırıcı bir nitelik kazandığını da iyice düşünmek zorundayız. Bir yanıyla, açılımın içeriğinin bir türlü tanımlanmaması sürece sekte vurdu. Diğer yandan, geriye dönüp baktığımızda körü körüne desteğin de inadına ret cephesi mantığıyla hareket etmenin de açılıma, dolayısıyla topluma verdiği zararları görüyoruz.’’

“SİLÂHLAR SUSMALI’’

TÜSİAD olarak görevlerinin, sorumluluklarının bu tartışmalarda ön açıcı, çerçeveyi belirleyecek ilkeleri ortaya koymak olduğunu vurgulayan Boyner, şunları kaydetti: ‘’İnancımız odur ki bugünkü gibi zor zamanlarda bizim konuşmamız önem taşır. Konuşmayı sürdürmeliyiz. Konuşmak için gerekli zeminin hep müsait olmasını sağlamalıyız. Herhangi bir şekilde söz söyleme özgürlüğünün kısıtlandığı, insanların düşüncelerini dile getirdikleri için korktukları bir ortamın şekillenmesine göz yummamalıyız. Türkiye’de bugün susması gereken yegane unsur silahlardır. Bunun yolunu bulmak zorundayız.’’

“ŞİDDETİN HAKLI SEBEBİ OLAMAZ’’

BOYNER, bir noktayı tüm açıklığıyla hiçbir yanlış anlaşılmaya yol açmayacak şekilde vurgulamak istediğini belirterek, ‘’Açılımın kötü yönetilmesi, içeriğinin tanımlanmaması, hayal kırıklığı yaratmış olması ve hatta son dönemde tutuklamalar, üzücüdür, moral bozucudur’’ dedi. Ancak bu unsurların hiçbirinin şiddete başvurmayı, terör yoluyla toplumu bölmeyi, gencecik masum insanların öldürülmesini meşru kılmayacağını, haklı çıkarmayacağını ifade eden Boyner, ‘’Şiddet siyasetin inkarıdır. Siyaseti yok eder ve herkesi terörün düşmanlaştırıcı, nefret yayıcı mantığına teslim eder, buna izin veremeyiz. Türk siyasetinin en büyük zaaflarından birisi kritik dönemlerde diyalog kapılarının kapalı tutulmasıdır” diye konuştu.

25.06.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Başlıklar

  Eleştiriyi saldırı saymak gaflettir

  ÜÇ YIL ÖNCE “GELECEK VİZYONU”MUZU TARTIŞIYORDUK

  CHP: OHAL çözüm değil

  Güçlü ekonomi için kaliteli demokrasi

  Bakandan tuhaf konuşma

  AKPM de İsrail’i kınadı

  Özel HarekÂta "taze kan"

  Eylem hazırlığında yakalandılar

  Apo’nun derin ilişkileri

  MGK İstanbul’da toplandı

  Lübnan tezkeresi 4. kez uzatıldı

  Otobüs devrildi: 3 ölü, 15 yaralı

  Ankara’da, 2 yıl su sıkıntısı olmayacak

  Teknolojiyi sel bastı

  MAHSUR KALANLARI İTFAİYE KURTARDI

  Yağış ve şiddetli rüzgâr etkili oldu

  Erciyes Dağı’na Haziran karı yağdı

  Diyanet, hacılara yerli valiz dağıtacak

  Gündüzalp’in hatırası yaşatılacak

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.