YİNE Mİ DİZİLER?

Türkİye’nİn ilk medya takip firması olan Interpress’in düzenli olarak yaptığı, ulusal yayın yapan 28 kanalı içeren ‘Televizyonun Medya Karnesi’ başlıklı araştırma raporu açıklandı. Geçtiğimiz Mayıs ayında kanalların toplam 15 bin 166 adet haber ve yazı ile medya da yer aldığı belirlendi. Ekonomiden spora, müzikten magazine, 45 farklı kategoride haberi çıkan 1069 program arasında, yazılı basında film ve dizilerden sonra en fazla haber sırasıyla spor, haber ve tartışma programları üzerine çıktı.

KANALLARIN LOKOMOTİFİ YİNE DİZİLER

Interpress’in iki bine yakın ulusal, bölgesel, yerel gazete ile dergilerde televizyon kanallarında yayınlanan programların haber ve yazıların analiz sonuçlarının açıklandığı raporda, toplam 4 bin 866 habere konu olan yerli diziler sıralamasının ilk sıralarında yine konusu kadar içinde yer alan ‘Aşk-ı Memnu’, ‘Ezel’ ile ‘Yaprak Dökümü’ yer aldı. Hakkında 398 haber çıkan yabancı diziler içinde ise, II. Dünya Savaşı’na farklı bir bakış açısıyla yaklaşan ‘The Pasifik’, özel bir hastanede bulaşıcı hastalıklar birimi başında bulunan sıra dışı bir doktorun yaşadıklarını aktaran ‘House’ ve aksiyon ile polisiyeyi birleştiren ‘Prison Break’ listenin ilk üç sırasını oluşturdu.

KANALLAR EN ÇOK SPOR PROGRAMI VE KARŞILAŞMA YAYINLADI

Kanallar en çok spor programı ve karşılaşma yayınladı. Takım sporlarında sezon şampiyonlarının belli olduğu Mayıs ayında, televizyon kanalların da futboldan basketbola, voleyboldan hentbola pek çok konuyu anlatan 84 program ve karşılaşma yayınlanırken, toplamda 997 adet haberle yazılı basında yer aldı. Televizyondaki ulusal kanallarda 26 adet çeşitli dallarda spor müsabakası yayınlanırken, spor tartışma programları içinde, Serhat Ulueren’in sunduğu; Ziya Şengül, Gökmen Özdenak, Sinan Engin ile Ahmet Çakar’ın katılımlarıyla gerçekleşen ‘Telegol’, Erdoğan Arıkan’ın yönettiği, Ömer Üründül ve Hakan Şükür’ün yorumlarıyla katıldığı ‘Stadyum’ ve Serhat Ulueren, Ahmet Çakar ve Reha Muhtar’ın konuk olduğu ‘Son Kale’ programı rakiplerini geride bırakarak listenin en üstünde yer aldılar.

Interpress’in Mayıs ayı ‘Televizyonun Medya Karnesi’ araştırma sonuçlarına göre kanallarda ana haber, sabah ve gece haberleri ile güncel haberlerin tartışılıp değerlendirildiği 57 program yayınlanırken, toplam 761 haber yazılı basında yer aldı. Hazırlanan rapora göre, kanallarda yer alan 45 tartışma programı hakkında geçtiğimiz bir ay boyunca yazılı basında 413 haber yayınlandı. Geçtiğimiz ay tartışma programlarının ilk üç sırasını, gazeteci Ruhat Mengi’nin sunduğu ‘Her Açıdan’, gazeteci - yazar Balçiçek Pamir’in sunduğu ‘Söz Sende’ ve Ali Kırca’nın kendine has üslûbu ile sunduğu, gündem oluşturan ‘Siyaset Meydanı’ aldı.

Yapılan incelemeye göre, televizyon kanalları içinde en az haber ‘otomobil, konser ve sanal âlemi’ değerlendiren programlar üzerine çıktı. Kanalların yayınladığı bu üç kategoride sadece 4 program hakkında, bir ay boyunca basında toplam 5 haber çıktı.

RECEP BOZDAĞ / İSTANBUL

04.06.2010

Haftada, üç ya da daha fazla hamburger yiyen çocuklar tehdit altında

Gelİşmİş ülkelerde haftada 3 ya da daha fazla hamburger yiyen çocukların astıma yakalanma riskinin daha fazla olduğu bildirildi. Almanya’nın Ulm Üniversitesi’nden Gabriele Nagel ve ekibinin yaptığı araştırma, haftada 3 ya da daha fazla hamburger yiyen çocukların astıma yakalanma riskinin daha fazla olduğunu, meyve, sebze ve balık ağırlıklı beslenmenin ise astımdan koruyabildiğini gösterdi. Nagel ve ekibi, 20 ülkeden 8-12 yaşındaki 50 bin çocuğu kapsayan verileri inceledi. Bu çocuklardan yaklaşık 30 binine alerji testi yapıldığı görüldü. Beslenme biçiminin polen gibi yaygın alerji yapıcılara duyarlıkla bağlantılı olmayabileceğini, ancak astım veya hırıltılı solunuma yakalanma sıklığını etkileyebileceğini belirten bilim adamları, meyve, sebze ağırlıklı beslenmenin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi gelişmemiş ülkelerde de astım ve hırıltılı solunum oranının azlığıyla ilişkili olduğunu vurguladı. Balık ağırlıklı beslenmenin gelişmiş ülkelerde, pişmiş yeşil sebze ağırlıklı beslenmeninse gelişmemiş ülkelerde yaşayan çocukları astım yada hırıltılı solunumdan koruyabildiğine dikkat çekildi. Gelişmiş ülkelerde haftada 3 ya da daha fazla hamburger yemenin bu hastalıkların yaygınlığının daha fazla olmasıyla bağlantılı olabileceğini belirten bilim adamları, et ağırlıklı beslenmeninse etkisinin bulunmadığını vurguladı. Hamburger yeme sıklığının başka etkenlerin bir göstergesi olabileceği, yoksul ülkelerde hamburger ve astım riski arasında bağlantı bulunmadığının belirtildiği araştırma “Thorax” dergisinde yayımlandı.

xAlmanya’nın Ulm Üniversitesi’nden Gabriele Nagel ve ekibinin yaptığı araştırma, haftada 3 ya da daha fazla hamburger yiyen çocukların astıma yakalanma riskinin daha fazla olduğunu, meyve, sebze ve balık ağırlıklı beslenmenin ise astımdan koruyabildiğini gösterdi. Nagel ve ekibi, 20 ülkeden 8-12 yaşındaki 50 bin çocuğu kapsayan verileri inceledi. Bu çocuklardan yaklaşık 30 binine alerji testi yapıldığı görüldü. Beslenme biçiminin polen gibi yaygın alerji yapıcılara duyarlıkla bağlantılı olmayabileceğini, ancak astım veya hırıltılı solunuma yakalanma sıklığını etkileyebileceğini belirten bilim adamları, meyve, sebze ağırlıklı beslenmenin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi gelişmemiş ülkelerde de astım ve hırıltılı solunum oranının azlığıyla ilişkili olduğunu vurguladı. Balık ağırlıklı beslenmenin gelişmiş ülkelerde, pişmiş yeşil sebze ağırlıklı beslenmeninse gelişmemiş ülkelerde yaşayan çocukları astım yada hırıltılı solunumdan koruyabildiğine dikkat çekildi. Gelişmiş ülkelerde haftada 3 ya da daha fazla hamburger yemenin bu hastalıkların yaygınlığının daha fazla olmasıyla bağlantılı olabileceğini belirten bilim adamları, et ağırlıklı beslenmeninse etkisinin bulunmadığını vurguladı. Hamburger yeme sıklığının başka etkenlerin bir göstergesi olabileceği, yoksul ülkelerde hamburger ve astım riski arasında bağlantı bulunmadığının belirtildiği araştırma “Thorax” dergisinde yayımlandı.

04.06.2010

Ayrık dişler için lamina tedavisi

Günümüzde diş tedavilerinde özellikle ön dişlerdeki estetik yaklaşımlarda büyük bir değişim söz konusu.

Herkes daha beyaz, daha estetik ve daha özgün bir gülümseme peşinde. Dişlerde kesim ve aşınma yapılmadan uygulanabilen ‘lamina’ işlemi diş beyazlatma uygulamaları ve son dönemin modası diş pırlantası bu dönemin en revaçları… Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, lamina yönteminin görünüşü olumsuz yönde etkileyen birçok diş bozukluklarında bir kozmetik çözüm olduğunu ifade ederek, lamina kaplamalarda ana unsurun, estetik sorunları olan dişlerin ön yüzlerine, porselenden hazırlanan tabakanın yapıştırılarak bu sorunlara estetik bir çözüm getirmek olduğunu açıkladı. Kışlaoğlu lamina kaplamaların, çoğu durumda sağlam yapıları ve bozulmayan renkleriyle dişlere tabiî bir güzellik kazandırdığını belirterek aynı zamanda kullanım açısından da oldukça tabiî bir yapıya sahip olduğunu sözlerine ekledi.

04.06.2010