Güncel |
‘TSK padişah kadar güçlü’ |
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen ‘’İrtica ile Mücadele Eylem Planı’’ iddianamesinde, örgüt yöneticiliğiyle suçlanan sanık Bedrettin Dalan’ın, ‘’Ergenekon’un hükümeti ortadan kaldırmak amacıyla hazırladığı darbe planlarında, medya ve siyasetin yönlendirilmesi ile bazı üst düzey iş adamlarının bu konuda ikna edilmesi görevini üstlendiği’’ belirtildi. İddianamede Dalan’ın ‘’Türkiye’de Osmanlı’dan sonra, padişahın kutsal gücünü Türk Silâhlı Kuvvetlerinin aldığını, Türkiye’de anayasayı Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yaptığını’’ söylediği de yer alıyor. ‘Padişahın gücünü TSK aldı’
“İRTİCA ile Mücadele Eylem Planı’’ iddialarına ilişkin 7 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, Bedrettin Dalan’ın ‘’Türkiye’de Osmanlı’dan sonra, padişahın kutsal gücünü Türk Silâhlı Kuvvetlerinin aldığını, Türkiye’de anayasayı Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yaptığını’’ söylediği ifade edildi. ‘’İrtica ile Mücadele Eylem Planı’’ iddialarına ilişkin hazırlanan iddianame, 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Firari Bedrettin Dalan’ın bir numaralı sanık olduğu iddianamenin kabul kararında, millete komplo belgesinin altında ıslak imzası bulunan Deniz Albay Dursun Çiçek hakkında yakalama emri verildi. Bedrettin Dalan ise 184 sayfalık iddianamede bir numaralı sanık olarak yer aldı. 7 sanıklı dâvânın ilk duruşması 28 Haziran’da. İddianamede, müşteki olarak, AKP adına Genel Sekreter İdris Naim Şahin, Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Tanrıverdi, avukat Süleyman Küçüksucu ve Mustafa Coşkun’un isimleri yer alıyor. İddianamede, kendisini ‘’Kuşaklar boyu TSK’ya hizmet etmiş bir aileye sahip olmaktan onur duyan bir subay’’ olarak tanıtan kişinin, imzasız mektupla gönderdiği ‘’İrticayla Mücadele Eylem Planı’’ belgesinin orijinal olduğu bildirildi. Aydınlık dergisinde yapılan aramalarda Başbakan Erdoğan ile bazı üst düzey bürokrat ve bakanların telefon görüşme kayıtlarının ele geçirildiği bildirilen iddianamede, şüpheli Bedrettin Dalan’ın darbe sonrası kurulacak hükümette başbakan olma görevini üstlendiği belirtildi.
GENELKURMAY BİLİYORDU İddianamede, ‘’Bilgi notu Dursun Çiçek.doc’’ isimli word belgesinde, Deniz Kıdemli Kurmay Albay Dursun Çiçek’e ait ‘’Tutuklanacağımı biliyordum. Genelkurmay da biliyordu. Bütün olasılıklara karşı hazırlıklıydık. Genelkurmay, Ergenekon soruşturmasını geç algıladı. Bu işin bu kadar büyüyeceğini (Karargâh’a kadar uzanacağını) hiç hesap etmediler’’ şeklinde ifadelerin yer aldığı belirtildi.
ASKERLER, DEMOKRASİYİ KUTSAL TABU ZANNEDİYOR İddianemede Dalan’ın, ‘’Ergenekon’un hükümeti ortadan kaldırmak amacıyla hazırladığı darbe planlarında, medya ve siyasetin yönlendirilmesi ile bazı üst düzey iş adamlarının bu konuda ikna edilmesi görevini üstlendiği, uluslararası ilişkileri yürüttüğü, darbe sonrası kurulacak hükümette başbakan olma görevini üstlendiği, tüm bu eylemleri ile hükümeti cebir ve şiddet yöntemiyle ortadan kaldırma suçuna iştirak ettiği’’ belirtildi. İddianamede, sanık Hasan Atilla Uğur’dan ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezinde ele geçirilen CD’ler içerisinde yer alan ses kayıtlarında, tutuklu sanıklar Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, İsmail Yıldız ile Bedrettin Dalan arasında yapılan görüşmeye değinildi. Dalan’ın ‘’Türkiye’de Osmanlı’dan sonra, padişahın kutsal gücünü Türk Silahlı Kuvvetlerinin aldığını, Türkiye’de anayasayı Türk Silahlı Kuvvetlerinin yaptığını’’ söylediği ifade edilen iddianamede, bu çerçevede, bütün anayasaları kuran daima bir gücün var olduğunu, çok partili demokrasilerde bu gücün burjuva, Türk demokrasisinde ise silahlı kuvvetler olduğunu söylediğine işaret edildi. İddianameya göre Dalan görüşmede, şunları söyledi: ‘’Şimdi bu gücün sahibi olduğunun farkında değil Silahlı Kuvvetler. Bizim diri ordumuz ölü bir Türkiye mi çıkaracak? Ben bunu söylüyorum. Sen şu sopayı göster, yarım saat sonra devletini satan herkesi tanırım. Muhakkak tavşan gibi korkarlar. Askerler de demokrasiyi kutsal bir tabu zannediyor. Kenarda kalınca işte bu şekilde ayakta duruyor, olay bu. Bugün keşke benim elimde bir güç olsaydı, demokrasi nasıl olurdu, gösterirdim. Güç kullanılır, zamanı geldiği zaman kullanılır. Kullanılmadığı zaman kafana çuval geçirilir. Muhakkak tavşan gibi korkarlar.’’ |
01.05.2010 |