01 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Görüş

Gençler ve inisiyatif almak

24-25 Nisan tarihlerinde Ayaş’ta, 1. Risâle-i Nur Gençlik Kongresi’nde biz de kıymetli kardeşlerimiz ve ağabeylerimizle birlikteydik. Ağabey denince, saçlarına beyazlar düşmüş, ama ümitsizlik ateşi kalbine hiç düşmediği için ruhu ve hissiyâtı genç ağabeylerimizi anlarız. Fakat Ayaş’ta başka ağabeyler vardı. Ne saçlarına ak düşmüş, ne de kalplerine ümitsizlik ateşi düşmüş ağabeyler... Yani bedenen ve zihnen genç olan, yaş aralığının 18-30 arasında seyrettiği bir ağabey-kardeş grubundan bahsediyorum. Sayıları 120 civarında olan bizler arasında birkaç tane yaşı otuzu biraz geçmiş, ama Risâle-i Nur hizmetlerinde genç olarak görev yapan çok kıymetli ağabeylerimiz de vardı elbette. Ayaş’ta yaşanan dakikalar, öncesiyle ve sonrasıyla tek kelime ile müthişti. Alkışlanmaya, hatta Risâle-i Nur hizmetlerinin tarihine adını altın, elmas, zümrüt harflerle yazdırmaya değen bir hizmet hamlesiydi. Bu imkânları bizlere rahmetinden bir damla olarak lütfeden Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun. Bizleri istikametten ve sırat-i müstakîmden ayırmasın.

Birçok konu tartışıldı gençler arasında. Fikirler paylaşıldı, müfritâne irtibat tesis edildi, genç zihinlerimizde adeta Nur’un bir bayramı yaşandı ve hiç sönmeyecek büyüklükte bir ümit ateşinin alevleri hizmet etme arzusu ile öyle bir hâl aldı ki, benim için tarifi mümkün değil.

Hizmet etme arzusu Risâleler ile iştigal eden herkes için geçerlidir. Lâkin gençken hizmet edebilmek tabiî ki daha başkadır. Çeşitli projeler vardı bizlerin zihinlerinde, birbirimizi bulmuşken dile getirdik projelerimizi. Belki de yeni projelerin alt yapıları oluştu zihinlerde. Fakat beraberinde soru işareti taşıyordu bu projeler. Nasıl hayata geçirebilirdik? Ağabeylerimizin onayını ve desteğini nasıl almalıydık? Risâle-i Nur adına şahsî hatalardan kaçınabilir miydik? Gençlik hevesâtlarımızı dizginleyip, Risâle-i Nur’a yakışan adımlar atabilir miydik? Bu soruların genel bir özeti şudur: Biz nasıl ağabeylerimizin hizmetler ile ilgili meselelerde bizlere inisiyatif verebilmelerini sağlarız? İstiyoruz ki, hizmet ile ilgili konularda karar verilirken bizim de reyimiz ve yetkimiz olsun. Âhir zaman şartlarında, âhir zamanın müjdelenen gençleri olmak istiyoruz, fakat gelinen noktada anlaşılıyor ki, kendimizi tam mânâsıyla ispat etmiş değiliz. Hizmetlerde söz hakkı edinen gençler hiç yok da değil, fakat sayıları yine de azınlıkta. Kolay değil tabiî gençlere görev ve sorumluluk vermek. Dedik ya his ve hevesler galeyanda ve aklın önüne set çekmekte. His ve heveslerimizin sebep olabileceği tahribâtın korkusu ise ağabeylerimizde. Hâl böyle olunca çözüm yine Risâle-i Nurlarda.

Kendimizi ispat edebilmek için öncelikle çok okumalıyız, gazete dergi okur gibi değil, Kur’ân’dan süzülen hakikatleri nefsimize sindirircesine, benlik duygusunu ıslâh edercesine okumak, okumak, okumak… Geçtiğimiz haftalarda Lâhika sayfasında çıkan bir yazı vardı Zübeyir Gündüzalp Ağabey ile ilgili. Kendisinin hatıralarının bir kısmına yer verilmişti. Zübeyir Gündüzalp, Üstadın vefatından sonra Ermenek’e gitmiş, üç ay kadar mütemadiyen risâle okuyarak akıl, şuur, ruh, his, hayal, duygu, düşünce dünyasını yeniden tanzim ve tahkim etmişti. Ardından Ankara’da risâleleri güvenli bir yere yerleştirerek iki ay kadar orada kalmış. ‘Okumazsam aldanırım’ diyerek orada da zamanının çoğunu Risâle okumaya ayırmış. Z. Gündüzalp, Üstadın kendisine Nurun Kumandanı gözüyle baktığı bir isim, aldanmamak için okumaktan bahsediyor. Bu mânâ biz gençler için inisiyatif alabilmek açısından önemli bir köşe taşıdır. Diğer bir köşe taşı olduğunu düşündüğüm konu ise, Sözler kitabındaki konferans kısmında zikredilen hakikattir. Şöyle ki; Risâle-i Nur’un hocası Risâle-i Nur’dur. Risâle-i Nur, başkalarından ders almaya ihtiyaç bırakmıyor. Herkes istidâdı nisbetinde kendi kendine istifâde eder. İstidâdımızı yani kabiliyetlerimizi geliştirmenin yolu ise risâleleri tekrar tekrar okumaktır. Yorulduğumuzda dinlenmek için, yalnız kaldığımızda tefekkür etmek için, vb. okumak, okumak, okumak… Başta Üstadımız defalarca okumuş, talebelerine kendisini görmektense risâleleri okumalarını tavsiye etmiştir. Yeni tanzim eserde 1253. sayfada bulunan bu kısım iyi anlaşılmalıdır.

Üstadımızın “İman, hayat, şeriat” olarak ifade ettiği sıralamada, en önemlisi olan imanın bizde sağlam ve tahkikî olarak yerleşebilmesi için okumaktan başka çaremiz yoktur. Okudukça hayatımız güzelleşecek, şer’î bir hayat biçimini en küçük dairemizde tesis edebilme imkânı bulacağız. İşte tam bu noktada artık hizmet hamlelerinde ağabeylerimizle birlikte, reşit olarak rey hakkı edinmiş oluruz. Böylece önce kendi imanımızı ve hayatımızı kurtarmış ve başkalarına ulaşabilecek olgunluğa erişmiş bir fert halini alırız.

Bu nedenle dershanelerdeki günlük okumalarımız, şahsî okumalarımız ve okuma programlarımız çok önemlidir. Mütalaalı derslerimiz de hakezâ bu denli önemlidir. Yazarak, not alarak çalışmak, meselelerin ince ve püf noktalarını kavrayabilmek açısından çok önemlidir. Böylece fikir dünyamız genişler ve bir konu hakkında karar verilmesi gerektiğinde söz hakkı kazanabilmiş oluruz. Yine Z. Gündüzalp Ağabeye kulak verelim: “Risâle-i Nur’u günde on sayfa okuyan kendini muhafaza eder, on beş sayfa okuyan şevke gelir, yirmi sayfa okuyan hizmet eder.” Madem hizmet etmek istiyoruz, öyleyse buyuralım okumaya. Biz vazifemizi hakkıyla yaparsak Allah da bize hizmet etmemiz için kapılar açar, fırsatları karşımıza çıkarır inşallah.

İnisiyatif alan ağabeylerimiz sayesinde bir hamle hakkı edinmiştik, Ayaş’ta o hamleyi hakkıyla yerine getirdik. Şimdi hamle yapma sırası tekrar bizde. Önemli olan nefsimizi yenip boş zamanlarımızı doldurmak ve okumaya başlamak. Bu sırada öncelikli amacımız hizmet etmek için değil nefsimizi ıslâh etmek için okumak olmalıdır. 1. Risâle-i Nur Gençlik Kongresi ekibini, idarecisiyle, ‘fırtına tayfasıyla’, katılımcılarıyla maddî ve manevi destekçileriyle tekrar tebrik ediyorum. Rabbimden kendilerine muvaffakiyetler diliyorum.

MELİH GÜNGÖR

01.05.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım