Güncel |
Eğitim sistemi suçlu üretiyor |
“Eğitim ve İnsan” konulu bir panelde konuşan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Demirtaş, eğitim sistemimizin suçlu yetiştirdiğini söyledi. Demirtaş, bugün toplumda eğitilmiş yüzlerce insanın üniversite mezunu olduğunu, ülkeyi kafeslemek isteyen, millete balyoz indirmeyi amaçlayan ve bugüne kadar yüzlerce olayı gerçekleştiren Ergenekon üyelerinin de üniversite mezunu olduğuna dikkat çekti. Eğitim sistemi suçlu üretiyor
Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Demirtaş, eğitim sistemimizin suçlu yetiştirdiğini söyledi. Demirtaş, bugün ülkeyi kafeslemek isteyen, millete balyoz indirmeyi amaçlayan ve bugüne kadar yüzlerce olayı gerçekleştiren Ergenekon üyelerinin de üniversite mezunu olduğuna dikkat çekti. Eğitim-Bir-Sen Bitlis Şubesi’nce düzenlenen Tatvan Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Eğitim ve İnsan” konulu panelde konuşan Yrd. Doç. Dr. Demirtaş, eğitim sisteminin suçlu ürettiğini ilginç örneklerle anlattı. Hrant Dink’ı öldürtenler ve avukat Alprslan Aslan’a adam öldürtenlerin cahil insanlar olmadığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Demirtaş, milleti galeyana getirmek için binlerce plan yapan kişilerin de iyi bir eğitim görmüş insanlar olduğunu vurguladı. Eğitim sisteminden kimsenin memnun olmadığı, yıllardır herkes tarafından dile getirilmesine rağmen çözüm bulunmadığını söyleyen Demirtaş, tüm bunların sebebinin ise gelecek korkusu olduğunu kaydetti. Demirtaş şunları söyledi: “Yıllardır sistemin korunması ve çökmemesi için tüm bunlar yapıldı. Bir ideoloji halkın aile ve camii eğitiminden korunması için çalıştı. Onlar geleceklerinden korkuyorlar. Özel eğitim diyorlar. Türkiye’de özel eğitim yok. Yalnızca özel eğitim kurumlarının sahipleri vardı. Tüm müfredatlar yine devlet tarafından hazırlanıyor ve kitaplar da devlet tarafından yazılıyor ve basılıyor.” Eğitimin birleştirici bir özelliğe sahip olması gerektiğini belirten Demirtaş kitaplarda Kürt kelimesinin yalnızca bir yerde geçtiğini bunun da isyanla bilinen “Kürt Teali Cemiyeti” olduğunu savundu. Panelin konuşmacılarından Rahmi Maltaş da Sumerler’den günümüze eğitim konusunu ele aldı. Maltaş, insanoğlunun var edilişi ile birlikte eğitimin devam ettiğini ve bir çok ideolojinin eğitim vasıtası ile dünya üzerine yayıldığını belirtti. Eğitimin Kültürel, toplumsal, toknolojik ve ferdi boyutlarını analiz eden Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kazım Koç Türk Eğitim Sisteminin batının etkisinden henüz kurtulmadığını kaydetti.
|
21.04.2010 |
ZİNCİRLEME SALDIRILAR |
Samsun'da Ahmet Türk'ün yumruklanmasından sonra Ladik'te iki polisin şehit olmasına yol açan terör saldırısı ve ardından Kayseri'de Enerji Bakanı Taner Yıldız'a yapılan yumruklu saldırı, endişeyle karşılandı. AMAÇ ORTAMI GERMEK
Saldırılar ortamı germeyi amaçlayan provokasyonlar olarak yorumlanırken, özellikle Kayseri'deki saldırganın kimliği ve bağlantıları, Ergenekon yapılanmasının yine devrede olduğunu düşündürüyor.
|
21.04.2010 |
Başkanlık sistemiyle ilgili çalışmamız yok |
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Başkanlık sistemiyle ilgili olarak henüz partilerinde ve gruplarında bir çalışma başlatılmadığını, bunun TBMM’de ya da siyaset kurumları arasında tartışılacak bir konu olduğunu söyledi. Ergin, Anayasa değişikliği teklifinin 2. maddesi üzerinde soruları cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, başkanlık rejimiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Ergin, şöyle devam etti:‘’Sayın Başbakan, hafta sonu bir televizyon programında gazetecilerin sorularını cevaplarken Başkanlık rejimiyle ilgili kanaatini paylaşmıştır. Sayın Başbakanımız konuyu kendisi gündeme getirmemiştir, gazetecilerin sorusuna cevap vermiştir; Başkanlık sisteminin Türkiye’de tartışılması gerektiğini, rahmetli Özal döneminde de bunun tartışıldığını ve Türkiye için böyle bir rejimin daha pratik daha istikrar sağlayacak bir sistem olabileceğini paylaşmıştır. Ancak buna dönük olarak henüz grubumuzda ve partimizde yapılmış, başlatılmış bir çalışma söz konusu değildir. Elbette ki bu hususlar TBMM’de ya da siyaset kurumları arasında tartışılacak bir konudur; mütalâasında bir sakınca görmüyoruz.’’ |
21.04.2010 |
Bu üniversitede öğrencilerin yüzde 82'si burslu okuyacak |
Son yıllarda sayıları hızla artan üniversitelere bir yenisi daha eklendi. Bilim ve Sanat Vakfı “İstanbul Şehir Üniversitesi” adıyla yeni bir üniversite açtı. İstanbul Şehir Üniversitesi, Four Seasons Hotel’de gerçekleştirilen toplantıyla tanıtıldı. Toplantıda konuşan Rektör Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, üniversiteye yerleşen öğrencilerin yüzde 82’sinin burslu olacağını ve bu oranı 5 yıl sürdürmeyi hedeflediklerini söyledi. Çetinsaya, bu yıl öğrencilerinin yüzde 50’sini tam burslu, yüzde 32’sini ise yarım burslu olarak alacaklarını ifade etti. Dragos’ta 60 futbol sahası büyüklüğünde bir kampus yapmayı planladıklarını anlatan Çetinsaya, bu yıl eğitime Altunizade yerleşkesinde başlayacaklarını söyledi. Üniversite isminde yer alan “şehir” sözcüğünü özellikle seçtiklerini kaydeden Prof. Dr. Çetinsaya, “İstanbul’u esin alan, İstanbul şehrinin farklı renk ve farklı kültür özelliklerini taşıyan bir üniversite kurmayı hedefliyoruz” dedi. İstanbul Şehir Üniversitesi Eylül 2010’da ilk öğrencilerine kapılarını açacak. |
21.04.2010 |
“Hamido”nun eşi 32 yıl sonra suskunluğunu bozdu |
17 Nisan 1978 tarihinde Ankara’dan posta ile gönderilen paketin evinde patlaması sonucu iki torunu ve gelini ile birlikte ölen eski Malatya Belediye Başkanlarından ‘’Hamido’’ lakaplı Hamit Fendoğlu’nun 84 yaşındaki eşi Mukaddes Fendoğlu, 32 yıl sonra konuşarak, ‘’Olayın Ergenekon ile ilişkili olduğunu düşünüyorum’’ dedi. Mukaddes Fendoğlu, yaptığı açıklamada, eşinin katillerinin bulunması için çok mücadele ettiğini, olayın ‘’Ergenekon’’ ile ilişkili olduğunu düşündüğünü bildirdi. Fendoğlu, şunları ifade etti: ‘’Devletin, katillerin bulunması için bazen çalıştığını bazen çalışmadığını düşünüyorum. ‘Ergenekon’ davasının aydınlatılmasını istiyorum. Bu dava benim için bir ümit oldu. Eşimin katilleri ne zaman yakalanırsa o zaman rahatlarım. Eşimin öldürülmesiyle ilgili aklıma başka bir şey gelmiyor. Her ölüm yıl dönümünde aynı acıyı yaşıyoruz. Benim yerimde bir başkası olsaydı, bu acıya dayanamazdı. O yiğit ve özü sözü doğru bir insandı. O çok sevilen bir insandı. Bu yüzden bana göre öldürülmesinin nedeni yok.’’ Olayda eşini ve iki çocuğunu kaybeden Hamit Fendoğlu’nun oğlu Adnan Fendoğlu (55) ise “1960 ihtilali araştırılmalı. 1960 ihtilalinin araştırılmasıyla gizli kalan her şeyin açığa çıkacağına inanıyorum” dedi. |
21.04.2010 |
En katı çalışma mevzuatı Türkiye'de |
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), OECD ülkeleri ve hızla gelişen ülkelerden oluşan 40 ülke arasında en katı istihdam uygulamalarının Türkiye’de olduğunu bildirdi. TİSK Araştırma Servisi’nce ‘’Mevzuat, Toplu Müzakere ve Yürürlük: OECD İstihdamın Katılığı Göstergelerinin Güncellenmesi’’ başlıklı rapor esas alınarak yapılan incelemeye göre, Türkiye’de İstihdamın Katılığı Endeksi 3,46 ile hem OECD ülkelerini, hem de gelişmekte olan ülkeleri geride bıraktı. En katı istihdam uygulamaları açısından Türkiye’yi Lüksemburg (3,39) ve Meksika (3,23) izlerken, en esnek istihdam uygulamaları ABD (0,85), Kanada (1,02) ve İngiltere (1,09)’de görüldü.
|
21.04.2010 |
THY, 100 seferini iptal etti |
Türk Hava Yolları (THY), İzlanda’daki yanardağın patlaması sonucu yayılan kül bulutları sebebiyle dün karşılıklı olarak yaklaşık 100 seferini iptal etti. Alınan bilgiye göre, THY’nin, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Avrupa’nın çeşitli kentlerine yapacağı 40’ın üzerinde seferi iptal edildi. Ayrıca, Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan yapılması gereken Amsterdam ve Frankfurt seferi ile Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’ndan Londra Stansted Havalimanı’na ve Eskişehir’den Brüksel’e olan seferler de iptal oldu. Bu arada, Atina, Barcelona, Basel, Belgrad, Budapeşte, Donestk, Kişinev, Leningrad, Lizbon, Lvov, Lyon, Madrid, Moskova, Nice, Odesa, Bükreş, Paris, Piriştina, Roma, Sofya, Tiran, Üsküp, Viyana ve Zagreb’e olan seferlerde bir sorun bulunmadığı bildirildi. THY’nin, Atatürk Havalimanı’ndan iptal ettiği yurt dışı noktalar arasında Zürih, Münih, Brüksel, Stuttgart, Milano, Düsseldorf, Cenevre, Hamburg, Helsinki, Venedik, Dublin, Köln, Stockholm, Hannover, Berlin, Bologna, Nürnberg, Amsterdam, Prag, Londra ve Manchester gibi kentler bulunuyor. |
21.04.2010 |
DSP’li ilçe başkanı intihar etti |
DSP Dinar İlçe Başkanı Mücahit Karagöz, evinin bodrumunda intihar etti. Edinilen bilgiye göre, gece eve gelmeyen Mücahit Karagöz’ü aramaya başlayan eşi Emine, Karagöz’ü evin bodrumunda kendini asmış olarak buldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. |
21.04.2010 |
İstanbul'da banka soygunu |
BağcIlar’da bir banka şubesi silahlı kişilerce soyuldu. Alınan bilgiye göre, Bağcılar Barbaros Mahallesi Mahmutbey Caddesi’ndeki bir banka şubesine gelen maskeli ve silâhlı kişiler, şubedekileri etkisiz hale getirip, bir miktar parayı alarak kaçtı. Polisin soyguncuları yakalamak için başlattığı çalışma sürüyor. |
21.04.2010 |
Muş’ta nezarethanelere kamera |
Muş’ta, İl Jandarma Komutanlığına bağlı nezarethanelerde kamera sistemi kuruldu. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, il merkezi, Bulanık, Hasköy, Korkut, Malazgirt ve Varto ilçelerindeki jandarma nezarethanelerinin bundan böyle kamera sistemi ile sürekli gözetim altında tutulacağı bildirildi. Nezarethanelerde kamera sisteminin, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesinin öngördüğü, Avrupa Birliği Uyum Yasalarına ve Uluslararası Standartlara Uygun Hale Getirilmesi kapsamında kurularak faaliyete geçirildiği belirtildi. Açıklamada, devlet kara yollarında kritik noktalara da kamera sistemi kurulduğu bildirildi. |
21.04.2010 |
Çinliler, Türkiye’yi sevdi |
Çİn’den Türkiye’ye gidenlerin sayısı Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 52 arttı. Bu dönemde Türkiye’ye giren toplam yabancı sayısı 953 bin 848’i bularak yüzde 6,11 artış gösterdi. Pekin Büyükelçiliği Kültür ve Turizm Müşavirliğinden yapılan açıklamada, Şubat ayında Türkiye’ye giden Çinli sayısının 6 bin 377 olduğu belirtildi. Bu sayı 2009 yılının aynı ayında 4 bin 169 idi. Açıklamada, “2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul Sahnede” ve “Türkiye; Farklı Avrupa - Farklı Asya - Türkiye’de Bir Arada” temalı reklamla tanıtım çalışmalarının turist sayısının artmasında büyük etken olduğu ifade edildi. |
21.04.2010 |
Ali Elverdi toprağa verildi |
12 Mart Muhtırası döneminde Deniz Gezmiş’in idam kararını veren Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı Emekli Tuğgeneral Ali Elverdi’nin cenazesi toprağa verildi. Elverdi için Kocatepe Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Elverdi’nin oğulları TOBB Genel Sekreter Yardımcı Vekili ve Hukuk Müşaviri İskender Elverdi ile Atilla Elverdi, yakınları, arkadaşları, Ankara Garnizonunda görevli bazı general, subay ve astsubaylar katıldı. Kocatepe Camisi’ndeki öğle namazından sonra Elverdi’nin cenaze namazı kılındı. Askeri törenin ardından, Elverdi’nin cenazesi Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi. Elverdi, Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı iken 12 Mart Muhtırası döneminde dönemin gençlik hareket lideri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarına karar vermişti. Elverdi’nin ölüm nedeni kayıtlara “yediği yemeğin nefes borusuna kaçması nedeniyle solunum yetmezliği” olarak geçmişti. |
21.04.2010 |
Bakana saldırıya soruşturma |
Kayseri’de şehit cenazesi için düzenlenen törene katılan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a yapılan yumruklu saldırı, İçişleri Bakanlığından gelen iki müfettiş tarafından soruşturulmaya başlandı. Bu kapsamda Yıldız’a yapılan saldırı ânındaki güvenlik zafiyeti de ele alınıyor. SALDIRIYA SORUŞTURMA
KAYSERİ'DE şehit cenazesi için düzenlenen törene katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a yapılan yumruklu saldırı, İçişleri Bakanlığı’ndan gelen iki müfettiş tarafından soruşturulmaya başlandı. Bu kapsamda Taner Yıldız’a yapılan saldırı anında güvenlik zafiyeti de ele alındı. Beden eğitimi öğretmeni Şahin Ş.’nin üzerinde sarı tişört, boynunda düdük asılı olarak belirgin bir kıyafetle protokole nasıl girdiği üzerinde duruluyor. Samsun’da Ahmet Türk’e yapılan yumruklu saldırının benzeri Kayseri’de Bakan Yıldız’a karşı da gerçekleştirildi. Ahmet Türk’e yapılan saldırıda güvenlik zafiyeti de günlerce tartışılmış, ardından Samsun İl Emniyet Müdürü merkeze alınmıştı.
|
21.04.2010 |
Saldırgan dersten kaçmış |
KAYSERİ'DE önceki gün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a yumruklu saldırıda bulunan Merkez Endüstri Meslek Lisesi beden eğitimi öğretmeni Şahin Ş’nin okuldaki odasında polis tarafından arama yapıldığı bildirildi. Lise yöneticileri, Bakan Yıldız’a yumruklu saldırıda bulunan Şahin Ş’nin okuldaki odasında polis ekiplerince arama yapıldığını ancak herhangi bir bulgu veya belgeye el konulmadığını belirtti. Okulda 4 beden eğitimi öğretmeninin görev yaptığını ifade eden yetkililer, ‘’Şahin Ş, diğer 3 öğretmene göre biraz farklı bir yapıya sahip. Olay sırasında Şahin Ş’nin derste olması gerekiyordu ancak okulun 70-80 metre yakınında bulunan şehitliğe gitmiş. Şehit cenazesi töreni, yoğun duyguların yaşandığı bir ortamdır. Şahin Ş, o anda hisleriyle hareket etmiştir’’ dediler. Öğrenciler ise Şahin Ş’nin böyle bir davranışta bulunacağını tahmin etmediklerini belirterek, ‘’Öğretmenimizin sakin bir yapısı vardı. Olayı duyduğumuzda şaşırdık. Kendisinin boks antrenmanlarına da katılıyoruz. Bizimle zaman zaman şakalaşırdı da. Yapılan saldırıyı onaylamıyoruz’’ diye konuştular. Öte yandan, okul çevresinde ve olayın yaşandığı Kartal Şehitliği içinde resmi ve sivil polis ekipleri önlem aldı. Şahin Ş’nin Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin sürdüğü, işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edileceği bildirildi. |
21.04.2010 |
GAP biterse işsizlik yüzde 5’e iner |
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu, Türkiye’nin en büyük sorunu olan işsizliğin çözümünün GAP Projesinin tamamlanması olduğunu ifade ederek, “GAP’ın bitmesi halinde Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 14’ten yüzde 5’e iner’’ dedi. GAP biterse işsizlik yüzde 5’e iner
DİYARBAKIR Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Galip Ensarioğlu, Türkiye’nin en büyük sorunu olan işsizliğin çözümünün çaresinin GAP Projesi’nin tamamlanması olduğunu belirterek, ‘’GAP’ın tamamlanmasıyla Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 14’ten yüzde 5’e iner’’ dedi. Ensarioğlu, yaptığı açıklamada, uzun yıllardır yapımı süren GAP Projesi’nde enerji ayağının tamamlanma oranın yüzde 96, tarım ayağının ise tamamlanma oranın yüzde 16 olduğunu kaydetti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına göre, GAP Eylem Planı tamamlandığında GAP bölgesinin 3.8 milyon insana istihdam sağlayacağını söyleyen Ensarioğlu, şöyle devam etti: ‘’Türkiye’de 5 milyon işsiz olduğunu düşünürsek, GAP sadece bölgenin değil Türkiye’nin işsizlik sorununu çözecek. GAP’ın tamamlanmasıyla Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 14’ten yüzde 5’e iner. Bugün GAP bölgesinin toplamında 1 milyon işsiz yok. 3.8 milyon insanı 5 kişiyle çarparsak bölgede yaklaşık 20 milyon kişi barınacak. Oysa bugün bölgenin toplam nüfusu 6 milyon kişidir. Bu bölgenin göç alacağını gösteriyor. GAP’ın tamamlanması bölgeler arası gelişmişlik farkını, göçü ve işsizlik sorununu çözecektir.’’
|
21.04.2010 |
Mahmur’dan gelenler hakim karşısına çıktı |
TERÖR örgütü PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki Kandil ve Mahmur kamplarından gelen 4’ü çocuk 30 kişilik grupta yer alan ve ‘’Terör örgütünün propagandasını yapmak’’ suçundan haklarında dava açılan 17 sanığın yargılanmasına başlandı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuksuz yargılanan sanıklardan 16’sı hazır bulundu. Sanık Elif Uludağ duruşmaya katılmadı. Sanıklar, yapılan kimlik ve adres tespitinden sonra savunma yaptı. Sanıklardan Gülbahar Çiçek, geliş amaçlarıyla ilgili basın toplantısı düzenlediklerini belirterek, ‘’Açıklamayı, geliş amacımıza dayalı olarak, barışa yönelik çalışma yapmak amacıyla ve demokratik haklarımızı kullanmak suretiyle yaptık” dedi. Diğer sanıklar da soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısına yaptıkları savunmalarını tekrarladıklarını ifade etti. Mahkeme heyeti verdiği kısa bir aranın ardından duruşmaya katılmayan sanık Elif Uludağ’a gelecek celse duruşmaya katılması için davetiye çıkarılmasına karar verdi. Dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşma ertelendi. |
21.04.2010 |
Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç de darb edildi |
ÇANKIRI Belediye Başkanı İrfan Dinç’in yemek yediği lokantada bir kişi tarafından darbedildiği öne sürüldü. İddiaya göre belediyeden bir grup bürokrat ile yemek yiyen Dinç’e bir siyasi partinin eski il başkanı olan S.Y. sözlü sataşmada bulundu. Taraflar arasında başlayan tartışma bir anda arbedeye dönüştü. Çevredekilerin araya girmesiyle yatıştırılan olayın ardından, Belediye Başkanı Dinç, tartaklandığını ileri sürerek Çankırı Devlet Hastanesine gitti. S.Y’nin gözaltına alındığı, soruşturmanın devam ettiği öğrenildi. |
21.04.2010 |
Muş Valisi Bektaş hakkında suç duyurusu |
MUŞ'UN Bulanık ilçesindeki olaylı gösteride ölen Necmi Oral ve Kemal Ağcan’ın ailelerinin avukatları, Vali Erdoğan Bektaş hakkında Muş Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Muş Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet dilekçesini veren avukat Abdulbaki Çelebi, gazetecilere yaptığı açıklamada, Vali Bektaş’ın 15 Aralık 2009 tarihinde Bulanık’taki olaylı gösteride ölen Kemal Ağcan’ı suçlu ilân ettiğini ve bu olaylarla ilgili başlatılan soruşturmada gizlilik kararı alınmasına rağmen yaptığı açıklamalarla gizliliği ihlal ettiğini iddia etti. Çelebi, Vali Bektaş hakkında ‘’görevi kötüye kullanma’’, ‘’yargı görevini yapanı etkileme’’, ‘’gizliliğin ihlali’’ ve ‘’adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’’ suçlarını işlediği gerekçesiyle hazırladıkları şikayet dilekçesini cumhuriyet başsavcılığına verdiklerini söyledi. Çelebi, Vali Bektaş hakkında TCK’nın 257, 277, 285 ve 288. maddelerinin ihlâlinden dolayı soruşturma başlatılmasını talep ettiklerini belirtti. |
21.04.2010 |
Bu anayasa ile AB’ye üye olamayız |
DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, darbe anayasalarıyla AB’ye üye olmuş bir ülke olmadığını belirterek, Türkiye’nin de bugünkü anayasası ile AB’ye üye olamayacağını söyledi. Hukuk ve Demokrasi Platformu’nun Sürmeli Otel’de düzenlediği ödül törenine katılan Bağış, TBMM’de anayasa değişikliği teklifi ile ilgili görüşmelerin devam ettiğini belirterek, birilerinin süreci geciktirmek için çaba sarf ettiğini kaydetti. “Artık Türkiye’nin demokrasiye hazır olmadığı iddialarına net cevap vermenin vaktinin geldiğine inanıyorum” diyen Bağış, 1959 yılından bu yana Türkiye’nin AB üyesi olmak için çalıştığını ifade etti. Bağış, darbe anayasalarıyla AB’ye üye olmuş tek bir ülke olmadığının altını çizerek, Türkiye’nin bugünkü anayasası ile AB’ye üye olamayacağını belirtti. Türkiye’de ayrı bir elit sistemi olduğunu söyleyen Bağış, “Bugün AB üyesi ülkeler içinde ne böyle elit sistemler kalmıştır, ne de bizdeki gibi elit rejim muhafızları vardır” dedi. Bağış, Avrupa’nın hiçbir yerinde kaprisleriyle iktidarı rehin altında tutmaya çalışan muhalefet zihniyeti olmadığını söyleyerek, “Uzlaşmaysa her türlü uzlaşmaya varız” diye konuştu. Türkiye’nin ihtiyacı olanın demokrasi ve hukuk olduğunun altını çizen Bağış, kendilerinin, demokrasiyi ve hukuku bütün vatandaşları kucaklayacak şekilde benimsemeye hazır olduklarını ifade etti. Bağış, yasama, yürütme ve yargı arasındaki net çizgilerin ayrılması gerektiğini sözlerine ekledi. Ödül töreninde “Yılın Siyasetçisi” ödülüne lâyık görülen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış’a ödülünü, Hukuk ve Demokrasi Platformu eski Genel Başkanı Necdet Pakdil verdi.
|
21.04.2010 |
Meclis, anayasa maratonunda |
TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin 1. maddesine 336 kabul 70 ret, 2. maddesine ise 337 kabul, 68 ret oyu verildi. TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliği teklifinin 1. maddesine 336 kabul, 70 ret oyu verildi. TBMM Genel Kurulundaki oylamaya 407 milletvekili katıldı. Oylamada 336 kabul, 70 ret oyu kulanıldı. 1 oy ise geçersiz sayıldı. Oylamaya, CHP, BDP ve DSP milletvekilleri katılmadı, MHP’liler oy kullandı. BDP’li milletvekilleri oylama sırasında salondan ayrıldı. Teklifin, Anayasanın 10. maddesinde değişiklik yapan 1. maddesine göre, kadın-erkek eşitliği konusunda alınacak tedbirler, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacak. Çocuklar, yaşlılar ve özürlülerle, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacak. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, 1. madde üzerinde 16 önerge verildiğini belirterek, İçtüzük gereği bunlardan 7’sini işleme koydu. CHP, MHP ve BDP’li milletvekillerince verilen 3 değişiklik önergesi reddedildi. İşleme konulan aynı doğrultudaki 4 önerge, AKP’li milletvekillerince verildi. Anayasa değişiklik teklifi görüşmelerinde, ilk gün mesaisi yaklaşık 18 saat sürdü. Dün öğle saatlerinde başlayan görüşmeler sabah saat 07.00’de sona erdi. |
21.04.2010 |
Kur’ân kursu istediler |
Diyanet İşleri Başkanlığı, Eskişehir’in Alpu ilçesinde yaşayan Roman vatandaşlardan gelen talep üzerine Kur’ân kursu açıyor. Başkanlıkça projesi onaylanan, iki katlı ve 40 kişinin Kur’ân-ı Kerim eğitimi alabileceği kursun yapım çalışmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak. Göçmen ailelerin çoğunlukta olduğu bölgede inşa edilecek kursun Eylül'de açılması öngörülüyor. Roman vatandaşlar istedi, Kur’ân kursu açılıyor
Dİyanet İşleri Başkanlığı, Eskişehir’in Alpu ilçesinde yaşayan Roman vatandaşlardan gelen talep üzerine Kur’ân kursu açıyor. Başkanlıkça projesini onaylanan, iki katlı ve 40 kişinin Kur’ân-ı Kerim eğitimi alabileceği Kur’ân kursunun yapım çalışmaları önümüzdeki günlerde başlayacak. Alpu Belediyesi’nin imar planı üzerinde çalıştığı Kur’ân kursunun, yılar önce Romanya ve Bulgaristan’dan göç eden vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Evren Paşa Mahallesi’nde Eylül ayında eğitime açılması planlanıyor.
|
21.04.2010 |
Hac başvuruları yarın bitecek |
MUKADDES topraklara gitmek isteyen hacı adayları için hac başvuruları, yarın sona eriyor. Müracaatlar, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın http://hac.diyanet.gov.tr internet adresinden veya müftülüklerden temin edilecek müracaat form dilekçesi ile yapılacak. İlgili hesaba, ilk defa kayıt yaptıracaklar kişi başına 15 TL yatıracak. Kayıt yeniletenlerden ise herhangi bir ücret talep edilmeyecek. Önceki yıllarda müracaatı olduğu halde 2009 yılında kayıt yeniletmemiş olanlar ile 2009 yılında kesin kayıt sırası gelmesine rağmen kaydını yaptırmamış olanların 2010 yılı hac müracaatları, ilk defa müracaat edenler statüsünde değerlendirilecek. Müracaatlarda; sadece eş, anne, baba, kardeş ve çocukların birbirleri ile engellilerin hacca hiç gitmemiş refakatçileri ile kuraya girme talepleri kabul edilecek. |
21.04.2010 |
Şiddet uygulayan eğitimci sevilmez |
EğİtİMCİ yazar Ali Erkan Kavaklı, “Peygamberimiz (asm) hiçbir çocuğu dövmediği gibi, dayak ve şiddeti hiçbir şekilde eğitim metodu olarak tavsiye etmemiştir’’ dedi. Kavaklı, ‘’Peygamber Efendimiz (asm), çocukları sık sık camiye götürürdü. Orada gördüğü başka çocuklarla da ilgilenirdi. Küçük torunu Ümame’yi omzuna alır, camiye gelirdi. Camideki cemaate namaz kıldırır, Ümame orada beklerdi. Peygamberimiz (asm) hiçbir çocuğu dövmediği gibi, dayak ve şiddeti hiçbir şekilde eğitim metodu olarak tavsiye etmemiştir. Dayak ve şiddet, başarıyı arttırmadığı gibi, aksine çocuğun şiddet uygulayan öğretmen, anne ve babadan uzaklaşmasına yol açmaktadır. Şiddet uygulayan eğitimci sevilmemekte ve çocuklar üzerindeki etkisi azalmaktadır” ifadelerini kullandı. |
21.04.2010 |
Kur’ân-I Kerİm ruhlarI İnceltİr |
Dİyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamza Aktan, ‘’Kur’ân öyle güzel bir nimettir ki okudukça bizi alır, inceltir ve yumuşatır’’ dedi. Aktan, Kutlu Doğum Haftası faaliyetleri kapsamında Şanlıurfa’da, ‘’Hz. Peygamber ve Kur’ân’’ konulu bir konferans verdi. Hamza Aktan, Kutlu Doğum Haftasının güzel bir şekilde kutlandığını gözlemlediğini dile getirerek başladığı konuşmasında, Hz. Muhammed’in (asm) hayatını katılımcılara anlattı. Kur’ân-ı Kerim’den âyetler okuyan Aktan, ‘’Kur’ân öyle güzel bir nimettir ki okudukça bizi alır, inceltir ve yumuşatır. Bu zevki tadan insan, bu halin devamını ister. İçinde kıssadan hisseler, peygamberlerin hayatı, salih insanların hayatından örnekler var. Yani kimse ‘benim tahsilim eksik, iyi değil. Ben Kur’ân okuyup da anlamaya ehil değilim. Benim boyumu aşar’ demesin. Allah Kur’ân’ı, en büyük âlimlerin de, ilmî birikimi olmayan insanların da okuyup anlayabileceği bir şekilde inzal buyurmuş. Orada ahlâk, itikat ve iman örnekleri var. Onları okudukça insanın kalbi yumuşar ve kendini Rabbine yakın hisseder. O zaman yaşamaktan da hayattan da zevk alır’’ diye konuştu. Müslümanlar için duânın önemine de değinen Hamza Aktan, her mü’minin mutlaka dua etmesi gerektiğini vurguladı. Konferansında sık sık Arapça hadisler okuyarak anlamlarını yorumlayan Aktan, katılımcılara dinî nasihatlerde de bulundu. Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan, İl Müftüsü Ramazan Tahiroğlu, din adamları ve çok sayıda vatandaşın katıldığı konferansın ardından, Harran Üniversitesi Türk Tasavvuf Müziği korosu, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Akpınar’ın yönetiminde şiir, mevlit ve ilâhi okudu. |
21.04.2010 |
Meke Gölü için mavi umut |
Volkanİk patlamayla 5 milyon yıl önce meydana geldiği bilinen kraterin, zamanla suyla dolarak göle dönüşmesiyle oluşan Meke Gölü’nde, 5-10 yıl öncesine kadar 200 farklı kuş türü barınırken, şimdi bu sayı 15-20’ye kadar düştü. Son 5 yıldır su seviyesinde belirgin düşüş yaşanan ve kıyı kesimleri çamurlaşarak eski güzelliğini kaybeden göl, taban suyundan beslendiği için yağışların azalması ve bölge çiftçisinin ‘’vahşi sulama yapması’’ sebebiyle adeta can çekişir hale geldi. Karapınar Belediye Başkanı Mehmet Mugayıtoğlu, Meke Gölü’nün kapalı bir havzaya sahip olduğunu, bu sebeple kar ve yağmur sularından diğer göller gibi faydalanamadığını belirtti. Son yağışlarla birlikte Akşehir ve Beyşehir göllerinde su seviyelerinde belirgin bir artış yaşanmasına karşın, Meke Gölü’nde herhangi bir değişiklik olmadığını anlatan Mugayıtoğlu, gölün bir türlü eski haline dönemediğini ifade ederek, şunları söyledi: ‘’Yer altı su seviyesinde her yıl 1-2 metre düşüş yaşanıyor. Vahşi sulama devam ettiği sürece yer altı su seviyesindeki düşüş de devam eder. Yer altı su seviyesi düştükçe de gölün kuruması da kaçınılmaz oluyor. Gölün geçen yıl 4’te 3’ü kurudu.’’ Mugayıtoğlu, yer altı su seviyesini yükseltmek için bölgedeki çiftçileri modern sulama tekniklerini kullanmaya teşvik ettiklerini söyledi.
YER ALTI SULARINA TAKVİYE
Bunun yanı sıra, Konya Ovası için çok büyük önem arz eden Mavi Tünel Projesi’nin gölün geleceği açısından önemli olduğunu anlatan Mugayıtoğlu, şöyle devam etti: ‘’Devam eden Mavi Tünel Projesi kapsamında yapılacak Hotamış Göleti, Meke için umutlarımızı yeşertti. Gölet yapıldığında kış aylarında suların burada toplanacağı yönünde bilgiler aldık. Burada toplanan su, topraktaki çatlaklar sayesinde yer altı suyunu besleyecek. Yer altı su seviyesinde yıllar içerisinde yaşanacak artışla, göldeki su seviyesi de yükselmeye başlayacak. Bununla birlikte gölün geleceği için vahşi sulamadan tamamen vazgeçilmesi ve modern sulama teknikleri kullanılması gerekiyor.’’
|
21.04.2010 |
İklimle birlikte balıkların göç yolları da değişti |
Küresel iklim değişikliği, Türkiye’deki balıkların göç modellerini de bozdu. Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) tarafından hazırlanan raporda, denizlerdeki su sıcaklığı ve mevsimsel rüzgârlardaki yön değişikliklerinin balıkların göç yollarını değiştirdiği belirtildi. Göç yollarındaki değişikliklerin balık stoklarını etkilediğine işaret edilen raporda, yüksek ekonomik değere sahip palamut, lüfer ve uskumru gibi göç eden balık türlerinin göç yollarındaki değişiklikler anlatılıyor. Bu tür balıkların sonbaharda Akdeniz’e doğru, ilkbaharda ise Karadeniz’e doğru göç ettikleri belirtilen raporda, her geçen yıl daha az sayıda balığın boğazlar üzerinden göç ettiği vurgulandı. Göç yollarındaki değişikliklere, en fazla su sıcaklığındaki ve mevsimsel rüzgârlardaki değişikliklerin sebep olduğu kaydedildi. |
21.04.2010 |
Kuşlar da kül bulutlarının tehdidi altında |
İzlanda’dakİ yanardağ’ın patlaması sebebiyle oluşan kül bulutlarının kuşların sağlığını tehdit ettiği bildirildi. Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi, kuş bilimci Yrd. Doç. Dr. Kaya ‘’Kül bulutları özellikle yüksekten uçan kuşlar da başta solunum istemi rahatsızlıkları olmak üzere toplu ölümlere de sebep olabilir’’ dedi. Kaya, özellikle yüksekten uçan göçmen kuşların kül bulutlarından olumsuz etkileneceğini belirtti. Kaya, kül bulutlarına aşırı dozda maruz kalan kuşlarda uzun dönemde kalıcı hasarlar olabileceğini ifade etti. Kül bulutlarına maruz kalan kuşlar için yapılacak bir şey olmadığını anlatan Kaya, ‘’Olayları doğal akışına bırakacağız. Umarım kuşlar bu olayı en az zararla kurtarır’’ dedi. |
21.04.2010 |
Gençler SMS’le konuşuyor! |
ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, mobil telefonla kısa mesaj göndermeyi öncelikli bir iletişim aracı haline getiren gençlerin yarısı günde en az 50, ayda 1500 SMS gönderiyor. Pew araştırma merkezi tarafından yapılan çalışmada, 12 ila 17 yaşlarındaki Amerikalı gençlerin dörtte üçü cep telefonu sahibi olduğu ve bunların yüzde 72’sinin kısa mesaj gönderdiği belirlendi. 2004’te mobil telefon sahibi genç oranı yüzde 45’ti ve 2006’da yüzde 51’i SMS gönderiyordu. Amerikalı gençlerin üçte ikisi, arkadaşlarıyla telefonda konuşmak yerine kısa mesaj göndermeyi tercih ettiğini belirtirken, gençlerin büyük bölümünün (yüzde 54’ü) her gün SMS kullandığını, yüzde 50’si de günde en az 50 SMS gönderdiğini söyledi. Araştırmaya göre, üç gençten biri günde 100, ayda 3 bin, yedi gençten biri de günde 200 ve ayda 6 bin SMS gönderiyor. |
21.04.2010 |
Telekulağa şifreli tedbir |
Merkezİ Almanya’da bulunan bir şirket tarafından geliştirilen bir yazılım programı sayesinde, birbiriyle karşılıklı görüşme yapan cep telefonlarının dinlebilmesinin imkânsız hale geldiği iddia edildi. Sistemin Türkiye, İran, Gürcistan, Kuzey Kıbrıs gibi ülkelerin temsilciliğini yürüten şirketin yönetim kurulu üyesi, Uçak Mühendisi Yusuf Kahvecioğlu, dağıtımını yaptıkları bir yazılım sayesinde cep telefonu dinlemelerinin önlendiğini söyledi. Kahvecioğlu, yazılımı cep telefonuna yükleyenlerin konuşmalarının teknik olarak hiçbir GSM operatörü, kurum, kuruluş ve kişilerce dinlenilmesinin imkânsız hale geldiğini savundu. Sistemin her marka cep telefonu ve uygun aparatla sabit telefonlara da uygulanabildiğini açıklayan Kahvecioğlu, şirketin şifreleme sistemini kırabilen, dinleme yapabilene 500 bin avro ödül vereceğini vadettiğini sözlerine ekledi. |
21.04.2010 |