Spor |
İSPANYA KRALI BARCELONA |
İSPANYA 1. Futbol Ligi'nin (La Liga) 31. haftasında Barcelona'nın deplasmanda Real Madrid'i 2-0 yenerek liderlik koltuğuna oturması İspanyol basınına "Barça'nın futbolu tartışılmaz, en iyi olan kazandı" diye yansıdı. İspanyol gazeteleri genel görüş olarak, Barcelona'nın Real Madrid'in 3 puan önüne geçerek, lig şampiyonluğuna çok yaklaştığını savundu. Madrid basınından Marca, "Barça göz kamaştırmadı, ama El Clasico'da açık bir şekilde üstündü" derken, alınan yenilgi sonrasında "iki ayağı birden dışarda" diye yorumladığı teknik direktör Manuel Pellegrini'nin sezon sonunda gönderileceğini ileri sürdü. "Xavi'nin gözü, lige karar veriyor" başlığını atan Marca, Barça'nın orta saha oyuncusunun futboluyla herkese ders verdiğini yazdı. BARÇA İLK KUPASINI KAZANDI BİLE.. Diğer spor gazetelerinden AS da "En iyisi kazandı" başlığını atarken, özellikle ikinci yarıda Barça'nın sahadaki üstünlüğünün belirginleştiğini kaydetti. İspanya'nın en yüksek tirajlı siyasi gazetesi El Pais gazetesi de maçla ilgili olarak "Bordo mavililer, hiçbir iz bırakmayan Madrid karşısında ekolünü kanıtladı. Guardiola'nın ekibi, olağanüstü kolektif futbolunu ortaya koyarak, yetersiz bir Real Madrid'e karşı üstünlük kurdu ve liderliği tekrardan ele geçirdi. Barça'nın sonu yok" değerlendirmesini yaptı. Sport ve El Mundo Deportivo gibi Katalan spor gazeteleri ise "Şampiyon vuruşu", "Duş!" başlıklarını atarak, "İlk kez üst üste Bernabeu'da kazanan Barça, Real Madrid'den çok üstündü. Hemen hemen ligin sonu geldi ve Barça, Real Madrid'e verdiği darbeyle ilk kupasını kazandı" şeklinde yorumlarla, Barcelona'yı şimdiden şampiyon ilan etti. Bu arada İspanyol basını, Barcelona'nın iki golünün asistini veren Xavi'yi sahanın en iyisi, Real Madridli Higuain'i de sahanın en kötüsü olarak seçti. Maç içinde Messi, Ronaldo karşılaştırılmasında ise üstün gelen taraf olarak Arjantinli yıldız oyuncunun seçildiği görüldü. Real Madrid'in Portekizli yıldızı Cristiano Ronalda, "Barcelona'ya yenilmek bir başarısızlık değil. Bizden çok daha üstün bir takım olduğunu sanmıyorum. Biz genel anlamda iyi oynamadık, Barça daha etkiliydi. Biran önce başımızı dik tutup, lig şampiyonluğu için mücadeleye devam etmeliyiz" açıklamalarında bulundu. |
12.04.2010 |
SULTANAHMET'DE ŞÖLEN |
46. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, İstanbul'da startı verilen Prolog yarışıyla başladı. Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından düzenlenen ve 2008 yılından bu yana Fransa Bisiklet Turu standartlarında organize edilmesinin ardından, Uluslararası Bisiklet Birliği tarafından 2. HC kategorisine yükseltilen turun, 5.8 kilometrelik Prolog etabı, Çatladıkapı'dan verilen starla başladı. Çatladıkapı'dan başlayan yarışta sporcular, Sirkeci'den dönüp, Ahırkapı'dan Sultanahmet Meydanı'na çıkacaklar. STARTI BAKAN ÖZAK VERDİ Turun startı, Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, İstanbul Valisi Muammer Güler, Dünya Bisiklet Birliği Başkanı Pat Mc Quad ve Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu tarafından verildi. Bakan Özak, starttan önce yaptığı kısa konuşmada, turun önemine, tanıtım ile turizme yapacağı katkıya değinerek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün organizasyonun finaline katılacağını ifade etti. SPORCULAR TEK TEK ÇIKIŞ YAPTI Prolog etabında, sporcular zamana karşı yarıştığı için start noktasından tek tek çıkış yaptılar. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nda, bugün itibaren, Kuşadası-Bodrum, Bodrum-Marmaris, Marmaris-Pamukkale, Denizli-Fethiye, Fethiye-Finike, Finike-Antalya ve son olarak Antalya-Alanya etapları koşulurken, bisikletçiler toplam 1257'lik zorlu parkuru tamamlayacak. 160 BİN AVRO ÖDÜL DAĞITILACAK Tura Türkiye Bisiklet Milli Takımı'yla birlikte 15 takımdan 111 sporcu katılırken, organizasyonda tur genel klasman birincisi 'turkuaz' mayo, her etapta en iyi tırmanışçı olana ''kırmızı'' mayo, en iyi sprintere de ''Yeşil'' mayo verilecek. Sporcular Türkiye'nin etaplar üzerindeki doğal ve kültürel mirasa vurgu yapılmak üzere konumlandırılan belirli prim kapılarındaki topladıkları puanlara göre, Türkiye Güzellikleri Özel Ödülü için de yarışacak. Tur kapsamında toplam 160 bin avro ödül dağıtılacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, organizasyon için hazırlanan kitapçıkta yer alan yazısında, sporcular ve takımlara başarılar diledi. Seçkin sporcuların tura katılmasından memnuniyet duyduğunu dile getiren Gül, Alanya'daki ödül törenine katılacağını bildirdi. |
12.04.2010 |
Futbolun yıldızları THY reklâmında |
TÜRK Hava Yollarının (THY) tüm dünyada gösterime girecek yeni reklam filminde, dünya futbolunun efsanevi takımı Barcelona'nın Messi, Ibrahimovic, Xavi, Iniesta, Puyol'un da aralarında olduğu tam kadrosu rol aldı. THY Basın Müşavirliğinden yapılan açıklamaya göre, son zamanlarda büyük ve prestijli anlaşmalara imza atan, havacılıkta önemli ataklar yapan THY, dünya genelindeki marka bilinirliğini artırmak için yaptığı çalışmalara yeni bir boyut daha kattı. THY'nin resmi sponsor olduğu Barcelona Futbol Takımının, Messi, Ibrahimovic, Xavi, Iniesta, Puyol, Victor Valdez ve Pieqe gibi dünyanın en değerli futbolcularının rol aldığı reklam filmi çekildi. Real Madrid-Barcelona karşılaşması sırasında ilk kez Türkiye'de gösterilen reklam filmi, önümüzdeki haftadan itibaren tüm dünyada gösterime girecek. THY'nin yeni jeneriği ve mottosu (sloganı) ''We are Turkish Airlines, We are Globally Yours'' ve yeni simgesi kırmızı küreleri ilk defa bu reklam filminde kullandı. Reklam filminin yönetmenliğini İspanyol Marco Grandia, görüntü yönetmenliğini ise Gabor Deak yaptı. 70 ÜLKENİN EKRANLARINDA GÖSTERİLECEK Müziği Sertap Erener, bestesi ise Nil Karaibrahimgil tarafından yapılan reklam filminin çekimleri 6 gün sürdü. Çekimler, Barcelona ve İstanbul'da gerçekleştirildi. Barcelona futbol takımı futbolcularının ilk defa bu kadar çok katılımıyla gerçekleştirilen reklam filminin çekimleri sırasında, Barcelona Teknik Direktörü Guardiola, Türkiye'den gelen baklavayı kendi elleriyle futbolculara yedirdi. Yerli ve yabancı 286 kişinin görev aldığı reklam filmi, dünya genelinde 15 Nisan itibariyle 70 ülkede gösterilecek. Real Madrid-Barcelona maçı sırasında Türkiye'de gösterime giren reklam filmi, CNN International, BBC, Euronews, Al Jazeera, CNBC, Euronews, Eurosport gibi kanallar başta olmak üzere birçok uluslararası kanalda gösterilecek. |
12.04.2010 |
Son fırsat F.Bahçe |
Kim ne derse desin,Ankaraspor’un ligden düşürülmesi Beşiktaş’ı olumsuz etkilemiştir. Fikstür gereği Ankaraspor'dan sonra Beşiktaş ile oynayan takımlar, bir haftayı maç yapmadan 3 puan alıp, dinlenerek (sakatlar varsa iyileşmesi için zaman kazanarak) geçiriyorlar. Fizik olarak güçlü, rakibini yeterince incelemiş ve taktikler üzerinde uzunca çalışmış olarak Beşiktaş karşısına çıkıyorlar. Bunun son örneği ,Beşiktaş Trabzon karşılaşması. Temposu yüksek,pozisyonu bol bir maç oldu.Beşiktaşlı futbolcular yüksek tempoyu kaldıramayıp son dakikalarda oyundan düşerken Trabzonlu oyuncular diri kaldı. Tello, Tabata, Ferrari ve Nihat gibi önemli oyuncuların sakat olduğu takımda, Mustafa Denizli, olabilecek en iyi kadro ile çıktı Trabzon karşısına. Taraftarının muhteşem desteği ile de galibiyeti arzulayan bir oyun anlayışı sergilediler. Başta kaleciler Rüştü ve Hakan olmak üzere Sivok, İbrahim Toraman, Ekrem, Ernst ve Bobo galibiyeti en çok isteyen futbolcular olarak görüldü. Trabzonspor’un açık futbolu Beşiktaş için bir şans olabilirdi ama olmadı. Orta alandan Bobo ve Holosko’ya iyi toplar atılamadı. Bulunan gol pozisyonlarında da Trabzon kalecisi Onur başarılı idi. Kazanılan korner ve frikik atışlarında topu etkili kullanacak futbolcular olmayınca, duran toplardan da sonuç alınamadı. Oyuncu değişikliklerini yerinde ve zamanında yapan Mustafa Denizli, maçın son 20 dakikasında her iki tarafa da gidip gelen oyun için maçı izleyen herkes gibi heyecanlı idi. Hele uzatma dakikalarında Holosko’nun topuna Egemen’in el ile müdahelesinde tıpkı bir taraftar gibi havalara zıplaması ilginçti. Tarafsız gözle bakan hemen herkesin penaltı dediği bu pozisyon için Bünyamin Gezer devam dedi. Beşiktaş aleyhine sonuçlar doğuran kararları ile Beşiktaş taraftarının “hata yapmaz” dediği Bünyamin Gezer kupa finalinde Beşiktaş aleyhine Fenerbahçe lehine çaldığı penaltı düdüğünü (ki kesinlikle penaltı değildi ve tebessümle karşılandı) bu kez çalmayarak, iyi idare ettiği maçın sonucuna doğrudan etki etti. Sonuçta herkesin çok gol beklediği maçta gol olmadı ve Beşiktaş çok değerli 2 puan daha kaybetti. Maç sonunda konuşan Mustafa Denizli,hala şampiyonluk şansından bahsetse de, Ankaragücü ve Tarbzon’a karşı kazanamayan bir takımın haftaya oynanacak derbide Fenerbahçeyi yenmesi zor. Kaldı ki yense bile ne Fenerbahçe’yi, ne de Bursaspor’u puan olarak yakalayamayacak. Ancak alınabilecek galibiyetle şampiyonlar ligi iddiası devam edecek. Mağlubiyet halinde ise olacakları tahmin etmek zor değil. Mustafa Denizli yeniden anlaştığı Beşiktaş’ın bu yılının muhasebesini iyi yapıp, gelecek yılın kadrosunu oluşturma çalışmasına lig bitmeden başlayacak.
NADİ AKSOY [email protected] |
12.04.2010 |
Beşiktaş'ta Bünyamin Gezer'e öfke dinmedi |
TRABZONSPOR ile kendi sahasında golsüz berabere kalan Beşiktaş'ta karşılaşmanın hakemi Bünyamin Gezer'e büyük tepki var. Basın Sözcüsü Mete Düren, sezon başında yapılan hataların bir şekilde telafi edildiğini; ancak son haftalardaki hataların telafisi olmadığını belirtti. Düren, "Sezon başından beri hatalar yapılıyor. Bunları sineye çektik. Tabii ki hakemler maçlarda hatalar yapacak. Bizler en az hata yapan hakemleri istedik. Ne yazık ki Bünyamin Gezer yönetimiyle Beşiktaş'ı yakmıştır. Bizler futbolun kuralları gereği her zaman davranmaya devam ettik. Biliyoruz ki bazıları gidip hakem odalarını basıyor, hakemlere hakaretler ediyor. Bu yollara hiçbir zaman başvurmadık. Ne var ki geçerli yolun bu olduğunu gördük. Bugüne kadar saygımızdan dolayı TFF ve MHK konusunda açıklamalarda bulunmadık. Yine MHK'ya karşı duruşumuzu değiştirmeyeceğiz; ancak vermiş olduğumuz desteği gözden geçireceğiz." dedi. HAKEMİ ALLAH'A HAVALE EDİYORUZ Bünyamin Gezer'in maçın son dakikasında herkesin gördüğü penaltıyı veremediğini kaydeden Düren, şöyle konuştu; "Trabzonspor'un bu maçı başka bir hakem olsaydı 11 kişi tamamlayamazdı. Yine maçın son dakikasında milyonlarca gözün gördüğü penaltıyı göremediler ve penaltıyı veremediler. Bu pozisyon dünyanın her tarafında penaltıdır; ama nedense bu penaltı verilemedi. Hakemler gerekli pozisyonlarda kartları çıkarmayınca rakipler de bize oldukça acımasız oynuyorlar. Biz hakemleri Allah'a havale ediyoruz." |
12.04.2010 |
Serbestçiler Bakü'de |
AZERBAYCAN'IN başkenti Bakü'de 13 Nisan Salı günü başlayacak olan Avrupa Şampiyonası'nda mücadele edecek Serbest Güreş Milli Takımı, bu ülkeye gitti. Koordinatör Ata Karataş tarafından uğurlanan kafilede, şu sporcular yer aldı: Sezar Akgül Tedaş (55 Kg), Muhammed Demir (60 Kg), Yasin Bolat (66 Kg), Batuhan Demircin (74 Kg), Serdal Böke (84 Kg), Serhat Balcı (96 kg), Fatih Çakıroğlu (120 Kg). |
12.04.2010 |
Efsane bitiyor mu? |
Boluspor formasıyla Ali Sami Yen' de ilk maçına çıktığında, takımı Fenerbahçe ile 1-1 berabere kalırken, herkesin dikkatini üzerine çekiyordu çelimsiz haliyle. Rahmetli spor yazarı İslam Çupi, 'Türkiye' de bir yıldız doğuyor. Herkes gelecek hafta Galatasaray-Boluspor maçında Rıdvan'ı izlesin' diyordu. Galatasaray maçı 2-1 kazanırken, kırmızı beyazlıların golünü Rıdvan Dilmen atıyor ve aynı günün akşamında açıklanan milli takım kadrosunda buluyordu kendini. 2 yıl sonra Sarıyer'e transfer olunca İstanbul macerası başlamış, oynadığı futbolla basında daha fazlaca yer almış ve 4. senesinin sonunda, Galatasaray yöneticisi Ergun Gürsoy'a söz vermesine rağmen, hayallerinin takımı Fenerbahçe'ye şaşalı bir şekilde transfer olmuştu. 1988-1989 sezonunda Fenerbahçe 103 golle şampiyonluk ipini göğüslemiş, Tony Schumacher, Oğuz Çetin ve Aykut Kocaman gibi yıldızların arasından sıyrılıp adından bolca bahsettirmişti. O artık efsaneler arasındaydı. Bir sonraki sezon Trabzonspor karşılaşmasında Yesiç'in tekmesi ile futbol hayatı kararan yıldız oyuncu için bu maç aslında sonun başlangıcıydı. Bundan sonra sakatlıklarla boğuşup durdu ama bir türlü dikiş tutturamadı. 31 Ocak 1996'da yaptığı jübilesine soğuk yüzünden yaklaşık 2 bin kişi geldiği için şanına yakışır bir biçimde uğurlanamadı. Futbolculuğundan sonra Fenerbahçe'de menajerlik yaptı. Sıfır puanlı Vanspor'u devralarak şampiyon yapıp 1. lige taşıdı. Bu başarıdan sonra Aziz Yıldırım kendi Fatih Terim' ini çıkarmak gayesi ile 37 yaşında Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü'ne getirdi. UEFA Kupası'ndan elenince, takımı ligde namağlup olmasına rağmen istifa etti. Altay, Adanaspor ve Karşıyaka denemeleri oldu. Ama buralarda istediği başarıyı yakalayamadı. Hocalıkta beklediğini bulamayınca, başarılı yorumculuğu ile kariyerine yeni sayfalar eklemeye başladı. Canlı maç anlatımlarında golden önce, 'gol olur' söylemiyle üstün futbol zekâsını gösterdi Türk halkına. Öyle bir fenomen olmuştu ki kimse onun yorumunu dinlemeden, izlemeden edemiyordu. Efsane tam anlamıyla taraflı tarafsız herkesin futbol otoritesiydi artık. Tüm Türkiye birkaç gün önce Rıdvan Dilmen adını 'Yasadışı dinleme soruşturması' kapsamında gözaltına alınanlar arasında görünce şok oldu. Hiç kimse inanmak istemiyordu. Siyasetinden askerine, yargısından futboluna kadar kirlenmişliklerle mücadele eden bir ülkede, her maçtan sonra küçük-büyük herkesin evlerine konuk ettiği bu futbol adamının ismi böyle çirkin işlerin içerisinde olmamalıydı. Temennimiz bu iddialardan alnının akı ile çıkması. Ancak her anonsunda 'NTV yorumcusu' olarak lanse ettiği çalışanını, olayın ortaya çıkmasının akabinde tanımaz hale gelen NTV'nin, serbest bırakılmasından sonra, 'Eski Milli Futbolcu Rıdvan Dilmen serbest bırakıldı' diye izleyicilerine aktarması da çok manidardı.
MEHMET ILGAZ mehmet [email protected] |
12.04.2010 |